Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

VERGİNİN FONKSİYONLARI

Verginin Mali (Fiskal) Fonksiyonu

Vergilerin mali veya fiskal fonksiyonu bugün de varolan önemli bir fonksiyondur ve kamu harcamalarını karşılayabilmek için optimal düzeyde bir gelir sağlanması amacına yöneliktir, özellikle toplumsal ihtiyaçların sürekli arttığı ve genişleme gösterdiği günümüz devletlerinde bu amaç ayrı bir önem kazanmaktadır. Vergilerin mali fonksiyonunu yerine getirebilmesi için vergi tabanının genişletilmesi, pazar ekonomisinin yaygınlaşması, vergi tarifelerinin artan oranlı olarak uygulanması, vergi kayıp ve kaçağını asgariye indirecek tedbirlerin alınması ve ülkede vergi ahlakının tesisi ile vergi bilincinin oluşturulması amacıyla gerekli çabaların sarf edilmesi gerekir.

Ayrıca, idari etkinlik içinde; vergi idaresi ile mükellefler arasındaki ilişkilerin uyumlu hale getirilmesi, vergi elemanlarının yeterli sayı ve kaliteye ulaştırılması ile vergilendirme işlemlerinin açık, anlaşılır, kolay ve ileri teknoloji ile donatılması da vergiden en yüksek randımanın sağlanması bakımından önemlidir. Bu konuya vergileme ilkeleri incelenirken yeniden dönülecektir. 

Verginin Ekonomik Fonksiyonu 

Verginin ekonomik fonksiyonu, ekonominin vergisel tedbirlerle yönlendirilmesini ifade eder. Bu fonksiyona uygun olarak verginin yatırım kararları üzerindeki olumsuz etkilerini bertaraf etmek, tasarrufları teşvik etmek ve tasarrufların çeşitli tasarruf araçları arasında en iyi dağılım ve tahsisini sağlamak yanında; vergi sistemi de çalışmayı ve risk üstlenmeyi teşvik edici olmalıdır. Yatırımların teşviki amacıyla, yatırım harcamalarının vergi matrahından düşülmesi veya tasarrufların teşviki amacıyla tahvil faizlerinin vergiden istisna edilmesi veya düşük oranda vergilendirilmesi gibi düzenlemeler, ekonominin vergi tedbirleri ile yönlendirilmeye çalışılmasına verilebilecek örneklerdir. Çağdaş ekonomik ve sosyal refah devleti fonksiyonu içinde, günümüzde, bütün ülkelerin vergi sistemlerinde ve bu arada Türk vergi sistemi içinde, belirlenmiş temel ekonomik amaçlara ulaşmak amacıyla pek çok araç veya kurum yerleştirilmiştir. Gelir vergisinin artan oranlı tarife yapısına sahip olması, kişilerin şahsi ve ailevi durumlarını dikkate alan bir vergi yapısı, gelir dağılımını iyileştirecek ve tam rekabeti sağlayacak indirim, istisna ve muafiyet tedbirleri bu konuda en etkili araçlardır. Kurumlar vergisi ile dolaylı vergiler kapsamında da aynı amaca yönelik düzenleme ve tedbirlere başvurulmaktadır.

Verginin Sosyal Fonksiyonu 

Günümüzde vergi, ekonomik ve mali fonksiyonu yanında önemli bir sosyal fonksiyon da görmektedir. Esasen, sosyal kalkınma ve sosyal refah fonksiyonunun çağdaş izahı içinde, mal ve hizmetlerin mübadelesini sağlayan rekabet esasına dayalı piyasa işleyişi de yeni bir nitelik ve mahiyet kazanmıştır, öyle ki, bugün artık hem özel ihtiyaç hem de kamusal ihtiyaç karakterli mal ve hizmetlerin ekonomik mübadele hareketinde belirleyici faktör, sosyal fayda-sosyal maliyet ilişkisi olmaktadır. Günümüzde serbest piyasa ekonomisinin sağladığı avantaj; kalkınma, istikrar, gelir dağılımı ve kaynak kullanımı gibi hedeflerin kamu yararı ile bağdaştırılması avantajı ile uyumlaştırılarak, bir arada ele alınmaya ve gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır. Ekonomik ve sosyal refah hedefi gözeten bu yaklaşım "sosyal    piyasa    ekonomisi"    işleyişini    ifade    etmektedir.    Bu    açıdan bakıldığında, bütün faaliyet ve hareketlerin sosyalleştirilmesi gibi bir durum ortaya çıkmaktadır. Bu amaç için vergi de kullanılacağına göre, verginin sosyal fonksiyonu geniş kapsamı içinde bütün bu amaçları gözeten bir nitelik kazanmaktadır. 

