Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Vergide Artan Oranlılık - Artan oranlı vergilendirme (Müterakkiyet)

Vergide artan oranlılığın uygulanması ödeme gücü ilkesinin ekonomik yaklaşım içinde değerlendirilmesinin tabii bir sonucudur. Ödeme gücüne uygun bir vergileme, vergi adaleti veya sosyal adalet gibi ahlaki, sosyal ve hukuki bir kavram olmakla beraber; yukarıda geniş olarak açıklandığı gibi iktisat ilmi temeline sahiptir. Genel ifadesiyle, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması şeklinde formüle edilen artan oranlılık, anlaşılacağı üzere çok geniş bir alana yayılmaktadır. 

Özellikle çok kazanandan çok vergi alınmasında, bu çok verginin sınırı ne olacaktır? Çünkü, bir kısım yazarlar, özellikle de liberal görüşe bağlı olanlar, artan oranlılığın sosyalizmin gerçekleşmesine yardımcı olmasından veya bu iş için gerekli ortamın hazırlanmasından endişe etmişlerdir.

F. Neumark'ın "vergiyi bir nevi fiyat veya sigorta primi addeden iktisatçılar ve devlet adamları mütenasip (düz oranlı) verginin zarureti üzerinde ısrar etmişler ve artan oranlı vergiyi bir nevi haramilik veya yağma veyahut komünist mahiyette bir tedbir olmakla itham etmişlerdir" şeklinde sözleri artan oranlılığa karşı duyulan endişeyi açıkça belirtmektedir (Nadaroğlu, 1989; s. 307).

 Artan oranlılığın lehinde ve aleyhinde pek çok şey söylenmiştir. Yukarıda belirtildiği gibi bunun en aşırı ölçüsünü ele alarak bundan ciddi endişe duyanlar da olmuş; sosyal devlet fonksiyonunu, âdil gelir dağılımını ve homojen toplum yapısını esas alarak bu araç veya tekniğin vergi sistemi içinde mutlaka bulunması gerektiğini belirtenler de olmuştur. Her araç niyete göre faydalı da zararlı da kullanılabilir. Aracın kullanılma niyet ve şekline göre de o araç faydalı veya zararlı bir araç haline gelir, önemli olan, bir aracı ondan beklenen görevler içinde faydalı bir şekilde kullanabilmektir. 

Yukarıda artan oranlılığı tanımlarken, genel ifadesiyle bunun, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi almak olduğunu belirttik. Ancak bu tanım, yeterli açıklıkta bir tanım değildir, örneğin, iki kişiden birinin geliri 1 Milyon, diğerinin ki 10 Milyon lira olsa; ikisinden de yüzde 10 vergi alınması halinde, birinci mükellef 100.000 TL, ikinci mükellef ise 1.000.000 TL vergi ödemiş olacaktır. Böylece az kazanan az, vergi çok kazanan çok vergi ödemiş olmaktadır. Ancak bu artan oranlılık değildir. Artan oranlılıkta, bir yerde, katlanılan fedakârlıkta eşitlik ilkesi aranmaktadır. Halbuki yukarıda verilen örnekte 100.000 TL vergi ödeyen 1.000.000 TL vergi ödeyenden daha çok fedakârlıkta bulunmuş olmaktadır. Zira onun 100.000 lirası belki de onun hayatını idame ettirecek olan zorunlu ihtiyaç maddelerine harcaması gereken miktardır. 

Fedakârlıkta nispi bir eşitlik için mesela, 1 Milyon lira kazanandan %10 üzerinden 100.000 lira vergi alırken; 10 Milyon lira kazanandan %30 üzerinden 3 Milyon lira vergi almak gerekecektir. 

Görüldüğü gibi burada gelir seviyesi artan gelir dilimlerine uygulanan vergi oranları da yükseltilmektedir. Ancak artan gelir dilimlerine tekabül eden bu marjinal vergi oranları ne olacaktır? Bunun teorik sının % 0 ile %100 arasındadır. Sadece sosyal ve ahlaki mülahaza ile hareket edilirse belki düşük gelir dilimlerinde çok düşük oranlardan başlayıp çok yüksek gelir dilimlerinde çok yüksek bir orana kadar çıkılabilir. Ancak konu sadece kişileri gelir seviyelerine göre bu şekilde çok düşük veya çok yüksek oranlarda vergilemekle bitmiyor. Bunun yanında verginin temel bazı ekonomik ve mali fonksiyonları da vardır. Bütün bu fonksiyonları bir arada değerlendirerek makul bir tarife yapısına ulaşmak uygun bir düşünce tarzı olabilir.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri