Yatırım Nedir, Yatırım Kavramı Hakkında Bilgiler
Her kavramın kendi özel terminolojisinde farklı anlamı
bulunmaktadır. Bu kapsamda yatırım da değişik
anlamlar ifade edebilen bir kavramdır. Yatırım,
günlük kullanımda ve akademik
çevrelerde kullanıldığı yere
göre farklı anlamlar kazanmaktadır.
Örneğin Bükere göre bu gün tüketeceğinden daha çok paraya sahip
olan herkes beklenir bir yatırımcıdır. Bu kişi ya da
kurum ister fazla fonlarını belirli bir faiz
karşılığında, bankada tutsun, ister büyümekte olan
bir Şehrin yakınlarında parsellenmiş arsalar alsın
bir yatırım kararı vermiş olmaktadır.
Tasarruf yapanlar, yukarıda bahsedildiği gibi kişiler yanında
kurumlar da olabilir. Ancak kişiler ve kurumların
yatırım amaçları kendilerine özgü nedenlerle
farklılıklar göstermektedir. Söz konusu
amaçlar kişisel etkenler ve finansal
etkenler olarak iki başlık altında
toplanabilmektedir.
Firmalar açısından yatırım; mevcut varlıkların yönetimini, kapasite
düzeyini, fiyatlama ve üretim sürecindeki
faktörlerin bileşimini de içerirken, fertler için
yatırım da gelir sağlamak amacıyla tasarrufların
kullanılması esastır.
İşletmeler açısından yatırımın dikkate değer bir
başka boyutunu da Aydın ülke sınırları içinde ve
ülke sınırları dışında yapılan yatırımlar olarak
belirlemektedir. Bir ana merkeze bağlı olarak ülke
sınırları dışında faaliyet gösteren firmalar
tarafından yapılan yatırımlar dış yatırımlar
olarak tanımlanmaktadır. Dış yatırımlar da
her zaman fiziki üretim araçlarıyla ilgili
olmayabilir. Yabancı hisse senetleri ve
tahviller gibi sermaye piyasası araçlarıyla, yabancı para piyasası araçlarına
da yatırım yapılabilir. Bu tür
yatırımlar da yabancı mali yatırımlar
ya da portföy yatırımları olarak
nitelendirilmektedir.
Dış Yatırımlar orta ya da uzun süreli bir uluslar arası sermaye
akımı niteliğinde olmasına rağmen uluslararası
portföy yatırımları ile doğrudan yabancı sermaye
yatırımları arasında önemli farklar bulunmaktadır.
Bu çalışmanın konusunu genel olarak finansal varlık
yatırımları özelde ise hisse senetleri oluşturduğu
için ilgi alanımıza öncelikle portföy yatırımları
girmektedir.
Yatırım yaygın bir başka tanıma göre de bugün belirli olan bir
değerden, gelecekte olası fakat belirsiz bir değer
için fedakârlık etmektir.
Diğer bir kaynakta ise yatırım, para veya diğer kaynakların
gelecekte daha büyük fayda sağlamak beklentisiyle bu
gün taahhüt edilmesi olarak tanımlanmaktadır.
Bir birikimi belli bir süre boyunca, enflasyon oranı, vade uzunluğu
ve gelecekteki nakit akışlarının belirsizliği
faktörlerini bertaraf edebilecek bir gelir
sağlayabilmek için bugünden ayırmak da yatırım
tanımları arasında yer bulmaktadır.
Günümüzde iş dünyasında ve akademik alanda işletme yönetimlerinin
hedefi işletmenin piyasa değerini en yükseğe
çıkarmak olarak tanımlanmaktadır. İşletme değerini,
hissedarların varlığını maksimum yapma olarak
tanımlanan ve işletmelerin nihai amacı olarak
belirlenen hisse senedinin piyasa değerinin
yükseltilmesi, Büker-Aşıkoğlu ve Sevil tarafından
finansal yönetimin amacı olarak tanımlanmıştır.
Toplumların zenginliğini sahip oldukları üretim
kapasitesi olarak tespit eden görüş toplum üyelerine
mal ve hizmet sunan üretim kapasitesini ve buna
yapılan ilaveleri yatırım olarak tanımlamaktadır.
Arsa, arazi, bina, bilgi, makine vb. bu kapsamda
yatırım olarak dikkate alınmaktadır. Buna karşılık
hisse senedi ve tahvil gibi finansal
varlıklar toplumun zenginliğini
belirlemekten uzaktır. Çünkü finansal
varlıkların üretime ve üretim kapasitesine katkısı
dolaylı biçimde gerçekleşmektedir. Buradan hareket
eden bir görüşe göre bir bütün olarak ekonomide
fınansal varlıklar toplamı sıfır olan bir oyunu
temsil ederler. Her kreditöre karşılık bir kredi
kullanıcısının varlığı ya da her hisse senedine
karşılık bir hisse senedi ihraççısının bulunması bu
yargının gerekçesi olarak sunulmaktadır12.
Bu görüşün biraz daha ılımlı biçiminde ise Finansal
varlıklar firmaların mülkiyet ve yönetimlerinin
ayrıştırmasında transferinde ve fonların bir
yatırımdan daha cazip başka bir yatırıma
yönlendirilmesinde kullanılan araçlar olarak
belirtilmektedir. Aynı görüşe göre finansal
varlıkların getirileri de reel varlıkların ya da
kamunun üretimin bir sonucu olarak görülmektedir.
Oysa belirli bir kaynak miktarı ile sağlanan belirli
düzeydeki gelişmişliğin ötesine finansal varlıkların
kullanımı ile sağlanan olanaklar sayesinde
geçilebilir.
Yıldırım ve Karaman ise yatırımı, fiziki sermaye stokuna yapılan
net ilaveler olarak tanımlamışlardır. Net yatırımı
da bir dönemde sermaye stokunda ortaya çıkan artışı
ölçen bir kavram olarak tanımlamakta ve net
yatırımın, gayrisafi yatırımdan amortismanların
düşülmesiyle elde edildiğini ifade etmişlerdir.
Finansal yatırımları ise ekonomik açıdan yatırım
kavramının dışında tutarak, yatırım harcamalarını,
üretim için kullanılacak inşaat yapımı, fabrika
yapımı, üretim makineleri alımı ve firmaların
stoklarına yapılan ilavelerdir şeklinde
tanımlamaktadırlar. Bunun yanında, üretim
kapasitesini arttırmaya yönelik faaliyetler olarak,
eğitim ve sağlık harcamalarını da beşeri sermaye
yatırımı olarak ele almaktadırlar.
Bu çalışmada ise yatırım kavramı bireylerin veya kurumların
finansal varlıklara yaptıkları yatırımlar şeklinde
kullanılacaktır.
|