Fakirlik Nedir, Fakirlikle Mücadele
Fakirlik tüm ülkelerde en çok konuşulan
konulardan biridir. Fakirlik iki farklı biçimde tanımlanır.
Birinci yaklaşımda belirli büyüklükteki bir ailenin (örneğin 3
kişilik bir ailenin) beslenme, giyinme, barınma ve eğitim gibi
temel ihtiyaçları minimum düzeyde karşılamak için sahip olması
gereken gelir düzeyinden hareket edilir. Bu yaklaşımda belirli
büyüklükteki bir ailenin temel ihtiyaçları minimum düzeyde
karşılamak için gerekli gelire sahip olmaması durumuna mutlak
fakirlik denir.
Fakirlik tanımlanırken izlenen ikinci yol,
fakirliğin nispi bir durum olduğu temel ihtiyaçlarını minimum
düzeyde karşılayan fakat etrafındaki diğer kişilerden ortalama
olarak örneğin yüzde yirmi daha az gelir elde eden bir kişinin
de kendini fakir olarak değerlendirebileceği hususundan hareket
edilir. Bu yaklaşımda toplumdaki ortalama gelirden belirli bir
oranda daha az gelir elde edenlerin durumu, nispi fakirlik diye
nitelendirilir. Önceki yaklaşımda olduğu gibi bu alternatif
yaklaşımda da fakirlerin nüfusa oranına, fakirlik haddi denir.
Hükümetlerin Fakirlikle
Mücadeleleri
Hükümetlerin bu amaçla izleyebilecekleri
politikalardan birincisi, vasıfsız kişilerin gelirlerini
arttırmaya yönelik bir uygulama olan minimum ücret
politikasıdır. Hükümetin piyasa ücret haddinden yüksek bir ücret
haddi belirlediği ve bu ücret haddinden düşük bir ücret haddi
üzerinden işçi çalıştırılması yasakladığı bu politikanın, daha
önce açıklandığı gibi iki sakıncası vardır. Firmaların gerçekten
de minimum ücret üzerinden işçi çalıştırdıkları varsayılırsa,
minimum ücret üzerinden çalışanların daha fazla ücret geliri
elde etmelerini sağlayan bu uygulama, her şeyden önce piyasa
koşullarında çalışabilecek durumda olanların bir kısmının işsiz
kalmasına yol açar. Bir diğer sakıncası, işsiz kalanların piyasa
ücret haddi üzerinden çalışmaya razı olmaları sonucu, minimum
ücretin uygulamada geçersiz hale gelmesinin mümkün
olabilmesidir.
Hükümetlerin
izleyeceği ikinci politika, fakirleri bazı temel mal ve
hizmetlerden bedava yararlandırmasıdır. Bu bağlamda hükümet
fakirlerin sağlık harcamalarını kendisi karşılayabileceği gibi,
fakirler her ay belirli miktarda temel gıda maddesi marketlerden
bedava temin etmelerini sağlayan kuponlar dağıtabilir veya
eşdeğer bir ödeme yapabilir.
Hükümetlerin
fakirlikle mücadelede izleyebilecekleri üçüncü politika, negatif
gelir vergisi denilen uygulamadır. Belirli bir gelir düzeyinin
altındaki ailelerin negatif vergi vermelerini sağlayan negatif
gelir vergisi uygulamasında, hükümet her ailenin ödeyeceği
vergiyi örneğin şu formül üzerinde belirler.
Ödenecek vergi =(Gelir x 1/3) – 5 Bin YTL
Kaynak: Prof. Dr. Erdem M. Ünsal
|