Hedging Nedir
Gelecekte teslim işlem
piyasaları (bu kitapta anlatıldığı şekliyle vadeli
piyasalar), ticari katılımcıları fiyat risklerine
karşı korumak amacıyla oluşturulmuşlardır. Alınan
veya satılan mal türü ne olursa olsun, üreticilerin
ve ticari kullanıcıların birçoğu yıkıcı fiyat
dalgalanmalarına maruz kalmayı hoş karşılamaz.
Tüketiciler, yükselen fiyatlar karşısında
kendilerini korumak isterken; üreticiler de, düşen
fiyatlara karşı kendilerini sigortalamak isterler.
Vadeli kontratlar, kendine has mekanizması ile fiyat
riskini başkalarına aktarırken, kişi isteklerinin
tam anlamıyla olmasa bile sınırlı şekilde
karşılanmasına imkân tanımaktadırlar.
Bilindiği
üzere, gelecekteki fiyat artışlarından korunmak
amacıyla ileriki bir tarihe mal alan altın
kullanıcıları ile gelecekteki fiyat düşüşlerinden
korunmak amacıyla ileriki bir tarihe mal satan
üreticilerin yaptıkları ticari işlemin teknik adı
hedging'dir. Bu işlem sayesinde; alıcılar ileriki
tarihte alacakları malların fiyatlarını sabit
tutarken, satıcılar da ileriki tarihte satacakları
malların fiyatını sabit tutmakta ve böylelikle kur
riski her iki taraf için de bertaraf edilmiş
olmaktadır. Vadeli piyasalarda hedging İşleminin
uygulanması oldukça basittir.
Genellikle belli bir ticari malın
vadeli fiyatı, o ticari malın spot piyasadaki fiyatı
ile uyum içinde hareket etmektedir. Bu nedenle
kendini güvence altına almak isteyen kişi, spot
piyasa pozisyonunu göz önünde bulundurarak vadeli
piyasada karşıt yönlü bir pozisyonuna girerse,
aleyhinde gelişebilecek fiyat değişikliklerine karşı
kendini rahatlıkla koruyabilecektir. Fiyatlar
değiştiğinde, hedging işlemi yapan kişi bir taraftan
zarar ederken diğer taraftan kâr elde edecek ve
teorik olarak kazançlar ve kayıplar birbirini
dengeleyecektir.
Ancak
şu da var ki; pratikte hedging işlemine girişmek
bazı nedenlerden dolayı kişilerin beklentilerine tam
olarak cevap verememektedir. Genellikle, vadeli ve
spot fiyatlar arasında kesin bir ilişkinin
varlığından söz etmek mümkün değildir.
Aşağıda
teorik bir hedging İşleminin nasıl yapıldığı
açıklanacak, sistemdeki bazı eksiklikler ortaya
konacak ve altın ticaretinin gerçek doğasına uygun
ideal bir hedging işleminin nasıl yapılacağı detaylı
olarak gösterilecektir.
MADEN
ÜRETİCİLERİNCE DÜZENLENEN HEDGİNG İŞLEMLERİ
Herhangi bir altın
madeninin kârlı olarak çalışabilmesi için üretilen
altının, üretim maliyetinden daha yüksek fiyata
satılması gerekmektedir. Altın fiyatlarının düşmesi
durumunda kârının bir kısmını veya tamamını kaybetme
tehlikesiyle karşı karşıya olan maden üreticileri,
böyle bir tehlikeyle karşılaşmamak için az fakat
garantili bir kâra çoğu zaman razı olmaktadırlar.
Ana paranın üretim işinde kullanıldığı uzun bir
üretim sürecinde bu risk, maden üreticilerinin
karşısındaki en önemli problem olarak ortaya
çıkmaktadır. Yüksek altın fiyatlarını gözönünde
bulundurarak altın üretimini artırmayı ve ek
yatırımlar yapmayı planlayan üreticiler, altı-yedi
ay sonra altın fiyatlarının değer kaybetmesi ve
maliyet fiyatına yakın seyretmesi durumunda
boyutları milyonlarca dolara ulaşan beklenmedik
zararlarla karşı karşıya kalabilmektedir.
Altın
fiyatlarının düşmesi durumunda zararla karşılaşmak
istemeyen üreticiler, kendileri için minimum bir
fiyat düzeyi tespit etmekte ve "üretecekleri"
altınların bir kısmını veya tamamını vadeli altın
piyasasında satışa sunmaktadırlar. Örneğin, herhangi
bir altın üreticisinin gelecek altı ay içinde 50.000
ons altın üretmeyi ve satmayı planladığını
farzedelim. Spot piyasa fiyatı 350 dolar, altı ay
vadeli altın fiyatı da 365 dolar iken, fiyat
düşüklüğüne karşı kendini korumak isteyen bu
üreticinin altı ay sonra teslim etmek kaydıyla 500
kontrat altını gelecekte teslim işlem piyasasında
satışa sunduğunu düşünelim. Altı ay sonra vadeli
altın fiyatı ile spot altın fiyatı arasındaki farkın
kapanması ve altın fiyatının 260 dolara gerilemesi
durumunda vadeli satış işleminden elde edilen kâr,
üretilen altının spot piyasada satılmasından dolayı
ortaya çıkan zararı telafi etmektedir. Altı ay sonra
altın fiyatının yükselmesi durumunda ise vadeli
altın satışından kaynaklanan zarar, spot piyasada
satılan fiziksel altının kazancı ile telafi
edilmektedir. Her iki şekilde de, üretici gerçekte
belli bir fiyata "hapsolmuş" durumdadır.
Gelecek altı
ay içinde üreteceği altını hedging işlemi yaparak
altı ay önceden vadeli piyasada satışa sunan
üretici, fiyatların düşmesi durumunda, öncelikle
açık pozisyondaki satış işlemini kapatmakta, daha
sonraki aşamada ise ürettiği fiziksel altını spot
piyasada satarak paraya çevirmektedir. Vadeli satış
işleminden elde edilen 5.250.000 dolarla birlikte,
500 kontrat altının satışından toplam olarak
18.250.000 dolar elde edilmekte ve bu durumda
üretilen altının satış fiyatı 365 dolara
gelmektedir.
Yukarıdaki
örnek, ideal bir hedging işlemi olup, bu işlemin
içerdiği temel prensipleri okuyucuya göstermek
amacıyla düzenlenmiştir. Gerçekte, bazı dışsal
faktörlerin etkisiyle ortaya çıkan bir takım
sorunlar, ideal bir hedging işleminin ortaya
çıkmasını çoğu zaman engellemektedir. Yukarıdaki
örnek doğrultusunda bu sorunları şu şekilde
sıralayabiliriz;
a. 500 kontrat büyüklüğündeki
bir alışveriş işleminin maden üreticisi şirket
üzerinde yarattığı sıkıntı (üretici altı ay içinde
daha az miktarda üretim yaparsa taahhüdünü yerine
getirememe gibi bir tehlikeyle karşı karşıya
kalacaktır),
b. Vadeli altın
fiyatı spot altın fiyatına eşitlenmeden vadeli
pozisyonunun kapatılma gerekliliği,
c. Teslimat ayının
yaklaşmasına bağlı olarak vadeli pozisyonun
kapatılması ve spot piyasadaki satış işlemi için en
uygun zamanın tespit edilememesi,
d. Fiziksel altın
satışından kaynaklanan teslimat bedelleri.
|