|
AB Bilişim Stratejisi ve AR-GE Politikası
Bilgi teknolojisinin gelişmesi ile girdi oranlarının
değişim göstermesi ekonomi açısından büyük öneme
sahiptir. Avrupa Birliği ülkeleri 21. yüzyılın en
çok otomobil üreten, en çok petrol rezervi olan,
altın fiyatlarına hükmeden, tahıl ambarına sahip
olan ülkelerin değil en çok bilgiyi üretip toplumun
hizmetine sunan ülkelerin yüzyılı olacağının
farkındadırlar. Bundan dolayıdır ki önümüzdeki
yüzyıla önde girebilmek için teknolojinin bu
imkanlarını ve üstünlüklerini kavrayan Avrupa
Birliği ülkeleri, bilgi teknolojisi faaliyetlerine
büyük kaynaklar ayırmaktadırlar. Bu ülkelerde bilgi
teknolojisi faaliyetleri için artan orandaki fon
kaynakları mühendislik, dizayn, deneme üretimi ve
pazar testine aktarılmaktadır.
Avrupa Birliği toplumları ekonomik ve sosyal hayatlarında
teknolojiden etkilenir olmuşlardır. Bilgi
teknolojisindeki gelişmenin Avrupa Birliği ülkeleri
üzerinde farklı oranlarda etkisi olmasıyla birlikte,
bu oranlar her ülkede artan bir şekilde
hissedilmektedir. Bilgi teknolojisindeki yenilikler
global ekonomiye sahip bu ülkeler arasında rekabetin
artmasına, kaliteli ürünün piyasaya sunulmasına
yardımcı olacaktır. Bu globalleşme ile birlikte
sınırlı ve karmaşık bir pazardan daha büyük bir
pazara girip ondan pay almak için firmalar
birbirleriyle kıyasıya yarışacaklardır. Türk sanayi
ürünlerinin böylesi globalleşmiş bir rekabet
ortamına girerek pay alması, sanayinin yapısını
çağın gereklerine uygun üretim araçlarıyla
donatmasıyla gerçekleşir. Bunun içinde Türkiye’de
yeterli bilimsel ve teknolojik bir enformasyon
sisteminin kurulması ve transferinin
kolaylaştırılması hususuna özel bir itina
gösterilmesi gerekmektedir. Rekabet sürekli yenilik
ve kıyasıya bir mücadele anlamı taşımaktadır.
Son yıllarda Avrupa Birliği ülkelerinde firma stratejileri, yeni
teknolojilerin etkin kullanımı, uygulanması ve bilgi
teknolojisi faaliyetlerinin harekete geçirilmesi
esası üzerine oluşturulmaktadır. Bu geniş coğrafya
parçası üzerinde artan ürünlerin rekabeti için
birçok firma ürün farklılaştırması, ürünün
dizaynının yapılması ile pazara sürülmesi arasında
geçen zamanın kısaltılması, ölçek üretimden
fleksibil üretime geçiş, işletme organizasyonunda
çalışanlara daha fazla sorumluluk verip hiyerarşiyi
azaltarak çalışanlar arasında yakın ilişkiyi artırıp
stratejik olarak sorumluluğu geliştirici adaptasyon
çalışmaları yeni teknolojilerin etkin kullanımı
politikası içinde yürütülmektedir. Değişen üretim
stratejileri sonucunda Avrupa Birliği ülkelerinde
bilgi teknolojisine toplam üretim değerinden artan
miktarda bir değer aktarılmaktadır. Buradaki amaç,
teknolojik uyumun sağlanması ve bilgi teknolojisi
faaliyetlerinin küçük firmalarda da yapılmasını
sağlamak ve bu firmaların rekabet üstünlüğünü
artırmaktır. Uzun dönem içerisinde pazarlardaki
rekabeti geliştirmek firmaların ana hedefi olmuştur.
Bu ülkelerde bilim-teknoloji politikaları; emek,
sermaye, doğal kaynak ve donanımlarından çok
teknolojik alt yapısını ve dinamiği geliştirerek
uluslararası pazarlarda rekabet etmeye
dayandırılmaktadır. Yeni üretim sistemleri konusunda
Avrupa Birliği ülkelerinde iki temel gelişme
konusudur: 1) Büyük ölçekli firmalarda standart ve
seri üretim sistemleri, taleplere göre değişebilir,
büyük ölçekli üretimi feda eden minimum stok
maliyetli, emek ve bir ölçüde sermayeden tasarrufa
yönelik elektronik temelli robotların devreye
girdiği esnek üretim; 2) Sanayi, tarım ve hizmetler
dahil olmak üzere çok geniş bir üretim yelpazesinde
girdi olarak kullanılabilecek ve bütün bunlarda
üretim sürecini baştan aşağı değiştirebilecek
karaktere sahip ve ekonominin tümünde verimlilik
artışı sağlayacak geleceğin stratejik
teknolojilerinin oluşturulmasını sağlayacak
teknolojilerde yoğunlaşmak ana hedef olarak yer
almaktadır. Birçok Avrupa ülkesinde, sanayide bilgi
teknolojisi faaliyetlerine aktarılan kaynakların
desteklenmesi ve kamu kaynaklarının bu sanayiye
aktarılması söz konusudur.
|