Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

İnovasyon Nedir, İnovasyon Yönetimi

Pragmatik bir kavram olup, gerçek dünya faaliyetlerine bir yeniliğin katılması şeklinde anlaşılmaktadır. İnovasyonların kaynaklan yeni icatlar, yeni teoriler, yeni kavramlar, ya da eskiden bilinen prensiplerin yeni bir şekilde uygulanmasıdır. İnovasyon Kavramı belirli bir değer taşımamaktadır. Ancak rasyonellik varsayımı inovasyonların ilerlemeye yöneldiğini, en az inovasyonu yapana göre kabul etmektedir. 

       Ekonomide, inovasyon üç şekilde anlaşılmaktadır; 

1) Üretimde (üretim fonksiyonunda) değişmeler yapmak,

2) Piyasaya yeni tür malların girmesi, diğer bir deyişle yeni arz fonksiyonlarının ortaya çıkması,

3) Piyasalara ya da ekonominin bütününe yeni usullerin uygulaması, diğer bir deyişle sosyal reform 

Bunlardan birincisi en önemlisidir ve tüketim kavramı" teknolojisi yolu ile tüketim sürecine uygulanabilmektedir. 

Ekonomide inovasyon her zaman yararlı sayıl­mamaktadır, çünkü inovasyonu yapanın çıkarları ile piyasanın ya da toplumun bütününün çıkarları ara­ sında sık sık çatışmalar meydana gelmektedir. Örneğin, ileri düzeyde yeni bir makine verimliliği artırabilir, fakat aynı zamanda teknolojik işsizlik yaratabileceği gibi çevre kirlenmesine de yol açabilir. 

Ekonomik düşünce tarihinde 1950'lerden önce inovasyon kavramına sık rastlanmaz. Konuyu ele alan düşünürlerin yapıtlarında ise inovasyon kavra­mına büyük önem verilmektedir. İnovasyon analizi üzerinde en çok duran, Avusturyalı (sonradan Ame­rikalı) düşünür Joseph A. Schumpeter olmuştur. Onun yapıtlarında, ekonomik kalkınma, konjonktür dalgalanmaları ve daha genel olarak kapitalist süre­cin seyri ve görüntüsü konulan ele alınırken, inovasyon kavramı esaslı bir yer tutmaktadır. Schumpeter, ekonomik faaliyetin devri akımının etkilenmediği statik bir ekonomiden hareket etmektedir. Zaman­dan zamana devri akım, kar peşinde bir girişimcinin uyguladığı bir inovasyon ile ihlal edilmektedir. Başarılı inovasyonlar başkaları tarafından taklit edilmekte, eninde sonunda inovasyon yeni bir devri ,akım kalıbı tarafından massedilmektedir. Schumpeter'e göre ekonomik kalkınmanın esası inovasyon­dan kaynaklandığı gibi, inovasyon ekonomik faaliye­tin dalgalanmalarına da yol açmaktadır. Schumpeter'e göre, kapitalizmin duraklamasına, girişimcile­rin inovasyon eğiliminin gerilemesi sonucu yatırım fırsatlarının azalması ya da kaybolması neden olacaktır. 

1950'de Schumpeter'in ölümünden sonra inovasyon konusu teknolojik değişme, araştırma ve geliştirme gibi konularla birlikte ekonominin ana konularından biri haline gelmiştir 

Schumpeter, inovasyonların büyük monopolcu firmalar tarafından yapıldığını öne sürmüştü. 1950'li ve 1960'lı yıllardaki bulgular da inovasyonların büyük monopolcu firmalar tarafından yapıldığını göstermiştir. Ele alınan diğer konular inovasyonla kar güdüsü arasındaki ilişki, inovasyonlann sermayeden tasarruf eden, emekten tasarruf eden ve tarafsız olması, inovasyonun endüstride yayılması, inovasyon ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin mikro ve makro düzeyde incelenmesi, inovasyonun ampirik olarak. hesaplanması, inovasyonların sayısını ve patent, lisans ve telif haklarının sayısını karşılaş­tırmak mümkündür.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri