Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Döviz Kuru İstikrarının Ekonomik İstikrar Açısından Değerlendirilmesi

Giriş

Döviz kurları diğer fiyatlar gibi bir fiyattır ve mal piyasaları ile ilgilidir. Bu nedenle. döviz kurlarındaki değişim ele, tıpkı diğer fiyatlarda olduğu gibi. ekonomik istikrar açısından incelenmeli ve önemli bir ekonomik gösterge olarak. ekonomik faaliyetleri etkinlik ve ekonomik faaliyetlerden etkilenme gücü dikkate alınmalıdır. 

Döviz kurlarındaki değişmeler, ekonomik faaliyetlerin seyrini etkilediğinden, döviz kuru değişmelerinin istikrarlı bir çizgi izlemesi. ekonomik istikrarı da olumlu yönde etkileyecektir. ÇÜNKÜ döviz kuru istikrarı, fiyat istikrarı gibi. ekonomik istikrarın sağlanması açısından hem bir neden hem de bir sonuçtur. Bir başka deyi_k. ekonomik istikrarın sağlanması. büyük ölçüde fiyatlardaki ve döviz kurlarındaki istikrara bağlıyken, ekonomik istikrarın sağlanması sonucunda, fiyatlarla ve döviz kurlarında da istikrar sağlanabilmektedir. Ayrıca ekonomik istikrarsızlık da fiyatlardaki ve döviz kurlarındaki istikrarsızlıktan etkilenmektedir. Bu karşılıklı etkileşim. döviz kuru istikrarının da ekonomik istikrar açısından değerlendirilmesini gerekli kılmaktadır. 

Bu nedenle, çalışmada önce ekonomik istikrar kavramı ele alınacak, daha sonra da ekonomik istikrarın. en az fiyat istikrarı kadar önemli olan bir diğer ayağı; döviz kuru istikrarı kavramı incelenecektir. 

EKONOMİK İSTİKRAR 

Sözcük olarak istikrar; "aynı biçimde sürme, kararlılık, yerleşme, denge" anlamlarından birini ya da genelde hepsini içermektedir (TOK, 1992: 742). Ekonomik istikrar ise, ekonominin var olan durumunun korunması, denge koşullarının sağlanması, devresel dalgalanmalardan doğan olumsuzlukların giderilmesi ve bu dalgalanmaların hafifletilmesi, olarak açıklanmaktadır (EKER vd.. 1994: 82). Bu tanımda "ekonominin var olan durumunun korunması", ekonominin içinde bulunduğu koşulların daha kötüye gitmesinin engellenmesi ve koşulların iyileştirilmesi yoluyla ekonomik büyüme ve gelişmenin sağlanması, anlamını taşımaktadır. 

"Durulup, sürekliliğe kavuşma" (HANÇERLİOĞLU, 1972: 119) ya da "ekonomik faaliyetleri önemli derecede etkileyen temel ekonomik göstergelerin belirli bir şekilde ve olumlu yönde gelişmesi" (TÜSİAD, 1992: 3.12) olarak da tanımlanabilen ekonomik istikrar; ekonomideki tüm etkinlilerin sağlıklı bir biçimde yürütülebilmesi açısından önem taşımaktadır. 

İstikrar kavramı, öngörülebilir bir değişimin yanı sıra, bir anlamda değişmezliği de akla getirmektedir. Ancak istikrarın "değişmezlik" olarak ete alınması, günümüzün ekonomik koşullarında olası görünmemektedir. Çünkü ekonomik istikrarın sağlm11p sağlanamadığının belirlenmesinde yararlanılan fiyatlar, istihdam, üretim düzeyi ve ödemeler bilançosu gibi ekonomik göstergelerin her biri, belirli bir süreç içinde değişim gösteren dinamik

. öğelerdir ve bu nedenle istikrar kavramından asıl anlaşılması gereken, bu göstergelerde büyük sapmaların olmaması ve kabul edilebilir değişimlerin varlığı olmalıdır.

Ekonomik istikrar kavramı başlangıçta, yalnızca istihdamın ve fiyat istikrarının sağlanmasını içeren "ülkenin iç istikrarı" olarak anlaşılmıştır. Ancak, Ülkelerin ekonomik ilişkilerinin gelişmesi ve bu ekonomik ilişkilerden doğan dalgalanmaların Ülkelerin iç istikrarını da etkilemeye başlaması ile ödemeler bilançosu ve döviz kuru istikrarı, bir başka deyişle ülkelerin "dış istikrarı" gündeme gelmiştir. Örneğin, İngiltere' de i 93 i yılında yazılan MacMillan Komitesi raporunda, fiyat istikrarının sağlanması dışında döviz

paritesinin korunması - döviz kuru istikrarı - amaçlarından da söz edilmiştir

(KEPKEP, 1991: 151). ' Döviz paritesi istikrarı' ile anlatılmak istenen ulusal

paranın, dış ekonomik ilişkilerin yürütüldüğü diğer ülke paraları ile arasındaki

değişim oranının istikrarı, olmaktadır. Bunun yanı sıra bazı iktisatçıların ekonomik istikrarı "ödemeler dengesinde kalıcı bir iyileşme ve yurt içi enflasyon hızında gerileme" şeklinde de tanımladıkları görülmektedir (KHAN ve KNIGHT, 1982: 709-730). 

İç ve dış ekonomik istikrar farklı olmakla birlikte, bu iki kavram arasında yakın ilişki bulunmaktadır. Dış ekonomik göstergelerdeki düzensiz ve önemli değişmelerin (sapmaların) sürekli olması durumunda - ki dış ekonomik istikrarsızlık olarak adlandırılabilir - , bu dengesizlik bir süre sonra iç ekonomik göstergeler yoluyla İç istikrara yansıyacaktır. Önemli bir dış ekonomik gösterge olan döviz kurlarının değişim içinde bulunduğu bir ekonomide. döviz kurları üzerinde içeriden ya da dışarıdan kaynaklanan herhangi bir beklenmedik gelişme, bir başka deyişle şok, sürekli bir enflasyon (fiyat istikrarsızlığı yani iç ekonomik istikrarsızlık) sürecine yol açabilmektedir. Bu süreçte; döviz kurlarındaki öngörülemeyen dalgalanma (döviz kuru istikrarsızlığı ya da bir başka deyişle dış ekonomik istikrarsızlık), ülke sanayisinin kullandığı girdinin dışa bağımlılık derecesinde maliyetlere ve dolayısıyla fiyatlara yansımakta ve süreç, döviz kuru istikrarsızlığının fiyat istikrarsızlığına, fiyat istikrarsızlığının da ödemeler bilançosundaki önlenemez açıklar nedeniyle döviz kuru istikrarsızlığına yol açtığı bir sarmalı oluşturmaktadır. 

Döviz kurlarında hareketliliğe yol açacak dış kaynaklı beklenmedik gelişmeler; yurt dışı piyasalardaki dalgalanmalar, savaş, petrol fiyatlarının artması vb. olabilirken, iç kaynaklı gelişmeler; yönetim biçiminin değişmesi, iç savaş, siyasi istikrarsızlık vb. gelişmeler olmaktadır. Böyle bir gelişmenin ardından, ülke sanayisinin. dış girdi bağımlılığının yüksek olduğu durumlarda döviz kurlarındaki artış, sanayinin kullandığı girdi fiyatlarında bir artışı gündeme getireceğinden Üretim maliyetlerinde de bir artış söz konusu olacaktır. Maliyetlerdeki artışın ürün fiyatlarına yansıtılması, bu sanayi kolunun ileri ve geri bağlantısının yüksekliğinden etkilenen diğer sanayi kollarını da girdi maliyetlerinde bir artış ile karşı karşıya bırakacak ve enflasyonist süreç ivme kazanacaktır. Yurt içinde Üretilen malın pahalı olması, ihracata konu malların da pahalı olmasına ve ihracatta düşüşe yol açacak böylece ithalat artışı sürerken ihracatta görülen yavaşlama, ödemeler bilançosu açıklarını azdıracaktır. İthalat ile ihracat arasındaki makasın açılması da kurlar Üzerinde bir baskı yaratacağından döviz kuru dalgalanmaları ile başlayan süreç, döviz kuru artışları - fiyat artışları - ödemeler bilançosu açığı artışı ve yeniden döviz kuru artışı şeklinde bir döngü yaratacaktır. Bu yansıtma sürecinin karşılıklı ve giderek artan oranlarda sürmesi durumunda temel ekonomik göstergelerde büyük ve öngörülemeyen sakıncalar yaşanacak ve ülke ekonomik istikrarsızlık ortamına girecektir. 

Temel ekonomik göstergelerde büyük çaplı ve öngörülemeyen değişmelerin varlığı, olarak tanımlanan ekonomik istikrarsızlığın var olup olmadığının belirlenmesi; fiyatlar, istihdam, Üretim düzeyi, ödemeler bilançosu gibi belli ekonomik göstergelerin incelenmesi ile mümkün olmaktadır. Bu göstergelerin ve bunlardaki değişimlerin analizi, ekonomik bütünün alt alanı olan ekonomik süreçle ilgilidir. Bu nedenle, ekonomik istikrar, ekonomik süreç politikasının; gelir dağılımı, büyüme ve kalkınma, istihdam ve ödemeler dengesi amaçları gibi bir diğer amacı olmakta ve istihdam düzeyinde, fiyatlar genel düzeyinde ve ödemeler dengesini içeren dış dengede istikrar sağlamayı içermektedir (ROSS, 1991: .3). 

Ekonomik istikrar, her ne kadar bir ekonomik süreç politikası amacı olsa da, ekonomik sistem ve ekonomik yapı politikalarından bağımsız değildir, Çünkü ekonomik yaşamın ve sistemin temel ilke ve kurallarında ya da ekonomik süreci ve düzeni oluşturan öğeler arasındaki ilişki ve oranlarda - bir başka deyişle ekonomik yapıda (ERKAN, 1990, 21) , herhangi bir düzensiz değişimin veya sapmanın meydana gelmesi, ekonominin bütününü etkilemekte ve '"ekonomik istikrar" adı verilen öngörülebilir, düzenli değişimlerin yaşandığı ortam, istikrarsızlığa doğru yönelmektedir. Ekonomik istikrar ile ilgili açıklamalardan sonra, çalışmanın bu bölümünde, ekonomik istikrarın bir diğer ayağı olan döviz kuru istikrarı ele alınacaktır. 

DÖVİZ KURU İSTİKRARI

Ekonomik istikrarın bir diğer ayağı olan döviz kuru istikrarının önemi, döviz kurunun Ülke ekonomisi açısından taşıdığı ağırlıktan kaynaklanmaktadır. 

Döviz kuru, ulusal ekonomiyi biçimlendiren üç büyük fiyattan (ücretler, faiz ve döviz kuru) biridir. Bu üç fiyattan ücret ve faiz faktör piyasalarıyla ilgili iken, döviz kurum piyasalarıyla ilgilidir (BULMUŞ, 1994: 14) ve sıradan bir fiyattan oldukça farklıdır', Bu farklılık, döviz kurunun bir ülke ile diğer ülkelerin fiyat yapıları arasında, dolayısıyla ulusal ekonomi ile dünya ekonomisi arasında bir bağ kurmasından kaynaklanmaktadır (ÇİLLER, 1983: 40). Günümüzde dünya ticaretini sınırlandıran engellerin kaldırılmasına yönelik çalışmalar, Ülkelerin dış ticaret dengesizliklerinden kaynaklanan sorunlarının yeni bir boyut kazanmasına ve döviz kurunun bu boyut içinde Ülkelerin dış rekabet güçlerini belirleyen bir öğe durumuna gelmesine neden olmuştur. Bu nedenle, ekonomik birimlerin karar vermede dikkate aldıkları parametrelerden biri olan döviz kurunun analizine yönelik çalışmalar, günümüzde de önemini korumaktadır. 

Döviz kurunda istikrar sağlamak için en azından Üç neden bulunmaktadır (HALLET, 1991:306): 

1. Döviz kuru yönetimiyle, döviz piyasaları aracılığıyla oluşan belirsizlikler azalır ve böylece döviz kurunda sağlanan istikrar, göreli fiyat yapısındaki ve diğer finansal değişkenlerdeki aşırı hareketliliği gidererek, kaynak dağılımının etkinliğine katkıda bulunur.

2. Döviz kuru yönetimiyle, Ülkeler arasındaki rekabetçi depresiasyonları ya da daha düşük enflasyon için rekabetçi apresiasyonları içeren politika özendirmelerinin oluşturduğu açık işbirliği engellene­bilmektedir.

3. Döviz kuru yönetimi, fiyat disiplinini sağlamada, içe dönük alternatif bir para politikası olarak kullanılabilmektedir. 

Burada içe dönük alternatif para politikası, döviz kurlarında istikrar sağlama yoluyla para politikası amacı olan ekonomik istikrara ulaşılması anlamında ele alınmaktadır. Çünkü, döviz kurlarına yönelik politikaların genelde dış dengeye yönelik olması ve iç denge açısından da fiyat istikrarına yönelik politikaların uygulanıyor olması,döviz kurlarının iç denge' açısından da dikkate alındığı bir durumda döviz kuru yönetiminin, içe dönük alternatif bir para politikası olarak kullanılmasını gündeme getirebilmektedir. Bu politikanın uluslararası anlaşmalarla desteklenmesi durumunda, Üretim maliyetlerinin dengelenmesi yoluyla fiyatlar genel düzeyinin düşeceği ne ilişkin olumlu beklentiler oluşabilmektedir. Ancak döviz kuru yönetimiyle, kur istikrarını sağlamaya yönelik kur hedeflerinin benimsenmesi, diğer politika amaçlarında bazı özverileri gündeme getirebilecektir. 

Yukarıda söz edilen nedenlerin varlığının yanı sıra, ulusal para otoritelerinin kurlardaki aşırı dalgalanmaları, bir başka deyişle döviz kuru istikrarsızlığını, azaltmaları için başka nedenler de bulunmaktadır. Nedenlerden biri, kurlardaki aşırı dalgalanmaların uluslararası yatırım akımlarını engellemesidir. Buna ek olarak, döviz kurlarındaki aşırı dalgalanmalar, yabancı finansal varlıklara olan yatırım arzusunu azaltabilir. Ayrıca döviz kurlarındaki belirsizlik nedeniyle, bazı projelerden beklenen karların azalabileceği endişesiyle şirketler yeni teçhizat alımında, bina yapımında ya da yabancı şirket almada gönülsüz davranabilmektedir. Sonuçta, döviz kurlarındaki dalgalanmalardan doğan belirsizlik, yatırım sermayesinin dışarıya yöneliminde istek kırıcı bir durum yaratarak, dünya ekonomisinde kaynakların etkin dağılımını engellemektedir (NEAL, 1996:.44). 

Bir diğer neden de, kurlardaki aşırı dalgalanmaların, uluslararası ticareti etkileyebileceğine ilişkin beklentidir. Belirsiz, hareketli kurlar uluslararası işlemler Üzerinden elde edilecek gelirlerde belirsizliğe neden olmaktadır. Böyle bir belirsizlik, şirketleri dışarıya sattıkları malların maliyetleri Üzerine bir "risk primi' ekleme yönünde zorlayabilir. Eğer bu maliyetler, "daha yüksek fiyatlar' olarak tüketiciye yansıtılırsa, ticarete konu mallara olan talep azalır. Ayrıca, kurlardaki dalgalanmanın bu firmalara, karlarının yanında ek bir risk yüklemesi durumunda bu firmalar, uluslararası ticaretle uğraşmakta oldukça gönülsüz davranabilecektir. Başka bir deyişle, uluslararası ekonomik ve mali işlemlerde, istikrarlı kurların varlığı, ticaretin riskini azalttığı gibi kısa ve uzun vadeli sermaye akımlarını kolaylaştırarak, enflasyonu ve sermaye kaçışlarını önleyecek ve sermayenin en karlı olduğu ekonomilerde iş görmesini sağlayacaktır (TÜRKCAN, 1982: 12) . 

Para otoritelerinin döviz kuru istikrarını sağlama çabalarına ilişkin son neden mali piyasalarla ilgilidir. Döviz kurlarındaki aşırı dalgalanmaların ulusal varlıkların risklilik derecesini artırması durumunda, bu varlıkların fiyatları da daha değişken,hareketli bir biçim alabilecektir. Mali piyasaların hareketliliğinin artması, mali piyasaların istikrarını da tehdit eder duruma gelecek ve para politikası amaçlarının gerçekleştirilmesini güçleştirecektir. 

Döviz kuru istikrarı, ülke ekonomisinin içinde bulunduğu koşullar kadar, ülkenin ekonomik ve politik ilişkide bulunduğu diğer ülkelerin ve uluslararası finans piyasalarının ekonomik uygulamalarına da bağlı olmaktadır. Globalleşme ve küresel rekabet süreciyle, Ülkelerin dünya ekonomisine katılma çabaları hızlanmış ve dünya ekonomisi içinde kendilerine bir yer edinme amacıyla dışa açılmalarının da etkisiyle bu Ülkelerin, gerek ulusal gerekse uluslararası piyasalarla ilişkilerinin yeniden düzenlenmesi gündeme gelmiştir. Bu gereklilik, ülkelerin dışa açık ve dünya için üretim yapma sürecine katılmaları sonucunu doğurmuş ve doğal olarak bu süreç, uluslararası etkileşimin gerek ticari gerekse politik boyutunun ulusal ekonomiler Üzerindeki etkisini arttırmıştır. Özellikle, gelişmekte olan ülkelerin, yüksek oranlı dış borç stoklarının varlığı nedeniyle, gelişmiş ülkelerin politika önerilerine bağlı kalmaları, gelişmekte olan ülkeleri alternatifsiz bırakmış ve istikrarın sağlanmasında dünya ekonomisiyle uyumlu politika seçimlerine ve uygulamalarına yöneltmiştir. Örneğin 1980'li yılların getirdiği dışa açılma ve bunun bir sonucu olan finansal serbestleşme akımları, gelişmekte olan bir çok Ülkeyi de etkisi altına almıştır. 

Finansal serbestleşmenin bir ayağı olan sermaye hareketlerinin serbestleştirilmesi, sermaye girişinin döviz kurları üzerinde yaratacağı hareketlilik nedeniyle önem taşımaktadır. Sermaye girişinin hızlanması, kur dalgalanmalarından kaynaklanan döviz kuru istikrarsızlığına neden olmaktadır (ÖNDER vd, 1993: i 00). Sonuçta, kur istikrarsızlığı da ticarete konu olan malları içeren sektörlerde etkinlikte bulunanların belirsizliğini arttırdığı için, bu sektörlerde çalışan firmaların karşılaştıkları riskler yükselecektir. istikrarsızlık, bu sektörlere borç veren kurumların da risklerini ve bu sektörler için sermayenin maliyetini arttıracaktır. Bu birikimİ i süreç, giderek reel sektörü etkisi altına alacak ve döviz kurlarında başlayan istikrarsızlık zamanla tüm sektörleri etkileyerek, ekonomik istikrarsızlığı besleyecek bir mekanizma durumuna gelecektir. 

Finansal serbestleşme ile birlikte, dış ticaretin serbestleştirilmesine koşut olarak uluslararası sermaye hareketlerinin de serbestleştirilmesi sonucu, ulusal ekonomilerde; mal hareketlerinden bağımsız, genellikle kısa vadeli getirilere karşı duyarlı bir döviz büyüklüğünün varlığı gündeme gelmiştir. Bu süreç içinde serbestleşen döviz kuru ve faiz, ana işlevlerinden koparak, uluslararası para hareketlerinin etkileşim alanına girmiştir (BERKSOY, 1994: 23). 

Döviz kurlarının mal hareketlerinden kopması, mal ticaretinin yavaşlamasına ve para ikamesi adı verilen bir sürecin yaşanmasına da neden olmaktadır. ekonomik dengesizliklerin yaşanması, ulusal paraya olan talebin azalıp, ulusal paranın; dolar, mark gibi, sağlam paralarla ikamesi sürecini başlatmaktadır. Bu olgu. ulusal paranın dolanım hızını arttırmakta, böylece enflasyon denetimden çıkmakta, dövize olan talep, döviz fiyatlarını da arttırmaktadır (UZUNOĞLU vd., 1995: 74). 

Finansal serbestleşmenin uygulandığı Ülkede, finans kurumlarının kaynak sağlama rekabetinin ulusal parayı, yurt içi işlemlerde kullanan yerleşikler için, çekici duruma getirmesi, faiz oranlarıyla enflasyon oranı arasındaki bağlantıyı kuvvetlendirmiştir. Sermaye hareketlerinin serbestleştirilmesi ise, döviz kuru ile satın alma gücü paritesi arasındaki bağı zayıflatmaktadır Satın alma gücü paritesi ile bağı zayıflamış, spekülatif sermaye hareketlerinin etkisi altında dalgalanan bir kur sisteminin yarattığı belirsizliğin, reel sektörÜ olumsuz etkilemesi olasıdır. 

Bu nedenle, sermaye hareketlerinin, kur istikrarı açısından önemi sermaye hareketi denilen işlemlerin, dış ticaretin gereksinimlerinden bağımsız hale gelmesi sonucu. kurların spekülatif dalgalanmalara karşı daha duyarlı olmasından kaynaklanmaktadır. 

SONUÇ 

Döviz kurlarının da fiyatlar gibi, Ülke ekonomisinin gelişme seyrini veren bir gösterge niteliğinde olması, ekonomik istikrar açısından döviz kurlarında istikrarlı bir yapının varlığını gerektirmektedir. Ekonomik istikrarın, sadece fiyat istikrarı olarak algılanıyor olması, istikrar hedefine ulaşmada alınacak önlemlerin yetersiz kalmasına neden olabilmektedir. 

Döviz kuru hareketlerinin ekonomik faaliyetleri etkilemesi; ekonomik istikrara ulaşmada, döviz kuru istikrarının da fiyat istikrarı ile birlikte değerlendirilmesini gerekli kılmaktadır. Bu gereklilik aynı zamanda, fiyat istikrarı ile döviz kuru istikrarı arasındaki ilişkiden de kaynaklanmaktadır. Fiyat istikrarı sonucu, Fıratlardaki düzenli değişme, bir diğer fiyat olan döviz kurunu da olumlu etkileyecektir. Böylece, fiyat istikrarından hareketle, döviz kurlarının da ani dalgalanmalar ve düzensiz değişimler göstermemesi, döviz kuru istikrarsızlığından kaynaklanacak belirsizlikleri engelleyerek, ekonomik istikrarı sağlayacaktır.

Kaynak: Aylin Abuk Duygulu - DEÜ İİBF

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005