Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Ekonomik Krizin İşletmeler Üzerindeki Etkileri

Krizin, çalışanlar üzerindeki etkisi, çalışanların problemlerin sıkıntısını, başka alanlara kaydırması biçiminde ortaya çıkar. İşletme yapısında oluşan sorunları çözmek için, asli amacı olan işini yapmak için harcaması gereken enerjisini önemli ölçüde kaybeder. 

İşletme Çalışanlarında Gerilimin Artması 

Kriz dönemlerinde çalışanlarda güvenlik, saygı ve kendini gerçekleştirme gibi ihtiyaçlar tatmin edilemez. Çalışanlar bu dönemlerde kendilerini sorumluluk almaktan geriye çekebilirler. Üretim ve hizmetin kalitesi düşer, işe karşı gösterilen motivasyon zayıflar bunun sonunda iş tatmini azalır. Bireysel olarak verimsizlik ve korku başlar.

İşletme Yönetiminin Verdiği Kararların Niteliğinin Bozulması 

Kriz, işletmede alınacak yapılacak işlerden öncelik verilecek olanların belirlenmesi, önceliklere göre işlerin organize edilmesi, verilecek kararları uygulayacak mekanizmaların işlememesi gibi işletmeyi yavaşlatacak veya öncelik belirlenmesi konusunda yanılgılara sevk eder. 

Sağlıklı bir kararın alınması için bilgi toplamaya analiz etmeye ve uygun stratejileri belirlemeye yetecek kadar zamana ihtiyaç vardır. Ayrıca acil kararlar hızlı bilgi akışını, departmanlar arası etkin iletişimi gerektirir. İşletmelerde bireyler arasında, gruplar arasında veya bireyle grup arasında yaşanan çatışmalar, bilgi akışı için gerekli olan işbirliğini engeller. Kriz ortamında sağlıklı karar verme ihtimali zayıflar, stres altındaki kişilerin kararlarını alışılan davranış kalıpları ve yorgunluk etkiler. 

Çevredeki Değişikliklere Uyum Yeteneğinin Azalması 

Kriz dönemlerinde işletmeler karmaşık ve belirsiz ortamda karar vermek durumundadırlar. Belirsiz ve karmaşık durum arttıkça, örgütler bunun etkisini giderecek tarzda karar mekanizması kurmalı ve organizasyon yapısında değişiklikler yapmalıdır. Krize ve değişime uyum sağlayabilen işletmeler, değişik şartlara ilişkin bilgi toplayıp onları değerlendirebilirler. 

Hızlı Karar Almanın Zorunluluk Haline Gelmesi 

Kriz anlarındaki ani değişimler yöneticileri düşünmedikleri ve hazırlıklı olmadıkları alanlarda, hızlı karar vermeye zorlar. Değişimin hızlı, ortaya çıkan koşulların yeni olması karar vermenin yapısı açısından devrimsel nitelikte değişmeleri gerekli kılabilir. Kriz uzadıkça ve derinleştikçe işletmede daha fazla risk ve sorumluluk gerektiren kararlar alınması gerekir. Acil karar verme zorunluluğu yeteri kadar bilgi toplama olanağı vermez. Normal olarak sağlıklı bir karar için verileri bilgiye dönüştürmeye,  analiz etmeye,  alternatifler arasından uygun  stratejiler belirlemeye yetecek  kadar  zamana  ihtiyaç   vardır.   Zaman  baskısı   ile  nedeniyle  de   eksik  bilgilerle veya yanlış ve çelişkili verilerle, karar alınmak durumunda kalınır

İşletme Üst Yönetiminde Otoriterleşme Eğilimi 

Kriz dönemlerinde karar vermek için alt kademelerden gelmesi gereken bilgiye üst yönetimin ulaşamaması durumunda, örgütün karar verme sisteminde merkezileşme yaşanır. Kriz durumlarının önemli bir özelliği de kontrolün önemli ölçüde merkezileşmesidir. Kriz durumlarında, ortak karar vermenin gerektirdiği uzlaşma süreci için yeterince zamanın olmaması ve acil hareket etme zorunluluğu nedeniyle, otoriter eğilimlerin ortaya çıkmasının payı vardır. Yönetsel faaliyetlerde standardizasyona gitmek de kriz sürecinin özellikleri arasındadır. Kriz uzadıkça ve derinleştikçe, yöneticilerin otokratik tutum davranışlarında artma gözlenir ve bu durum, krizi daha çok derinleştirir. Merkezileşmiş kurumlarda, yönetimin erişilecek amaç ve hedefleri ile bunları gerçekleştirmek için yapılacak tüm faaliyetlerin belirlenmiş olması, yani örgütsel kuralların formelleşme derecesinin aşırı yüksek olması ve kuralların çeşitli örgütsel birimlere "biçimsel görevler" adı altında dağıtılması, örgütsel esnekliği azaltır, çalışanlarda örgütsel hedeflere karşı bağlanma duygusunu zayıflatır.

Zamanın Daralması ve Stres 

Kriz dönemleri, hayallerin ve geçmiş başarılarla tatmin olmanın zamanı değildir. İşletmelerin üst düzey yöneticileri kriz dönemlerinde önemli görevleri kısa sürede yerine getirmek zorundadır. İçinde bulunulan her türlü koşul altında dahi işlerin öncelik sırası vardır. Yaşamsal öneme sahip işlerin yanında, ikinci derecede önemli olan, yani ertelenebilir nitelikte işler vardır. Burada yöneticinin göstereceği yetenek yaşamsal önemi olmayan işleri bir yana bırakıp yaşamsal önemi fazla olan işlere yönelmektir. 

Zamanın baskısını üzerinde hisseden yönetici, hayatını yönlendiren faktörün zaman mı yoksa kendisi mi olduğu konusunda tereddüt yaşayabilir. İşletmeyi yönetenler mecbur kalması halinde kesin karar vermek ve kararın muhtemel olumsuz sonuçlarını göz önünde bulundurmadan karar alma riskini taşımalıdırlar.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri