İkincil enerji, gücünü güneşten alan ve hiç tükenmeyecek olarak düşünülen, çevreye emisyon yaymayan enerji çeşitleridir. Yenilenebilir enerji kaynaklan (güneş, rüzgâr, biokütle, jeotermal vb.) fosil yakıtlara oranla pahalı yakıtlardır. Bu kaynakların kullanımına yönelik yatırımların sürekli hükümet politikaları ile teşvik edilmeleri gerekmektedir. Bu durum enerji kaynak maliyetini düşürecek ve birincil enerji üretimindeki paylarını önemli oranda arttırabilecektir.

Yenilenebilir enerjinin kullanımının dünya genelinde yaygınlaşabilmesi için üç temel etken önem kazanmaktadır. Bu etkenler kaynakların varlığının ve yoğunluğu, her bir kaynak için geliştirilecek olan teknolojinin olgunluğu ve devlet yönetimlerinin bu kaynakların kullanımı için uygulayacağı piyasa kurallarıdır.

Rüzgar Enerjisi

Rüzgâr enerjisi, güneş ışınlarının yeryüzünü farklı ısıtmasından kaynaklanmaktadır. Yer yüzeylerinin farklı ısınması, havanın sıcaklığının, neminin ve basıncının farklı olmasına, bu farklı basınç da havanın hareketine neden olmaktadır. Rüzgâr kütlesi belli bir havanın hareketidir. Hareket halindeki bir kütlenin kinetik enerjisi, kütlesi ile orantılıdır. Dolayısıyla rüzgârın gücü havanın yoğunluğu ile orantılıdır. Rüzgarın hızı ile taşıdığı enerji arasında önemli bir ilişki vardır. Rüzgar yükünün taşıdığı enerji, ortalama rüzgar hızının küpü ile orantılıdır.

Rüzgarın taşıdığı enerjinin hızının küpü ile orantılı olması, rüzgar enerjisinin ekonomik potansiyelini ortaya koymaktadır. Esen rüzgarın, engellere çarparak durdurulması ile ortaya çıkan enerji, hızın iki misline yükseltilmesi durumunda frenleme enerjisi dört misli büyük olacaktır.

Güneşten dünyamıza saatte 100 milyar MW enerji iletilmektedir. Güneşten dünyamıza gelen ısı enerjisi; yerçekimi ve elektromenyetik kuvvetler tarafından alınmaktadır. Güneş tarafından iletilen büyük enerji oranına rağmen güneşten gelen enerjinin %2'lik bölümü rüzgar enerjisine dönüştürülmekte, büyük bir kısmı ise bitkiler tarafından biomass enerjisine dönüştürülmektedir.

Rüzgar gücünden etkili olarak yararlanılabilmesi için, değişik teknolojiler geliştirilmektedir.   En   etkili   enerji   üretim   teknolojisi,   rüzgar   türbinleri   olup, teknolojik gelişmelere paralel olarak etkinliği sürekli olarak artmaktadır.

Rüzgar enerjisi yenilenebilir bir enerji türüdür, tükenmemektedir ve kirliliğe sebebiyet vermemektedir. Ucuzdur ve ticari boyutu giderek genişlemektedir. Rüzgar enerjisi elde etmek için kullanılacak araçlar her yere kurulabilirdir, yatırım ve yer değiştirme maliyetleri düşüktür. Fosil yakıtlara alternatif bir enerji türüdür. Tarımsal faaliyetleri olumsuz yönde etkilememekte ve ekolojik dengeyi korumaktadır.

1990'h yıllardan itibaren hızla kullanımı artan bir enerji çeşidi olan rüzgâr enerjisi, büyük enerji merkezleri kurmak yerine küçük üniteler halinde kurma avantajından dolayı enerji tüketiminde hızla tercih edilen bir seçenek olmuştur. Günümüzde Almanya toplam elektrik enerjisinin %5,6'sım rüzgârdan elde ederek dünyada bu enerji türünü en çok tercih eden ülkedir.

Rüzgar türbinleri tarafından yakalanabilen enerji esas olarak yerel rüzgar hız ortalamalarına bağlıdır. Rüzgar enerjisi açısından cazip alanlar sahil bölgeleri, etrafı açık karasal alanlar ve su kütlelerinin kıyılarında bulunmaktadır.

Giderek artan küresel iklim değişimi ve enerji güvenliği hakkındaki endişeler nedeniyle rüzgar enerjisi yeni enerji ekonomilerinin merkezine oturmaktadır. Konvansiyonel enerji kaynaklarından farklı olarak rüzgar enerjisi sera salınımına neden olmamaktadır.