Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

ULUSLARARASI PARA FONU (IMF)

Kuruluş, Amaç, Üyeler ve Kotalar 

IMF, ABD'nin New Hampshire eyaletinin Bretton Woods ken­tinde 1-22 Temmuz 1944 tarihleri arasında bir araya gelen 45 ülke­nin 27 Aralık 1945'te ana sözleşmeyi imzalamalarıyla kuruldu ve 1 Mart 1947'de finansal operasyonlarına başladı. 

IMF'nin temel amacı, uluslararası parasal işbirliğinin geliştiril­mesini sağlamak, uluslararası ticaretin dengeli bir şeklide gelişme­sine yardımcı olmak, çok taraflı ödemeler sisteminin kurulmasına destek olmak, ödemeler dengesi sıkıntısı çeken üye ülkelere gerekli geri dönüş önlemlerini almak kaydıyla yeteri kadar maddi destek­te bulunmak, üye ülkelerin ödemeler dengesi sorunlarının derece­sini ve süresini düşürmektir.

 

IMF'nin üye sayısı 184'tür (2005).

IMF üyesi 184 ülkenin IMF'deki kotaları toplamı 213 milyar SDR, yani yaklaşık olarak 312 milyar dolardır (2005).

IMF'nin Organizasyonu 

IMF'nin organizasyon biçimi anonim şirketlere benzetilebilir: Anonim şirketlerdeki pay sahipleri genel kurulunun görevini yapan bir Guvemörler Kurulu, yine anonim şirketlerdeki yönetim kurulunun görevlerini yapan bir icra Direktörleri Kurulu söz konusudur. Ayrıca uluslararası parasal ce ekonomik konuların tartı­şılıp görüşüldüğü bir Para ve Finansal işler Komitesi vardır 

Direktörleri Kurulu kararlarını uygulamaktan sorumlu bir başkan (managing director) ve IMF personeli mevcuttur. 

Her üye ülkenin ekonomi veya maliye bakanı ya da üst düzey bir bürokratı (çoğunlukla merkez bankası başkanı) bu Guvemörler Kurulu'nda guvernör olarak görev yapar ve ülkesi adına oy kullanır. 

İcra Direktörleri Kurulu, 5'i atanmış (ABD, Almanya, Japonya, Fransa, ingiltere) ve 19'u da seçilmiş olmak üzere toplam 24 kişi­den oluşur. Atanmış üyeler yalnızca kendi ülkelerini temsil ederler. Seçilmiş üyeler ise bir grubu (constituency) temsil ederler. Yalnızca kendi ülkesini temsil eden üç seçilmiş direktör vardır: Suudi Arabistan, Rusya ve Çin. 

IMF'nin Hesap Birimi (SDR) 

IMF'nin hesap birimi Özel Çekme Hakkı'dır (SDR). Eylül 2005 itibariyle 1 SDR = 1,4 dolardır. SDR sepetini oluşturan paralar ve sepetteki ağırlıkları şöyledir: 

Tablo 3: SDR Sepeti ve Dolar Eşdeğerleri (Mart 2005) 

Para Birimi

Para Biriminin Ağırlığının USD Eşdeğeri

Euro

0,570201

Japon Yeni

0,202176

İngiliz Pound Sterlini

0,189636

USD

0,57700

SDR'nin Toplam USD Karşılığı

1,53901

Konsültasyonlar 

IMF, her üye ülkede ekonomik durum izlemesi ve konsültas­yon yapar. Bunlar, ana sözleşmesinin 4. maddesi gereğince yılda bir kez yapılan konsültasyon, Dünya Ekonomik Görünümü ra­poru (World Economic Outlook) için yılda iki kez yapılan WEO çalışması, fon kaynaklarını kullanmaksızın IMF yalan gözeti­minde olmayı kabul eden üye ülkeler için yılda birkaç kez yapı­lan uyarıcı düzenlemeler, genişletilmiş gözetim ve program göze­timidir. 

IMF'nin Finansal Politikaları ve İmkânları 

IMF'nin izlediği finansal politikalar 4 grupta toplanır: rezerv dilimi politikaları, kredi dilimi politikaları, acil durum destek po­litikaları, borç ve borç servisi düşürme politikaları. Ağır borç yü­kü altındaki ülkeler açısından en önemlisi borç ve borç servisi dü­şürme politikasıdır. Bu politika uyarınca IMF, üye ülkeye kullan­dıracağı normal imkânlardan bir bölümünü bu amaç için tahsis edebilir.

 Normal IMF imkânları stand-by düzenlemeleri ve genişletilmiş fon kolaylığı düzenlemesi altında kullandırılır. Stand-by, üye ül­kedeki ödemeler dengesi sorunlarının çözümü için öngörülen bir destektir. 12-18 ay arasında ve 3 ayda bir taksitler halinde verile­rek kullandırılır. Her bir taksit serbest bırakılmadan önce düzen­lemede öngörülen performans kriterlerinin yerine getirilip getiril­mediği incelenir. Geri ödemeler 3-5 yıl içinde yapılır. Genişletilmiş fon kolaylığı, makroekonomik ya da yapısal sorunlardan kaynak­lanan ödemeler dengesi sorunlarının çözümü için hazırlanan orta vadeli programları desteklemek amacıyla biçimlendirilmiş üç yıllık bir imkândır. Stand-by'da olduğu gibi bunda da performans kri­terlerine bağlı taksidendirme söz konusudur. Geri ödemeler 4-10 yıl içinde yapılır. 

Geçmişte uygulanıp yürürlükten kalkmış bulunan bazı özel IMF imkânları vardır. Bunlar arasında petrol kolaylığı, tampon stok kolaylığı gibi imkânlar yer alır. Bugün uygulamada olan özel imkân, fakirliği giderme ve büyüme kolaylığıdır. 

Diğer imkânlara gelince, telafi edici finansman kolaylığı (CCFF), tahıl ithalatı fiyatlarında ortaya çıkan dalgalanmalar ne­deniyle geçici ödemeler dengesi sorunu yaşayan üye ülkelere yar­dım için geliştirilmiş bir destek şeklidir, Ek rezerv imkânı (SRF), piyasalarda ortaya çıkan ani bir güven kaybının yarattığı geniş kap­samlı ve kısa dönemli dış finansman sorunlarının neden olabileceği ödemeler dengesi sorunlarını önlemekte kullanılan bir imkân­dır. Bu imkân Asya krizinden sonra yaratılmıştır. 2000 yılının ka­sım ayında yaşanan likidite krizi ertesinde Türkiye de bu imkânı kullanmıştır. Kredi hattı (CCL) krize maruz kalmış üye ülkeler için kullanılabilecek bir imkân olarak geliştirilmiş ve 2003 sonu itiba­riyle hiç kullanılmadan yürürlükten kaldırılmıştır. 

IMF imkânları genel anlamda bir borçlanma değildir. Ödemeler dengesi sıkıntısına giren bir üye ülke kendi parasını verip karşılı­ğında parası güçlü bir başka üye ülkenin parasını almakta ve zama­nı gelince bu tutar tekrar değiş tokuşa tabi tutulmaktadır. O ne­denle IMFden imkân kullanan bir ülkenin bir başka ülkenin pa­rasını kullanımına "purchase" geri ödemesine de "repurchase" adı verilmektedir. 

1994 Meksika krizine gelinceye kadar bir üye ülkenin IMFden normal imkân kullanımının en üst limiti o ülkenin IMF'deki kota­sının 3 katı idi. İlk kez Meksika krizinde aşılan bu limit daha sonra Asya kriziyle sarsılan ülkeler, Arjantin, Brezilya ve Türkiye için çok yüksek oranlarda aşılmıştır. 

Türkiye-IMF İlişkileri 

Türkiye 1947'de IMF'ye üye olmuştur.

Türkiye, IMF ana sözleşmesinin 8. maddesi statüsünde, yani sermaye hareketlerini serbest bırakmış ülke statüsünde bulunmak­tadır. Türkiye, bu statüye Türk parası kıymetini koruma hakkında 32 sayılı kararı yürürlüğe soktuktan sonra 1990'da geçmiştir. 

Türkiye'nin IMF'deki kotası 964 milyon SDR, yani yaklaşık olarak 1,2 milyar dolardır.

IMF'den, 3 yıllık bir genişletilmiş fon kolaylığı (EFF) çerçe­vesinde ve normal koşullarda kullanabileceğimiz maksimum tu­tar (964.000.000 x 3 =) 2.892 milyon SDR, yani 4 milyar dolar tut­maktadır. 

IMF'deki oy sayımız 9.890 oydur. Oy oranımız ise % 0,45'tir.

IMF'de icra direktörleri kurulunda birlikte temsil edildiğimiz ülkeler şunlardır: Avusturya, Belarus, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Kazakistan, Lüksemburg, Slovak Cumhuriyeti ve Slovenya. 

Türkiye 1960 yılından itibaren IMF ile 19 stand-by düzenle­mesine girmiştir. Bunlann dökümü aşağıdaki tabloda yer almak­tadır. 

Tablo 4: Türkiye'nin IMF ile Yaptığı 18 Stand-by Düzenlemesi (31.10.2005 itibariyle) 

No

Tarih

Vade (Ay)

Miktar (Milyon SDR)

Kullanım (Mil.SDR)

1

1961

12

37,5

16,0

2

1962

9

31,0

15,0

3

1963

11

21,5

21,5

4

1964

11

21,5

19,0

5

1965

12

21,5

0,0

6

1966

12

21,5

21,5

7

1967

11

27,0

27,0

8

1968

9

27,0

27,0

9

1969

12

27,0

10,0

10

1970

12

90,0

90,0

11

1978

24

300,0

90,0

12

1979

12

250,0

230,0

13

1980

36

1.250,0

1.250,0

14

1983

12

225,0

56,3

15

1984

12

225,0

168,8

16

1994

14

610,5

460,5

17

1999

36

15.038,4

11.738,9

18

2002

36

12.821,2

11.914,0

19

2005

36

6.662,0

-

Kaynak Mahfi Eğilmez, Stand-by'lar, Radikal gazetesi, 2001 

IMF'nin parasal imkânları ödemeler dengesinin bozulması­na bağlı imkânlardır. Bununla birlikte ödemeler dengesindeki kötüleşme işaretleri IMF imkânı kullanılabilmesine kapı aralar. Yukarıda değinilen finansal politikalar çerçevesinde borç ve borç servisi düşürme şeklindeki fınansal politikayı öne çıkaran bir im­kânın kullanımı mümkün olabilir. Ancak IMF'den gelebüecek her­hangi bir maddi destekten çok, IMF'nin ülkenin uyguladığı poli­tikaların doğruluğunu onaylaması önemlidir. O takdirde Dünya Bankası uyumlandırma kredilerinin de kapısı açılmaktadır. 

2000 Kasım krizinden sonra Türkiye, IMF'den SRF ve 2002 yılı başından itibaren de yeni bir stand-by eşliğinde destek kullanmış­tır. Bu kullanımlarla Türkiye, IMF'den en yüksek destek kullanan ülkeler sıralamasında birinci sıraya yükselmiştir.

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri