Avrupa Merkez Bankası’nın Görevleri
Avrupa Merkez Bankaları Sistemi’nin
temel görevi fiyat istikrarını sağlamaktır. Avrupa
Merkez Bankası bu amaca yönelik ekonomi politikaları
uygulamaktadır. Birliğin amacı yüksek istihdamı ve
sürdürebilir bir büyümeyi fiyat istikrarını
gerçekleştirerek sağlamaktır. AMB bu görevi yerine
getirirken AB’nin ve ulusal hükümetlerin kurum ve
organlarından talimat almaz.
“Büyüme oranının veya istihdamın
arttırılması gibi hedefler yerine, fiyat
istikrarının temel hedef olarak tespit edilmesinin
en önemli nedenlerinden birisi, Sistem’in temel
görevi olan para politikasının özellikle parasal
istikrarı sağlama konusunda daha etkin olduğunun
kabul edilmesidir. Fiyat istikrarı, Maastricht
Antlaşması’nda öngörülen serbest rekabete dayalı
piyasa ekonomisi prensibinin işlerliği bakımından da
önem taşımaktadır.” (Makinist, 2005:38)
“Maastricht Antlaşması’na göre AMB’in
dört temel görevi vardır:
-
Euro bölgesi için para
politikasını tanımlamak ve yerine getirmek,
-
Euro bölgesi döviz
işlemlerini idare etmek,
-
Euro bölgesi üye
devletlerinin döviz rezervlerini tutmak,
-
Ödeme sisteminin sorunsuz
işleyişini temin etmek.” (The European Central Bank,
2006:13)
AMB Yönetim Konseyi kağıt para ihraç
edilmesine yetkili tek organdır. Euro banknotlarının
basımını AMB ve Ulusal Merkez Bankaları yapar.
Madeni paraların basımını ise ulusal hükümetler
yapar. Yine AMB Eurosistem için gerekli olan
istatistiki bilgileri toplamak ile görevlidir.
AVRUPA MERKEZ BANKASI’NIN
SERMAYE YAPISI
Avrupa Merkez Bankası’nın başlangıç
sermayesi Maastricht Antlaşması ile belirlenmiş
olup, beş milyar EURO’dur. Avrupa Birliği üyesi
ülkelerin Ulusal Merkez Bankaları’nın sermaye
iştiraklerinden ve hisselerinden meydana
gelmektedir. Bu hisseler devir ve rehin edilemez,
haczedilemez. Her üye ülke Merkez Bankası’nın
ödeyeceği sermaye payı o ülke nüfusunun AB nüfusuna,
GSYİH’sinin de Avrupa Birliği GSYİH’sine olan
oranların ortalamasına göre hesaplanmaktadır. Bu
hesaplama için gerekli olan veriler her beş yılda
bir ekonomik ve demografik göstergelere göre
yenilenir. Sermaye miktarının arttırılmasına AMB
Yönetim Konseyi karar vermektedir. Sermaye miktarı
ise AMB’nin karşılaşabileceği riskler karşısında
önlem olarak arttırılır.
“Avrupa Merkez Bankası’nda en büyük
sermaye payı %24,5 ile Almanya’ya aittir. Diğer
büyük pay sahipleri ise Fransa, İtalya, İngiltere ve
İspanya’dır. AMB ayrıca, karlarının %80’ini üye ülke
Merkez Bankaları’na verecek, %20’sini ise Banka’nın
rezervlerine ilave edecektir. Euro alanının dışında
kalan Ulusal Merkez Bankaları dağıtılan kârlardan
pay alamamakta, buna karşın Banka zararlarından da
etkilenmemektedirler.” (Yücememiş, 2005:117-118)
AVRUPA MERKEZ BANKASI’NIN
UYGULADIĞI PARA POLİTİKASI
Merkez bankalarının uyguladığı para
politikası ile para miktarı arasında doğrudan bir
ilişki vardır. Uzun dönemde para miktarındaki bir
artış, reel çıktı veya istihdam gibi değişkenler
üzerinde herhangi bir etkide bulunmazken, genel
fiyat düzeyini arttıracaktır. Bu olguyu temel alan
AMB, uyguladığı para politikasında temel hedef
olarak fiyat istikrarını belirlemiştir.
