Bilişim Teknolojisi ve Temel Kavramları
Bilişim denince, kullanıcıları için faydalı ve anlamlı hale
getirilmiş veri anlaşılmaktadır. Bu bağlamda bilişim
teknolojisi; yöneticinin karar vermesi için gerekli
bilgiyi değişik kaynaklardan toplayan, isleyen,
saklayan ve veriyi raporlayan formal bir bilgi
teknolojisi olarak tanımlamak mümkündür.
Bilişim teknolojisinin tanımına geçmeden önce veri, bilişim ve
bilgi arasında kısaca bir ayrım yapmak gerekirse,
veri; ham olgular, rakamlar ve detayları, bilişim;
verilerin yararlı, anlamlı ve organize edilmiş hali,
bilgi ise bir bilişim grubu ve bu bilişimin en uygun
şekilde nasıl kullanılabileceğinin anlaşılabilmesi
demektir. Bir bilişim sistemi için ileri teknoloji
kullanımı şart değildir. Bilişim sistemi bir örgüt
içinde bilginin kişiler arasında iletilmesini
sağladığından, bu işin mutlaka karmaşık bir
teknoloji ile yapılması gerekmemektedir. Bilişim
teknolojisi, söz konusu işlem için kullanılan araç
ve gereçleri ifade etmektedir.
Genel ifadeyle, bilişim teknolojisi, bir bilginin toplanmasını, bu
bilginin işlenmesini, bu bilginin saklanmasını ve
gerektiğinde herhangi bir yere iletilmesi ya da
herhangi bir yerden bu bilgiye erişilmesini bugün
için elektronik, optik vb. tekniklerle otomatik
olarak sağlayan teknolojiler bütünü olarak
tanımlamak mümkündür.
Bilişim teknolojileri üretimden ticarete, sağlıktan
turizme bugün tüm ekonomiyi, eğitimin tüm
aşamalarını, siyaset ve kamu yönetimini değiştirmeye
başlamıştır. Zaman ve mekân farklılıkları bilişim teknolojileri sayesinde ortadan
kalkmakta, iş hayatının hızı ve kapsamı her geçen
gün değişmektedir. Bilişim teknolojilerinin sağlamış
olduğu imkanlar sonucunda dünyada etkileşim hız
kazanmıştır. Günümüzde artık sadece yeni teknoloji
üreten şirketlerin ve bilişim teknolojilerini üreten
sektörlerin ortaya çıkması değil, eski ekonominin
şirketlerinin iletişim altyapılarını güçlendirip,
internet ve bilgisayar yardımıyla faaliyet
gösterebilmeleri de önem kazanmaktadır.
Bilgi Nedir
Dünyayı bu kadar farklı kılan ve değiştiren; doğa kanunları, insan
gücünü ve doğal kaynakları kullanma şeklimizi
geçmişe oranla daha etkin hale getirerek daha iyi
anlamamızı sağlayan bir unsur vardır, o da
“bilgi”dir.
İnsanoğlu yaşamını iyileştirmek, kendi çevresini daha iyi tanımak,
araştırma yapabilmek için her geçen gün daha çok
bilgiye gereksinim duymaktadır. Bilgi çağı büyülü ve
hatta mistik bir anlam taşıma eğilimine girdiği
günümüz dünyasında bu kavramı parçalar halinde
açıklamak ve netleştirmek gerekmektedir.
Araştırma, gözlem ve öğrenme yoluyla elde edilen her türlü öngörü,
gerçek ve algının tümü olarak adlandırılabilen
bilgi; karşımıza çıkan olayları anlamamıza olanak
sağlayan, aynı zamanda da insanların ve
organizasyonların etkin bir şekilde çalışmaları için
gerekli olan işaret ve kodlamalardır.
Günümüzde değişik kaynaklardan yararlanarak üretilen ve değişik
amaçlar için tüketilen bilgilerin “bilgi” olabilmesi
için bazı özellikler taşıması gerekmektedir. Bu
özellikler şunlardır:
•
Bilginin bir amacı olmalıdır.
•
Bilgi güncel ve doğru olmalıdır.
•
Bilgi istenilen zamanda kolayca ulaşılabilir
olmalıdır.
•
Bilginin değeri olmalıdır ve bilgi paylaşılabilir
bir ortamda bulunmalıdır.
•
Bilgiyi üretmenin ve tüketmen
Bilgi Toplumu Nedir
20. yüzyılın ikinci yarısında bilgisayar ve iletişim
teknolojilerinin geliştirilip bütünleştirilmesi ile
sonuçlarının kestirilmesi çok güç etkiler doğuran
bir dönem başlamıştır. Bu döneme; “Sanayi Sonrası
Toplum”, “Sanayi Toplumu”, “Bilgi Toplumu” ve
“Bilişim Toplumu” denilmiştir.