Daha dar kapsamlı düşünüldüğünde vergilerin sosyal fonksiyonu, verginin istihdam, gelir dağlımı ve sosyal adalet amaçları için öncelikli olarak ve etkili bir şekilde kullanılması imkan ve gereğini ifade etmektedir. Sosyal olayların dinamik gelişme süreci ekonomik ve malî olayların niteliğini değiştirmiş ve her yeni ortam ve çerçeve içinde olayların belirleyici varsayım ve etkileri ve bunlar arasındaki ilişkiler yeniden değerlendirilerek yeni yaklaşım ve teorilerin ortaya atılmasına neden olmuştur. Kamu faaliyetinin ve bu arada vergilerin sosyal yönüne ciddi olarak eğilen ilk kişi Adolph Wagner olmuştur. Wagner, toplum yapısında çeşitli faktörlerin etkisi altında ortaya çıkan gelir ve servet dengesizliklerinin ve adaletsizliğin vergi yoluyla düzeltilebileceğini savunmuştur.

Sosyal devlet fonksiyonu içinde günümüze doğru vergilere her geçen gün biraz daha fazla ve etkili olarak sosyal hayata müdahale imkanları verilir olmuştur, özellikle kamu maliyesinin yeniden dağıtıcı rolü içinde, hem ekonomik ve hem de mali yönden kamusal araçlar çok ciddi sosyal fonksiyon gören araçlar haline gelmişlerdir. Gerçekten, kamusal faaliyetlerin ekonomik yönden incelenmesi ile, kamu karar birimleri veya siyasi otorite tarafından belirlenen kamusal üretim-kamusal yatırım, kamu istihdamı gibi pür ekonomik faaliyet ve büyüklükler karşımıza çıkmaktadır. Kamu ekonomisi faaliyetleri içinde yer alan bu olay ve etkenlerin kamusallık esasına göre düzenlenmesi, milli ekonomide önemli bir yeniden dağıtıcı rol oynamaktadır. 

Kamu ekonomisinde gerçekleşen bu mübadelenin mali yönden ele alınması ile karşımıza çıkan gelir gider ilişkisi de yeniden dağıtıcı rol bakımından önem kazanmaktadır. Kamu ekonomisi faaliyetlerin ortaya çıkardığı mali olay, kamu giderleri ile kamu gelirleri şeklinde kendini göstermektedir. Kamu faaliyetinin kamusal özelliğine bağlı olarak kamu giderleri ile kamu gelirleri de, birbirlerinden ayrı veya birbirleriyle bağlantılı olarak yeniden dağıtıcı fonksiyon görmektedirler. Sosyal olayların günümüzde kazandığı nitelik içinde gerek kamu maliyesinin ve gerekse vergilerin çok önemli ve etkili sosyal fonksiyonları ortaya çıkmıştır. 

Nitekim verginin bilinen sosyal fonksiyonu, gelir ve servet eşitsizliklerinin giderilmesini sağlamaktır. Ancak, yakın yıllarda bütün dünya ülkelerinde giderek önem kazanan çevre sorunları, hızlı nüfus artışı, hızlı ve çarpık şehirleşme ve sanayileşme hareketleri, uyuşturucu ve alkol kullanımı gibi temel sorunlar karşısında diğer kamu ekonomik ve mali araçlar yanında vergiler de bu  sorunlarla mücadelede önemli ve etkili bir araç haline gelmiştir.

Vergilerin sosyal fonksiyonunda meydana gelen değişmeleri göstermek üzere gerek dünya ülkelerinden gerekse ülkemizden bazı tipik örnekler vermek yerinde olacaktır. 

