Yolsuzluğun
Ekonomik Etkileri
Yozlaşmanın olumsuz
etkilerine geçmeden önce literatürde olumlu
etkilerinin olduğunu öne süren görüşlerin
bulunduğunu belirtmeliyiz. Bazı yazarlara göre, bir
kamu çalışanı ne kadar dürüst olursa olsun bilgisiz
ve verimsiz ise kamu hizmetlerine olumsuz etki eder.
İşlerin ne şekilde olursa olsun yürümesi, yolsuzluğa
bulaşmadan yavaş ve sıkıntılı yürümesinden iyidir.
Yozlaşmanın olumlu yanlarından biri, toplumların
eksik ve aksak yönlerini ortaya çıkarmasıdır.
Politik yozlaşmanın olumlu
fonksiyonlarının olabileceğini ileri süren
görüşlerin geçerliliği tartışılabilir varsayımlara
dayanmaktadır. Politik yozlaşmanın bazı çok özel
koşullarda olumlu fonksiyonları olduğu iddia edilse
bile politik yozlaşmanın kısa ve uzun dönem maliyeti
olumlu etkilerinden daha fazla ve tahrip edici
olacaktır. Politik yozlaşmanın bedeli çok yüksektir
ve özellikle azgelişmiş ülkeler bu bedeli ödeyecek
durumda değildirler.
Yozlaşmanın olumlu
etkileri ile kıyaslayacak olursak olumsuz etkileri
daha fazladır. Şimdi kısaca politik yozlaşmanın
olumsuz etkilerini inceleyip daha sonra ekonomik
kalkınmaya ve büyümeye etkisi üzerinde daha
ayrıntılı duralım.
Politik yozlaşma; her
şeyden önce ekonomik kaynakların israfı, kamu
kaynaklarının kötü dağılımı ve kullanımı demektir.
Ekonomide etkinsizliklere neden olan politik
yozlaşma bütünüyle bir sosyal maliyettir. Politik
yozlaşma yoluyla devletten ekonomik bir transfer
elde etmeye çalışan çıkar ve baskı gruplarının
faaliyetleri milli ekonomiyi optimumdan saptırır.
Politik yozlaşmanın diğer
bir etkisi de gelir dağılımı üzerinde görülmektedir.
Çünkü her türlü yolsuzluk, gelir dağılımını olumsuz
yönde etkilemektedir. Yolsuzlukların yaygınlaşması,
devletin yapmaya çalıştığı gelirin yeniden
dağıtılması işlevinin toplumdaki fakir insanlar
aleyhine bozulmasına neden olmaktadır. Kamu mal ve
hizmetlerinden yararlanmak için, rüşvet verecek
maddi gücü olmayan fakirler, söz konusu mal ve
hizmetlerden yararlanamazlar. Yolsuzluk
faaliyetleri, fakirleri daha da fakir hale
getirmektedir.
Politik yozlaşma bir
taraftan kamu harcamalarını arttırırken, diğer
taraftan kamu gelirlerinin azalmasına neden olmakta
ve böylece kamu açıklarının artmasına yol
açmaktadır. Kamu harcamalarındaki hızlı artış sonucu
devlet, hem giderek büyüyen denetlenemez bir güç
konumuna gelmekte hem de siyasilerin gücünü
arttırarak bu gücü kendi kişisel veya örgütsel
çıkarları için kullanmalarına yol açmaktadır. Birçok
ülkede görülen siyasetteki bu yozlaşma, büyüyen ve
gücü artan refah devletiyle ilişkilendirilmektedir.
Tüm bu olumsuzluklar
sonucunda ekonomi, yavaş yavaş üretim ekonomisinden
faiz ve rant ekonomisine doğru kayacaktır.
Dolayısıyla ekonomik kalkınma için bir yere kadar
gerekli olan kamu harcamaları, bir noktadan sonra
tam aksine olumsuz etkiler doğurmaya başlamaktadır.
Yolsuzluk ile
Yatırımlar ve Büyüme Arasındaki
İlişki
Yolsuzlukların işlevsel
olarak ekonomik kalkınmaya ve büyümeye olumlu
etkileri olabileceğine ilişkin ilk teorik
tartışmalara karşı savunulan görüşlerde son yıllarda
bir artış göze çarpmaktadır. Yolsuzluklar, bir
yandan kamu yatırımlarını arttırarak, yapısını
bozarak ve yine kamu yatırımlarının verimliliğini
azaltarak; diğer yandan da özel yatırımları kısarak
ekonomiyi olumsuz etkiler. Aynı zamanda bir vergi
gibi çalışarak yabancı yatırımcıların da kaçmasına
neden olabilir.
Yolsuzluktan dolayı kamu
yatırımlarının maliyeti verilen rüşvet oranında
artar; yabancı sermaye ülkeye gelmekte isteksiz hale
gelir; yerli sermaye, mal ve hizmet üretimi yerine
rantiye konumuna yönelir. Bütün bunların sonucu
ekonomik kalkınma ve büyüme yavaşlar. Yatırımlar ile
büyüme arasındaki pozitif ilişki nedeniyle,
yolsuzluğun yatırımları etkilemesi durumunda bu
süreçten büyüme etkilenecektir. Politik yozlaşma,
toplam yatırımları, doğrudan yapılan yabancı
yatırımların kompozisyonunu ve miktarını, kamu
yatırımının büyüklüğünü ve yatırım projelerinin
kalitesini değiştirerek yatırımlar üzerinde negatif
etkilerde bulunabilmektedir.
Yatırım harcamaları ile
büyüme arasında sıkı bir ilişki bulunmaktadır.
Gelişmekte olan ülkeler düşük tasarruf düzeylerinden
dolayı büyük sıkıntılar çekmektedirler. Bu derece
önemli olan yatırım kaleminin yolsuzluk gibi bir
faktör tarafından olumsuz etkilenmesi hali hazırda
kıt olan kaynakların etkin kullanılamamasından
dolayı büyümeyi olumsuz etkileyebilecektir.
Yolsuzluk ekonomik
büyümeyi pek çok kanaldan engellemektedir. Örneğin
bir rüşvet sonucu gerçekleşen yatırımın ardından
rüşvet talep eden bürokratlar söz konusu yatırımın
gerçekleşmesinin ardından yatırım ile ilgili hak
talep edebilecektir. Böyle bir durumda rüşvet
girişimci için ek bir vergi gibi işlev görmektedir.
Söz konusu yolsuz faaliyetin gizli kalması koşulu
ile rüşvet davranışı uzun vadeli olarak yatırımcı
üzerine bir yük olarak binecektir. Bu durum yatırım
arzusunu azaltacak ve büyümeyi önemli ölçüde
yavaşlatacaktır.
Bir ülkenin yabancı
sermayeyi çekebilmesi için, siyasal ve idari açıdan
istikrarlı olması gerekmektedir. Yozlaşmanın yoğun
olduğu ülkelerin karakteristik özelliği olan,
kuralsızlık ve kanunsuzluk yabancı yatırımcıların bu
ülkeye gelmesini engellemektedir.
Bazı
yazarlara göre, yabancı yatırımcılar, az gelişmiş
ülkelerde yozlaşmaların ortaya çıkardığı engeller
yüzünden bu ülkelerde yatırım yapmaktan
vazgeçmektedir. Çünkü kendi işleriyle ilgili
prosedürlerde bile, rüşvet vermek zorunda kalırlar.
Ayrıca, kuralsızlık ve kanunsuzluktan güç alarak,
keyfi hareket eden siyasiler ve bürokratların
davranışları, yabancı yatırımcıların yatırım
yapması önündeki engellerdendir.
|