Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Türk Bankacılık Tarihi, Bankaların Tanımı ve Tarihçesi

Paranın genel bir değişim aracı olarak kullanılmaya başlanmasından önce, tüccar senetleri ve mal karşılığı kredi şeklinde ilkel banka işlemleri yapılmaya başlamıştı. Bankalar, günümüzdeki yapılarına ticaret ve sanayin geliştiği son çağlarda ulaşmışlardı. 

İlk ticari itibar belgelerinin Mezopotamya'da kullanıldığı bilinmektedir. Özellikle İ.Ö. 5. ve 6. yy'larda arazi ipoteği ve kefalet karşılığı kredi işlemleri yapıl­mıştır. Ayrıca, halkın tapınaklara ve ilahlara armağan ettikleri ayni maddeler kredi sisteminin kaynağını oluşturmuştur. Bu kaynağın din görevlilerince gelir sağlamak amacıyla ödünç verilmesi ve tapınakların en güvenilir para saklama yerleri olması ile bankacılık sistemi de oluşmaya başlamıştır. 

Paranın değişim aracı olarak kullanılmaya başlaması ile para alıp borç veren, bir ülke ya da şehir parasına çeviren bankerler ortaya çıkmıştır. Bunlar, sarraflık görevlerinin yanı sıra müşterilerinden mev­duat da kabul eder ve bunları yüksek faizlerle başka­larına kredi olarak verirlerdi. Böylece, ilk örnekleri Mezopotamya, Eski Yunan ve Eski Roma'da görülen banka, İtalyancada "masa, tezgah" anlamına gelen banco kelimesinden kaynaklanmaktadır. İtalya' da önlerine bir masa koyarak para ticareti yapan bu kişilere 12. yy' da banchiero (banker) adı verilmiştir. Dünya politika ve ticaretinin en önemli merkezlerinden biri olan Roma 'da önceleri para değiştirmesi şeklinde başlayan bankerlik, daha sonra mevduat kabulü, kredi işlemleri ve poliçe alım satımıyla gelişmiştir. 

Ortaçağda şehirlerin doğması ile birlikte ekono­mik ilişkiler gelişmeye, Haçlı Seferleri nedeniyle orduların gereksinimlerini karşılamak için büyük para nakilleri yapılmaya başlanmıştır. Bu sırada Avrupa'nın Doğu ülkeleri ile ticareti de gelişmek­teydi. Bu nedenlerle, ticaretin kolaylıkla yürütülebilmesi için para işlemlerinde aracılık edecek kurumlara ihtiyaç duyulmuştur. Bütün bu olaylar banka sisteminin gelişimini hızlandırırken ticaret hukuku­nun da doğmasına neden olmuştur. Bunun yanında İslam ve Hristiyan dinlerinin faizi yasak etmesi, bankacılığın gelişiminde önemli bir engel olarak ortaya çıkmıştır. Bu iki dinin koyduğu faiz yasaklamasıyla Museviler banka sistemine egemen olmuşlardır. 

Günümüz bankacılığı 1157' de Venedik Bankası'nın kurulması ile başlamıştır. 1408'de Genova Bankası kurulmuştur. Yeni çağla birlikte Avrupa'da düşünce ve ekonomi alanında başlayan önemli değişiklikler nedeniyle faizin meşruluğunun kabul edilmesi bankacılığın gelişimini engelleyen en önemli sebeplerden birini ortadan kaldırılmıştır. Sömürgeleşmenin yaygınlaşması ile birlikte ticaretin çeşitlen­meye başlaması bankaları da uzmanlaşmaya ve birleşmeye yöneltmiştir. 

19. yy' da ticaret sermayesinin gelişimi ve sanayi devrimi banka sistemini büyük bir hızla geliştirmiştir. bankaları parasal ilişkilerin odaklaştığı en önemli mali kurumlardan biri haline getirmiştir. Her ülkede aynı biçimde olmamakla birlikte, genellikle halktan mevduat toplayarak kaynak oluşturan bankalar tica­ret alanında uzmanlaşırken kendi öz sermayeleriyle çalışan bankalar da yatırım bankacılığında uzmanlaşmıştır. Ticari kapitalizmden sanayi kapita­lizmine geçiş sürecinin başlamasıyla bankacılık ala­nında da birleşmeler başlamıştır. 

19. yy' da sermayenin uluslararasılaşmaya başlaması uluslararası ekonomik ilişkileri hızlandırırken bankacılığa da uluslararası bir nitelik kazandırmıştır. 

Bankacılıkta Kliring (Takas)

Yaygın çek kullanımı, çeklerin takas ve tahsilinin hızlı bir şekilde yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Bankalar, gerek kendi aldıkları önlemlerle, gerek diğer bankalar ve Merkez Bankası ile işbirliği yaparak, çeklerin takas ve tahsilinde kolaylık ve etkinlik sağlamaktadırlar. Çeklerin yatırıldığı (tevdi edildiği) banka ile üzerine çekildiği banka farklı ise, söz konusu bankalar birbirlerine karşı olan taleplerini günlük olarak takas ederler. Arada bir fark kalırsa, borçlu kalan banka farkı Merkez Bankası'ndaki ya da muhabir bankadaki hesabı üzerine çektiği çekle öder. Eğer bir kentte çok sayıda banka ya da banka şubesi varsa, bu bankaların bir takas odasına üye olmaları, burada günlük olarak çeklerin karşılıklı takas edilmesi çek tahsiline hız ve etkinlik kazandırmaktadır. 

Bankacılık Paniği

Bir veya birkaç bankaya karşı güvenin sarsılması sonucu mevduatlarını çekmek için genel olarak bütün bankalara, kitlelerin, ani ve büyük çapta hücum etmeleridir. Bu tür bir panik sağlam bankaların bile iflasına yol açmıştır. İngiltere'de en büyük Bankacılık paniği 1866 yılında meydana gelmiştir. 1973-1974 bankacılık bunalımında panik olmamış İngiltere Merkez Bankası zamanında müdahale etmiştir. A.B.D. de 1932 yılında geniş bir bankacılık paniği meydana gelmiştir

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri