Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

İş Kazasının Oluşturan Etmenler, İş Kazası Nasıl  Olur?

İş kazaları ve meslek hastalıklarının sonuçları ve bu olayların önlenmesi çalışmaları, ülke ve toplum için sosyal, ekonomik ve siyasi yönlerden büyük önem arz etmektedir. İş kazaları yalnızca işçiyi etkilemekle kalmayıp, işçinin ailesini, yakınlarını, iş arkadaşlarını, hatta aynı iş kolunda çalışan diğer işçileri, işverenini, sendikaları, devleti ve dolayısıyla bütün ülke ve toplumu etkilemektedir. Bundan dolayı iş kazaları ve meslek hastalıkları, hem işçilerin çalıştıkları, hem de yaşadıkları çevrede başlayan zincirleme etkilerle "sosyal olay" halini almaktadır.

Bir ülkede iş kazaları ve meslek hastalıklarının artmasının toplumda oluşturacağı olumsuz psikolojik ve ekonomik etkiler; çalışma barışının, uyumunun ve iş huzurunun bozulmasına yol açacaktır. Bunun için iş güvenliği ve işçi sağlığının sağlanarak iş kazaları ve meslek hastalıklarının önemli boyutlara ulaşmasını önlemek gerekmektedir.

Psikolojik Etkenler

Her geçen gün gelişen bilimsel değerler ve etkin teknoloji kullanımı birçok sektörün doğmasını sağlamıştır. Bununla beraber artışa geçen iş kazalarının sebeplerinden biri olarak, çalışanlarla alakalı kişisel özellikler gösterilebilir.

Bu noktada ortaya çıkan önemli bir zorluk "bir işe bir adam seçme" olayıdır. Bunun için ülkemizde genel olarak işe giriş muayenelerinde çalışan adayının bedensel bir rahatsızlığının olup olmadığına bakılmakta, daha sonra bir mikro-film ile akciğeri görüldükten sonra muayene olayı tamamlanmaktadır. Fakat işçinin; bir iş kazasına neden olduğu durumlarda, yukarıdaki muayenelerden geçen kişinin bir başka etmenin etkisi altında olduğu, yaralandığı, hatta çevresindeki birkaç kişinin daha zarar görmesine neden olduğu, iş kazası ve meslek hastalığı araştırmalarında çok önemli bir başka nedenlerinde incelenmesinin gerektiği gerçeğini ön plana çıkarmaktadır.

Bu konuda çalışma hayatında olan işletmelerin işçi seçiminde daha dikkatli olmaları gerekmektedir. Özellikle son yıllarda hızla gelişen insan kaynakları (İK) departmanlarının bunun üzerine eğildiğini söylemek mümkündür. Bu birimde çalışan kişiler, işçi alırken, yapılan işe göre en uygun kişilikteki kişiyi bulmak için gayret göstermektedirler. İş kazaları ve meslek hastalıklarının meydana gelmesinde etkili olan kişisel etkenleri üç ana grupta toplayabilmek mümkündür:

>
       
 Kişisel Özellikler: Kişinin yaşı, cinsiyeti, eğitim durumu, iş tecrübesi, medeni halidir.
>
       
 Fizyolojik Etkenler: Yorgunluk, fiziksel yetersizlik (boy, kilo, v.s), uykusuzluk halidir.
>
       
 Psikolojik Özellikler: Zekâ seviyesi, görme yeteneği, duygusal durumu, kaza eğilimi, iş tatmini, yabancılaşma duygusu, monotonluk, riski kabullenme, stres, psikolojik rahatsızlıklar, alkol ve uyuşturucu bağımlılığıdır.

Sosyolojik Etkenler

Kişisel anlamda; kazaların nedenleri arasında kişilerin dikkatsizliği ve farklı bilişsel kapasiteleri önemli faktör sayılırken, sosyolojik kuramlar arasında da bu nedenler çok az miktarda kaza nedeni olarak görülmektedir. İş kazalarını sosyolojik çerçevede ele alan çalışmalar; sanayi toplumlarında yer alan çıkar çatışmaları, işçilerin ciddi anlamda riskli hale geldikleri vurgulamaktadır. Bu hususta yapılan meslek, kazanç, eğitim ve yaşanan çevre koşulları baz alınarak belirlenen ekonomik sınıf değişkenlerine göre birçok araştırma söz konusudur. Bu bağlamda günümüzde her meslek grubunun değişik zorlukları ve çalışma koşulları olduğu göz önünde bulundurulduğunda, insanların çalışmaları esnasında veya sonrasında başlarına gelebilecek kazalarda ve olumsuzluklarda sosyo-ekonomik faktörlerin dikkate alınması gerekli bir olgu olabilecektir. Bu noktada işe girişten itibaren çalışanı etkileyebilecek etmenlerin detaylıca araştırılması fayda sağlayabilir.

Diğer taraftan, toplum psikiyatrisi konusundaki gelişmeler iş kazaları ile alakalı bazı sebeplerin bir bölümünün işyeri dışında aranmasını gerçeğini de ortaya koymuştur. Bu tür çalışmalarda; işçilerin kazaya eğilimlerinin artış göstermesinde işyeri dışı bazı etmenlerin var olabileceği savunulmuştur. Konuyu genişleterek sosyal uyumu da konunun içerisine katan çalışmalarda, kaza geçiren çalışanların çoğunluğunda sosyopatik davranışlar, yasalara karşı gelme, suçluluk psikolojisi, ailevi problemler, başkalarıyla iyi geçinememe, düşmanlık ve kin duygusu, çabuk kırılma, sorumsuzluk ve zararlı alışkanlık ve bağımlılık gibi durumların bulunduğu belirtilmiştir.


Fizyolojik Etkenler

Çalışma hayatındaki kişilerin, hangi meslekten olurlarsa olsunlar, fiziksel açıdan yetersizlikleri istenmeyen ve önlenemeyen kazalara neden olabilmektedir. Örnek olarak göz hastalıkları ve görme bozuklukları, sinirsel rahatsızlıklar ve aşırı sinirlilik halleri, önceden geçirilmiş hastalıklar ve daha önceki tıbbi operasyonlardan kalan fiziksel sorunlar birer kaza sebebi olarak gösterilebilir. Öte yandan kalp, kan dolaşımı ve ciğerdeki rahatsızlıklar, boy ve kilo dengesizliği, duyma kayıpları, erken yaşlanma gibi fiziki bütünlüğe zarar verici sorunlar da kaza ile sonuçlanabilir.

Diğer taraftan; uykusuzluk, yorgunluk ve buna bağlı olarak da halsizlik gibi durumlar da fizyolojik faktörlerin başında gelmektedir. Çoğu kez yorgunluk ve uykusuzluk faktörü beraber değerlendirilmelidir. Bunun sebebi de, uykusuzluk nedeniyle ortaya çıkan yorgunluk hissinin çok sık karşılaşılan bir durum olmasıdır. Fakat her yorgunluğun nedeni uykusuzluk değildir. Bunun altında yatan nedenler çeşitlidir. Çalışma sürelerinin uzun olması, fazla mesailerin çok olması, işin ağır olması, işin fiziksel zorluğu gibi etkenler insanlarda yorgunluğa ve dolayısıyla kazaya zemin hazırlamaktadır. Zira uykusuzluk hissi insanın direncini azaltmakta, dikkatini dağıtmakta ve kendilerini kontrol etmekte güçlük çıkartmaktadır.

Özellikle sanayileşmeden sonra çok fazla iş kolu ve sektör kurulmuştur. Buna bağlı olarak her geçen gün bu mesleklerde çalışacak işgücü ve bu işgücünü yönetecek yöneticilere ihtiyaç duyulmaktadır. Küreselleşmeye bağlı olarak tüm sektörler piyasada bir yer tutmak için kimi zaman kapasitelerinin üzerine çıkmakta, bu da çalışan işgücüne olumsuz yansıyabilmektedir. Uzayan fazla mesailer, çoklu ve çeşitli üretim çalışmaları, az işgücü ile çok iş yapma hırsı, v.b faktörler maddi ve manevi boyutta zarar veren kazalara neden olabilmektedir. Bu noktada iş alım süreçlerine, yeni işçileri işe alıştırmaya, kapsamlı eğitimlere, işyerinin kurallara uygun düzenlenmesine önem verilmesi gerekmektedir.

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri