Para Arzı ve Hisse Senedi Getirisi ilişkisi
1970’lerin sonu ve 1980’lerin başında çeşitli para arzı
politikalarının etkileri önemli tartışma alanı
haline gelmiştir. Bununla birlikte, 1990’ların
başında araştırmacılar çoğunlukla para politikasının
göstergeleri olarak faiz oranı değişkenleri ve ek
faiz (spread) üzerine odaklanmışlardır (Patelis,
1997: 1952).
Para politikasının hisse senedi üzerinde etkisinin olup olmadığı
ekonomistler tarafından üzerinde uzun süre
tartışılan bir konu olmuştur. Bazıları, para
politikasının hisse senedi fiyatlarını
etkilemeyeceğini ileri sürerken, diğerleri
etkilediğini ileri sürmektedir. Enflasyondaki bir
artış (para arzındaki artışın neden olduğu)
değerleme modelinde iskonto oranını yükseltecek ve
nominal risksiz faiz oranını artıracaktır. Bu da
para arzı ile hisse senedi fiyatları arasında
negatif bir ilişkiyle sonuçlanacaktır. Diğer yandan,
enflasyonun hisse senedi fiyatları üzerindeki
negatif etkisine parasal büyüme ile sağlanan
ekonomik teşvik ile karşı konulabilir. Böyle bir
teşvik gelecek nakit akımları ve hisse senedi
fiyatlarında artışla sonuçlanacaktır. Ayrıca,
yatırımcılar daha fazla kâr payı beklentisi
içerisine girecekler ve bu nedenle işletmelerin
hisselerine yönelik talepte artış olacaktır. Bu
nedenle, para arzının hisse senedi fiyatları
üzerindeki etkisi ampirik bir çalışma konusu
olmaktadır (Liu ve Shrestha, 2008: 746-747).
Teorik olarak, para arzı artarken, aynı zamanda enflasyon oranının
artması beklenir. Sonuç olarak hisse senedi fiyatı
düşmelidir. Bu nedenle, para arzının hisse senedi
fiyatları üzerinde negatif bir etkisi söz konusudur.
Fakat, aynı zamanda para arzındaki bir artış
ekonomiyi canlandıracak ve işletme kazançları
artacaktır. Bu da büyük ihtimalle gelecek nakit
akımları ve hisse senedi fiyatlarındaki bir artışla
sonuçlanacaktır (Gan vd., 2006: 91).
Para arzı ve
varlık fiyatları arasındaki ilişki değişik bakış
açılarıyla açıklanmaktadır. Bazı araştırmacılar,
para arzındaki beklenmedik bir değişimin bireysel
yatırımcıların portföylerindeki diğer varlıklara
kıyasla paranın denge pozisyonunu bozduğunu
belirtmektedirler. Yatırımcılar finansal ve reel
varlık portföylerini yeni denge durumuna göre
yeniden düzenlemeye uğraşırken hisse senedi
fiyatlarını içeren varlık fiyatları kaçınılmaz
olarak kendilerini yeni seviyelere göre düzeltirler.
Diğer yandan, hisse senedi piyasasının ekonomik
faaliyetler için bir gösterge olduğunu destekleyen
önemli araştırmalar bulunmaktadır. Hisse senedi
fiyatlarında sürdürülebilir yukarı hareketler
genellikle ekonomik iyileşmenin göstergesi olup
bankaların daha fazla kredi talebine cevap vermesi
ile parasal büyümeyi teşvik etmektedir (Hashemzadeh
ve Taylor, 1988: 1604).
|