Vergilerin sosyal fonksiyonu konusunda değişik ve ileri aşama olarak "Negatif Gelir Vergisi" önerilmektedir. Gerçekten, ABD'de Milton Friedman gelir vergisi sistemi ile bütünleşmiş tek bir nakit temelli yardım sistemi ikamesi olarak "Negatif Gelir Vergisi" ni önermiştir. Bu sistemde bütün bireylerin bir vergi beyannamesi doldurmaları gerekecektir. Buna göre, sadece kritik bir gelir eşiğini aşan kişiler gelir vergisi ödeyecek; bu eşiğin altında kalanlar devletten çek alacaklardır. Diğer bir ifadeyle bu sistemde devletin, fakirlik çizgisinin altında gelire sahip olan kimselerden vergi almaması gerektiği; aksine bu kimselere devletin bir ödemede bulunması önerilmektedir. Negatif gelir vergisinde, fakirlik seviyesinin üstünde bir gelire sahip olan her aile gerekli makama verilmek üzere nasıl bir vergi beyannamesi dolduruyorsa, fakirlik seviyesinin altındaki herhangi bir aile de ailenin özel geliri ile ailenin büyüklüğünü açıklayan bir beyanname düzenlemekle yükümlüdür. Şayet bu toplam gelir fakirlik seviyesinin altında ise, bu takdirde o kişiden vergi alınmak yerine; hükümet o kişiye veya aileye bir para yardımı sağlayacaktır (Nadaroğlu, 1992; s. 121). Negatif gelir vergisi önerisi özellikle gelir dağlımı amacına yönelik genel bir araçtır ve yürürlükteki özel önlemlerin tümünün yerini alabilir. Sistem doğrudan cari gelir vergisinin içine yerleştirilebilir. ABD dışında İngiltere ve Fransa gibi gelişmiş batı ülkelerinde de negatif gelir vergisinden yararlanılmak istenmektedir. 

Negatif gelir vergisi dışında sosyal fonksiyon gören bir vergi tedbiri de, ailenin esas alınmasıyla, gelir vergisinde emek geliri lehine ayırım ilkesinin uygulanması ve asgari geçim seviyesi dikkate alınarak kişilere genel veya özel indirimin uygulanmasıdır. Ayrıca, ekonomik ve sosyal fonksiyonu bir arada gerçekleşebilen; tasarruflar üzerinden düşük vergi alınması veya hiç vergi alınmaması, dolaylı vergilerde malları ve hizmetleri ihtiyaç çeşitlerine göre gruplandırmak suretiyle düşük gelir seviyesine sahip kişilerin zorunlu ihtiyaç maddelerinden düşük vergi alınması gibi vergi tedbirleri de zikredilebilir. 

Günümüz şartlarında ortaya çıkan temel ekonomik ve sosyal problemlerin çözümü için de vergilemeden yararlanılmaktadır. Yukarıda da bahsedildiği gibi, hızlı nüfus artışı ile bilim ve teknoloji alanında görülen baş döndürücü gelişme sonucu yakın yıllarda bütün ülkelerde hızlı ve çarpık sanayileşme ve şehirleşme hareketi ile çevre kirlenmesi olayları tehlikeli boyutlara   varmıştır.   Bu   sorunların   hafifletilmesi   veya   kontrol   altına alınabilmesi amacıyla düşünülen ve uygulanan ortak pek çok tedbir arasında vergiye ilişkin tedbirler de mevcuttur. Örneğin, hızlı, yoğun ve çarpık sanayileşme ve şehirleşme hareketini kontrol altına almak amacıyla büyük şehirlerde "hemşehrilik vergisi", "kirliliği önleme veya çevre temizlik vergisi", "çeşitli hizmet veya harcamalar katılma paylar" gibi ödemeler talep edilmektedir. Ayrıca, aynı amaca hizmet etmek üzere çok çeşitli dernek, birlik ve vakıf gibi gönüllü kuruluşlar kurulmakta ve bu sorunların çözümüne yardımcı olmaya çalışmaktadırlar.

Ülkemizde de aynı amaca hizmet etmek üzere vergiden yararlanıldığı görülmektedir, özellikle gelir vergisi sistemi içinde mevcut bazı araç veya kurumlar aileleri ödeme güçlerine göre vergilemeye çalışmaktadır. Bunlar arasında özellikle ücretliler için getirilmiş olan özel indirim ile artan oranlı tarife yapısı ve istisna ve muafiyet hükümleri sayılabilir. Katma değer vergisinde temel ihtiyaç maddelerine nazaran daha düşük vergi oranı uygulaması, sosyal sigorta sistemindeki sağlık hizmetlerinde yeşil kart uygulaması ile tedavi ve ilaç yardımlarının yapılması, yoksul ve yaşlılara aylık bağlanması, sosyal yardım vakıfları bünyesine oluşturulan fonlardan ihtiyaç sahiplerine yardımlar yapılması sosyal fonksiyon içinde ifade edilebilecek uygulamalardandır.

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri