Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Verimlilik Çeşitleri 

Girdi ve çıktı arasındaki oranın belirlenmesinde farklı metotlar kullanılabilmektedir. Yani verimliliğin belirlenmesindeki ölçütler değişik şekillerde belirlenebilmektedir. Buna göre; fiziki ve parasal verimlilik, ortalama ve marjinal verimlilik, mikro ve makro verimlilik, kısmi ve toplam verimlilik olmak üzere verimlilik değişik yöntemlerle hesaplanmaya çalışılmaktadır. 

Fiziki ve parasal verimlilik, verimlilik oranının pay ve paydasındaki homojenlik derecesine göre fiziki veya parasal değerlerle ifade edilebilmektedir. Pay ve payda fiziki değerlerle ifade edilmiş ise fiziki, parasal değerlerle ifade edilmiş ise parasal verimlilik olarak belirtilmektedir. Belirli bir dönemdeki toplam çıktının aynı dönemdeki girdilerin oranına toplam verimlilik denilmektedir. Belirli bir dönemde çıktıda meydana gelen değişmenin aynı dönemdeki girdilerdeki artışa oranı da marjinal verimlilik olarak adlandırılmaktadır. Firma düzeyinde hesaplanan verimlilik mikro, ekonominin genelinde hesaplanan verimlilik ise makro verimliliktir. 

Toplam ve kısmi verimlilik ise literatürde üzerinde en çok durulan ve değerlendirilen verimlilik çeşitleri arasında yer almaktadır. Bu nedenle burada kısaca değinilecektir. 

Kısmi verimlilik 

Kısmi verimlilik ölçümleri, tek bir çıktının tek bir girdiye oranı olarak ifade edilebilmektedir. Bunlar işgücü verimliliği, malzeme verimliliği, sermaye verimliliği ve enerji verimliliği olarak karşımıza çıkabilmektedir. Kısmi verimlilik ölçülerinin dezavantajı, verimlilikteki artışları abartmalarından kaynaklanmaktadır. Kısmi verimlilik ölçülerinin avantajı ise verimliliği anlamak ve ölçmek için çok daha kolay olmalarından ileri gelmektedir.

Kısmi verimlilik, zaman içerisinde çıktı ünitesi başına belirli girdilerde meydana gelen tasarrufları ölçmektedir. Buna göre zamanla çıktı miktarı başına belirli girdiler kullanılmak suretiyle elde edilen tasarruflar ölçülebilmektedir. Ancak kısmi verimlilik hesaplarında faktör paylarından sağlanan tasarruflar ölçülmekle beraber, bu belirli bir üretim faaliyeti sonucu ortaya çıkan verimliliğin ölçüsü değildir. Genel verimlilik oranının kısmi verimlilik ölçüsü olarak kabul edilebilmesi için söz konusu girdinin toplam girdi miktarındaki payının büyük olmaması gerekmektedir. Örneğin, bir üretim faaliyetinde emek verimliliğinin ölçülebilmesi için, emek girdisinin diğer girdilere göre nispi oranının daha büyük olması ve diğer girdilerin sabit kalması gerekmektedir. 

Toplam faktör verimliliği 

Toplam faktör verimliliği, bir üretim faaliyeti sonucunda elde edilen çıktının bu üretim faaliyetinde kullanılan girdilere bölünmesi ile hesaplanmaktadır. Toplam faktör verimliliği, üretimde kullanılan tüm kaynakların etkinlik derecelerini ölçmektedir. 

Toplam faktör verimliliği, toplam çıktıların emek, para, malzeme, araç-gereç ve enerji girdilerine oranıdır. Şu halde, 

Toplam Faktör Verimliliği = Çıktı / (Emek + Sermaye + Materyal + Enerji)’dir. Toplam faktör verimliliği, aşağıdaki gibi de gösterilebilmektedir: 

TFV = Q / X =Q / ∑αi xi 

Burada αi; İ’nin ağırlığını, xi, i girdi faktörünün miktarını simgelemektedir. Toplam faktör verimliliği, kullanılan farklı girdi miktarlarının ağırlıklandırılmış bir bileşimiyle üretilmiş çıktının (Q) miktarına oranıdır. 

Firmanın veya endüstrinin performansını ölçmede ele alınan önemli ölçütlerden biri, toplam faktör verimliliğindeki değişmedir. Verimlilik söz konusu olduğunda üretim sürecinde yer alan tüm üretim faktörlerini içeren toplam faktör verimliliği akla gelmektedir. Verimliliğin diğer geleneksel ölçüleri ise emeğin verimliliği ve toprağın verimliliği gibi kısmi verimlilik ölçüleri olarak bilinmektedir. Kısmi verimlilik ölçüleri ayrı ele alındığında, toplam faktör verimliliği hakkında yanlış bilgiler verebilmektedir. Bu nedenle, toplam faktör verimliliğini ele almak ve toplam faktör verimliliğindeki değişmeyi ölçmeye çalışmak daha tutarlı sonuçlar vermektedir. Zira toplam faktör verimliliğindeki değişme teknik etkinlikteki değişme ve teknolojik değişme olmak üzere iki kısma ayrılmaktadır. 

Teknik etkinlikteki ve teknolojideki değişmeler, firma düzeyinde yüksek ekonomik performans seviyelerine ulaşabilmenin ve böylece yüksek bir rekabet gücüne sahip olabilmenin ana unsurunu oluşturmaktadır. Bu bağlamda, etkinlikteki değişme, ulusal ekonominin küresel teknolojiyi uyarlayarak içselleştirebilmesinin ve bunu toplam faktör verimliliğine aktarmasının bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. 

Öte yandan, bu ölçülerin sayısallaştırılması üç şekilde fayda sağlamaktadır. İlk olarak, bu ölçüler benzer ekonomik birimler arasında karşılaştırma yapmayı ve karar vermeyi kolaylaştırmakta ve böylece nispî etkinlik ve verimlilik analizi yapılmasını sağlamaktadır. İkinci olarak, ekonomik birimler arasındaki etkinliklerdeki değişmelerin yönü ve büyüklüğü belirlenmektedir. Böylece, bu değişime neden olan faktörlerin ortaya konulması, gerek firma yöneticileri ve gerekse plânlamacılar açısından büyük önem arz etmektedir. Üçüncü fayda ise, bu analizler etkinlik ve böylece toplam faktör verimliliğinin artmasına ve politika oluşumuna yol gösterici olmaktadır.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri