Borç
Servisi
Borç servisi, iç ve dış borçlanmadan doğan anapara,
faiz ve komisyon gibi giderlerin ödenmesi, mevcut
bir borcun vadesinin uzatılması (erteleme, tahkim
veya konsolidasyon), mevcut bir borcun faizinin
değiştirilmesi (değiştirme, konversiyon), dış
borçta anapara veya faizin döviz cinsinin bir başka
döviz cinsiyle değiştirilmesi (Swap) gibi borç
ödemeye ilişkin çeşitli karmaşık konuları içerir.
Genellikle borç servisini, borç yükünün, normal
(vadesi geldiğinde mevcut faiziyle geri ödeme) ya da
normal dışı yollara başvurarak hafifletilmesi
olarak tanımlamak mümkündür.
Borcun Anapara ve
Faizlerinin Geri Ödenmesi
Borç servisinin normal yolu, alınan borcun anapara ve
faizlerinin, vadeleri geldiği zaman geri
ödenmesidir.
Borcun anapara ve faizlerinin zamanında geri
ödenmemesi pek çok sıkıntıyı bir arada getirir.
Böyle bir durumda ilk olarak borç verenler, bir daha
borç verme konusunda daha çekingen davranmaya
itilmiş olurlar. İkinci olarak özellikle dış borç
ödemelerinde ortaya çıkan bir gecikme, piyasalarda
derhal duyulur ve Hazineye daha önce borç vermiş
olsun olmasın tüm kreditörler, yeni kredi açmak
konusunda tereddüde düşerler. Bu tür bir gecikmenin
art arda yaşanması, ülkeyi gerek içeriden gerekse
dışarıdan borçlanma konusunda büyük sıkıntılara
sokar. O nedenle borcun anapara ve faizlerinin
zamanında ödenmesi büyük önem taşır.
Tahkim (Konsolidasyon)
Borç servisinin normal dışı yollardan birisi tahkim
veya aynı anlamda kullanılan konsolidasyon'dur.
Tahkimin kelime anlamı "sağlamlaştırma"dır. Tahkimi,
basit olarak kısa vadeli borçların uzun vadeli veya
süresiz borç haline getirilmesi olarak tanımlamak
mümkündür.
Bir borcun anapara ve/veya faizinin vadesi
geldiğinde geri ödenemeyeceği anlaşılırsa ya borçlu
tek taraflı olarak (zorunlu tahkim) ya da borçlu ile
borç veren anlaşarak (İsteğe bağlı tahkim) vadeyi
uzatmakta ve buna bağlı olarak faiz de
yükselmektedir.
Değiştirme (Tahvil, Konversiyon)
Borçların değiştirilmesi, borç yükünün
hafifletilmesi amacıyla, borçlunun ödeyeceği faiz
oranında bir indirim yapılması işlemini ifade eder.
Değiştirme işleminde asıl olarak borcun anapara
tutarı ve vadesi değişmediği halde ödenecek faiz
miktarı düşürülür. Eğer değiştirme işlemi borçlunun
tek taraflı kararıyla yapılıyorsa zorunlu
değiştirme, eğer borçlu ve alacaklının karşılıklı
anlaşması sonucu yapılıyorsa isteğe bağlı değiştirme
söz konusudur.
Değiştirme işleminin tahkimden en önemli farkı şöyle
özetlenebilir; tahkimin asıl amacı borcun vadesini
uzatmak olduğu halde, değiştirmeden güdülen amaç
borç yükünün hafifletilmesidir. Bu çerçevede
tahkimin enflasyonist ortamların, değiştirmenin ise
durgunluk dönemlerinin uygulaması olduğunu belirtmek
doğru olacaktır.
Erteleme
Tahkim ve değiştirme İşlemlerinin yanında borç
ertelemesi deyimi de yaygın bir şekilde
kullanılmaktadır. Gerçekte bu deyim geniş ölçüde
tahkim ile aynı anlama gelmekte ve fakat bazan
değiştirmeyi de kapsayacak şekilde faiz indirimine
de yol açabilecek şekilde uygulanmaktadır. Özellikle
Güney Amerika ülkelerinin, borçlarını ödeyememek
sorunuyla karşılaştıkları dönemlerde bu ikili yapıyı
taşıyan erteleme uygulamaları yapılmıştır. Burada
amaç, mevcut haliyle tahsili zorlaşan bir alacağı
vade uzatımı ve faiz indirimi yaparak ödenebilir
şekile getirmektir.
Yeniden Finansman (Re-financing)
Yeniden finansman borç ertelemesinin özel bir şekli
olup, süresi dolan bir borcun bir başka kredi ile
değiştirilmesidir. Genellikle, alınan yeni kredi
daha düşük faizli olacağı ve borç yükünü
hafifleteceği için bu işleme başvurulur.
-
Erteleme ile yeniden finansman arasında az da olsa
fark vardır. Ertelemede süresi gelen borcu
vadesinin ileriye alınmasına yeniden finansmanda
eski borcun tümüyle kapatılıp yeni bir krediyle
değiştirilmesi söz konusudur.
Swap İşlemleri
Borç servisi açısından swap işlemi genellikle dış
borçların anapara yükümlülüğünü ifade eden döviz
cinsinin değiştirilerek, başka bir döviz cinsine
dönüştürülmesi (anapara swap'ı), söz konusu borcun
faizinin ifade edildiği döviz cinsinin
değiştirilmesi (faiz swap'ı) veya mevcut borçların
sermayeye katılım payı haline dönüştürülmesi
(borç-sermaye swap'ı) şekillerinden birinde ortaya
çıkar.
Örneğin dolar cinsinden borçlanan Hazine, zaman
içinde ortaya çıkan gelişmeler çerçevesinde mark
cinsinden borçlanmış olmanın daha düşük maliyete
yol açacağını görürse, dolar yükümlülüğünü marka
çevirmek ve böylece uluslararası döviz
piyasalarında ortaya çıkan değişimleri lehine
döndürmek isteyebilir. Böyle bir işlemin
gerçekleştirilebilmesi için dış borçlanma sırasında
döviz swap'ı yapılabileceğinin bir seçenek olarak
borç anlaşmasına konulmuş olması gereklidir. Aynı
durum faiz swap için de geçerlidir. Burada da borç
anlaşmasında ya genel bir swap yetkisi ya da
yalnızca faiz ödemelerinin döviz cinsinin
değiştirilebileceğine ilişkin bir hüküm bulunması
gerekmektedir.
|