Dış Ticaret Dengesi'nin Borsaya ve Hisse Senedi Getirisine Etkileri
Petrol fiyatlarındaki artışlar, ihraç ürünleri ham petrol veya
rafine petrol ürünlerinden oluşan ülkeler için
faydalı olacaktır. Bu nedenle, petrol ihraç eden
ülkeler için petrol fiyatı ve hisse senedi fiyatları
arasındaki ilişki pozitif olmalıdır. Fakat, petrol
ithal eden ülkelerde ilişki negatif olmalıdır. Diğer
bir değişle, petrol fiyatındaki artışlar ürün
maliyetini artıracak ve sonuç olarak, beklenen nakit
akımı düşecektir (Gan vd., 2006: 92).
Cari işlem
açığı hakkındaki haberler faiz oranlan ve
enflasyondaki beklenen değişim yoluyla hisse senedi
piyasasını etkilemektedir. Beklenenden daha düşük
bir cari işlem açığı döviz piyasalannda ülke
parasını yabancı döviz piyasalarında güçlendirmekte
ve yerel faiz oranlanndaki baskıyı azaltmaktadır.
Aynı zamanda, daha güçlü bir ülke parası daha ucuz
ithal mallan ve daha düşük enflasyon oranlan
anlamına gelir. Bu nedenle, cari işlem açığının
büyüklüğünde sürpriz bir iyileşme hisse senedi
fıyatlannda pozitif bir etkiye sahip olacağı
şeklinde algılanmaktadır (Sadeghi, 1992: 5).
Geske ve Roll
(1983) hisse senedi piyasası getirilerindeki
değişimlerin enflasyonist süreçteki değişimler için
bir belirti olduğunu ileri sürmektedirler. Bunun
nedeni olarak aşağıda belirtilen bazı makro ekonomik
olaylar zinciri gösterilmektedir. İlk önce, devletin
asıl gelirleri kişisel ve kurumsal vergilerdir.
Hisse senedi fiyatları ekonomik durumdaki beklenen
değişimlere karşılık olarak arttığı veya azaldığı
zaman kişisel ve kurumsal gelirler aynı yönde
hareket etmekte ve bu da devlet gelirlerinde de
benzer değişimlere yol açmaktadır. Bu nedenle,
devlet gelirindeki dalgalanmalar sıkı bir şekilde
hisse senedi piyasası hareketleri ile ilişkilidir.
İkinci olarak, şayet devlet harcamaları kendisini
gelirlerdeki değişimlere uydurmaz ise gelirdeki
dalgalanmalar bütçe açığı olarak kendisini
gösterecektir. Üçüncüsü, bütçe açığı olduğu zaman
hazine borçlanmaya zorlanacaktır. Bu borç ise
gelirin artırılması veya harcamalann azaltılması
yoluyla yeterli miktarda bütçe fazlasının elde
edilmesiyle ödenebilecektir.
Aslında, son
yıllarda izlenen tipik yol merkez bankası sistemi
olarak para basmak veya banka karşılıklannı
genişleterek borcun finansmanını sağlama yoludur.
Böylece parasal büyümenin neden olduğu enflasyon
yoluyla elde edilecek olan dolaylı vergi yoluyla
gerekli olan bütçe fazlası yaratılacaktır. Özetlemek
gerekirse, hisse senedi getirilerindeki bir değişim
devlet gelirlerindeki bir değişimi önceden haber
vermektedir. Büyük miktardaki sabit devlet
harcamalan dolayısıyla gelirlerdeki dalgalanmalar
periyodik kamu açığına ve böylece devlet
borçlanmasında artışa neden olacaktır. Daha fazla
borçlanma ise borcun finansmanı için para basma ve
bunun bir sonucu olarak ortaya çıkacak olan
enflasyondan dolayı hem kişisel hem de kurumsal
anlamda beklenen gelecek dolaylı vergi
yükümlülüklerinde bir artışa neden olacaktır.
Kısacası, hisse senedi fiyatlan düştüğü zaman devlet
bütçe açığı verecektir. Böylece, borcun finansmanı
için para basılması beklenen enflasyon oranını
artıracaktır. Bu şekilde, beklenen ekonomik
durumdaki değişimlerin neden olduğu hisse senedi
piyasası fiyat değişimleri beklenen enflasyon
oranındaki değişimler ile negatif olarak ilişkili
olacaktır (Geske ve Roll, 1983: 6).
|