Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

KDV’nin Etkileri

KDV'nin Ekonomik etkileri

Yatırımların teşvik edilmesi: Sanayileşmenin ön şartlarından birisi yatırımların vergi yoluyla teşvik edilmesidir.

Katma değer vergisinde yatırım mallarının maliyetine giren ve alış sırasında ödenmiş vergi üretilen malların satış bedelleri üzerinden tahsis edilen vergiden indirim mekanizması vasıtasıyla indirilebilecektir. Bu durum kapital yoğun endüstrilerin gelişmesinde yararlı olacaktır. yatırımlar ve genel giderler dolayısıyla ödenen vergilerin geri alınabilmesi, sanayicilerin ellerinde fonların birikimine yol açacak ve sanayiciler yatırım ve işletme sermayesi olarak önemli kaynaklara kavuşacaklardır. Bunun sonucu olarak yatırımların ve sanayileşmenin hızlandırılmasına imkan verilmiş olacaktır.

Sanayi açısından: Sanayi üzerindeki vergi yükü büyük önem taşımaktadır. KDV’de vergi yükü çeşitli sektörler ve kademler arasında dağılmaktadır. KDV’de oranlar diğer vergilere göre daha düşüktür (mesela istihsal vergisi). Vergi, iş koluna yarattığı katma değere göre dağıtılacağından, üretim sektörü eskisine oranla daha düşük bir vergi yükü ile karşılaşacak ve bu durum üretim sektörünün gelişmesinde büyük katkı sağlayacaktır. Sanayiciler, vergi yükünün azalması sonucunda, serbest kalan sermayelerini yatırıma ayırabileceklerdir. Diğer taraftan, vergiye tabi maddeler kullanarak üretim yapan sanayiciler de bu durumdan yararlanarak sermayelerini yüksek oranda vergili maddelere bağlamış olmamaktadırlar.

İhracat açısından: Katma Değer Vergisi uygulamalarında ihracattan vergi alınmamaktadır. Ayrıca ihracatçının alışları sırasında ödediği KDV’si de kendisine iade edileceğinden, ihraç malları üzerindeki vergi yükü tamamen kaldırılmış olmaktadır. Böylece ihraç malları; vergi yükünün tümden kaldırılmasının sağlayacağı imkanlar oranında ve KDV uygulaması ile kendiliğinden işleyen bir vergi mekanizması içerisinde, uluslararası ticarette daha çok rekabet gücüne kavuşmuş olacaktır.

Enflasyon açısından: Katma Değer Vergisinin tüketim harcamaları üzerindeki frenleyici etkisi enflasyonist baskıyı hafifletmektedir. Ayrıca fiyat artışlarını büyük ölçüde dizginleyebilmektedir.

Fiyatlar açısından: KDV’nin oranlarında ayarlama yapılabildiğinden ve vergi indirimi de mümkün bulunduğundan dolayı, KDV’si düşük olan birçok malda fiyat düşüşleri olabilmektedir.

Uygulama açısından: Üretim safhaları açısından KDV tarafsızlık sağlar. Çünkü, bir işletmenin tali üretim işlerini doğrudan doğruya kendisinin yapması ile o konuda ihtisaslaşmış bir başka işletmenin hizmetinden yararlanması arasında vergileme yönünden farklılaşma meydana gelmemektedir. Bu suretle, işletmelerin dikey entegrasyona gitmesi önlemekte ve bu alanda vergileme yönünden hiçbir teşvik nedeni kalmamaktadır. Bu durumda, işletmenin ana işiyle uğraşması ve yardımcı işler için başkalarından yararlanması daha yararlı sonuçlar verecektir.

Kaynakların dağılımı açısından: Katma Değer Vergisi aynı oranla yansıtıldığı için, tarafsız ve işletmeler arasında rekabet eşitliğini sağlayıcı bir vergi olma niteliğini taşımaktadır.

Mali Etkileri

Vergi kaçakçılığına iki yönden etkili olmaktadır.

1-Matrahın bölünmesi: KDV’de matrah üretim ve dağıtım süreçlerinde çeşitli işletmeler arasında bölünmekte ve her işletme yalnızca kendi kattığı değerin vergisini satış bedeli içinde müşteriden tahsis ederek vergi dairesine ödemektedir. Bu yüzden her aracı müessese verginin yükünü daha az hissetmekte ve kaçakçılık eğilimi azalmaktadır.

2-Otokontrol imkanı: Alıcılar, girdileri için ödedikleri KDV’nin ancak alış belgelerinde yer almak kaydıyla, satışları üzerinden hesaplanan vergiden düşebilmektedirler. Bu nedenle, alıcılar vergi indirimi hakkından yararlanabilmek amacıyla satıcıları kontrol etmekte ve ödemiş oldukları vergilerin aldıkları malların faturalarında yer almasını istemektedirler.

Vergi hasılatına etkisi: KDV uygulamasında, yaratılan katma değerlerdeki artışlar oranında artma olduğunda vergi hasılatı artacaktır. Böylece KDV hasılatı esneklik kazanacaktır.

Vergi adaletine etkisi: KDV prensip itibariyle malların katma değerlerini kapsamakta, katma değeri yüksek olan mallardan fazla vergi, katma değeri az mallardan daha az vergi alınmaktadır. Böylece herkes satın alma gücüne vergilendirilmekte ve bu nedenle gider vergileri arasında KDV daha adil bir vergi olarak ortaya çıkmaktadır.

Diğer ülkelerin vergi sistemleri ile ahenkleştirme: Vergilerin ahenkleştirilmesi amacıyla, ülkeler daha ziyade vergi anlaşmalarına ağırlık vererek, bu alanlardaki sorunlarını giderme yolunu tercih etmektedirler. Dünya üzerinde yaygın bir uygulaması bulunan ve birçok ülkenin geçiş için hazırlık çalışmalarını yürüttüğü KDV sistemi, ülkemiz açısından uluslararası ekonomik ve ticari ilişkilerimize olumlu katkısı olacak bir sistemdir.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri