Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
Türkiye İktisat Tarihi
Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Bilgi Ekonomisinin Gelişimi

Günümüz dünyası bilginin kesintisiz, hızlı ve uluslararası ölçekte ekonomik değer yarattığı bir dönemi yaşamaktadır. İş yapmanın küresel kurallarını artık bilginin dolaşım ve paylaşım kabiliyeti belirlemektedir.

Yaşadığımız dönem; “bilgi toplumu”, “kapitalist ötesi toplum” ve “bilgi çağı” gibi terimlerle nitelendirilmektedir. Günlük yaşamda yoğun bilgi kullanımı, üretimde kas ya da makine gücüne oranla bilginin gücünden daha fazla yararlanılması, bilginin işlenmesinde bilgi ve iletişim teknolojilerinin ağırlıklı olarak kullanılması bilgi toplumunun en önemli özellikleri olarak ortaya çıkmaktadır. Bilgi toplumunda toplam üretimin önemli bir kısmı bilgi sektöründe çalışanlar tarafından gerçekleştirilmektedir.

Bilgi ekonomisinin gelişimi, yüksek performansa ulaşan ekonomilerin ortak özelliği olarak ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, günümüzün iktisadi faaliyetlerinde bilginin bir üretim faktörü olarak üretim sürecindeki rolünün giderek artması, insan aklına dayalı mikro elektronik teknolojinin üretim sürecine yaygın olarak girmesi ile bilgi ve iletişim teknolojilerinin önem kazanması bilgi ekonomisi gelişimini destekleyici unsurlar olarak sıralanmaktadır.

Tarıma dayalı ekonomilerde kilit faktör toprak, sanayi ekonomisinde en önemli faktör işgücü, demir ve kömür gibi faktörler iken, bilgi ekonomisinde ise en önemli faktör bilgidir. Aslında bilginin ekonomide çok önemli bir rol oynadığı yeni bir düşünce değildir. Bütün sektörlerde bilginin çok önemli bir faktör olduğu aşikârdır. Ancak gözlenen durum, sanayi devriminden itibaren bilginin artan rolüdür.

Bilgi çağının doğuşunu yakın geçmişteki buluşlara bağlayanlar olduğu gibi, bunu 15’inci ile 19’uncu yüzyıllar arasındaki çeşitli buluş ve yeniliklerle (matbaa, buharlı makineler, telgraf, demiryollarının çoğalması vb. gibi) ilişkilendirenler de olmuştur. Aslında bilgi çağı için bir başlangıç tarihi belirlemek oldukça güçtür. Zira insanlar her zaman bilgiye gereksinim duymuşlar, şu veya bu şekilde bilgiyi kullanmışlardır. Yaşamakta olduğumuz süreç üç yüzyıl kadar önce başlayan kültürel değişimin bir sonucu olarak görülebilir. Bilinmez ama belki atalarımız da farkında olmadan bir enformasyon çağı yaşamışlardır.

Bilgi teknolojileri ve bilgi ekonomisi, kapitalist sistemin daha esnek bir yapıya kavuşmasını sağlamıştır. Sanayi ekonomisi 1970’lere kadar tüm dünyaya egemen olan bir dönemi kapsar. Ancak 1970’lerde sanayi ekonomisinde görülmeye başlayan tıkanıklıklar ve son 30 yılda teknoloji alanındaki yenilikler bilgi ekonomisinin alt yapısını oluşturmuştur. Teknoloji alanındaki yenilikler öncelikle gelişmiş ülkelerde oluşmaya başlamıştır.

Bilgi ekonomisi, 1990’lı yıllarda Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin dağılmasıyla birlikte ortaya çıkan küreselleşme kavramıyla birlikte hız kazanmıştır. Küreselleşme, ekonomik faaliyetlerin sınır tanımadan genişlemesini sağlamakla birlikte bilgi ekonomisinin dünyaya yaygınlaşmasını temsil etmektedir.

Bütün bu gelişmeler sonucunda bilginin üretimde faktör olarak kullanılması, bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, sanayi ekonomisinde görülmeye başlayan tıkanıklıklar ve 1990’lı yıllarda ortaya çıkan küreselleşme bilgi ekonomisini ortaya çıkarmıştır.

Bilgi Ekonomisinin Unsurları

Bilgi ekonomisi kendi içerisinde bir takım unsurları barındırmaktadır. Bunlar, rekabet çabalarını şekillendiren bilgi, işletmelerin daha etkin bir yapıya kavuşmasını sağlayan bilgi ve iletişim teknolojileri ve bilginin üretilmesinde ve kullanılmasında anahtar rol oynayan bilgi işçileridir.

Bilgi

Bilgi toplumunun özünü oluşturması nedeniyle “Bilgi” sözcüğünün tanımının yapılması büyük önem arz etmektedir. Türk Dil Kurumu’na göre bilgi; “İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü” veya “öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek, malumat” olarak tanımlanmaktadır.12 Bilgi için farklı tanımlar yapanlar da vardır. Belirli durumlarda yararlı olacak şekilde kullanılan enformasyon olarak tanımlandığı gibi, belli bir süreçten geçmiş veriler olarak ta tanımlanabilir. Organizasyonlar için bilgi; müşteriler, ürünler, süreçler, hatalar ve başarılar hakkında sahip olunan enformasyondur.

Açık (Expilicit) Bilgi: Sistematik, formal bir dille ifade edilebilen ve kolayca transfer edilebilen kelimeler/rakamlardan oluşan bilgiye açık bilgi denilmektedir. Açık bilgi işletmeler açısından kolaylıkla elde edilebilir niteliktedir. Bilgi ve iletişim teknolojileri vasıtasıyla her firma kolayca açık bilgiye ulaşabilmektedir.

Kapalı (Tacit) Bilgi: Sembollerle ifade edilmesi güç olan, deneyimle öğrenilebilen ve bireye özgü olan bilgiye denilmektedir.18 Kapalı bilgi, erişilmesi mümkün olmayan, kişisel yorumlar yapılması güç ve önsezileri içeren daha özel bir bilgidir. Paylaşılması açık bilgiye oranla daha zordur. Açık bilgi buzdağının su üstünde kalan kısmı ise kapalı bilgi, su altında kalan kısmıdır. Önsezi ve kavrama bu tür bilgiye dahil edilebilir. Bireyler ve örgütler arasında kolayca transfer edilemez.

Kolayca transfer edilememesinden dolayı kapalı bilgi, firmalar açısından rekabet avantajı yaratmada çok önemli bir potansiyel oluşturarak firmalara monopol güç sağlamaktadır. Bilginin değerli olması, az bulunması, taklit edilemez olması, ikame edilemez olması ve paylaştıkça değerinden hiçbir şey kaybetmemesi bilgiye stratejik bir fonksiyon yüklemektedir.

Bilgi ve iletişim teknolojileri

Teknoloji; yararlı ürünler üretmeye ve yeni ürünler tasarlamaya yarayan bilgiler bütünüdür. Bilgi ve iletişim teknolojileri, (ICT-Information and Communication Technologies) özellikle 20’nci yüzyılın son çeyreğinden başlayarak, kendi çerçevesi içinde gösterdiği büyük gelişmelerle birlikte, diğer alanlardaki tüm bilimsel ve teknolojik gelişmelerin de vazgeçilmez altyapısı ve desteği konumuna yükselmiştir.

Bilgi ve iletişim teknolojileri, bilgiye dayalı ekonomilerin temel özelliğidir. Ayrıca bilgiye dayalı ekonomilerde yeniliği yakalamak için hayati bir göstergedir (Lerner, 1958; Schiller, 1969; Rogers, 1976; Freire, 1983; Dissanyake, 1986). Bilgi ve iletişim teknolojileri büro makineleri, veri işleme cihazları, veri iletişim aygıtları, haberleşme, donanım/yazılımları ve telekom hizmetleri gibi ürünleri kapsamaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojileri, bilginin daha etkin bir şekilde kullanılmasını sağlayarak ülkelerin rekabet güçlerinin arttırılmasında önemli fırsatlar sunmaktadır. Bu teknolojileri etkin kullanamayan ülkeleri gelecekte büyük tehditler beklemektedir.

Bilgi ve iletişim teknolojilerinin en önemli özelliği, teknolojik yeteneklerin sürekli artması ve maliyetlerin sürekli düşmesidir. Bu ilişkiden hareketle bilgi ve iletişim teknolojileri için üç kural ileri sürülmüştür.

Moore Kuralı: Bir mikroçipin fiyatı artmadan, hızı her 18 ayda bir ikiye katlanmaktadır.

Gilder Kuralı: Birim fiyat değişmeden, iletişim sistemlerinin toplam bant genişliği her 12 ayda bir üçe katlanmaktadır.

Metcalfe Kuralı: Bir iletişim ağının değeri, ağdaki düğüm (node) sayısının karesi ile orantılıdır. Dolayısıyla bir ağa bağlı olmanın değeri üssel olarak artarken, kullanıcı başına düşen fiyatı sabit kalmakta, hatta azalmaktadır.

Bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler bilginin etkin ve hızlı bir şekilde iletilmesine olanak sağlamaktadır. İlk çağlarda semaforla ya da ateş yakılarak iletilen mesajlar günümüzde optik elyaf, koaksiyel kablo, mikrodalgalar ve uydular aracılığıyla iletilebilmektedir. ABD Başkanı Lincoln’un ölümü (1865) Londra’da ancak on iki gün sonra duyulmuştur. Günümüzde ise bu tür haber ve bilgiler çok çeşitli iletişim araçlarıyla anında bir yerden başka bir yere iletilmektedir. Dünyadaki belli başlı borsalar yirmi dört saat birbirleriye iletişim halindedir. Otuz ciltlik Encyclopedia Britannica’yı bir saniyeden çok daha kısa bir sürede elektronik ortamda bir yerden başka bir yere aktarmak mümkündür. Aynı şekilde fiber optik ağlarda kullanılan yeni Amerikan Kongre Kütüphanesi’nin tüm içeriğini elektronik ortamda aktarmak sadece 14 saniye gibi kısa bir süre almaktadır.

Evrensel düzeydeki kütüphanelere kolay bir şekilde erişim, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki hızlı ilerlemenin en önemli sonuçlarından birisidir. Dünyanın kodlanmış bilgi tabanı (basılı ve elektronik ortamdaki tüm tarihsel bilgi) geçen yüzyılın ilk evrelerinde her 30 yılda bir ikiye katlanırken, 1970’lere kadar her yedi yılda bir ikiye katlanmıştır. Bilgi sektöründe çalışan enformasyon bilimi kuramcıları 2010 yılına kadar her 11 saatte bir dünyanın kodlanmış bilgisinin ikiye katlanacağını ifade etmektedirler.

Bilgi teknolojilerine yapılan harcamalar büyük bir hızla artmaktadır. Bunun en önemli nedeni ekonomik kalkınma ile bilgi teknolojilerine yapılan harcamalar arasında doğrusal ilişkinin olmasıdır. Dünya genelinde 1999 yılında bilgi ve iletişim teknolojileri ürün ve hizmetlerine 2.1 trilyon dolar harcanmıştır. Bu harcamanın yaklaşık olarak dörtte biri AB ülkeleri tarafından yapılmıştır. Ancak AB ülkelerinde bilgi ve iletişim teknolojileri harcamalarının toplam GSMH içindeki payı ve AB ülkelerinin dünya bilgi ve iletişim teknolojileri piyasasındaki payı azalma eğilimi sergilemektedir.

Bilgi ve iletişim sektörü diğer sektörlere de dinamizm ve verimlilik sağlamaktadır. 1950’den günümüze kadar yapılan birçok çalışmada bilgi ve iletişim teknolojilerinde meydana gelen ilerlemenin büyüme, verimlilik, istihdam ve rekabet üzerindeki etkileri incelenmiştir. Bu çalışmaların çoğunda teknolojideki değişmelerin uzun dönemde iktisadi büyüme üzerinde olumlu etkilerinin olduğu sonucuna varılmıştır. OECD ülkelerinde bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün GSYİH’ye katkısı 1995 yılında % 8 iken bu rakam 2001 yılında % 10’a çıkmıştır. OECD ülkelerinde istihdam edenlerin yaklaşık % 6’sı (yaklaşık olarak 17 milyon kişi) bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe istihdam edilmektedir. Ayrıca bilgi ve iletişim teknolojileri, emeğin verimliliğini de hızlı bir şekilde arttırarak ekonomik büyümeye olumlu katkı sağlamaktadır.

Dünyadaki gelişmelere paralel olarak Türkiye’de de bilgi ve iletişim teknolojileri bilinci ve kullanımı giderek yaygınlaşmakta, iktisadi ve sosyal yaşamda, kurumsal yapı ve ilişkilerde bu yöndeki değişim süreci hızlanmaktadır.

Bilgi işçileri

Günümüzde yaşanan küreselleşme ve artan teknolojik gelişmeler sonucu en çok tartışılan konulardan biri de “işçi” kavramıdır. Bilgi temelli ekonomilerde işçi kavramından ziyade daha çok bilgi işçisi kavramı kullanılmaktadır. Bilgi İşçisi kavramı, 1959 yılında P.Drucker tarafından tanımlanmıştır. Drucker, bilgi işçisini “yüksek seviyeli işçi” olarak nitelendirmektedir. Buna göre bilgi işçisi, yeni ürün ve hizmetler üretmek amacıyla teorik ve analitik bilgileri kullanabilen, eğitim düzeyi yüksek işgörenler şeklinde tanımlanmaktadır.27 Buna paralel olarak bilgi işçisi; uzmanlık alanında çoğunlukla üst düzeyde eğitimli, bilişim teknolojilerinden etkin bir biçimde yararlanabilen, örgüte bilgisi, becerisi ve yaratıcılığı dahilinde katkı sağlayan, bilgi üreten, toplayan, şekillendiren, yayan ve kullanan, işinde yüksek düzeyde otonomiye sahip ve örgütten çok uzmanlık alanına bağlılık duyarak kendisini bu alanda sürekli geliştiren şeklinde de tanımlanmaktadır. İşçilerin beceri gerekliliği düzeyindeki artış ve çalışma koşullarında artan esneklik, yeni çalışma ortamları yaratmaktadır. Tarım ve sanayi devrimlerinden sonra yaşanan bilgi devriminde radikal değişmeler söz konusu olmaktadır. Endüstriyel dünyada işsizlik, yoksulluk getirmekteyken, günümüzde ise eğitimsizlik işsizlik anlamına gelmektedir.

Sanayi toplumlarında bazı üretim faktörlerinin sahibi çalışanlar olmayabilir. Oysa bilgiye dayalı ekonomilerde bilgi işçileri, üretimde önemli bir faktör haline gelen bilginin bizzat sahipleridirler. Bilginin taşınabilir olması nedeniyle bilgi işçileri kolaylıkla yer değiştirebilirler. Bilgiye dayalı sektörlerde faaliyet gösteren firmaların başarısı büyük ölçüde bilgi işçilerinin bilgi düzeyleri ile ilgilidir. Bu anlamda, hangi sektörde ve hangi büyüklükte olursa olsun tüm kuruluşlar açısından daha nitelikli, vasıflı, bilgi teknolojileri ile ilgili becerilere sahip ve eğitimli bilgi işçilerine duyulan ihtiyaç gün geçtikçe artmaktadır.

Bilgi işçisi olarak adlandırılan sınıf, bilgi ekonomisinin yükselişine paralel olarak gelişmiştir. Bilgi işçileri, zekâlarını ve fikirlerini ürün mal ve hizmete dönüştürürler. Sahip oldukları bilgiyi satarak bu bilginin ticaretini yaparlar. Sürekli öğrenme ve kendini geliştirme çabası içerisindedirler. Bu doğrultuda bilgi ekonomisinde bilgi temelli ekonomik faaliyetleri şekillendiren ve oluşumunu sağlayan ana rol bilgi işçilerinindir. Teknolojileri ortaya çıkaran, geliştiren ve sistemlere uyarlayan yine bilgi işçileridir. Bilgi yoğun işletmelerde ve ekonomilerde birçok süreç teknolojilere bağlı olarak gerçekleştirilirken burada önemsenmesi gereken asıl unsur sistemin işlenmesini sağlayan bilgi işçileridir.

Bilgi temelli ekonomilerde, işletmeler için en değerli kaynak kuşkusuz çalışanlarıdır. Başarılı olmak isteyen işletmeler, en yetenekli çalışanları işletmeye çekmeyi, onları güdülemeyi ve elde tutmayı hedeflemektedir. Çalışanlar arasında asıl farkı yaratan ve rekabetçi üstünlük sağlayan grup kuşkusuz bilgi ile çalışan, bilgi işleyen ve işlediği bilgiyle değişen bilgi işçileri olacaktır. Günümüzde işletmeler için en değerli kaynak bilgi işçileri ve onların verimlilikleridir.

Bilginin ekonomik gelişmenin merkezinde olduğunu fark eden ve getirdiği fırsatlardan yararlanmayı başaran ülkeler, küresel ekonomide etkin bir konuma kavuşmuşlardır. Yüksek eğitimli, profesyonel, gelişimini aralıksız sürdüren ve özerklik sahibi bir kesim olarak “bilgi işçisi”, baskın meslek grubu haline gelmiştir. Gelişen küresel ekonomiye ilk ayak uyduranlar da bilgi işçileridir.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005