Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Doğrudan Yabancı Yatırımların Çeşitleri

Çok uluslu bir şirket doğrudan yabancı yatırıma karar verirken aynı zamanda dış piyasaya giriş biçimini de belirlemektir. Bu yatırım; şube açma ve yeni tesis kurma, mevcut bir yerel firma ile birleşme veya onu satın alma, bir ya da daha fazla sayıda yerel şirketle ortak girişim kurma, bir ya da daha çok sayıdaki ortak ile stratejik birleşme şeklinde olmaktadır.

Greenfield Yatırımları

Greenfield yatırımları sıfırdan başlayarak tamamen yeni bir fabrika veya sermaye tesisi kurmanın söz konusu olduğu yatırımlardır. Bu, yatırımın yapıldığı ülkenin sermaye stokunu artırıcı etki doğurur. Bu tür yatırım, yeni iş ve katma değer yaratma potansiyeli olduğu için ev sahibi ülke tarafından en çok istenen yatırım tipidir. Yeni yatırım projeleri riski fazla, başlangıç maliyeti yüksek ve getirinin geri dönüş süresi uzun olan yatırımlardır.

Yeni yatırımla birlikte yabancı yatırımcı yatırım yapacağı ülkeye sadece sermaye götürmekle kalmamakta, aynı zamanda söz konusu ülkeye yeni bir üretim tesisi kazandırmaktadır.

Ortak Girişim

Ortak girişim, bir ÇUŞ ile yerel şirketin amaçlarını gerçekleştirmek üzere kaynaklarını bir araya getirerek oluşturdukları mülkiyeti, faaliyetleri, sorumlulukları, finansal riskleri ana şirketlerden ayrı olan üçüncü bir şirkettir.

Ortak girişim oluşturan taraflardan en azından birinin kumanda merkezi, ortak girişimin faaliyet gösterdiği ülkenin dışındadır. Bu yeni girişimin faaliyetleri, temel yatırım, üretim, pazarlama ve yönetim politikalarının belirlenmesi ekonomik ve yasal olarak birbirlerinden bağımsız olan ana şirketlerin ortak kontrolündedir.

Ortaklar teknoloji, patent, genel yönetim bilgisi, makine, teçhizat gibi fiziksel varlıklar, pazar hakkında bilgi, dağıtım kanalları, malzeme, işgücü, finans gibi kaynaklarıyla ortaklığa katılabilirler. Böylece taraflar yetersiz olan kaynaklarını, başka bir işletme aracılığı ile elde etmekte ve yeni bir ürün geliştirildiğinde proje riskini paylaşmaktadırlar.

Esasen, ortak girişimler, bazen ev sahibi ülke tarafından zorunlu kılınan koşullar arasında yer alabilir. Ev sahibi ülke hükümetleri, yerli firmaların yabancılarla ortaklığa girerek bilgi ve deneyimlerini artırmalarını amaçlarlar.

Günümüzde iki yabancı firmanın aynı amaçlarla bir üçüncü ülkede kurdukları ortaklıklar da ortak girişim olarak ifade edilmektedir. Ortak girişimde kâr ve finansal risk ortaklar arasında paylaşılmakta, çeşitli kararlar ortaklaşa verilmekte, ortaklar arasında amaç farklılıkları olabilmektedir. Yan kuruluşta da amaç ve stratejiler ÇUŞ tarafından belirlenmektedir.

Yerel ortağın katkılarının politik koşullar, ekonomi ve pazar hakkında bilgi sağlaması, genel yönetim, ürünlerin ülkede üretilmesi için pazara giriş imkânı sağlaması, pazarlama personeli ve uzmanlığının sağlanması yerel sermaye sağlaması, ortağın hükümet ile ilişkilerinin iyi olması, fabrika ve yerleşimi sağlaması, yerel işgücü ve sendikalarla iletişimi sağlaması, yerel malzeme tedariki, finansal kurumlarla iletişimi sağlaması olduğu belirlenmiştir. Yerel mülkiyetin doğurduğu “yabancı olmama” düşüncesi sonucu satışların geliştirilebilmesi, ortak girişimlerin, siyasi nedenlerle ev sahibi ülkenin millileştirme olasılığını azaltıcı özelliği.

Birleşmeler ve Satın Alma Yatırımı

Birleşme, iki veya daha fazla şirketin tüm kaynaklarını bir araya getirerek, hukuki varlıklarını kaybetmeleri ve ortaya yeni bir işletme olarak çıkmaları stratejisidir. Şirket birleşmeleri aynı zamanda şirket evlilikleri diye de adlandırılmaktadır. Şirket satın alımı durumunda ise bir şirketin yabancı ülkedeki başka bir şirkete ait hisse senetlerinin tamamını veya çoğunluğunu satın alarak onu kendisine katması söz konusudur.

Bu tip yatırım ev sahibi ülkedeki sermaye stokunda bir artışa neden olmaz. Ancak yeni teknoloji ve yönetim bilgileri getirme gibi etkiler söz konusu olabilir.

Bu tip yatırımların yeni yatırıma göre bazı avantajları vardır; bu tip yatırımlar daha ucuzdur yani ÇUŞ’e daha az maliyet getirir ve ÇUŞ’in yeni yatırıma göre daha hızlı şekilde piyasaya girişini sağlar. Birleşme ve satın alma yatırımı ev sahibi ülke açısından çoğu zaman olumsuz olarak algılanmaktadır. Ev sahibi ülke hükümetleri yabancı şirketlerin yerli şirketleri satın almasını ya da onunla birleşmesini ülke ekonomisinin kontrolünün yabancıya geçeceği düşüncesi ile bazen reddetmektedir. Farklı milliyetlere mensup şirketlerin birleşmesi, işçi ücretleri ve toplu sözleşmeler yönünden de sorunlara yol açabilir. Sınır ötesi birleşmelerde de iç ekonomilere oranla daha büyük ölçek ekonomileri elde edebilir.

Ortak girişim, birleşme ve satın almalardan farklı bir işbirliği şeklidir. Birleşme sonunda birleşen işletmelerin ya hem hukuki hem de ekonomik bağımsızlıkları yok olarak yeni bir işletme kurulacaktır, ya da bir işletme dışında diğer işletmelerin hem hukuki hem de ekonomik bağımsızlığı kaybolacaktır. Hukuki ve ekonomik bağımsızlığı son bularak diğer işletmenin tüzel kişiliği altında yapılan birleşmeler satın alma olarak adlandırılır. Ortak girişim de ortak girişimi yaratan ortaklardan herhangi birinin ekonomik ve hukuki kişiliği yok olmamakta. Ortak girişiminin bunlardan ayrı ekonomik ve hukuki kişiliği olmaktadır.

Stratejik Birlikler

Stratejik birlikler, son yıllarda uluslararası işletmecilikte yaygın olarak kullanılmaktadır. Sınır ötesi stratejik birlik oluşturmanın en basit yolu, iki firmanın hisse senetlerinin belirli bir bölümünü birbirleriyle değiştirilmeleridir. Firmanın amacı, hisse senetlerinin güvenilir ellere geçmesini sağlamaktır. Ancak, bu kadarı ile yetinilirse bu bir doğrudan yabancı yatırım değil, portföy yatırımı niteliği taşır. Daha geniş kapsamlı bir stratejik birlik oluşturma şeklinde ise taraflar hem hisse senetlerini değiştirir, hem de mal ve hizmet üretimi amacıyla ortak bir girişim kurarlar. Üçüncü bir işbirliği yönteminde, ortak pazarlama ve hizmet anlaşmaları yapılır ve bir taraf belirli piyasalarda diğerini temsil eder. Ancak bu uygulamalar rekabeti sınırlandırıcı bir sonuç doğurabilir16. Bu tür birleşmelerin örnekleri otomobil, elektronik, telekomünikasyon ve uçak sanayi alanlarında pek sık görülür. Stratejik birleşmeler, özellikle araştırma ve geliştirme masraflarının yüksek olduğu ve piyasaya girişte zamanlamanın önem taşıdığı ileri teknoloji ürünleri için daha uygun bir yaklaşımdır.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri