Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
Türkiye İktisat Tarihi
Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Finansman Olanakları 

Büyük işletmeler ile karşılaştırıldığında KOBİ’lerin finansman sağlama olanaklarının kısıtlı olduğunu söylemek mümkündür. Bu bölümde KOBİ’lerin farklı finansman yöntemlerinden yararlanabilmeleri hususunda yoğun tercih edilen ve daha az yararlanılan alternatif finansman olanaklarından bahsedilecektir. 

Kredi Ağırlıklı Finansman Yöntemleri 

Kredi ağırlıklı finansman yöntemleri, bankacılık ve bankacılık dışı finans sektörü olarak iki ayrı kısımda incelenecektir. 

Bankacılık 

Bankalar, yeterli özsermayeye sahip olmayan ve sermaye piyasalarından faydalanamayan KOBİ’ler için her zaman önemli bir finansman kaynağı olarak yer tutmuştur. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde ekonomik istikrarın sağlanamaması, KOBİ’lerin muhasebe standartlarına uygun mali tablolar düzenleyememesi sonucu mali şeffaflığın elde edilememesi vb. nedenlerden ötürü sermaye piyasalarının sınırlı büyüklükte olması, KOBİ’ler için bankaları öncelikli finansman kaynağı konumuna getirmektedir. Bankalar KOBİ tanımına giren firmalar ile mevcut yapıları itibariyle büyük ölçekli firmalara göre daha yüksek risk taşımaları nedeniyle daha dikkatli çalışmayı tercih etmektedirler. Kredi ilişkine girilirken istenen yüksek teminatlar ve KOBİ’lere sunulan kredi maliyetlerinin yüksek oluşu reel sektörün en önemli parçası olan KOBİ’lerin fon sağlama olasılığını minimuma indirmektedir.

Son yıllarda yaşanan gelişmeler bankaların KOBİ’lere yönelik çalışmalarını arttırdığını göstermektedir. Bankacılık sektöründe yaşanan rekabet ile birlikte reel sektörün temelini oluşturan KOBİ’lere sunulan özel bankacılık hizmeti giderek artmaktadır.  Bankaların  KOBİ’ler ile mevcut  ilişkilerini  arttırmaya  çalıştıkları gözlemlenmektedir. Bu doğrultuda bankaların KOBİ’ler ile iletişim sağlamada proaktif davranarak sektörde mevcut paylarını arttırmaya çalıştıkları izlenmektedir. 

Bankalar KOBİ’lere yönelik pazarlama stratejileri ile işletmelere cazip fırsatlar sunarak, pazar paylarını arttırmaya çalışmaktadırlar. İlgili durumdan daha fazla fayda sağlamak isteyen KOBİ’lerin bu bağlamda bankalardan birtakım beklentileri oluştuğu söylenebilir. KOBİ’ler;

·    KOBİ’ler bankaları iş ortağı gibi görerek, kendilerine pratik çözümler üreten, danışmanlık hizmeti alabileceği kurumlar olarak yaklaşmaktadır. 

·    Temelinde güven unsurunun yer aldığı, uzun ve istikrarlı bir ilişki içerisinde yol almak istemektedirler.

·    Bankacılık sektöründeki rekabeti göz önünde bulundurarak minimum maliyet ile çalışabilecekleri finans kurumu ile çalışmayı tercih etmektedirler.

·    Kaliteli hizmet anlayışının yanında süreçlerin en hızlı şekilde sonuçlanması işletmelerin önem verdiği noktalardandır. 

Bankaların KOBİ’lere olan ilgisinin artması ve çeşitli ürün paketleri hazırlayarak işletmelere sunması ile birlikte yeni bir dönemin başladığı söylenebilir. Uzun dönemde iki tarafında bu ilişkiden karlı çıkacağı tahmin edilmektedir. Bu alanda yapılan çalışmalar banka ile işletme arasındaki ilişki süresi arttıkça kullandırılan kredi miktarının arttığını, istenen teminatların ise azaldığını göstermektedir. Çapraz satış ile diğer ürünlerin işletmeye sunulması bankanın firmadan elde ettiği kar rakamını arttırmaktadır. 

Son dönemde Banka-KOBİ ilişkileri artmakla birlikte uluslararası gelişmeler ve uygulamalar doğrultusunda, BASEL II sermaye yeterliliği düzenlemesi kapsamında  belirlenen  altyapının  tamamlanmasına  istinaden  finans  sektöründe önemli gelişmeler yaşanacaktır. BASEL II ile birlikte bankacılık sektörü ve KOBİ’lerin ilgili değişikliklerden önemli derecede etkilenmesi beklenmektedir. BASEL II’nin KOBİ’lere muhtemel etkileri aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir; 

·    BASEL II ile bankanın kredilendirilen işletmeye karşı kendini koruması için derecelendirme veya risk notu belirlemesi amaçlanmaktadır. Derecelendirme sonucunda ortaya çıkacak risk notu sonucuna göre, bankanın işletme için ayıracağı karşılık tutarı değişecektir. Risk notu düşük olan işletme için banka daha fazla karşılık ayıracaktır. Bu da kredi maliyetinin işletme için artması anlamına gelmektedir. 

·    Derecelendirmeye göre oluşacak kredi notu üzerinden fiyatlama yapılacağı için kayıt dışı işlemlerin ortadan kalkması ve şeffaf bir yapının oluşması gerekmektedir. 

·    BASEL II’ye göre bir işletmenin bir bankadan kullanmış olduğu nakdi ve gayri nakdi kredi toplamı 1.000.000 Euro’nun altında ise işletme “Perakende KOBİ”, 1.000.000 Euro üzerinde ise “Kurumsal KOBİ” olarak sınıflandırılacaktır. İşletme banka ile olan ilişkisine göre bir bankada “perakende” sınıfına girerken, bir başka bankada “kurumsal” sınıfına girebilecektir. İşletmelerin risk ağırlıklarına göre kredi maliyetleri değişeceğinden, yapılacak olan derecelendirme önem kazanmaktadır. Derecelendirme kuruluşları işletmeyi % 0 - % 150 arası risk ağırlığına tabi tutabilmektedir. Perakende KOBİ tanımına giren işletme derecelendirmeye tabi tutulmadığında risk ağırlığı % 75 olarak kabul edilmektedir. Kurumsal KOBİ için risk ağırlığı % 100’dür.23 Bu durumda işletmenin banka ile olan kredi ilişkisini 1.000.000 Euro altında tutması ve herhangi bir dışsal derecelendirme kuruluşu tarafından risk ağırlığının belirlenmemesi durumunda, işletme otomatik olarak % 75 risk ağılığına tabi tutulacak ve daha düşük maliyetle kredi kullanma imkanına sahip olacaktır. 

· BASEL II’ye göre kredi riskinin hesaplanması standart yöntem ve içsel derecelendirme yöntemi olarak iki farklı hesaplama ile yapılmaktadır. Standart yöntem dışsal derecelendirme kuruluşlarının risk ağırlığını tespiti, içsel derecelendirme yöntemi ise bankaların kendi bünyelerinde kredi risk ağırlığının tespit etmesi olarak tanımlanabilir. 

BASEL II ile yaşanacak olan önemli değişikliklerden biri de risk azaltıcı olarak kabul edilebilecek teminatlardır. Ülkemizde teminat olarak kabul edilen firma ortaklarının kefaleti, grup şirket kefaleti ve müşteri çek ve senetleri BASEL II ile birlikte risk azaltıcı teminatların içinde yer almamaktadır.25 Teminat olarak kabul edilecek gayrimenkul ipoteği ikamet amaçlı veya ticari amaçlı olmasına göre, yatırım fonları içerisinde bulunan menkul kıymetlerin tipine göre, hisse senetleri ihraç eden kuruluşun ratingine göre farklı risk ağırlıklarında kabul edilecektir. 

BASEL II’ye göre kabul edilebilecek teminatlar;

Nakit,

Altın,

Hisse senetleri,

Mevduat Sertifikası,

Yatırım fonları,

Borçlanma senetleri 

Banka Dışı Kredi Ağırlıklı Finansman Yöntemleri 

Banka dışı kredi ağırlıklı finansman yöntemleri içerisinde faktoring, finansal kiralama ve satıcı kredileri üzerinde durulacak, ilgili konuların tanımı ve süreçlerin işleyişi hakkında bilgi verilecektir. 

Faktoring 

Faktoring, mal ve hizmet satışı sonucu doğmuş ve doğacak faturaya dayalı alacakları temlik alarak satıcı firmaya finansman, garanti ve tahsilat hizmetlerinden en az birinin sunulduğu finansal bir üründür. Faktoring; faktoring hizmetinden yararlanan (müşteri), temlik konusu alacağın borçlusu (borçlu) ve faktoring hizmeti veren kuruluş (faktoring şirketi) arasında gerçekleştirilen bir işlemdir. 

İşleyiş açısından faktoring kısaca şu şekilde özetlenebilir;

·    Faktoring talebinde bulunan satıcı için faktoring şirketi tarafından limit belirlenir. Alınacak komisyon ve ücret konusunda mutabakata varıldıktan sonra faktoring şirketi ve satıcı arasında sözleşme imzalanır.

·    Satıcı malları ve temlik edilmiş faturayı alıcıya, faturanın kopyasını faktoring şirketine yollar.

·    Satıcının finansman talebi olması durumunda temlik edilmiş faturanın bir bölümü satıcıya ödenir.

·    Alıcı fatura vadesinde faktoring şirketine ödeme yapar.

·    Fatura bedelinden satıcıya ödenen tutar, faktoring ücreti ve BSMV düşüldükten sonra kalan kısım satıcıya ödenir.

İşlemin uluslararası gerçekleşmesi durumunda faktoring işleminde dört taraf bulunur. Yurt dışında faaliyet gösteren firma ile ilgili istihbarat çalışmasının yapılabilmesi için firma ile aynı ülkede faaliyet gösteren muhabir faktör ile irtibata geçilir. Bu durumda faktoring firması işlem ile ilgili faturanın kopyasını yurtdışında bulunan   muhabir  faktöre  gönderir.   Tahsilatı   yapan  muhabir  faktör,   satıcının faktörüne ödeme yapar.

Dünya genelinde önemli bir finansal enstrüman olarak talep gören faktoring ile ilgili yıllar itibariyle karşılaştırmalı ciro rakamlarına aşağıda yer verilmiştir. 

Tablo: Dünya Genelinde Faktoring Ciro Dağılımı 

TOPLAM CİRO*

2006

2007

2008

AVRUPA

806.983

932.269

888.533

AMERİKA

140.944

150.219

154.450

AFRİKA

8.513

10.705

13.263

ASYA

149.945

174.617

235.619

AVUSTRALYA

27.853

33.780

33.246

Kaynak: Factors Chaın International, www.factors-chain.com/statistics * Milyon Euro 

Finansal Kiralama (Leasing) 

Finansal kiralama, şirketlerin yatırımları doğrultusunda satın alacakları makine ve ekipmanların finansal kiralama şirketi tarafından satın alınarak, yatırımcıya orta ve uzun vadede sağlanan finansman kaynağıdır. Leasing ile alımı gerçekleştirilecek makine ve ekipman finansal kiralama şirketi tarafından alınarak yatırımcıya kiralanır, kira süresi sonunda mülkiyet devri gerçekleştirilir.

Finansal kiralamanın şirketlere sunduğu avantajlar aşağıdaki gibidir;28

·    Orta ve uzun vadede borçlanma olanağı tanır.

·    Satın alınacak ekipmanın tamamı için finansman sağlanabilir.

·    Döviz üzerinden borçlanılabilir.

·    Leasing ile alınan makine ve ekipmanlar için kiracı tarafından amortisman ayrılır.

·    Geri ödemeler sözleşme süresi boyunca sabit kalmaktadır. 

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005