Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

ASYA PASİFİK EKONOMİK İŞBİRLİĞİ (APEC)

a. Kuruluşu: 

1989 yılında Avustralya'da yapılan toplantılar sonucu kurulan ancak Singapur'da konuşlu sekreterya ve idari yapılanmasına 1992 yılında kavuşan örgüt kendisini Asya Pasifik havzasında ekonomik gelişme, ticaret ve yatırımların en öncelikli destekleyicisi olarak tanımlamaktadır. 

b. Amaçları: 

APEC üye ülkeler arasında ekonomik ve teknolojik işbirliğini geliştirmek amacıyla ticaret ve yatırım özgürlüğü ve desteklenmesi konularında geniş çalışmalarda bulunmaktadır. APEC kendisini yeni orta­ya çıkan önemli ekonomik sorunlara kendisini süratle adapte eden dinamik bir forumdur. Bu sorun alanları elektronik ticaretin desteklenmesi, terörizm ile mücadele ve bulaşıcı hastalıklarla mücadeledir.

APEC'in kendisine belirlediği temel hedef ki "Bogor hedefleri" olarak geçer: Asya Pasifik bölgesinde endüstrileşmiş ekonomiler için 2010, gelişmekte olan ekonomiler içinse 2020 yılında serbest ve açık ticaret ve yatırımdır. Bu 1994 Endonezya zirvesinde alınan ve benim­senen hedeftir. Örgüt bu hedefine ulaşmak için malların, hizmetlerin ve insanların emniyetle dolaşabileceği bir çevreye ihtiyacı olduğunu öngörmüş ve bununla ilgili olarak politik, ekonomik ve teknolojik işbir­liği üzerinde de çalışmaktadır. Bu emniyetli çevrenin oluşumu için ge­rekli en önemli unsur olan insan üzerinde duran örgütün sosyo­kültürel alanda da başta eğitim olmak üzere yoğun ve her gün gelişen çalışmaları vardır. Örgüt çalışmalarının üç ana sac ayağı vardır. 

Bunlar:

•   Ticaret ve yatırımın serbestleşmesi,
•   Ticaretin desteklenmesi,
•    Ekonomik ve teknolojik işbirliğidir.
 

c.  Üyeler: 

1. ABD, 2. Avustralya, 3. Brunei, 4. Endonezya, 5. Filipinler, 6. Güney Kore, 7. Japonya, 8. Kanada, 9. Malezya, 10. Singapur, 11. Tayland, 12. Yeni Zelanda (1989 kurucu üyeler), 13. Çin Halk Cumhuriyeti, 14. Hong Kong-Çin, 15. Tayvan (1991), 16. Meksika, 17. Papua Yeni Gine (1993), 18. Şili (1994), 19. Peru, 20. Rusya Federasyonu, 21. Vietnam (1998) 

ç. Organları: 

APECin örgütlenme yapısı ve çalışma sistematiğine baktığımızda esnek ve fikir birliğine göre çalışan bir yapı görmekteyiz. 1991'de üye­ler çalışma programlarını, açık konuşmalarla bütün üyelerin eşit oyla­rına göre yapmaya başladılar. APEC başkanlığı bütün üyeler tarafın­dan birer yıllığına yapılır ve Dışişleri ve Ekonomi Bakanları'nın yıllık Bakanlar toplantısına ev sahipliği yapar. 1992 Bankok toplantısında Singapur'da kalıcı bir sekreterlik kurulması kararlaştırıldı. 1993 toplan­tısında Ticaret ve Yatırım Komitesi ve Bütçe ve Yönetim Komitesi ku­rulması kararlaştırıldı. Bunların dışında APECin 11 çalışma grubu var­dır. Bunlar: Zirai teknik işbirliği, enerji, balıkçılık, insan kaynakları geli­şimi, endüstriyel bilim ve teknoloji, deniz kaynaklarının korunması, küçük ve orta ölçekli işletmeler, iletişim ve bilgi, turizm, ticaretin geliş­tirilmesi ve ulaşım.

