Monetarist Yaklaşım ve Monetarizm
1950'li ve 1960'lı yıllar boyunca Keynesçilerin temel rakibi
Monetarist İktisadi Akımdı. Monetaristler Milton
Friedman'm liderliğinde Keynesgil Teori ve
politikaya karşı etkili eleştiriler yönelttiler.
Keynesgil tüketim fonksiyonunda paranın yeri yoktu
ve fiyatlar ile fiyatlar genel düzeyi dikkate
alınmamıştı. Monetaristlere göre Keynesgil modelin
politika önerileri para arzı ve fiyatlar genel
düzeyini ihmal etmişti.
II.
Dünya savaşı sırasında ve sonrasında ABD Merkez
Bankası Fed, hazine bakanlığı ile işbirliği içinde
faiz oranını sabit tutma amaçlı bir politika izlemiş
ve faiz oranının kontrol etmek için gerekli tahvil
miktarını piyasadan çekme şeklinde bir yöntem
izlemiştir. Sabit faiz politikası takip ederek Fed
para arzı üzerindeki tüm etkinliğinden feragat
etmiştir. Monetaristler para politikasının ekonomide
önemli rol oynadığı düşüncesiyle merkez bankasının
para arzı üzerinde kontrol sağlaması gerektiğine
inanırlar. İlk monetaristlerin vurgusu paranın
önemli olduğu yönündeydi.( Colander ve Landreth ,
2002: 425)
Monetarist makro iktisadın ilk belirgin özelliği
Klasik iktisadın paranın etkisizliği görüşünü uzun
dönem için kabul ederken kısa dönemde paranın
iktisadi faaliyet üzerinde etkili olduğu görüşünü
savunmasıdır. Ekonomide para uzun dönemde etkisiz
(nötr) ise para stokundaki yüzde Z'lik dışsal bir
artış, gerekli intibaklar gerçekleştikten sonra reel
değişkenleri (tüketim, çıktı düzeyi, nispi fiyatlar
vb) hiç etkilemeden fiyatlar genel düzeyini yüzde Z
oranında artırır. Fiili piyasa ekonomilerinin bu
özelliğini iktisatçıların çoğu kabul etmesine
rağmen, monetaristler ekol olarak paranın uzun
dönem yansızlığına en güçlü vurguyu yapmışlardır. Bu
vurgu Friedman'ın "Enflasyon her zaman her yerde
parasal bir olgudur. " ifadesinde oldukça
belirgindir.
Uzun dönemde paranın etkisiz olduğu bir ekonomide paranın kısa
dönemde etkililiği ise Fiyat uyarlanmasının kademeli
olarak gerçekleşmesinin bir sonucudur. ( McCallum,
2008) İstihdam ve üretim üzerindeki bu reel etkiler
Monetarist düşünceye göre geçicidir. (Monetarist
Okul)
Monetaristlerin ikinci ayırt edici özelliği nominal faiz reel faiz
ayrımı yapmalarıdır. Henry Thornton'un farkına
vardığı ve Irvin Fisher'in vurguladığı bu ayrım,
Monetaristlere kadar makro iktisadi analizlerde
gereken ilgiyi görmedi.(McCallum, 2008) Keynesyenler
bu ayrıma ilke olarak karşı olmasalar da para
politikası aracı olarak nominal faiz oranlarını
görmüşlerdir.
Monetarist makroiktisat parasal miktarların (Mİ, M2, para tabanı )
politikalardaki rolüne odaklanmıştır. Politikalar
ayrıntılarda farklılık gösterir. Ayrıntı
farklılıklarının bir tarafında Fricdman ve Scwartz
varken diğer tarafta Cari Brunner ve Allan Meltzer
vardır. Friedman'ın en en önemli politika önerisi, o
anki makroekonomik koşullara bakmaksızın para arzını
aylık olarak, önceden belirlenmiş bir oranda
artırılmasıdır. Brunner ve Meltzer de aynı parasal
kuralı savunurken, para politikasının makroekonomik
koşulları kontrol etmek için kullanılabileceğinin de
farkındaydılar. Brunner ve Meltzer zorunlu
karşılıklardaki değişimleri yansıtan para tabanı
üzerine yoğunlaşırken, Friedman politika aracı
olarak Mİ ve M2 değişkenleri ile ilgilenmiştir. (Mc
Callum ,2008)
Friedman'ın para arzının sabit artışı kuralı
Monetaristlerin çağdaş para politikalarına en önemli
katkısıdır. Monetarizmin politika anlamında iki
çıkarımı vardır. Birincisi nominal gelirdeki
dalgalanmalarının kaynağı para miktarlarındaki
dalgalanmalardır. İkinci çıkarım ise enflasyon oranı
ile işsizlik oranı arasında bir ödünleşim ilişkisi (trade
ofl) olmadığıdır. Philips eğrisi, Monetaristlere
göre uzun vadede diktir.
Keynesgil görüşü savunan iktisatçılar daha sonra paranın önemi
konusunda monetaristlerle örtüşmüşler, fakat
monetaristlerin sadece paranın etkili olduğu
görüşüyle kendilerinden ayrıldığını belirtmişlerdir.
Tartışma Keynesyen-Neoklasik sentezin aracı olan IS-LM modeliyle
çözülmüştür. Monetaristler oldukça inelastik bir LM
eğrisini kabul ederlerken, Keynesyenler ise LM
eğrisinin oldukça esnek olduğu görüşündeydiler.
Monetarist Okul ve Keynesyenler IS-LM modelini ortak
zemin olarak kullanmışlar ve farklılıklar
parametrelerdeki farklılıklar düzeyine
indirgenmiştir.
|