Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
Türkiye İktisat Tarihi
Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Cezayir Ekonomisinin Güncel Durumu

Cezayir hidrokarbon sektörü (petrol ve doğalgaz), ülke GSYİH’nın % 45’ini oluşturarak ekonomide anahtar rolü üstlenmektedir. Cezayir ekonomisinin doğal kaynaklara olan bu bağımlılığı çeşitlendirme politikaları izlenerek giderilmeye çalışılmaktadır. Cezayir ekonomik yapısının en önemli sorunu ise issizlik olarak görülmektedir. Milli İstatistik Kurumu’na (ONS) göre issizlik 2003 yılındaki % 23,7 seviyesinden 2009 yılına gelindiğinde %10,2’e gerileyebilmiştir. Ancak 1,2 milyon olarak hesaplanan işsiz sayısının % 70’ini 30 yaş altı genç nüfusun oluşturması sorunun kronikliğini gözler önüne sermektedir. Bunun yanında kayıt dışı ekonominin de ülkede önemli bir geçerliliğinin olduğu bilinmektedir.

Cezayir hükümeti işsizlik gibi kronik ekonomik sorunların üstesinden gelebilmek adına, 2003 yılından itibaren bütçede yaşanan olumlu gidişattan da faydalanarak devlet yatırımlarını yoğunlaştırmıştır. 2005 yılında 5 yıllık bir büyümeye destek programı ortaya konmuş ve 150 milyar doları bulan bir yatırım planlanmıştır. 2005 yılından itibaren başta telekom, ulaşım, enerji ve su alanlarında olmak üzere yatırımlar artmıştır. 11,5 milyar dolar değerindeki Doğu – Batı otoyolu buna en önemli örnektir. Hükümet 2010-2014 dönemi için yeni beş yıllık bir plan hazırlamıştır. 2003 yılından itibaren hidrokarbon sektöründeki yüksek fiyatlar gelirleri arttırmış, bütçe dengesini iyileştirmiştir. Gelirlerin bir diğer bölümü de dış borç stokunu kapatmaya ayrılmıştır. 2004 yılında 22 milyar dolar olan dış borç 2009 yılına gelindiğinde 5 milyar dolar seviyesine indirilebilmiştir.

Devlet kanalıyla yürütülen büyüme destek planının yanı sıra özelleştirmeye de önem ve öncelik verilmektedir. 2005 yılında yeniden hız kazanan özelleştirmeler arasında 2007 yılı Haziran ayında çoğunluğunu Almanya’dan Linde sirketinin aldığı Cezayir Endüstri ve Tıbbi Gaz Sanayi satışı ve Cezayir Telekom Şirketi (Algérie Télécom) özelleştirmesi sıralanabilir. Bunun yanında hidrokarbon dışı sektörlerin gelişmesinde önemli rol oynaması düşünülen finans sektöründe ilk özelleştirme örneği olacak Crédit Populaire d’Algérie (CPA)’nin satışı gündeme gelmiş, ancak askıya alınmıştır.

Cezayir küreselleşme sürecinde dünyadaki yerini alma çabalarını sürdürmektedir. Avrupa Birliği ile Ortaklık ve işbirliğinin tesisine yönelik Anlaşmayı Ekim 2002’de imzalamıştır. Söz konusu Anlaşma Cezayir Parlamentosu ve 25 AB ülkesinin onayından geçtikten sonra 1 Ekim 2005 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. Bu çerçevede, Cezayir 10 yıl içinde AB sanayi ve tarım ürünlerine uyguladığı tarifeleri kaldırmayı, AB ise Cezayir tarım ürünlerine uyguladığı vergi ve kotaları kaldırmayı taahhüt etmiştir. Avrupa’ya Cezayir’den gelen endüstriyel malları üzerinde alınan gümrük vergisi zaten 1976 yılından beri ( 1976 anlaşması )sıfırdır. Cezayir yıllardan beri Dünya Ticaret Örgütüne de üye olmayı istemektedir.