Örgütte dört üst düzey komite vardır:

•   Ticaret ve Yatırım Komitesi (CTT)
•   
Bütçe ve Yönetim Komitesi (BMC)
•   
Ekonomik Komite (EC)
•  
Ekonomik ve Teknik İşbirliği Üzerine Üst Düzey Yetkililer Toplantısı Komitesi 

1993 kararına göre Ticaret ve Yatırım Komitesi (CTI), ekonomik aktiviteyi artırmak ve malların akışını kolaylaştırmak ve üye ekonomi­ler arasında hizmet akışını kolaylaştırmak için bir program hazırlar. CTI şu anda bölgede malların, hizmetin ve teknolojinin akışını sağla­yan önlemleri almıştır.

Bütçe ve Yönetim Komitesi (BMC) üst düzey APEC görevlilerine bütçe ve yönetim konularında danışmanlık yapmak için kurulmuştur. BMC'nin,  APECin  yıllık bütçesini,  çalışma gruplarının  bütçesini ve CTT'ın ve sekreterliğin hazırladığı yönetim  bütçesini değerlendirme yetkisi vardır. 

1994'te Ekonomik Eğilim grubu, Ekonomik Komite içinde kurul­muştur. Komite APEC içinde işbirliğini kolaylaştırmak için bölgesel ekonomik eğilim için çalışmalar yapar.

Sekreterliğin üst düzey yöneticisi APEC yönetiminde ikinci kişidir ve bir yıllığına hizmet eder 

d. Faaliyetleri: 

APEC'in hedeflerini gerçekleştirmek için neler yapacağı ise Ja­ponya'nın Osaka kentinde yapılan zirvede ortaya konan ve Osaka faa­liyet ajandası olarak isimlendirilen bir yol haritası ile belirlenmiştir. Üye ekonomiler yukarıda sayılan hedeflere ne kadar ulaşabildiklerini yıllık olarak bireysel hareket planı (Individual Action Plan (IAP)) ve kolektif hareket planlan (Collective Action Plans (CAPs)) ile bildirmektedirler. Temelde burada hedef Dünya Ticaret Örgütü normları ile uyumlu, hedefe ulaşmada geriye gitmeyi kabul etmeyen ama ileri doğru hare­kette ekonominin değişen koşullan sebebiyle esnek bir politika uygu­lamaktır. Bireysel hareket planını her ülke kendisi için hazırlamakta ve uygulamaktadır.

Planın ana alanları: 

•   Gümrükler
•   Gümrük dışı kısıtlamalar
•    Hizmetler
•    Yatırım
•   Standartlar ve uyum
•   Gümrük prosedürleri
•    Entelektüel hazırlık
•    Rekabet politikası
•   İdari kazanımlar
•   Düzenleme kaldırımı/düzenleme gözden geçirmesi
•    Dünya ticaret örgütü yaptırımları

•  
Anlaşmazlık uyuşturulması
•  
Ticaretle uğraşanların hareket edebilirliği
•   
Bilgi toplama ve analiz 

İncelendiğinde üye ülkelerin APEC üyelik sürecini takiben büyük bir ekonomik gelişme gösterdikleri inkar edilemez bir gerçektir. Ancak bu zaten olacak bir gelişmemiydi yoksa APEC sayesinde olan bir gelişmemidir ayrıca üzerinde çalışılabilecek bir konudur. 

Ülkelerin ilk 10 yılda yaşadıkları gelişmelerle ilgili dikkat çekici bazı rakamlar şöyledir:

•   İhracat %110 artarak 2.5 trilyon ABD doları seviyesine ulaşmıştır.
•   Yabancı doğrudan yatırım genelde %210 ve alt seviye eko­nomiye sahip ülkelerde ise %475 artmıştır.
•   Gerçek toplam yurtiçi hasıla toplamda %33 ve alt seviye ekonomiye sahip ülkelerde ise %74 artmıştır.
•    Kişi başı yurtiçi hasıla alt seviye ekonomiye sahip ülkelerde %61 artmıştır.
•    174 milyonu alt seviye ekonomilerde olmak üzere toplam 195 milyon yeni iş imkanı yaratılmıştır.
•   2000-2005 arası dönemde internete erişebilen insan sayısı 3 katına çıkmıştır5.
 

e. Gelişmeler: 

Tüm bu veriler ışığında baktığımızda APEC özellikle başlangıç safhasında, ABD'nin dünyada şu an bayraktarlığını yapmakta olduğu küreselleşme, serbest ticaret, gümrüklerin kalkması ve bu sayede insanların daha mutlu olduğu ve liberal bir dünya düzeni kurulmasını savunan idealist yaklaşımının deneme sahası olarak değerlendirilebilir. ABD aynı amaca ulaşmak için geliştirdiği realist bir yaklaşımı ise büyük

Ortadoğu projesi olarak bilinen çalışmada farklı bir coğrafyada uygulamaktadır. 

APEC elbette bu idealist yaklaşım dışında da bir şeyler ifade eder. Öncelikle örgüt 21. yüzyılda dünya düzeni açısından, eskiye oranla çok daha etkin olması beklenen bir coğrafya üzerine konumlanmıştır. ABD 20. yüzyılın ortalarında Atlantiğin karşı kıyısına verdiği önemi bugün Pasifiğin karşı kıyısına vermektedir. Aşağıya eğilimli zir­vedeki Avrupa yerine, yukarı eğilimli ortalardaki Asya Pasifik onun için çok daha önemli konumdadır. 

Bölgede daha önce az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin kurmuş oldukları Güneydoğu Asya Milletleri Birliği de (ASEAN) mev­cuttur. ABD, APEC örgütü üzerinden aslında doğrudan olarak taraf olamadığı ASEAN'a da dolaylı olarak taraf olma imkanını bulmuştur. Bu taraf olma imkanı aynı zamanda diğer güçlü devletler Çin, Japonya ve Rusya için de geçerlidir. 

Üyelerini incelediğimizde uyumlu olmak bir yana düşman olarak bile niteleyebileceğimiz ülkelerin (Çin-Tayvan gibi) aynı çatı altında bîr araya gelebildiğini görüyoruz, ancak buna rağmen örgüt, en azından şu ana kadar, sahip olduğu zorlayıcı kuralları olmayan, esnek ve öz­gürlükçü yapı sayesinde fazla bir problem yaşamadan günümüze ka­dar gelebilmiştir. Aslında bu nokta belki de bu örgütten öğrenilebile­cek en önemli dersi içermektedir: Gelecekte uluslararası örgütler mevcudiyetlerini sürdürebilmek için nasıl yapılanmalıdırlar. Yakın za­manda çok daha zorlayıcı kriterlere ve yapılanmaya sahip olan Avrupa Birliğinin, bu dayatmalarını adeta üniter bir devlet yapısına dönüştür­mek maksadıyla yapmış olduğu anayasa oylamasında aldığı olumsuz neticeler, uluslararası örgütler için en uygun tarzın ne olduğu konusu­nu tekrar düşünme ihtiyacını ortaya koymuştur. APEC her ne kadar burada belki aşırı iyimser ve gevşek bir yapılanmayı öngörüyor olsa da en azından teorik çalışma açısından iyi bir çıkış noktası olacaktır.

Türkiye açısından APEC'in durumu incelendiğinde, örgütün ilgili çevrelerde kabaca bilinmesine rağmen yeterli önem verilmediğini görmekteyiz. Resmi kurumların web sayfalan incelendiğinde bilgilerin yetersiz, yanlışlıklarla dolu ve eski tarihli olduklarını görmekteyiz. Ayrı­ca internet taramalarında örgüt ile ilgili yeterli Türkçe esere de rastlanamamaktadır. 

Bugünün teknolojileri ile iyice küçülmüş olan dünyamızda, APECin bölgesinin hiç uzağında olmadığımız gibi ABD, Rusya, Japon­ya, Çin gibi onlarsız gelecek senaryolan üretme imkan ve ihtimaline sahip olmadığımız ülkeleri kapsayan bu örgüt, hem doğrudan ilişki kurmak, hem de geleceğin örgütlerine yönelik teorik öngörüler geliş­tirmek açısından büyük öneme haizdir.

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri