Vadeli Altın
Piyasalarının Ortaya Çıkışı
Vadeli altın
kontratlarının tanıtımı ilk olarak 1972 yılında
Kanada'nın Winnipeg borsasınca yapılmıştır. Bu
borsada 70'li yıllar boyunca 100 ve 400 onsluk
vadeli altın kontratlarının alım satımı yapılmış,
kendine göre oldukça başarılı olan Winnipeg
borsasının işlem hacmi Amerikan borsalarının
olgunlaşmasıyla birlikte giderek azalmaya
başlamıştır. 1981 yılında kontrat hacminin 100
onstan 20 onsa indirildiği Winnipeg borsasında, 20
onsluk altın kontratları pek ilgi görmemiş ve bu
borsa tarafından yürütülen vadeli altın işlemlerinin
tümüne Nisan 1988'de son verilmiştir.
Vadeli (future) altın
işlemleri gerçek anlamda Amerikan altın borsalarının
devreye girmesiyle birlikte önem kazanmaya
başlamıştır. 31 Ocak 1934 tarihinde ABD Başkanı
FrankUn Roosevelt tarafından, ekonomik buhran
sonucunda ortaya çıkan banka paniğini azaltmak için
Amerikan vatandaşlarının mücevherat ve koleksiyon
amacıyla talep ettikleri eski altın paralar dışında
altın satın almaları ve ellerinde külçe altın
bulundurmaları yasaklanmıştır.
Bu yasaklamaların
tümü 40 yıllık bir aradan sonra Başkan GeraldFord
tarafından 1974 yılında kaldırılmıştır. ABD
vatandaşlarına konulan bu kısıtlamanın
kaldırılmasıyla birlikte vadeli altın kontratlarının
rahatlıkla alınıp satılabilmesine imkân tanınmıştır.
ABD'de vadeli altın
kontratlarının tanıtımı ilk kez 31 Aralık 1974
tarihinde New York Commodity Exchange (COMEX),
Chicago Board of Trade (CBOT), Chicago
Mencantile Exchange (CME) ve Mid-America
Commodity Exchange (MidAm) borsalarınca
yapılmıştır. Comex ve CME kontratlarının büyük ilgi
gördüğü ABD
borsalarında
CBOT ve MidAm kontratları pek ilgi görmemiş, sonunda
Comex vadeli altın kontratı, altın ticaretini
profesyonelce gerçekleştiren kişilerce en fazla
tercih edilen vadeli altın kontratı durumuna
gelmiştir. New York borsasının diğer borsalar
karşısında önem kazanmasının en büyük nedeni; önemli
bir ticaret merkezi olan bu şehrin hayli yüksek olan
nüfusudur. New York'da destek işlemleri oluşturmanın
Chicago'ya göre daha ucuz olmasından dolayı, New
York'da bulunan bankalar ve Bullion House'lar ile
profesyonel altın tüccarlarının neredeyse tamamı
yöresel altın kontratlarını tercih etmeye ve
böylelikle Comex'in önemi giderek artmaya
başlamıştır.
Ancak
şu da var ki; vadeli altın kontratlarının önemli bir
bölümünü tek başına gerçekleştiren Çomex, işleyiş
bakımından pek düzenli değildir. Vadeli kontratlara
ait takas işlemleri sırasında yaşanan bazı olaylar,
dünyanın en açık ve en düzenli altın borsası olarak
bilinen New York borsasının imajını sarsmıştır.
Comex'de sorun olduğu dönemlerde Chicago borsasının
işlem hacminde büyük artışlar görülmüş, ancak son
yıllarda bütün sorunların çözüldüğünü ileri süren
Comex yöneticilerinin ısrarlı telkinleri sonucunda
Chicago borsasının payı yeniden New York borsasına
doğru kaymaya başlamıştır.
Vadeli altın
işlemlerinin Amerika'da başarıyla yürütülmesi
sonucunda, bu konuya ilgi duyan yabancı ülke
borsalarının birçoğu ya kendi bünyelerinde ya da ABD
borsaları ile bağlantılı olarak kendilerine has
özellikleri olan vadeli altın kontratlarının
tanıtımını birer birer yapmaya başlamışlardır. Bu
borsaların başında; Singapore International Monetary
Exchange, Hong Kong Futures Exchange, Sydney Futures
Exchange, Tokyo Gold Exchange ve London Gold Futures
Exchange gelmektedir. Tokyo borsasının dışında, yeni
kurulan borsaların hiçbiri 1990 yılına kadar etkin
bir işlem hacmi sergileyememiştir. Hatta, vadeli
altın kontratlarının tanıtımı sırasında oldukça
iddialı davranan Londra borsası, işlem hacminin
düşük olmasından dolayı vadeli altın işlemlerini
durdurmak zorunda kalmıştır.
Günümüzde
spot altın işlemleri 24 saat boyunca
yapılabilmektedir. Londra ve isviçre borsaları
kapanırken ABD ve Japon borsaları açılmakta neticede
bu borsalar birkaç saat arayla birbiri peşi sıra
açılıp kapanmaktadır. Vadeli altın işlemlerine
gelince, bu işlemler günümüzde sadece ABD ve Japon
borsalarınca yapılmaktadır. Vadeli işlemlerin,
Avrupa ülkelerini de içine alacak şekilde tüm
dünyada 24 saat boyunca yapılabilmesi, vadeli altın
kontratlarının sergilediği işlem hacmini önemli
ölçüde artıracaktır.
ABD borsalarıyla
bağlantılı olarak vadeli altın kontratlarının alım
satımına imkân tanıyan ilk anlaşma, Chicago
Mencantile Exchange ile Singapore International
Monetary Exchange (Simex) arasında imzalanmış
ve bu iki borsa kendi aralarında uluslararası bir
borsa bağlantısı kurmuşlardır. Yapılan anlaşma
uyarınca, bu iki borsanın herhangi birisinden
seçilen altın kontratlarının karşılıklı olarak
alınıp satılabilmesine imkân tanınmıştır. Örneğin,
sabahleyin Chicago borsasından 100 kontrat altın
alan tüccar, aldığı bu altınları aynı akşam ABD
borsaları kapandıktan sonra Singapore borsasında
tasfiye edebilmektedir. ABD'de bulunan tüccar
açısından bu durum; Chicago borsasının 07:20-14:00
saatleri arasında, Singapore borsasının da
19:30-03:15 saatleri arasında (Chicago saati ile)
açık olduğu anlamına gelmektedir. Ancak bu iki
borsa arasındaki ilişkinin ve borsa bağlantısının
tanıtımı yeter derecede yapılmadığı için, işlem
hacmi ABD standartlarının oldukça altında kalmıştır.
Benzer türde
diğer bir anlaşma Sydney Futures Exchange ile Comex
arasında yapılmıştır. Bu anlaşma sonucunda; Comex
borsasında 08:20-14:00 saatleri arasında yapılan
normal seans işlemleri, Sydney borsası ile gerekli
bağlantının kurulmasından sonra saat 16.00'dan
geceyarısına kadar uzamıştır. Comex ile Sydney
arasındaki bağlantı CME ile Simex arasındaki
bağlantıdan daha başarılı olmasına rağmen, Comex'e
ait vadeli altın kontratlarının daha üstün
özelliklere sahip olmasından dolayı bu anlaşma da
hayal kırıklığı ile sonuçlanmıştır. Borsaların
kompüterize olması neticesinde, borsalar arasındaki
bu tür ikili anlaşmaların ve fiziki bağlantıların
sona ereceğine inanılmaktadır.
Vadeli altın
işlemlerinin yapılabilmesine imkân tanıyan
borsaların birçoğu, kişilere 24 saat boyunca
kesintisiz alışveriş imkânı sunmaya çalışırken, bu
borsalarda gerçekleştirilen vadeli altın
işlemlerinin hacminde 1982 yılından beri ciddi bir
düşüş görülmektedir, işlem hacmindeki bu gerileme
bazı analistler tarafından enflasyondaki düşüşe ve
uluslararası politik arenada görülen süreli
istikrara bağlanmaktadır. Vadeli piyasaların işlem
hacminde görülen durgunluk 1987 yılında Amerikan ve
Japon sermaye piyasalarında yaşanan çöküntü ile sona
ermiş ve altına olan ilgi yeniden artmaya
başlamıştır.
1974 yılına
kadar oldukça düşük seyreden altın fiyatları bu
tarihten itibaren hızlı bir yükseliş trendine
girmiştir. Dünya ülkelerinin bir çoğunda yaşanan
yüksek enflasyonun ve 1974'den sonra artmaya
başlayan petrol fiyatlarının etkisiyle, altın
fiyatları hızla yükselmeye başlamıştır. Altın
fiyatlarında görülen yüksek oranlı artışlar,
vadeli ticaret hacminin genişlemesine
yol açmaktadır. Nitekim, Amerika'da 1974 yılında
oluşturulan vadeli altın piyasaları, büyük bir şans
eseri fiyatların yükselmeye başladığı mükemmel bir
dönemde ortaya çıkmıştır.
Vadeli altın
işlemlerinin başladığı ilk yıllarda, işlem hacminin
büyük bölümü ufak çaplı spekülatörler tarafından
gerçekleştirilmiştir. Kişiler, vadeli piyasada işlem
yapmanın fiziksel altın alışverişlerinin
gerçekleştiği spot piyasalara nazaran daha çekici
olduğunu hissetmeye başlamış ve günden güne yükselen
altın fiyatlarının da etkisiyle spekülatif
hareketlere girişmişlerdir. 80'li yıllardan önce,
vadeli işlemlerin avantajlarından yararlanma
konusunda oldukça yavaş davranan maden şirketleri,
bu tutumlarını sonraki yıllarda değiştirmiş ve
ileriki bölümlerde de görüleceği gibi piyasa
katılımcıları içerisinde önemli bir yer tutmaya
başlamışlardır. Günümüzde, spot altın piyasasında
işlem gerçekleştiren belli başlı oyuncuların
neredeyse tamamı (maden şirketleri, mücevherat
yapımcıları ve bullion bouse'lar) aktivitelerini
vadeli altın piyasalarında da aynı şekilde
sürdürmektedirler.
|