Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Verginin Tanımı

Vergi, devlet ve diğer kamu tüzel kişilerinin hükümranlık gücüne dayanarak ekonomik, mali ve sosyal amaçlı kamu giderlerini finanse etmek için sadece siyasi bir organizasyonun üyesi olmaları dolayısıyla vatandaşlarından mali güçlerine göre, karşılıksız olarak ve belirli kurallar dahilinde alınması gereken kanuni ve cebri ekonomik değerlerdir.

Klasiklere göre vergi, "kişilerden kamu giderlerini karşılamak üzere, cebri, nihai ve karşılıksız olarak istenen parasal yükümlülüktür". Modern maliyecilerin vergi tanımı ise; "Vergi, kişilerden kamu harcamalarını karşılamak ve devletin ekonomik ve sosyal hayata müdahalesini sağlamak üzere, cebri, nihai ve karşılıksız olarak, doğrudan doğruya îstenen parasal bir yükümlülüktür" şeklindedir. 

     Görüldüğü gibi modem iktisatçı   ve maliyeciler vergi tanımına, verginin sadece mali amaçla alınmadığını ifade ederek; gerektiğinde ekonomik ve sosyal hayata müdahalede bulunarak ekonomik faaliyetlerin tabii seyrini yönünü değiştirmek içinde müracaat edilebileceği hususunu ilave etmişlerdir. 

Vergi konusunda bazı kişisel tanımlara da yer verilmek suretiyle, verginin mahiyeti ve zaman içindeki gelişimine biraz daha açıklık kazandırılmaya çalışılacaktır. Burada vereceğimiz tanımlar esas itibariyle bugünkü anlamda vergiye uygun tanımlar olacaktır. Tarihi seyri içinde vergiye verilen anlam ve fonksiyonlara ise daha sonra temas edilecektir. 

Vergi bugünkü anlamda, yazarlar tarafından çeşitli şekilde tanımlanmıştır. Örneğin Henry LAUFENBURGER "Vergi, toplumdaki kişilerin kamu harcamalarına mutlak ve zorunlu olarak katılmasıdır" derken. Lucien MEHL, "Science et Technique" adlı eserinde, "Vergi; özel hukuk, kamu hukuku tüzel kişileri ile özel kişilerden, devletin kamu yüklerini karşılamak için belli bir karşılığı olmaksızın, kesin olarak, otorite yolu ile, mükellefin ödeme güçlerine göre alınması gerekli olan paradır" şeklinde bir tanım vermiştir. Daha çağdaş bir anlayışa sahip bir yazar olan F. NEUMARK ise vergiyi, "her vergi bir iktisadi kıymet transferini gerektirir" şeklinde çok özlü olarak tanımlamıştır. Bu tanımda verginin özellikle yeniden dağıtıcı fonksiyonuna işaret edilmektedir. 

Verginin bu şekilde birbirinden farklı bir çok tariflerini vermek mümkündür. Ancak bütün bu tarifler arasında, klasik maliyecilerin en büyüklerinden biri olarak gösterilen Gaston JEZE'in tarifi, verginin çeşitli özelliklerini gösteren en kapsamlı ve en meşhur tariftir, (jrtenk: 1968. s. 110).

Gaston Jeze'e göre, "modern devletlerde vergi, kişilerden toplumsal menfaati   sağlayan   masrafları   karşılamak   üzere  ve   vergiyi   ödemekle yükümlü   kişilerin   teşkilatlanmış   siyasi   bir   topluluğun   üyesi   olmaları nedeniyle, değişmez kurallara göre talep edilen parasal kıymetlerdir" Bu tanım içinde verginin şu temel özelliklerini görmek mümkündür: 

- Vergi kamusal hizmetler için ödenir.

- Vergi nakden (para ile) ödenir.

