İnsanlar enflasyondan hoşlanmaz ve hükümetler,
enflasyonu azaltmayı amaçlayan sıkı maliye ve para
politikalarını kabul ederken, kısa vadede bu politikalar daha
yüksek işsizlik ve daha düşük hasıla anlamına geldiği halde, una
değdiğini düşünürler. Enflasyon tam olarak neden bu kadar kötü
bir şeydir?
Enflasyonun kötü bir şey olduğunu göstermek için
yaygın olarak kullanılan bazı iddialar aslında oldukça gerçek
dışıdır, ve insanların enflasyon aldatmacasına kapıldığını ileri
sürmektedir. İnsanlar, nominal ve reel değişmeleri
karıştırdıkları zaman enflasyon aldatmacasına düşerler.
İnsanların refahı nominal değişkenlere değil, reel değişkenlere
bağlıdır.
Malların daha pahalı olmasına yol açtığı için
enflasyon kötüdür demek yanlış olur. Eğer tüm nominal
değişkenler aynı oranda artıyorsa, insanlar daha fazla nominal
gelire sahip olurlar ve daha önceden olduğu gibi mallardan aynı
fiziki miktarlarda satın alabilirler. Eğer insanlar nominal
gelirlerinin de artıyor olduğunu düşünmeksizin nominal
harcamalarını dikkate alıyorsa, para aldatmacasına
kapılmışlardır. İnsanların ne kadar mal satın alabilecek güce
sahip olduğunu bize reel gelir söyler.
İkinci tür bir aldatmaca daha karmaşıktır. Reel
ya da göreli petrol fiyatlarında belirgin bir artış olduğunu
farz edin. Büyük miktarlarda petrol ithal eden ülkelerde şimdi,
insanların maddi durumu daha kötü olacaktır. Ülke bir bütün
olarak daha pahalı petrolü ithal edeceği ekstra dövizi kazanmak
için, malları ulusal tüketimden ihracata yöneltmek zorundadır.
Bu nedenle kişi başına ulusal tüketimin düşmesi zorunludur.
Bununla birlikte bu düşüş iki farklı şekilde olabilir.
Birincisi, eğer işçiler petrolle ilgili ürünlerin
daha yüksek olan maliyetlerini karşılamak için geçimlik ücret
artışları talep etmezlerse bu mümkün olur. Eski parasal ücret
düzeyi ile şimdi daha az mal satın alındığı için reel ücretler
düşer. Ulusal firmaların ayrıca petrole dayalı enerji
maliyetlerindeki artışı telafi ettiğini ve bu maliyetleri daha
yüksek fiyatlar şeklinde intikal ettirmediğini farz edin. Ulusal
fiyatlarda da ulusal parasal ücretlerde de artış yoktur. Ulusal
ekonomi enflasyonsuz arz şokuna göre ayarlanmıştır. Ve
insanların maddi durumu kaçınılmaz olarak daha kötüdür.
Bunun yerine
insanların eski yaşam standartlarını sürdürmeye çalıştıklarını
farzedin. İşçiler reel ücretlerini yeniden düzenlemek için yaşam
maliyeti artışlarını hesaba katar, ve firmalar fiyatlarını daha
yüksek ücret ve petrole dayalı enerji maliyetleri ile aynı
ölçüde arttırarak kar paylarını korur. Hükümetin ekstra para
basarak uyum gösterdiği yüksek bir enflasyon vardır. Sonuçta
ekonomi yeni uzun dönem denge konumunda kalır, ama bu yeni denge
neye benzemektedir?