Cezayir, 1995’ten itibaren serbest ticaret politikası izlemeye başlamış olup, petrol ve doğal gaz sektörü ihracatı, toplam ihracatın %98’ini oluşturmaktadır. Cezayir’in dış ödemeler bilançosu, petrol ve petrol türevleri ihracatına bağlı olarak, bu sektöre Avrupa ülkelerinden gelen talebin artmasının da yardımıyla pek çok yıl önemli miktarda ticaret fazlası vermiştir. Genel katma değer vergisi (KDV) oranı %7 ile %17 arasındadır. Gümrük vergisi %5, %15, %30’a kadar değişen oranlarda uygulanmaktadır.

Cezayir parası Dinar konvertibl olmayıp, döviz kurları hükümet tarafından belirlenmektedir. Cezayir’de pek çok banka bulunmaktadır. Bu bankalar kötü yönetim ve siyasi müdahalelerden dolayı etkin çalışamamakta teknolojiyi takip edememektedirler. Bu nedenle, transferler çok zaman almaktadır.

Cezayir’in Makroekonomik Göstergeleri

Piyasa ekonomisine geçiş, DYY’ın daha iyi cezbedilmesi ve dış ticarete açılımın olabilmesi için makroekonomik istikrar en önemli şarttır.

Enflasyon

Cezayir Merkez Bankasının aşırı likiditeyi piyasadan çekmesiyle dış borç ödemelerini zamanından önce yapması nedeniyle 2005 yılında enflasyon düşüş trendine girerek %1,6’ya gerilemiş ancak 2006 yılında %2,5’a çıkmıştır. 2008 yılında ise, para arzındaki artış ve ithal gıda fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle enflasyon %3,9’a çıkmıştır.

Grafik 4’de görüldüğü gibi, 2008 yılında %3,9 olan enflasyon oranı, 2009 yılında %5,74’e yükselmiştir. Bunun sebebi taze tarımsal ürünlerin fiyatlarının artışıdır. 2009 döneminde bu malların fiyatı %20’den fazla artmıştır. Hükümet sebze ve meyve fiyatlarının kontrolü ve gözetimine hâkim olamamaktadır. O yüzden enflasyon içsel olmuştur yani 2007 ve 2008 yıllarında olduğu gibi, ithal edilen tarımsal ürün fiyatlarının artışı, enflasyonun sebebi değildir. 2010 yılında enflasyon oranını %3,4 seviyesine indirmek amaçlanmaktadır

İşsizlik

İşsizlik Mağrip ülkelerinde en büyük problemlerden biridir. Yapılan reformlara rağmen, bu ülkelerde işsizlik yüksek rakamlara ulaşmıştır. Diğer Mağrip ülkelerine oranla işsizlik Cezayir’de en yüksek seviyededir.

Cezayir’de    işsizlik    krizinin    sebebi;    ekonominin    zayıflığı,    istihdamı sağlayacak bir büyümenin zorluğu ve giderek büyüyen yüksek nüfus oranlarıdır

Hükümetin kamu sektöründe çalışanların sayısını artırma politikası ve yüksek büyüme oranları son yıllarda işsizliğin bir miktar azalmasını sağlamıştır. ONS’ye göre işsizlik oranı 2003 yılında %23,7 iken, 2006 yılı Ekim ayında %12,3’e düşmüş, 2007 Ekim’inde ise %11,8’e düşmüştür. Ancak Dünya Bankasına göre 1990’larda büyüyen kayıt dışı ekonomi GSYİH’nın yaklaşık %35’ine tekabül etmektedir.

İşgücünün %35’i gibi yüksek bir rakamın ya işsiz olduğu ya da yeterince çalıştırılmadığı tahmin edilmektedir. Geleneksel kaçış yolu olan göç, Avrupa’ya ya da Kuzey Amerika’ya gitmek için vize almak son derece güç olduğundan, hemen hemen tamamen kapanmış gibidir. Artan işsiz sayısını durdurmak için, hükümetin işgücü   yoğun   hidrokarbonlar   dışı   endüstrileri   geliştirmek   zorunda   olduğu belirtilmektedir.

Ekonomik Büyüme

Cezayir’de ekonomik büyüme büyük oranda petrol fiyatlarına ve yağış düzeyine bağlıdır. Hidrokarbonlar sektörünün istikrarlı büyümesinden dolayı, gaz ve petrol fiyatlarındaki artış ile mahsuldeki artış nedeniyle 2003 yılında GSYİH %6,9 oranında büyümüştür. Bununla birlikte, IMF verilerine göre, GSYİH 2004–2005 yıllarında ufak bir düşüş göstermiş ve 2006 yılında bakım programından kaynaklanan hidrokarbon üretimindeki gerilemeye bağlı olarak büyük bir düşüş gerçekleşerek %2’ye inmiştir.

Tarım sektöründe %17 lik artıştan dolayı, hidrokarbon dışı faaliyetler yaklaşık %9 büyüme kaydetmiştir. Bu performansına rağmen 2009 yılında ekonomik büyüme %2,2’dir. Yani 2008 yılına göre büyüme hızı 0,2 puan gerilemiştir. Bunun sebebi hidrokarbon ihracatının gelirlerindeki şiddetli düşüş, petrol fiyatların ve üretimin düşüşüyle hidrokarbon ihracatının gelirleri 2008 yılına göre %50 si azalmıştır ve bilindiği gibi hidrokarbon Cezayir’in en önemli ihraç ettiği maldır112. Bu ılımlı büyüme, ülkedeki işsizliği ve yoksulluğu azaltmak için yetersiz kalmaktadır.

Tahminlere göre 2010 yılındaki beklenen küresel talebin artmasıyla ve 2010– 2014 planı çerçevesinde olan kamu yatırım programı takviye etmesiyle, ekonomik büyüme bir daha artabilir ve 2010 yılında %3,9 sonra 2011 yılında %4,3 e ulaşabilecektir

ş Borç

Uzun zamandır özellikle 90’lı yılların başında dış borç sorunu yaşayan Cezayir son yıllarda petrol fiyatların artmasıyla bu borcu indirebilmiştir. O dönemdeki Cezayir’in dış finansal durumu bozulmuştur. Bunun sebebi 1986 yılında yaşanan petrol şokudur.2003 yılından itibaren hidrokarbon sektöründeki yüksek fiyatlar gelirleri arttırmış, bütçe dengesini iyileştirmiştir. Gelirlerin bir diğer bölümü de dış borç stokunu kapatmaya ayrılmıştır.

Petrol fiyatlarının aşırı artması nedeniyle, Cezayir son yıllarda önemli döviz stoku biriktirmiştir. 2004 yılında, hükümet dış borçlarını vadesinden önce ödemeye karar vermiştir. İki taraflı ve çok taraflı alacaklılara 1,6 milyar ödemiştir. Bu süreç dış borç azalışını çok hızlandırmıştır. 11 Mayıs 2006 tarihinde Cezayir Paris Klübü ile bir anlaşma imzalanmıştır. Bu anlaşma 7,9 milyar dolar değerlendirilen iki taraflı borçların zamanından önce ödemesini sağlamaktadır. Birkaç ayda ülke kuzey ülkelerin alacaklılarıyla yaklaşık 12 anlaşma imzalamıştır. 2006 yılının Haziran sonunda, Cezayir’in 4,3 milyar dolar olan borcu Paris Klübü’nün alacaklılarına zamanından önce ödemiştir.

2004 yılında 21,82 milyar dolar olan dış borç 2008 yılına gelindiğinde 5,58 milyar dolar seviyesine indirilebilmiştir.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005