Çin'in Dünya Ticaret Örgütü'ne Üyeliğinin Olası Sonuçları
Dünya Ticaret Örgütü'nün 11.11.2001 tarihinde
Katar'ın Doha kentinde yapılan toplantısında Çin'in üyelik
başvurusu oylanarak kabul edilmiştir. Çin'in DTÖ'ye kabulünün
dünya ticareti açısından önemli etkileri beklenmektedir. DTÖ'ye
üyeliği ile birlikte Çin'in ihracatının artacağı tahmin edilen
sektörlerin başında tekstil ve konfeksiyon gelmektedir. Çin'in
DTÖ'ye üyeliği ile Tekstil ve Konfeksiyon Anlaşmasına bağlı
olması, 2005 yılında kotaların kaldırılmasından ve DTÖ üyelerine
uygulanan tarifelerden yararlanması, dünya tekstil ve
konfeksiyon pazarında daha yoğun bir rekabet yaşanacağı anlamına
gelmektedir. Diğer yandan, Çin'in DTÖ'ye Katılım Protokolü
uyarınca, 2008 yılı sonuna kadar, Çin 'den tekstil ve
konfeksiyon ithalatındaki artışın pazar bozucu bir etkisi olması
durumunda, korunma önlemlerine başvurulabilecektir. Bu, Çin'e
kota uygulamakta olan bütün ülkeler tarafından başvurulabilecek
bir önlemdir. Bu önlemin, 2008 yılı sonuna kadar Çin'i A.B.D. ve
AB pazarlarında bir ölçüde kontrol altına alabileceği
beklenmektedir. 2005 yılında kotaların kalkması ile Çin'in ABD
pazarında %7.5 olan payını 2010 yılında % 15 seviyesine
Çıkartabileceği tahmin edilmektedir. Çin kökenli konfeksiyon
ürünlerinin büyük bölümü düşük ve orta kaliteli ürünlerden
oluşmaktadır. Ancak son dönemde Çin hazır giyim sanayii,
özellikle Hong Kong'daki üreticilerin girişim ve faaliyetleri
ile yüksek katma değerli ve kaliteli üretime yönelmektedir.
Diğer yönden elyaf, iplik ve kumaş gibi sermaye yoğun
nitelikteki tekstil ürünlerinde de Çin, eski ve fazla
kapasitenin elden çıkarılması ve üretimin modemleştirilmesi
yoluyla tekstil sanayiini yeniden yapılandırma sürecine
girmiştir.
DTÖ üyesi ülkeler açısından ele alındığında, Çin'in
örgüte girmesi Çin pazarının serbestleşmesi sonucu ortaya
çıkacak yeni olanaklar açısından önemlidir. DTÖ üyesi ülkelerin
bir çoğunun Çin'e zaten en çok kayrılan ülke prensibini
uyguluyor olması, Çin ürünlerinin bu ülke pazarlarına kolay
girmesine imkan veriyordu. Sınırlı sayıda ürün grubu için
uygulanan kısıtlamalar bulunmaktaydı. Buna karşın Çin kendi
pazarını yabancı ürün ve hizmetlere karşı yüksek oranda
korumakta olduğundan DTÖ sonrasında beklenen serbestleşmenin Çin
tarafından verilen tavizlerden de kaynaklanacağı beklenmektedir.
Bunun yanında Çin'in DTÖ üyeliğinden başlıca beklentisi yabancı
serınaye girişinde yaşanması beklenen artıştır. Çin'in, DTÖ'ye
üye olması ile, uluslararası ticaretle ilgili çeşitli politika
değişiklikleri yapması beklenmektedir. Söz konusu değişiklikler;
Çin'in tarifelerde önemli indirimler yapması, tarife dışı
engelleri kaldırması, hizmet sektörünü yabancılara açması, fikri
mülkiyet haklarının korunması konusunda DTÖ kurallarına uyması
ve tarım ürünleri ticaretinde engellerin kaldırması yönündedir (Eglin,
M., 1997). DTÖ'ye üyeliğin, Çin' in dış ekonomik ilişkilerine
istikrar kazandırması, daha hızlı bir ekonomik reform sağlaması
ve ekonomik büyümeyi artırması beklenmektedir. Bunun yanında,
Çinli üreticiler liberalleşen iç pazarda yabancı firmaların
rekabetiyle de karşı karşıya kalacaklardır.
DTÖ'ne üyeliği ile birlikte iç pazarın rekabete
açılması, verimsiz devlet işletmelerinin reforma tabi
tutulmasına ve işsizlik oranının artmasına neden olabilecektir.
2004 yılında işgücü piyasasında yaşanması beklenen daralmanın
kentlerde 20 milyon kişinin işsiz kalmasına yol açacağı
beklenmektedir. Kısa ve orta vadede en fazla tarım kesiminde
çalışan işgücünün zarar görmesi beklenmektedir. Bunun yanında,
geleneksel olarak koruduğu sektörlerin (kimya, otomobil ve
finans sektörü) dış rekabete açılmasının kısa dönemde üretimi
azaltıcı. işsizliği arttırıcı etkileri de beklenmektedir. Uzun
dönemde ise üretimde verimliliğin ve doğrudan yabancı
yatırımların artması ile bu olumsuzlukların kalkması
umulmaktadır. (Pulat, 2002: 23-35). Serbest ticaretle birlikte
bazı Latin Amerika ve Afrika ülkeleri Çin'in artan orandaki
tarımsal hammadde ihracatından yararlanacaktır. Emek yoğun
ürünlerde Çin'in başlıca rakipleri ise Asya'nın yeni
endüstrileşen ekonomileri, AS EAN ve Latin Amerika'nın bazı
ülkelerinden oluşmaktadır