Dalgalı
Kur Sisteminde Döviz Kurunu Etkileyen Ekonomik Faktörler
Yatırımcılar, yöneticili er ve piyasa katılımcılarını
ilgilendiren en önemli konu kontratlar veya genel olarak döviz
kurları değil. En önemli temel sorun, döviz kurlarının gelecekte
ne olacağının tahmin edilmesiyle ilgili. Ancak döviz kurları
arasındaki yapısal faktörleri ve mekanizmaları kavramadan kur
tahmini yapmak ve riskleri yönetmek mümkün olmuyor. Gerçek
hayatta da döviz kurlarını tahmin etmek özellikle dalgalı kur
sistemini benimsemiş ülkelerde çok kolay değil. Çünkü, döviz
kurları yansızca ekonomik faktörler tarafından belirlenmiyor.
Bunun dışında politik faktörler ve insan davranışları döviz
kurlarının belirlenmesinde önemli bir etken olarak karşımıza
çıkıyor.
Politik
Faktörler
Hükümet
tarafından takip edilen ekonomi politikası, politik sistemdeki
belirsizliğin düzeyi, Merkez Bankası ve/veya düzenleyici
kurumlar tarafından izlenen düzenleyici politikalar, Merkez
Bankası’nın döviz piyasasına müdahaleleri gibi başlıklar altında
toplanabiliyor.
Ekonomik
Faktörler
Döviz
kurunu etkileyen ekonomik faktörler; Ödemeler dengesi, ekonomik
büyüme, para arzı, enflasyon oranı, işsizlik oranı, vergi
tahsilâtı vb.
a.Ödemeler
Dengesi
Ödemeler
dengesindeki değişimler döviz kurlarının tahmininde önemli bir
gösterge olarak ele alınıyor. Eğer bir ülkede ödemeler dengesi
olumlu yönde değişiyorsa yani cari denge fazla veriyorsa bunun
etkisi uluslar arası rezervlerin artışı ve/veya dış borçların
azalması biçiminde oluyor ki bu da ülke parasının değeri
üzerinde olumlu etki yapıyor. Eğer ödemeler dengesi kötü ise
yani cari açık veriyor ise bu açık uluslar arası rezervlerin
azalışı ve/veya dış borçların artışı biçiminde sonuçlanıyor ve
ülke parası değer yitirmeye başlıyor.
b.Ekonomik
Büyüme
Ekonomik
büyümenin döviz kuru üzerindeki etkisini analiz etmek için
büyümenin kaynağının analiz edilmesi gerekiyor. Eğer büyümenin
kaynağı iç tüketim ve bütçe açıkları ise bu koşullarda ülkenin
ithalatında bir artış olacak ve dövize olan talep artacağı için
örneğin Türkiye’de Türk Lirasının değeri azalabilecektir. Ancak
büyümenin kaynağı yatırımlar ve özellikle yabancı yatırımlar ve
ihracat ise bu koşullarda ülkenin parası değer kazanabilecektir.
c.Para Arzı
ve Enflasyon
Bir ülkede
para arzının, gereksinimin üzerinde artması durumunda
enflasyonist bir baskıya yol açacağı biliniyor. Örneğin bir
ülkede enflasyon yüzde 10, ekonomik büyüme ise yüzde 5 olarak
hedeflenmiş olsa ancak para arzı yüzde 30 oranında artış
gösterirse bu koşullarda enflasyonist bir eğilim ortaya çıkacak
demektir. Bu paranın satın alma gücünün dolayısıyla değerinin
düşeceğine işaret eder.
Enflasyon
sonuçta döviz kuru üzerinde de baskı yaratabiliyor. Eğer
enflasyon yaşayan bir ülke, parasının değerini paralar
karşısında düşürmemekte direnirse ihracatı azalabilecek ve
ithalatı da artabilecektir. Sonuçta dış açığın artması ülke
parasının değerinin düşürülmesine kadar giden bir süreç
yaşatabilir.
d.Diğer
Ekonomik Göstergeler
İşsizlik
oranı, vergi oranlarındaki değişiklikler gibi birçok ekonomik
gösterge ülke ekonomisinin performansına göstermek açısından
büyük önem taşıyor. Eğer bu türden göstergeler ekonomik
performansın arttığını gösteriyor ise bunun sonucunda ülke
parasına olan arz ve talep ile dövize olan arz ve talep
üzerindeki etkilerin değerlendirilmesi gerekiyor.
Kaynak: Doç. Dr. Sadi Uzunoğlu
|