Bilgi toplumu, bilgi kullanımın yaygınlaştığı ya da insanların
bilgiye ulaşmasının kolaylaştığı bir toplumdur.
Sanayi toplumunun amacı maddi değerlerin üretilmesi
olarak tespit edildiğinde bilgi toplumunun amacı
bilginin üretilmesidir. Bilgi ve bilişim
teknolojisini öne çıkaran özelliği ile bilişim
toplumu entelektüel kaynakların fiziksel
kaynaklardan, temel teorik araştırmaların uygulamalı
araştırmalardan, öğrenimin işyerinde tecrübeden daha
önemli hale geldiği, değişimin ise bilimin mevcut
temellerini çok kısa bir zamanda tamamen geçersiz
hale getirebilecek kadar hızlı bir şekilde yaşandığı
ekonomilerdir. Bilgi sektörünün ürünü olan mallar
arasında bilgisayarlar, iletişim ve elektronik
araçlar, elektronik haberleşme, reklam, eğitim,
iletişimi geliştirme araştırmaları ve hizmetleri,
sigortacılık, danışmanlık araştırma-geliştirme
firmaları yer almaktaydı.
Son yıllarda ise, özellikle bilişim ve iletişim teknolojilerindeki
çarpıcı ilerlemeler ve süratli yayılma eğilimi
sonucunda günümüzde bilgi toplumu/sanayi toplumu
“dijital (inovasyon) veya bilgi ekonomisi” olarak
adlandırılmaktadır. Sanayi devrimi ve sanayi
toplumunun insanlığa getirdiği köklü değişim ve
dönüşümlere benzer bir süreç de, günümüzde
yaşanmaktadır. Ancak yeni teknolojilerin, sanayi
devrimine göre, çok hızlı üretiminin yapılması ve
yaşam biçiminizi etkilemesi, bilgiye dayalı
dönüşümün çok daha kısa sürede oluşması yönünde bir
sonuç doğurmaktadır.
Bilişim Nedir
Bilişim sözcüğü, “bilgi” sözcüğünün kökü olan “bil(mek)”
eylem adından dönüşlü ve katılmalı çatı olan “biliş(mek)”
eylemi türetilerek, “bilgisayar”, “donanım”,
“yazılım”, vb. daha birçok bilişim terimi ile
birlikte, 1969 yılında yaratılmıştır. Bilişim
kavramı yeterli açlıkla oluşmadığından, “bilgi
işlem” sözcüklerinin sıkıştırılması ile elde edilmiş
yapay bir uydurma sanıp tartışanlar olmuşsa da,
kavram meslek kamuoyunda yavaş yavaş açıklık
kazandıkça, “bilişim” sözcüğü de yaşarlık
kazanmıştır.
Bilişim, insan bilgisinin, teknik, ekonomik ve sosyal alanlardaki
iletişimin otomatik makineler de akılcı olarak
işlenmesini konu alan bilimdir. Belli bir uygulama
için kullanılan bilgiyi elde etme, işleme ve iletme
olanaklarının tümünü içeren bilişim sisteminde ise
iki temel unsur vardır: Donanım ve yazılım. Donanım
olarak telefondan bilgisayara, yazılım olarak da
muhasebe paket programından internet tarayıcı
programına kadar günümüzde hayatımızı yönlendiren
bilişim araçlarını kullanmaktayız. Ancak bu
araçların amaç olmadığı sadece doğru, güncel,
eksiksiz ve hızlı bilgiye erişmede bir araç olduğu
gözden kaçmaktadır. İşte bilgiyi yönetmek deyince
bilgi toplumu olmak akla ilk gelen şeydir. Bilgi
toplumu olmak; evde, iş yerinde bilgisayarı olmak,
hatta elindeki cep telefonu ve dizüstü bilgisayar
ile dünyanın her köşesine ulaşabilmek değildir.
Bilgi toplumu olmak, bilginin sorun çözme ve karar
verme sürecindeki değerine ve gücüne inanan,
bilginin hazırlanışında ve elde edilişinde bir
maliyeti olduğunu kabul eden, gizliliğini saygı
gösteren ve bununla birlikte bilgiyi toplayıp
kaydetmeye özen göstererek onu zamanında güncelleyen
ve kontrol eden en önemlisi gerektiğinde paylaşan
bireylerden ve kurumlardan oluşmak demektir.
Bilginin toplanması, işlenmesi, değerlendirilmesi, dağıtımı ve
kullanımı ile ilgili faaliyetlerin tümü bilişim
olarak tanımlanabilir. Ham verilerin işlenerek
anlamlı bir hale dönüştürülmüş şekline bilgi;
sonuçlarının ise derlenip işlenmesi ve ilgili
kişilerin kararlarına ve planlarına ışık tutabilecek
şekle sokulması, hızlı, kolay ve her tür forma
dönüştürülmesi mümkün bir erişim sağlayacak şekilde
iletilip paylaştırılması bilişim olgusunu ifade
etmektedir. Bilişim sistemi organizasyondaki karar
verme desteğine kadar bilgiyi düzenlemek, saklamak,
işlemek, toplamak olan birbiri ile ilgili olan
parçaların kümesi olarak tanımlanabilir.
Rekabet Nedir
Rekabet bir işletmenin, müşterilerin isteklerini,
diğer işletmelerden daha etkin olarak yerine
getirmesi, yani imal ve hizmetleri daha kaliteli ve
ucuz temin etmesidir. Doğrudan doğruya veya dolaylı
olarak işletmenin pazarlarına mal veya hizmet
sunmaya çalışan işletmelerin faaliyetlerinin
bütünüdür. Rekabetçi üstünlük temelde geliştirme,
yenilik yapma ve değişmeden doğmaktadır. Firmalar,
rekabet için yeni bir temel buldukları veya eski
usulle rekabette daha iyi araçlar keşfettikleri için
uluslararası rakiplerine karşı üstünlük sağlarlar.
Stratejik bakımdan yenilik, yeni bir ürün tasarımında, üretim
sürecinde, pazarlama yaklaşımında, yeni bir eğitim
veya örgütlenme tarzında ortaya çıkabilir.
Küreselleşme ile birlikte günümüzde hem rekabet hem
de rekabet çeşitleri artmıştır. Aynı işi yapan
rekabet işletmelerin çoğalması, tüm pazarların
yapısını değiştirmiştir. Benzer ürünler, ayrı
pazarlarda tamamen ayrı rekabet bazlarında
satılmaktadır. Bir pazarda fiyat, öbür pazarda
seçenekler, diğerinde kalite ve bir başkasında satış
sırasındaki ve satış sonrası hizmet önem
kazanmaktadır. Küreselleşmeyle birlikte ekonomik
sınırların ortadan kalktığı dünya pazarında,
başarının en önemli koşulu rekabet gücüdür. Rekabet,
küreselleşme ile birlikte uluslararası boyutlara
taşınmıştır. Dünyada küreselleşme çalışmaları
sürdükçe, rekabetin boyutları genişleyecektir.
E-Ticaret Nedir
Küreselleşme, müşterinin seçiciliğinin ve ihtiyaçlarının artması,
pazarların yeni ve çok çeşitli ürünler ile dolarak
şirketlerin kar marjının azalması, bilim ve
teknolojideki hızlı değişiklikler ve yenilikler,
hukuksal düzendeki değişiklikler ve hükümetlerin
politikaları, telekomünikasyondaki ilerlemeler ve
internetin yaşamımıza girmesi sonucu dünya
ticaretinin işleyiş biçiminde radikal değişiklikler
olmaktadır. Dünya ticaretinde satın alma ve satış
süreçleri internetin sunduğu teknolojik ve yapısal
olanaklar nedeniyle radikal bir değişime uğramıştır.
Günümüzde teknolojinin oluşum sürecine en açık örneklerden biri de
internettir. Bilgi paylaşımının bu denli kolay
erişilebilir ve yaygın kılan başka türlü bir
teknoloji mevcut değildir.
Bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmeler, ticari
faaliyetler için gerekli olan bilgi ve belgelerin
elektronik ortama aktarılarak işlemlerin bu
elektronik ortamda yapılabilmesine olanak sağlamış
ve böylece elektronik ticaret kavramı gündeme
gelmiştir. Geleneksel ticaret kavramına önemli bir
alternatif oluşturan elektronik ticaret, bilgisayar
ağları aracılığı ile ürünlerin üretilmesi,
tanıtımının, satışının ve dağıtımının yapılması
gibi, tarafların elektronik ortamda iletişim
kurdukları her türlü ticari iş etkinliğidir.
Bilindiği gibi “ticaret” ifadesi “mal veya hizmetin
satın alınması ve satılması” işlemlerini
kapsamaktadır. Bu sürecin elektronik ortamda,
internet üzerinde yapılması e-ticaret kavramını
ortaya çıkarmıştır. Müşteri beklentilerindeki mal ve
hizmet arzındaki artış, iş dünyasındaki rekabeti
küresel ölçekte zorlaştırmaktadır. İşadamları buna
uyum sağlamak için organizasyonlarını ve çalışma
tarzlarını değiştirmekte, firma-müşteri-tedarikçi
arasındaki bariyerleri internet ve e- ticaret
aracılığı ile kaldırmaktadır.