AMB Para Politikasının
Amacı
Avrupa Merkez Bankası’nın para
politikasının başlıca amacı fiyat istikrarını
sağlamaktır. Fiyat istikrarı hedefiyle çelişmemek
suretiyle aynı zamanda sürdürülebilir ve
enflasyonist olmayan bir büyüme ve yüksek istihdamı
gerçekleştirmek de Avrupa Merkez Bankası’nın
amaçları arasında yer almaktadır.
“Fiyat istikrarının birincil amaç
seçilmesinin çeşitli nedenleri vardır. İlk olarak,
onlarca yıllık pratik deneyimlerin, yüzlerce
iktisadi araştırmanın ve hakim ekonomik düşüncenin
fiyat istikrarının iktisadi bekleyişlerin
iyileştirilmesine ve vatandaşların yaşam
standartlarının arttırılmasına yaptığı katkıyı
ortaya koymasıdır. İkinci bir neden de para
politikasının teorik temelleri, geçmiş deneyimlere
ek olarak para politikasının ekonomideki fiyat
düzeyi üzerinde kaçınılmaz bir biçimde bir etkiye
sahip olduğunu ortaya koymuştur. Bu yüzden orta
vadede, sadece fiyat istikrarı, tek para
politikasının yapılabilir amacı olma özelliğine
sahiptir. Buna mukabil, fiyat istikrarı üzerinde
olumlu etkileri bir yana, para politikası, reel
değişkenler üzerinde sürekli bir etkiye sahip
değildir. Bununla birlikte AB Antlaşması açık bir
biçimde fiyat istikrarının sağlanmasını, AMB’nin
birincil amacı olarak belirlemiştir.” (Karadağ,
2007:64)
AMB Para Politikasının
Yürütülmesinde İzlenen İlkeler
Eurosistem’in operasyonel çerçevesi
AB Antlaşması’nda 127. maddesinde yazılı ilkelere
dayanmaktadır. Bunlar: kaynakların etkin dağılımını
tercih eden serbest rekabete dayalı açık piyasa
ekonomisi ilkesi, operasyonel etkinlik, eşit muamele
ve uyum, merkezi olmayan uygulama, sadelik,
şeffaflık, süreklilik, güvenlik ve maliyet
etkinliğidir. Operasyonel etkinlik en önemli
ilkedir. Operasyonel etkinlik kavramıyla tanımlanmak
istenen, kısa dönem piyasa oranlarını etkileyen para
politikası kararlarının hızlı ve etkili bir biçimde
alınmasını ifade etmektedir.
Euro Bölgesi’nin neresinde olursa
olsun, yerleşik olduğuna ve büyüklüğüne bakmaksızın
finansal kuruluşlara eşit muamele edilmelidir. AMB
operasyonları yönetir ve ulusal merkez bankaları da
işlemleri yürütür. Sadelik ve şeffaflık, para
politikası operasyonlarının perde arkasının doğru
bir şekilde anlaşılmasını sağlar. Süreklilik ilkesi,
para politikası operasyonlarına katılan merkez
bankaları ile muhataplarının tecrübe kazanması için
araçlarda ve prosedürlerde sık ve önemli
değişikliklerden kaçınmayı hedefler. Güvenlik
ilkesi, Eurosistem’in finansal ve operasyonel
risklerinin asgaride tutulmasını gerektirir. Maliyet
etkinliği, operasyonel giderlerin hem Eurosistem hem
de muhatapları için düşük tutulması demektir.
“AMB’nin para politikası
stratejisinde fiyat istikrarı bir orta dönem
hedefidir. Bunun anlamı fiyatlarda ortaya çıkan
anlık geçici dalgalanmalar dikkate alınmayacak ve bu
amaçla herhangi bir politika değişikliğine
gidilmeyecektir. Diğer bir nokta ise AMB’nin fiyat
istikrarı hedefinde enflasyon için üst sınırın açık
bir biçimde sıfırdan yukarı ve %2’den aşağı ancak
%2’ye yakın olması kararlaştırılmış tek başına bu
amacın her zaman gerçekleştiği anlamına
gelmemektedir. Aynı zamanda deflasyonist bir
eğilimde fiyat istikrarı amacına ters düşecektir.
Tek para politikası tüm Euro alanı için geçerli
olacak tek bir bölgesel ya da ulusal gelişmeye
yönelik olmayacaktır. Euro bölgesi Ulusal Merkez
Bankaları’nın hedefi enflasyon konusunda alınan bu
kararla uyumludur.” (Genç, 2004:27)
|