Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

TarImsal Destekleme ve Kredİ PolİtİkasI

Türkiye' de serbest piyasa ekonomisi yürürlükte olmasına karşın, hükümetler, gelir dağılımını iyileştirmek, fiyatlarda istikrar sağlamak, Üreticileri. yönlendirmek, üretici ve tüketicileri korumak amacıyla birçok tarımsal Ürün için destekleme fiyatı politikası izlemek durumundadır. 

Ancak uygulanan destekleme politikaları ile Üretici gelirlerinde istikrar sağlanamadığı gibi, dünya fiyatlarının Üstünde seyreden destekleme fiyatları, bazı ürünlerde ekim alan­larının aşırı genişlemesine, üretim fazlası oluş­masına ve devletin fazla alım yaparak yüksek stok Maliyetine katlanmasına neden olmakta­dır. (7) Ayrıca destekleme için ayrılan kaynaklar, çiftçiye ulaşıncaya kadar uzun zaman geçtiği için, çiftçilerin reel kazancı azalmaktadır. 

Türkiye'de mevcut ekonomik ve sosyal koşulların bir gereği olarak tarım kesimine destekleme politikasının devam etmesi zorun­ludur. Bu politikaların uzun dönemdeki nihai amacı, tarımda optimum bir üretim yapısına erişme, bu kesimde aşırı fiyat ve gelir dalgalan­malarını önleme olmasına karşın, bir takım po­litik uygulamalar ile ilgili kısa vadeli çabalarla konuya yaklaşıldığından, bu konuda önemli ilerlemeler sağlanamamıştır. Üretici gelirini ar­tırmak amacıyla kısa dönemde sonuç alınabi­lecek en kolay yöntem olduğu için sık sık baş­vurulan ve genelde destekleme alımları, taban fiyat ve tavan fiyat araçlarıyla gerçekleştirilen fiyat yoluyla destekleme politikası ve sübvan­siyon uygulamaları yanında, uzun vadeli de olsa üretim maliyetleri üzerinde etkili olabilecek yapısal politikasının gereklerini yerine getir­mek ihmal edilmemelidir. 

Tarımsal destekleme politikaları; Üreti­min ve fiyatların serbest rekabet koşullarında oluşumu esas alınarak ve bu - amaca ayrılan kaynakların daha rasyonel kullanımı gözetile­rek yeniden yapılandırılmalıdır. Tarım ürünle­rine olan devlet müdahaleleri ve girdi destek­leri kademeli olarak azaltılmalı ve böylece Üre­ticilerin kendi ayakları üzerinde durabilecek konuma getirilmeleri sağlanmalıdır. Arz fazlası olan ürünlerde ekim alanları sınırlandırılmalı, iç ve dış talebi olan ürünlerin üretimine yöne­lik politikalar izlenmelidir. Karşılaştırmalı üstünlüğe sahip ürünler için fiyatların serbestçe belirlendiği Ürün borsaları geliştirilmeli ve böylece serbest ekonomi modeline Üstünlük kazandırılması gerekmektedir. 

Özelleştirme Politikaları 

1930'lu yıllardan sonra izlenen devletçilik politikalarının bir sonucu olarak kurulan KİT'lerin özelleştirilmeleri 1980'lerden sonra yoğun olarak gündeme gelmiş ve nitekim 1985 yılından sonra fiilen özelleştirme uygulamaları başlamıştır. 

Türkiye'de tarıma hizmet veren KİT'ler zaman içerisinde ihtiyaca göre ortaya çıkmıştır. TC. Ziraat Bankası tarıma finansman sağlamış, Sümerbank bugüne kadar pamuk, yapağı, yağ­lı tohumlar ve deri Ürünlerinin işlenmesini Üstlenmiş Şeker Fabrikaları A.Ş. şekerpancarı, ay­çiçeği tarımı gibi Ürünlerin değerlendirilmesi­nin yanında, çiftçilere modern tarımı öğretmiş, EBK ve SEK hayvancılığın gelişmesi ve hay­vansal Ürünlerin değerlendirilmesine katkıda bulunmuş, TÜGSAŞ, Yem Sanayi A.Ş., TZDK tarımsal girdi Üretimini Üstlenmiş, TMO Ülke­nin tahıl, bakliyat ve haşhaş Üretimi ve pazar­lamasında etkin rol Üstlenmişlerdir. Ayrıca ÇAYKUR ve TEKEL çay, tütün, arpa, şerbetçi­otu, ve anason Üretimi, değerlendirilmesi ve pazarlamasında, TİGEM damızlık hayvan, to­hum ve fide Üretimi ile satımında önemli gö­revler Üstlenmişlerdir. 

1985 Yılından sonra başta TZDK, Tİ­GEM, TÜGSAŞ, bazı şeker ve sigara fabrikala­rı, EBK, YEMSAN ve SEK olmak Üzere birçok tarımsal KİT'in özelleştirilmesi gündeme gel­miştir. 

Diğer KİT'lerde olduğu gibi tarımsal KİT'lerin de en büyük sorunları; yönetim, ka­pasite kullanım oranının düşük olması, tekno­loji yetersizliği, fazla işçi çalıştırılması, yatırım ­fiyat belirleme gibi konularda kuruluş dışı ve politik müdahaleler, denetleme yetkisinin bir­den fazla kuruluşa ait olması ve etkin bir pa­zarlama sisteminin olmamasıdır. 

KİT'lerin. özelleştirilmeleri konusunda beklenen gelişmelerin olduğunu ifade etmek güçtür. Fakat özelleştirme konusu ile ilgili ge­nel kanı ve ekonominin dengesi göz önüne alındığında özelleştirmeye olumlu bakılması ancak istismarı önleyici uygulamaların titizlikle yürütülmesi gerekir.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri