Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Yanlış Algılama Yanlış Çözüm 

İnsan sağlığı için ağrı ve yorgunluk nasıl bir uyarıcı ise, eko­nomilerde görülen istikrarsızlıklar da aynı tür uyarıcılardır. Ağrı ve yorgunluk, vücudumuzda birşeylerin yanlış gittiğinin sinyali­dir. Bu nedenle, söz konusu belirtileri bastırmadan, bu belirtilere neden olan olayları çözmek gerekir. Sorunun özüne inmeden, ağrı ve yorgunlukları bastırırsak, yanlış yapmış oluruz. 

Bana öyle geliyor ki, zaten çok şiddetli ağrı ve yorgunlukları bastıramıyoruz. Bu tür şikayetler, oldukça ısrarlı oluyor ve te­meldeki sorun çözülmeden de ortadan kaldırılamıyor.

Görülüyor ki doğanın ve biyolojinin kendini koruma ve sin­yalizasyon sistemleri çok mükemmel. Benzer sistemler sosyal alanlarda da, farklı boyut ve nitelikte olarak vardır. Ekonomik istikrarsızlık, enflasyon, ekonomik açıklar vb. gibi görüntüler hep aynı tür sinyallerdir. 

Sosyal alanlarda da, biyoloji alanında olduğu gibi, sinyaller alabildiğimiz halde, bu sinyalleri bazen gereği biçimde değerlen­diremiyoruz, bazen de değerlendirmek istemiyoruz, çünkü işimi­ze gelmiyor. Sosyal alanlardaki işleyişin biyolojiden farkı şu ki, biyolojide çok güçlü bir bütünlük varken, sosyal işleyiş de atomize davranışlar önde gelmektedir. İşte bu nedenle, sosyal krizlerin boyutu belirli bir düzeye gelmeden, atomize üniteler arasında işbirliği yapmak ve krize karşı müşterek bir davranış modeli benimsemek söz konusu olamaz ya da olmamaktadır. 

Sosyal olguların diğer bir sonucu da sosyal ve ekonomik krizlerin, sadece kriz boyutunun algılanması ve geliştirilen çö­zümlerin de, bu nedene dayalı olarak, yüzeysel olmasıdır. Bunun nedeni de, sosyal gruplar arasındaki çıkar çatışması ve uzlaşmaz tutumlardır. Sonuçta, sosyal örgütlenme ve ekonominin çok te­melindeki sorunlar, hem yüzeysel olarak algılanır, hem de çözüm maliyetleri toplumda adaletsiz dağıtılır. 

İşte Türkiye'nin son durum görüntüsü böyle bir manzara ser­giliyor. Türkiye'de hem krizin algılanışı hem de bunun üzerine kurulmaya çalışılan önlemler çok doğru gözükmemektedir. Niçin böyle olmaktadır? Çünkü, ülkedeki etkili ve hakim güçler, yıllar­dır bu çarpıklıklar üzerine oturmaktadır. Onun için hastalığın temelden ele alınması söz konusu değildir.  

Ameliyat değil, baskı uygulanacaktır. Bastırma kararı da halka değil, güçlü gruplara aittir. Bu nedenle, ezilen, büyük halk kitleleri olacaktır. Oysa ne sorun bu, ne de çözüm böyle olmalı!

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005