Bretton Woods Sisteminin Vadeli Altın
Piyasalarına Etkisi
Vadeli altın
piyasalarının ve işlemlerinin oluşmasında Bretton
Woods sisteminin önemli payı olmuştur. 1944 ile 1973
yılları arasındaki dönemde altın fiyatlarını devamlı
olarak baskı altında tutan bu sistem, altın
fiyatlarını spekülasyonlara açık hale getirmiştir.
Aşağıda da anlatılacağı gibi, sistemin sabit bir kur
sistemi olması ve ülkelerin kendi başlarına
devalüasyon yapamamaları, altın fiyatlarının
yükseleceğini tahmin eden spekülatörleri çeşitli
tarihlerde bu piyasaya yöneltmiştir.
Altın
fiyatının ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt
tarafından 31 Ocak 1934 tarihinde 20 dolardan 35
dolara devalüe edilmesinin ardından sabit hale gelen
resmi altın fiyatı, 1971 yılının ortalarına kadar
fazla bir değişiklik göstermemiş, ancak daha sonra
hızlı bir yükseliş trendine girmiştir. Altın
piyasalarında spekülatif akım ve hareketlere yol
açan bu konunun detaylı olarak incelenmesi
sonucunda; vadeli altın piyasalarının neden
oluşturulduğu ve insanların böyle bir işleme neden
gereksinim duyduğu daha iyi anlaşılacaktır. 1944-73
arası dönemde dünya ekonomisi üzerinde oldukça
etkili olan Bretton Woods veya diğer ismiyle IMF
sistemi, aradan geçen 29 yıl boyunca altın
fiyatlarının devamlı olarak baskı altında kalmasına
neden olmuştur. Altın kambiyo sisteminin uygulaması
olarak karşımıza çıkan bu sistemi incelemeye
geçmeden önce, altın kambiyo sisteminin temel
özelliklerini ve işleyişini görmekte fayda vardır.
Altın
Kambiyo Sistemi
Bretton Woods anlaşması
ile doğan bu sistemin temelinde, altından tasarruf
edilerek uluslararası ödemelerde kullanılacak rezerv
miktarını artırma fikri yatmaktadır.
Altın
kambiyo sisteminin temel özellikleri genel başlıklar
halinde şu şekildedir;
L Altın
paranın tedavülde bulunmadığı bu sistemde, tedavül
aracı olarak sadece banknot veya kâğıt para
kullanılmaktadır.
ii.
Altının
iç ve dış işlemlerdeki kullanımı ortadan kalkarken
dış ödemelerdeki kullanımı sınırlı şekilde devam
etmekte, ancak para ünitesiyle altın arasındaki
ilişki hiçbir şekilde ortadan kalkmamaktadır.
ii.
Altın
kambiyo sisteminde; altına tahvil kabiliyeti olan
sağlam bir anahtar paranın varolması, diğer ülke
paralarının bu paraya bağlı olarak tedavül etmesi ve
son olarak da uluslararası ödemelerde anahtar para
olarak kullanılan banker ülke parasının altın
karşısında tam konvertible olması gerekmektedir.
iv.
Banker
ülkenin parasını elinde bulunduran üçüncü ülkeler,
bu parayı istedikleri anda banker ülkeye vererek
altına dönüştürebilme imkânına sahiptir. Bretton
Woods sisteminde; banker ülke olarak Amerika, banker
ülke parası olarak da ABD Doları kabul edilmiştir.
v. ABD'nin elinde bulunan altınlar,
bu ülkenin bir nevi rezervi niteliğindedir.
vi.
Banker
ülkede (yani ABD'de), altının alım ve satımı
yasaktır.
vii.
ABD vatandaşlarının
elinde bulunan ulusal paranın yani doların, altına
konvertibilitesi bulunmamaktadır. Böylelikle, altın
fiyatlarının yükseleceğini tahmin eden ABD
vatandaşlarının spekülatif hareketlere girişmesi
engellenmiş olacaktır.
viii.
Amerika'nın
mevcut para arzını artırabilmesi; elindeki altın
rezervlerini artırmasına veya altın/anahtar para
oranını değiştirmesine bağlıdır.
ix. Anahtar paranın
artış hızını, ABD tarafından rezerv olarak tutulan
altının "artış hızı" belirlemektedir.
x. Altın
para miktanndaki artış hızının yavaşlaması
durumunda, anahtar para ile uluslararası rezervin
başlangıçtaki hızla artabilmesi için, altın/anahtar
para oranının düşürülmesi gerekmektedir.
Yukarıda
temel özellikleri sıralanan altın kambiyo sisteminin
yararlarına karşılık bazı sakıncaları da
bulunmaktaydı. Bunlardan birincisi, altın stokunun
para ihtiyacına paralel olarak değişmemesi; ikincisi
ise para ünitesinin pahalıya mal olmasıydı. Altın
kambiyo sistemi, altına bağlı rezerv sistemlerinin
sonuncusu olmuş, birçok sorunu beraberinde
getirmesine rağmen 70'li yılların ilk çeyreğine
kadar işleyişine devam etmiştir. Anahtar para
olarak kullanılan Amerikan Doları 15 Ağustos 1971
tarihinde uluslararası rezerv aracı olma özelliğini
kaybetmiştir. Rezerv aracı olarak kullanılan paranın
(ABD Dolan'rın) altın ile uzaktan yakından
herhangi bir ilişkisinin kalmaması üzerine, anahtar
para durumundaki Amerikan Doları'nın altın
konvertibilitesine de son verilmiştir.
Mübadele
aracı olarak kullanılan altının dünya ekonomisindeki
hızlı büyümeye paralel şekilde hacimce
artırılabilmesi, üretiminin zor ve külfetli olmasına
bağlı olarak kısa vadede mümkün olmadığından,
sistemin uygulandığı dönemde altın/anahtar para
oranının zaman zaman düşürülmesi ve ülkelerin bu
yolla rezerv yaratma yoluna gitmeleri
yadsınmamalıdır. Savaş sonrası dönemin sosyo
ekonomik durumu ve insanların düşünce tarzı göz
önüne alındığında, salt kâğıt para sisteminin pek
işlemediği ve insanların psikolojik olarak para
süjesinin altına bağlı olması gerektiğine
inandıkları görülmektedir.
|