İnternetin hızla yaygınlaşması, elektronik ticareti, ticari
işlemlerin yürütülmesinde yeni ve çok etkin bir araç
haline getirmiştir. Elektronik ticaret, tüm dünyada
ticaretin serbestleştirilmesi eğilimi ile birlikte,
son on yılda yaşanan ve bilgi iletişimini
kolaylaştıran teknolojik gelişmelerin bir ürünü
olarak ortaya çıkmıştır.
İnovasyon Nedir
Bilgi ve iletişim teknolojisi (Information and Communication
Technology -ICT) sektörlerinde, özellikle 1980 ve
1990’lı yıllarda ortaya çıkan ve yeni ekonomi olarak
ifade edilen yenilikler, aynı dönemlerde ortaya
çıkan küreselleşme eğilimleri ile birlikte
toplumların sosyal, siyasal ve ekonomik yapısında
önemli değişmeler ortaya çıkarmıştır.
Bu yeni ekonomik ortam “yeni ekonomi”, “bilgi ekonomisi”, “dijital
ekonomi” ve “inovasyon” gibi adlarla anılmaktadır.
Bilgi ve iletişim tabanlı bu yeni ekonominin temel
karakteristikleri şu şekilde özetlenebilir: Sürekli
hızlanan teknolojik gelişmeler, artan bilişim ve
bilgi yoğun faaliyetler, kısalan pazara girme ve
ürün/hizmet hayat dönüşüm süreleri, piyasaların
küreselleşmesi, sanayi kollar arasındaki farkların
belirsizleşmesi.
Bilgi, teknoloji devriminin yarattığı yeni ekonomik düzendir.
Ortaya çıkan yeni ekonomik düzen, teknolojinin
rekabet gücü üzerine olumlu etkisini dünya
gündeminde üst sıralara yerleştirmiş ve özellikle
sanayide yenilikçi kapasite artırımı ülkelerin temel
kalkınma hedefleri arasında yer almaya başlamıştır.
İnovasyon 3 açıdan önem kazanmıştır:
•
Bilginin ekonomik önemi iyi anlaşılmıştır,
•
Artan oranda sistem yaklaşımı kullanılmaktadır,
•
Bilgi yaratmak ve üretmekle ilgili kuruluşların
sayıları gittikçe artmaktadır.
Bilgiye dayalı ekonomi, bilginin üretilmesi ve
kullanılmasının refahın artırılması ve yaşam
standardının yükseltilmesinde asıl rolü oynadığı
ekonomidir. Bu türdeki bir iktisadi yapıda bütün
iktisadi faaliyetlerde her tür bilgi etkin bir
şekilde kullanılmakta ve tüketilmektedir. Bilgiye
dayalı ekonomi, başlıca iki faktörün sonucunda
oluşmaktadır: İktisadi faaliyetlerin globalleşmesi
ve iktisadi faaliyetlerde bilgi yoğunluğunun
artması. Son yıllarda bilgisayar ve iletişim
teknolojilerinde büyük gelişmeler meydana gelmiş ve
bu teknolojiler günlük yaşamda daha yoğun bir
şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Bu eğilim, iş
dünyasında birim ürün başına iletişim ve enformasyon
teknolojilerine yapılan giderleri azaltmıştır. Öte
yandan dijitalleşme, sistem standartları ve
yazılım-donanım teknolojilerinin geliştirilmesi,
teknolojik gelişmelerin geniş bir kesim tarafından
kullanılmasına neden olmuştur. Bilgi ve enformasyon
alanında görülen bu gelişme ve yeniliklerin en
önemli özelliği, çok küçük maliyetlerle çok büyük
miktarlardaki bilginin depolanmasına, transfer
edilmesine ve üretilmesine olanak tanımasıdır. Öte
yandan, daha önceki teknolojik yenilik ve
değişiklikler sadece belirli ürünler ya da sektörler
üzerinde etkili iken bilgi ve iletişim teknolojileri
geniş kapsamlı (jenerik) teknolojilerdir. Zira bu
teknolojiler üretilen mallardan sunulan hizmetlere,
Ar-Ge’den pazarlama ve dağıtıma kadar iş hayatının
tüm zincirlerini etkilemektedir. Bilginin işlenmesi,
aktarılması ve depolanmasının marjinal maliyeti
sıfıra yakın olduğundan bilginin ve bilgi
teknolojilerinin ekonominin tüm alanlarında
uygulamaya konulması hızlanmakta ve iktisadi
faaliyetlerin tümündeki bilgi yoğunluğu artmaktadır.
|