Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Adam SmIth'in Vergileme İlkeleri

Adalet İlkesi

A. Smith kamu harcamalarını bir çok hissedarı bulunan büyük bir mülkün giderlerine benzetme ve hissedarların bu mülkten sağladıkları menfaatle orantılı olarak harcamalar katılmaları gerektiğini ileri sürmektedir. Smith'e göre, adalet ilkesi ile gerçekte verginin yükünün dengeli dağılımı anlamında adalet değil; ekonomik anlamda bir eşitliğin gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır. Smith,  bu konudaki görüşünü daha belirgin bir hale getirmek için adalet ilkesini "ödeme gücü" veya "mali güç (iktidar)" ile izah etmeye çalışmaktadır. Klasik iktisadi düşünce liberal doktrine bağlı bir düşünce sistemi olduğu için, burada devletin rolü asgariye indirilmiş ve bu asgari sınırlar içinde devletin gördüğü kamusal hizmetlerin ekonomi dışı prensipler içinde cereyan etmesine büyük özen gösterilmiştir. İşte bu düşünce içindeki temel bazı varsayımlara bağlı olarak iyi ve âdil bir vergi de kişilerden ekonomik kriterlere göre alınan bir vergidir.

 Ekonomik anlamda bir eşitliği ifade eden bu adalet anlayışı, o dönemin iktisadi düşünce tarzına tamamen uygundur. Çünkü o dönemin devleti; ekonomik yönü olmayan, yani üretim-tüketim, yatırım-tasarruf gibi ekonomik faaliyetlere bulaşmayan veya bulaşmadığı sanılan pür kamusal faaliyetleri gerçekleştiren ve kamu hizmeti sunan bir devlettir. Bu kapsamda sunulan faaliyetler sonucu oluşan kamu giderleri ve kamu gelirleri şeklindeki mali olaylar da, ekonomi ile ilgili olmayan veya olmaması gereken bir takım olaylardır. Bunun için bu tür mali olaylarda "tarafsızlık ilkesi" temel bir ilke olarak öne sürülmüştür. Vergi bakımından bu ilke "vergide tarafsızlık" şeklinde ifade edilmiştir. İşte, temelde vergide tarafsızlık ilkesine bağlanmış adalet ilkesi de, sadece kaba ve somut bir ödeme gücü veya mali güç ilkesi ile izah edilmeye çalışılmıştır. Günümüzde toplumların ulaştığı sosyal anlayış ve sosyal hedefler karşısında bu anlam ve kapsamdaki bir adalet anlayışı artık geçersiz kalmaktadır. Ancak her şeye rağmen A. Smith' in bir vergileme ilkesi olarak ortaya koyduğu ve savunduğu adalet ilkesinin bugün için bile belli ölçüde bir değeri vardır. 

Kesinlik ve Belirlilik İlkesi 

Klasik iktisadi düşüncede kamu maliyesinin ve bu arada verginin, etkin ve otoriter devlet anlayışına bağlanmış, "hukuki (veya mevzuat)" yönü ağır bastığından, mükelleflere konan ve onlardan tahsil edilen verginin, konulmuş veya alınmış amacına göre çok katı mevzuat hükümleri içinde bulunması, bu hükümlerin tatbikinde çok titiz ve hassas davranılması önemli bir ilke olmaktadır. İşte bu yaklaşıma uygun olarak A. Smith de, vergide kesinlik veya belirlilik ilkesini ortaya koymuştur. Bu ilkeye göre her mükellefin ödeyeceği vergi kesinlik ifade etmeli; mükellefler keyfi uygulamalarla karşılaşmamalıdırlar. Verginin ödeme zamanı, şekli, ödenecek miktar vb. vergilendirme ile ilgili şekli ve madde ödevler, mükellef için olduğu kadar diğer kişiler için de açık ve belli olmalıdır. Bu kesin ve belirli olma özelliği, vergi ile ilgili mevzuatın açık, sade, kolay anlaşılır bir dille yazılması ve farklı yorumlara fırsat vermemesinden; devlet için keyfi uygulamalara imkan ve fırsat vermeyecek bir vergi düzenlemesine kadar uzanan bir ilke olarak anlaşılmalıdır.  

Uygunluk İlkesi 

Bu ilke de, devletin vergilemeden en yüksek hasılat veya randımanı sağlaması amacıyla düşünülmüş bir ilkedir. Buradaki uygunluk, mükellef yönünden; onlardan en uygun şartlarda ve en uygun zamanlarda vergi almayı; vergi idaresi veya devlet yönünden ise iyi ve uyumlu bir idare-mükellef ilişkisini, nicelik ve nitelik yönünden etkin bir vergi idaresini ifade etmektedir. 

iktisadilik ve Tasarruf İlkesi 

Bu ilkeye göre, mükellefin cebinden çıkan para ile hazineye intikal eden para mümkün olduğu kadar birbirine yakın olmalıdır. Başka bir ifadeyle, mükelleflerden alınan vergiler en az kayıpla hazineye girebilmelidir. Bu sonucun elde edilebilmesi için vergi tarh ve tahsil masraflarının mümkün olduğu kadar az olması gerekmektedir. Vergi tekniğine ilişkin işlemlerin yol açtığı giderler sadece devlet için değil; aynı zamanda mükellefler için de düşünülmesi gereken giderlerdir. İki kesimin vergilendirme işlemleri sırasında yaptıkları giderler toplam vergi giderlerini meydana getirmektedir. Her iki kesimin vergilendirme işlemleri sırasında (verginin doğuşundan sona erdirilmesine kadar geçen süreç içinde) yaptıkları masrafların asgariye indirilmesi için yapılacak pek çok şey vardır. Bu giderlerin azaltılması yönünden etkili olabilecek tedbir ve düzenlemeler zaman içinde değişebilmektedir. Ancak, vergide tasarruf veya iktisadilik ilkesi yönünden her zaman için geçerli olabilecek bazı hususlara işaret edilebilir. 

Bu ilkeler arasında idare-mükellef ilişkilerinin iyileştirilmesi ve uyumu, idarenin ve mükelleflerin giderlerini azaltacak pratik, kolay, anlaşılır ve sade belge ve düzenlemelere yer verilmesi, iyi bir vergi sisteminin kurulması ve vergi yükünün âdil dağlımı gibi ilkeler düşünülebilir. Görüldüğü gibi verginin iktisadilik ilkesi diğer vergilendirme ilkeleri ile de yakından ilgilidir. Toplam vergi bilincinin kazandırılması, vergilendirme işlemlerinde ileri teknolojik imkanlardan yararlanılması ve etkili bir denetim sisteminin kurulması gibi tedbir ve düzenlemeler de tasarruf ilkesi yönünden yararlı sonuçlar verebilir. Bazı maliye yazarları bu ilkenin daha geniş yorumlanması ile, bu ilke ile vergilerin iktisadi hayatın işleyişi üzerinde olumsuz etkilerinin olmamasının hedef alındığını savunmaktadırlar.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri