Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Merkez Bankasının Para Arzını Etkileme Yolları (Para Kontrol Araçları)

Zorunlu Karşılıklar

Merkez Bankalarının isteği üzerine ticari bankalar mevduatlarının belli bir oranını, nakit şeklinde karşılıklı olarak tutmak zorundadırlar. Ticari bankaların mevduatlar içinde merkez bankasının isteği ile tutulan bu minimum nakit karşılık oranına zorunlu (kanuni) karşılık denir.

Zorunlu karşılık oranı uygulaması yürürlükteyse, bankalar talep edilen karşılık miktarından daha fazlasını tutabilir ancak daha azını tutamazlar. Eğer mevduatlar içindeki nakit karşılık oranları talep edilen miktarın altına düşerse, talep edilen karşılık oranını eski haline getirmek için, bankalar genellikle Merkez Bankasından derhal borçlanmak zorundadır.

İskonto Oranı

Merkez bankasının kullandığı ikinci para kontrol aracı, iskonto oranıdır. İskonto oranı, ticari bankalar borç para almak istediklerinde Merkez Bankası’nın uyguladığı faiz oranıdır.  

Nakitlerin mevduata olan minimum karşılık oranının, %10 olduğunu, nakit karşılıkların mevduata oranının da %12 olduğunu varsayalım. Eğer ani para çekişleri bankaların nakit karşılıklarını, kritik olan %10 rakamının altına doğru iterse, bankalar bunu borç verdikleri kredilere uyguladıkları faiz oranlarıyla dengelemek zorundadırlar. Bu noktada iskonto oranı işe karışır. Piyasa faiz oranının %8 ve Merkez bankasının ticari bankalara %8 oranıyla kredi açmaya hazırlandığının bilindiğini varsayalım. Ticari bankalar müşterilerine daha fazla borç verebilmek için, kasaların da karşılık olarak ayıracakları oranı %10’a düşürürler bankalar, %8’le borç para veriyorlar ve eğer kötünün daha kötüsü gelirse, bankalar mümkün olan en kısa sürede müşterilerine kredi açabilirlerse, zarar etmezler. 

Piyasa faiz oranı her ne kadar %8 ise de merkez bankasının ticari bankalara açtığı kredilere %10 ceza faiz oranı uygulayacağını bildirdiğini varsayalım. Şimdi nakit karşılık oranı %12 olan bir bankanın %8 faiz oranı ile kredi açması, karşılık oranının %10’a inmesiyle sonuçlanır.

Burada çok yüksek bir risk vardır. Ani para çekişleri, merkez bankasının faiz oranını %10’a yükselmesine neden olur. Muhtemelen ani çekişlere karşı nakit karşılık bulundurmak daha akıllıca olacaktır.

Açık Piyasa İşlemleri

Açık piyasa işlemleri Merkez Bankası açık piyasadan finansal menkul değerleri alarak veya satarak parasal tabanı değiştirdiği zaman ortaya çıkar. 

Merkez Bankasının Hazine bölümü’ne 1 milyon YTL yeni kağıt para bastığını ve bunları açık piyasada hükümet tahvilleri alımında kullandığını varsayalım. Şimdi bankaların veya özel sektörün ellerindeki senet miktarında 1 milyon YTL’lik bir azalma olacaktır, fakat parasal taban 1 milyon YTL artacaktır. Ekonomiye1 milyon YTL’lik nakit girişi olmuştur. Bunun bir kısmı özel dolaşımda tutulacaktır, fakat çoğu bankacılık sistemine mevduat olarak yatırılacaktır. Böylece daha fazla nakit karşılıklarına karşı, ödünç verilen mevduat miktarı artacaktır. Tersine Hazine Bölümü, mevcut stoktan 1 milyon YTL’lik hükümet tahvilini satarsa tam 1 milyon YTL’lik nakit, bankaların rezervlerinden veya özel dolaşımdan çekilmiş olacaktır. Parasal taban 1 milyon YTL azalır. Bankaların nakit karşılıkları azaldığı için, ödünç verdikleri kredi miktarını azaltmak zorunda kalırlar ve para arzı düşer.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri