Türkiye’de Enerji Politikalarının Verimliliği,
Sürdürülebilirliği ve Enerji Yoğunluğu
Türkiye
enerji politikası fosil yakıtların ağırlığının
hissedildiği ve talebin dış kaynaklardan temin
edilerek giderildiği bir politika olarak ortaya
çıkmaktadır. Enerji politikasında önemli bir yere
sahip olan petrol, piyasa fiyatındaki olası
istikrarsızlıklar ve rezerv sıkıntılarından dolayı
ekonomi üzerinde olumsuz etkiler gösterebilmektedir.
Enerji politikasının ana unsurlarını ekonomik
faaliyetlerin devamı için ihtiyaç duyulan
enerjinin güvenilir, kesintisiz ve sürdürülebilir
bir maliyet ile sağlanması oluşturmaktadır. Türkiye
aynı anda Avrupa, Avrasya, Ortadoğu, Balkan,
Karadeniz ve Akdeniz ülkesi olma ayrıcalığına
sahiptir. Bu coğrafyadaki bütün komşuları ile yakın
ilişki içindedir. Öte yandan, Türkiye enerji
ihtiyacı hızla artan bir ülkedir. Türkiye'de enerji
ihtiyacı her geçen gün artmakta ve önümüzdeki
yıllarda bu artışın devam edeceği beklenmektedir.
Çünkü artan nüfus ve buna bağlı tüketim artışı,
sanayileşme ve kalkınma girişimleri ile dünya
ortalamasının altında olan enerji tüketim miktarının
artması Türkiye'nin enerji ihtiyacını çoğaltacaktır.
Enerjide
ithalata olan bağımlılık, enerji arzının güvenliği
sorununu beraberinde getirmektedir. Enerji
güvenliği, değişik tür ve şekillerdeki enerji
kaynaklarının yeterli miktarlarda ve makul fiyat
veya maliyetlerle her zaman için elde edilebilir
olmasıdır.
Türkiye'nin uzun dönem enerji stratejisi, Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın (ETKB) bünyesinde
Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), Hazine
Müsteşarlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)'nın
katılımı ile yapılmaktadır. Strateji tespit
edilirken, enerji güvenilirliği açısından dışa
bağımlılığın kabul edilebilir düzeylerde
tutulmasının ve bu bağımlılığın da mümkün olduğunca
çeşitlendirilmiş kaynaklardan temin edilmesi temel
bir unsur olarak belirginleşmektedir.
Bir
ülkenin enerji politikası, ülkenin endüstriyel
üretim yapısına ve uluslararası ekonomik ortamda
mal, hizmet ve en önemlisi enerji piyasalarına bağlı
olarak şekillenir. Ülkenin sanayileşmişlik düzeyine
bağlı olarak şekillenen enerji tüketimi veya
kullanımı, üretim yapısının göstergesi ve ekonomik
olarak büyüme sınırlarının bir boyutunu gösterme
olanağına sahiptir
Ülkenin
enerji politikalarının belirleyiciliği, enerji
kaynaklarının elde edilmesinde süreklilik, yeni
kaynak arzı, kaynak çeşitliliği, enerji arzının
güvenliği, milli güvenlik, ekonomik ve beşeri
sermaye ve istihdam koşullarının olanaklarına bağlı
olarak şekillenir.
Enerji
politikalarının temelinde enerji planları ve bu
planların temelinde ise; hedeflenen ekonomik ve
sosyal kalkınma stratejilerini gerçekleştirmek için
gerekli birincil ve ikincil enerji ihtiyaçlannın
kaynak bazında ortaya konması; yerli kaynakların,
verimlilikleri arttınlarak ve çevre zararlarının
minimum düzeye indirilmesi; enerji üretiminin
sağlanması amacıyla gereken finansmanın sağlanması;
enerji üretimini gerçekleştiren alt sektörlerin
üretim ve gelişim planlannın ulusal enerji
stratejisi ile uyum içinde olması; enerji arz ve
talebim etkileyecek ulusal politika kararlannın
belirlenmesi gibi çok çeşitli faktörler
bulunmaktadır.
Enerji
politikalarının uluslararası ekonomik ve politik
konjonktürdeki değişimi ve beklentileri
doğrultusunda, ülkenin üretim yapısına ve özellikle
ithal edilen enerji kaynaklan gibi stratejik temel
girdilere ilişkin önlemler, ekonomik faaliyetleri
yönlendirmeleri açısından büyük önem
taşımaktadırlar.
Uluslararası Enerji Ajansı'nın raporuna göre
Türkiye'nin enerji konusunda dışa bağımlılığının
azaltılması için, öncelikle doğru politikaların,
uzun vadeli enerji stratejilerinin saptanması ve bu
stratejilerde bilimsel hesaplamalara dayanan,
bilinçli, kararlı; ekonomi, çevre ve dış politika
gibi sahaların çıkarlarım gözeten bir yöntemin takip
edilmesi gerekliliği vurgulanmaktadır. ETKB
tarafından Türkiye'nin enerji politikası: "ülke
enerji ihtiyacının amaçlanan ekonomik büyümeyi
gerçekleştirecek, sosyal kalkınma hamlelerini
destekleyecek ve yönlendirecek şekilde, zamanında,
yeterli, güvenilir, ekonomik koşullarda ve çevresel
etki de göz önüne alınarak sağlanması" olarak
belirlenmiştir. Geliştirilen enerji talep
projeksiyonuna göre ise, Türkiye'nin birincil enerji
talebinin 2010 yılında %29'unun, 2020 yılında ise
%30'unun yerli kaynaklardan karşılanması
hedeflenmektedir.
Enerji
sektörüne kalkınmayı ve refah artışım destekleyici
bir yapı ve işleyiş kazandırmak amacıyla,
uygulanmakta olan politikalar önceliklerine göre
yedi ana başlık altında toplanabilir. Bunlardan
birincisi gereksinim duyulan enerjinin güvenli,
ekonomik, verimli ve çevreye duyarlı teknolojiler
ile üretilmesi ve kullanılmasıdır. Enerji arz
güvenliği, ülkelerin gelişimlerini; ekonomik ve
ulusal güvenliklerini temelden etkileyen bir
olgudur. Bu nedenle, enerji kaynaklarını kesintisiz,
güvenilir, ucuz, temiz ve çeşitlendirilmiş
kaynaklardan sağlayabilmek ve verimli kullanmak, her
ülkenin güvence altına alması gereken hususlardır.
Diğer
bir önemli husus enerji güvenirliği açısından dışa
bağımlılığın kabul edilebilir düzeylerde
tutulabilmesi amacıyla; arama, çıkarma ve kullanım
açısından yerli kaynaklara öncelik tanınmasıdır.
Türkiye enerji politikalarının belirlenmesinde, arz
güvenliği açısından, kendi kaynaklarının
geliştirilmesinin yanında, en fazla özen
gösterilmesi gereken ilke, ithal edilecek
kaynaklarda, gerek enerji kaynağı türü ve gerekse bu
kaynakların sağlandığı ülkeler açısından, kaynak
çeşitliliğinin sağlanmasıdır.
|