Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Makro İktisadın Temelleri - Makroekonominin Araştırma Alanları

1.    Gelir ve İstihdam Düzeyi: Bir ekonomide, belli bir dönemde üretilen nihai mat ve hizmetlerin değerine gayrisafi milli hasıla, (GSMH) denir. İstihdam düzeyinin belirlenmesi, gelir düzeyinin belirlenmesi şeklinde ele alınabilir. 

2.    Fiyat Düzeyinin İstikrarı: Hem fiyat düzeyinin düşmesi (deflas­yon), hem de yükselmesi (enflasyon) şeklinde ortaya çıkabilir. 

3.    Ekonomik Büyüme: Ekonominin büyüme hızı, reel GSMH'nın yıl­lık artış hızıdır. 

4.    Dış Açıklar: Ödemeler bilançosu: Bir ülkenin dış dünyayla ekonomik ilişkilerinin döviz gelir ve gider kalemleri şeklinde gösterildiği tablo olup bunun en önemli kalemi dış ticarettir. 

MAKROEKONOMİNİN TARİHÇESİ 

David Hume, makroekonomi alanındaki ilk eser diyebileceğimiz "Ticaret Dengesi Üzerine" adlı çalışmasında ekonomide para arzı, ticaret dengesi ve fiyat düzeyi arasındaki bağlantıları incelemiştir.

Makroekonomi 20. Yüzyıl'da ayrı bir disiplin olarak algılanmıştır. Bu ala­nın gelişmesinde üç olay özellikle önemlidir. Birincisi, ekonomi istatistikçile­rinin, makroekonomik araştırmaların bilimsel temelini oluşturan verileri top­lamaya ve sistematikleştirmeye başlamalarıdır. İkincisi, ekonomik dalgalanmaların tekrarlanan ekonomik olgular suretinde tesbit edilmiş ol­masıdır. Üçüncüsü ve adeta bir katalizör işlevi gören olay Büyük Buhran olmuştur. 

1883-1946 yılları arasında yaşayan ünlü ingiliz ekonomist John May-nard Keynes, Büyük Buhran'ı açıklayan ve devletin belli politikalarla ekono­mik çöküntülerin üstesinden gelebileceğini iddia eden yeni bir teorik çerçe­ve ortaya koyarak modern makroekonominin öncülüğünü yapmıştır.

Keynes'in ekonomik dalgalanmalara ilişkin temel düşünceleri, 1936 yı­lında yayımladığı "istihdam, Faiz ve Paranın Genel Teorisi" adlı eserinde yer almaktadır. Keynes, Uluslararası Para Fonu'nun kurulmasında ve 2. Dünya Savaşı sonrası uluslararası para sisteminin oluşumunda bu kitabındaki dü­şüncelerinin dışında önemli katkılar yapmıştır. Keynes'in temel tezi, piyasa ekonomilerinin her zaman kendilerini düzeltecek bir mekanizmaya sahip olmadığı, yâni düşük işsizlik ve yüksek üretim düzeylerini her zaman garan­ti edemeyeceği biçimindedir. 

Friedman Chicago Üniversitesi'ndeki meslektaşlarıyla beraber monetarizm (parasalcılık) olarak bilinen ve Keynesyenciliğin antitezi olan bir doktrini ortaya koydular. Monetaristler, ekonomilerin kendi hâline bırakılırsa tam istihdama dönme eğiliminde olduğunu iddia etmişlerdir.

Keynesyen düşünceye karşı monetaristlerce başlatılan karşı atak 1970'li yıllann başlarında, Robert Lucas, Thomas Sargent, Neil Wallace ve Robert Barro gibi ekonomistlerin öncülüğünde neoklasik makroekonomistler tara­fından sürdürülmüştür. Bu ekonomistler piyasa ekonomilerinin kendi kendi­lerini düzelttiğini iddia etmişlerdir. Bu teorinin taraftarları, John F. Muth tara­fından ortaya atılan rasyonel beklentiler kavramını makroekonomik analizlerde kullanarak geliştirmişlerdir. Rasyonel beklentiler hipotezi, bi­reylerin ve işletmelerin gelecekteki ekonomik olaylar hakkındaki beklentile­rini oluştururken "rasyonel" bir biçimde davrandıklarını, yâni mevcut bilgile­rini en iyi biçimde kullanarak geçmişte yaptıkları hatalara düşmekten kaçındıklarını öne sürmektedir. 

1970'lerde gelişmiş ekonomilerde verimlilik artışı ve ekonomik büyüme­deki yavaşlama, bu soruna çözüm bulmak amacına yönelen ve oldukça farklı görüşleri olan, Robert L. Bartley ve Arthur Laffer gibi ekonomistlerce geliştirilen arz yönlü ekonomi yaklaşımını ön plana çıkartmıştır. ABD'de 1980'lerde Reagan yönetimi döneminde etkili olduğu için Reaganomics olarak da adlandırılan arz yönlü ekonomide, vergilemenin piyasalardaki itici güçler üzerindeki etkisine büyük önem verilir. Vergi oranlarının düşürülmesinin ekonomiyi canlandıracağı, milli geliri ve vergi gelirlerini artıracağı ve enflasyonu azaltacağı iddia edilir. 

Son dönemlerde yeni düşünce okulları da tartışmaya dâhil olmuştur. Reel ekonomik dalgalanmalar teorisinin taraftarları hem Keynes-yenlerin, hem de monetaristlerin ekonomiyle isabet eden şokların kaynağı­nı belirlemede hatalı olduklarını iddia etmektedirler. Bunlar, şokların ekono­mide gözlenen dalgalanmaların bunlarla açıklanabileceği biçiminde bir görüş ortaya koymuşlardır. 

Aktivist makroekonomik politikaları yeniden ön plana çıkarmaya çalışan Yeni Keynesyenler özellikle uzun dönemde monetarizmi ve rasyonel bek­lentiler yaklaşımını kabul ederler. Ancak yapısalcı okuldan da etkilenen Yeni Keynesyenler, asimetrik bilgi, fiyatların ve ücretlerin yapışkanlıkları ve katılıkları gibi nedenlerle piyasaların temizlenmediğini (arz - talep dengesi­nin sağlanmadığını) ileri sürerler. Bunlara göre eksik rekabet ve piyasa ba­şarısızlıkları önemlidir, hatta ekonomik dalgalanmaların nedeni olarak piya­sa başarısızlıkları gösterilmektedir.

Yine yeni Keynesyenler gibi istikrarsız denge modelleri ile çalışan yapı­salcı okul 'a göre reel ücret katılığı ve yapışkanlığı söz konusudur. Doğalişsizlik oranı hipotezini kabul eden bu yaklaşımda faiz oranı merkezi bir rol oynamaktadır. 

EKONOMİ POLİTİKALARI 

Ekonomi teorisi: Belli ekonomik kurumların teşkil ettiği çerçeve içinde oluşan ekonomik olaylarda bir düzenliliğin varlığını araştırır.
Ekonomi Politikası: Mâkul bir büyüme hızı sağlamak, fiyat düzeyinin istikrarını sağlamak, istihdam düzeyini artırmak, gelir ve servet dağılımında adaleti temin etmek, bölgeler arası kalkınmışlık farklarını gidermek, ödeme­ler bilançosu dengesini sağlamak gibi hedeflere ulaşılmaya çalışılır.

EKONOMİ POLİTİKASININ ARAÇLARI 

1.    Para Politikası: Merkez bankasınca yürütülür. Araçları emisyon, açık piyasa işlemleri, reeskont oranı mevduat karşılık oranları ve bankacılık sistemi üzerinde doğrudan kontroller ve faiz oranlarının etkilenmesi olarak sıralanabilir.

2.    Maliye Politikası: Devletin vergiler, kamu harcamaları ve borç­lanma yoluyla ekonomiyi idare etmesidir. Maliye politikası, parlamentonun denetiminde hükümet eliyle yürütülür.

3.    Dış Ekonomi Politikası: Dış âlemle yürütülen ekonomik ilişkileri düzenlemeye yönelik politikalardır. Araçları ise ticaret politikası (gümrük ta­rifeleri, kotalar, ihracat teşvikleri...), yabancı sermayeye yönelik düzenleme­ler ve döviz piyasalarına müdahaledir.

4.    Gelir Politikası: Ücretler ve fiyatlar üzerindeki doğrudan kontrol­lerdir. Bu politika, enflasyona karşı uygulanabilecek en uç politikadır. 

Ekonomi politikasında bir diğer ayrım da amaca bağlı olarak yapılır: 

1.    İstikrar politikaları: Ekonomik dalgalanmaları (büyüme, işsizlik ve enflasyon oranlarındaki dalgalanmalar) yumuşatmaya yönelik ve daha çok kısa dönemli politikalardır. İstikrar politikaları genellikle para ve maliye politikalarının bir bileşimi olarak uygulanır.
2.    Büyüme politikaları:
Ekonominin üretim kapasitesini arttırmaya yönelik uzun dönemli politikalardır. 

MAKROEKONOMİDE TEMEL VARSAYIMLAR 

1.    Piyasaların Temizleme Hızı Konusundaki Farklı Varsayımlar Talep sahipleri tam istedikleri kadar mal satın alırlar ve satıcılar arz ettiklerinin tamamını satarlar. Bu varsayım piyasaların temizlenmesi varsayımı olarak adlandırılır.
2.    Dengenin Tekliği Konusundaki Farklı Varsayımlar
3.    Beklentilerin Biçimlendirilmesi Konusundaki Farklı Varsayımlar 

Ekonomide beklentiler ikiye ayrılır: 

a)Statik beklentiler: Burada beklentiler içsel bir değişken olarak mo­dele sokulmakta ve beklentilerin oluşumunu son derece basit olduğu kabul edilmektedir.
b)Rasyonel beklentiler:
Beklentilerin rasyonel olması durumunda ekonomik birimler sistematik hatalar yapmazlar. Klasik ekonomiden kaynaklanan düşünce ekolleri bu varsayımı benimserler.

4.   Kısa ve Uzun Dönemin Nispi Önemi Konusundaki Varsayımlar 

EKONOMİDE AKIM, STOK VE ORAN DEĞİŞKENLER 

Akım Değişken: Belli bir zaman birimine bağlı olarak ifade edilir. Gelir, hasıla, üretim, tüketim, yatırım vb.

Stok Değişken: Bir değişkenin belli bir andaki değerini gösterir. Ser­maye stoğu, para arzı, servet, borç stoğu, mal stoğu vb.

Makroekonomik analizde akım ve stok değişkenler kadar önem taşıyan bir diğer değişken grubu da akımların birbirine oranı ya da bir akım ile sto­kun oranı olarak ifadelendirilen oran değişkenlerdir. Örneğin enflasyon, işsizlik oranları ya da faiz oranı bu gruptan değişkenlerdir. 

DENEME SORULARI 

1.     Aşağıdakilerden hangisi makro ekonominin araştırma alanına giren merkezi sorunlardan biri değildir?

A) Gelir ve istihdam düzeyi  B) Fiyat düzeyinin istikran C) Ekonomik serbestlik  D) Ekonomik büyüme  E) Dış açıklar 

2.     Yüksek oranlı işsizlik ve durgunluk ile enflasyonun bir arada bulunmasına ne ad verilir?

A) Durgunluk     B) Stagflasyon     C) Deflasyon       D) Devalüasyon   E) Revalüasyon 

3.     Aşağıdakilerden hangisi Ekonomi Politikası araçlarından biri değildir?

A) Para Politikası  B) Maliye Politikası    C) Dış ekonomi Politikası    D) Gelirler Politikası      E) İstikrar Politikası 

4.     I. Emisyon II. Reeskont Oranı III. Kamu Harcaması IV. Tarifeler V. Vergi 
Yukarıdakilerden hangileri Maliye  Politikası  araçlarındandır?

A) l-ll       B) ll-lll     C) lll-IV         D)lll-V        E)IV-V

5. Aşağıdakilerden hangisi Makroekonominin temel varsayımlarından değildir?

A) Piyasaların temizlenme hızı B) Dengenin tekliği C) GSMH'nin sabit tutulması D) Beklentinin oluşum biçimi
E) Kısa ve uzun dönemin nispi önemi 

6.   Beklentilerin geçmişteki tecrübelere dayanarak oluşturul­duğunu kabul eden yaklaşım  aşağıdakilerden hangisidir?

A) Statik beklenti     B) İntibakçı beklenti    C) Rasyonel beklenti      D) Kısa dönem beklentisi    E) Dinamik beklenti 

7.    Aşağıdakilerden hangisi stok değişken defindir?

A) Para arzı     B) Servet  C) Borç stoku      D) ithalat     E) Finansal stok 

8.    Aşağıdakilerden hangisi akım değişken değildir?

A) Gelir     B) İhracat    C) Tüketim     D) Yatırım     E) Servet 

9.     I. Stok değişken II. Akım değişken III. Oran değişken
Yukarıdakilerden hangisi makroekonomi konularında oldukça sık kullanılır?

A) l-ll     B) ll-lll    C) l-ll-lll     D) II     E) III 

10.  Vergilemenin piyasalardaki itici güçler üzerindeki etkisine büyük önem veren yaklaşım  aşağıdakilerden hangisidir? 

A) Klasik yaklaşım B) Keynesyen yaklaşım  C) Arz yönlü yaklaşım  D) Parasalcı yaklaşım   E) Yapısalcı yaklaşım

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Sağlık Bilgileri