- Vergide zorunluluk (cebir) vardır. Bir başka ifadeyle, kişiler vergiyi ödeyip ödememe konusunda bir seçim hakkına sahip değildirler. Ancak bu cebir, vergiyi alan devlete de bir yükümlülük getirmektedir. Yani vergi, devletin vatandaşlardan keyfi ve başıboş bir şekilde talep ettikleri bir bedel değildir. Aksine, devlet sınırları içinde yaşayan kişiler, anayasal ve yasal teminat altında kamu hizmetlerine harcanmak üzere vergi ödemektedirler. Böylece vergi hukuki niteliğe kavuşturulmuş; yani, kişiler için belirlenen cebir unsuru, devlet veya siyasi otorite nitelik ve fonksiyonları içinde "hukuki bir cebir" halini almıştır.

-  Vergi karşılıksızdır. Vergiye ait bu özellik de, verginin kamu hizmetleri için ve kamu harcamalarını karşılamak üzere alınması özelliği ile birlikte değerlendirilmelidir.

- Vergi belirli kurallara göre alınır.

- Verginin alınabilmesi, kişilerin teşkilatlanmış siyasi bir topluluğun üyesi olmalarına bağlıdır.

Verginin hukuki ve mali yönlerine ağırlık verip, ekonomik ve sosyal yönlerini ihmal eden bu tanım, yine bir Fransız maliyecisi olan Lucien MEHL tarafından geliştirilmiştir. Lucien MEHL'e ait bu tanım daha önce verilmişti. Verginin zaman içinde değişen fonksiyonları, vergi konusunda verilen tanımları da etkilemiştir. Nitekim yukarıda da işaret edildiği gibi, klasik iktisadi ve mali düşünce içinde verginin mali ve hukuki özelliklerine ağırlık verilirken; modern iktisadi ve konjonktüre karşı hassasiyeti ile psikolojik özelliklerine de temas edilmiştir. 

Teorik izah içinde verdiğimiz bu tanımlar yanında, verginin mahiyeti, özellikleri ve ilkeleri konusunda uygulamaya geçirilmiş hükümlerden de söz etmek mümkündür. Bilindiği gibi uygulama yönü ile vergi, bir ülkede vergi konusunda getirilmiş veya konulmuş hükümleri ifade etmektedir. Vergi ile ilgili bu hükümler bütününe "vergi mevzuatı" denilmektedir. Vergi ile ilgili uygulanması gereken kuralları olması gereken yönü ile düşündüğümüzde ise vergi hukuku"ndan söz edilir. Bir ülkede vergi mevzuatı, anayasa ve yasalardan başlayarak vergi ile ilgili Bakanlar Kurulu Kararları. Kanun Hükmünde Kararnameler, İçtihat Kararları, Tüzük, Nizamname, Yönetmelik, Genel Tebliğ, Genelge, Mukteza ve izahlar gibi bir dizi hükümleri kapsamaktadır. 

Türkiye'de vergi ile ilgili getirilmiş hükümlere böylece "Türk Vergi Mevzuatı" diyebiliriz. Türkiye'de ihtiyaç ölçüsünde konulmuş her bir vergi için vergi kanunları ve bu kanunları açıklayan, örnekleyen ve yorumlayan bir dizi mevzuattan söz etmek mümkündür. Bütün bu mevzuatın temelini teşkil eden Anayasa' da vergi ile ilgili çerçeve hükümleri mevcuttur. Anayasalardaki vergi hükümleri de zaman içinde değişim göstermektedir. 

Nitekim, 1962 Anayasası'nın 61. maddesinde, "Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi, resim ve harçlar ve benzeri mali yükümlülükler ancak kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır" hükmüne yer verilmiştir. Aynı konuyu düzenleyen 1982 Anayasası'nın 73. maddesinde de, 1961 Anayasası'nın 61. maddesindeki hükümler korunmuş; ancak, zaman içinde kamu maliyesi atanında ve vergi fonksiyonlarında meydana gelen değişmelere bağlı olarak, gelmektedir. Bu fonksiyon değişimi, daha önce diğer bazı konularda olduğu gibi, yine temel bazı değişim noktaları dikkate alınarak belirtilmeye çalışılacaktır.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri