Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Toplanma Ekonomileri ve İşletmelerin Yer Seçimi Kararları 

Bir ülkede kentleşme sürecinin dengeli veya dengesiz gerçek­leşmesinde işletmelerin yer seçim kararlan önemli bir yer tutmakta­dır. Bu seçim kararlarının işletmelerin kendilerini ilgilendiren yönleri kadar, bölge kent ölçeğindeki oluşumları da ilgilendiren yönleri bu­lunmaktadır. Bölgelerarası gelişmişlik farklarının ve çevresel sorun­ların ortaya çıkmasında ve artışında işletmelerin yer seçim kararları etken bir rol oynayabilmektedir. 

İşletmeler yer seçim kararlarını verirken, bir çok etmeni dik­kate alarak, uzun vadede kendilerine en fazla avantaj sağlayacak yeri belirlemeye çalışırlar. Bu yer seçiminde işletmenin önsel ve gerisel bağlantılarının olduğu işletmelerin bulunduğu yerleşim yer­leri önem kazanmaktadır. Çünkü işletme aynı endüstrinin işletmeleri ile birarada bulunma nedeniyle bazı dışsal faydalar elde edebilmek­tedir. Benzer şekilde, birçok endüstrinin çok sayıda işletmesinin birarada bulunması daha fazla dışsal fayda yaratılmasına yol aça­bilmektedir. İşletmelerin yer seçim kararlarında, toplanma fayda­lan kadar, mamul yada hammaddenin taşıma maliyetlerinin azaltıl­ması da önem kazanmaktadır. Bu bağlamda ana ulaşım kanalları yakınındaki alanlar yer seçiminde önemli olmaktadır. 

Gelişmiş ülkelerin sanayileşme süreçlerinde işletmelerin ken­diliklerinden belirli bölgelerde yoğunlaşarak dışsal faydalardan ya­rarlanma yoluna gittikleri görülmektedir. İşletmelerin belirli bir alanda toplanmasıyla oluşan üretim bölgelerine "Sanayi Bölgeleri" adı verilmektedir. Sanayi bölgelerinin ilk örneği, XIX. yy in ilk ya­rısında Kuzey Amerika'da tekstil işletmelerinin yoğunlaştığı bölgede görülmüştür. Daha sonra bu tür bölgenin benzerleri, gerek bölgesel dengesizlikleri gidermek gerekse kent sorunlarını çözebilmek ama­cıyla diğer gelişmiş ülkelerde de oluşturulmuştur. Organize sanayi bölgesi olarak adlandırılan bu oluşumlar daha sonra gelişmekte olan ülkelerde de görülmeye başlamıştır. 

Toplanma Ekonomileri ve Kuruluş Yeri Seçimi 

Toplanma ekonomileri (agglomeration economies) nüfusun ve ekonomik etkinliklerin belirli bir alanda yoğunlaşmasıyla oluşan etkilerdir(2). Bu yoğunlaşma bir yandan işletmelerin ürünlerine talebi arttırarak üretim ölçeğinin büyümesine yol açarken, diğer yandan üretim maliyetlerini etkileyerek firma ölçeği üzerinde etkili olmaktadır. Bu bağlamda toplanma ekonomileri ölçek ekonomileri ile yakından ilişkili hale gelmektedir. 

Ölçeğe Göre Toplanma Ekonomileri 

Toplanma ekonomileri ölçeğe göre üç ana gruba ayrılmakta­dır). Bunlar; içsel ekonomiler (internal economies); dışsal ekono­miler (external economies) ve kentleşme ekonomileri (urbanization economies) dir. 

İçsel Ekonomiler 

İçsel ekonomiler; bir üretim biriminin üretim tesis ölçeğinde meydana gelen değişmelerle ortaya çıkan etkilerdir. Firmalar uzun dönemde değişen piyasa koşullarına göre, üretim tesis ölçeğinde gerekli değişiklikleri yapabilme olanağına sahiptir. Üretim tesis ölçeğindeki bu değişmeler üretimde farklı oranlarda değişmelere yol açabilmektedir. Bu olguya üretimde "ölçeğe göre getiri" adı veril­mektedir). Eğer üretim tesis ölçeğindeki artış oranı ile üretimdeki artış oranı aynı ise, "ölçeğe göre sabit getiri" hali sözkonusudur. Eğer' üretimdeki artış oranı ölçekteki artış oranından büyük ise "ölçeğe göre artan getiri" hali, aksi durumda ise "ölçeğe göre azalan getiri" hali sözkonusudur. 

Bir firmanın ölçeğe göre getiri durumu o firmanın maliyet ko­şullarını belirlemektedir. Ölçeğe göre artan getiri hali ortalama ma­liyette azalmaya, azalan getiri hali artışa, sabit getiri hali ise ortala­ma maliyetin aynı kalmasma yol açmaktadır. Firmaların ölçeğe göre getiri hallerinin oluşmasında içsel ekonomiler önemli rol oynamak­tadır. 

İçsel ekonomiler olumlu veya olumsuz olarak ikiye ayrılmak­tadır, Olumlu içsel ekonomiler, üretim maliyetinde azalmalara yol açarken, olumsuz dışsal ekonomiler üretim maliyetlerinde artışa yol açmaktadır. Olumlu içsel ekonomiler genellikle firma içinde işbölü­mü ve uzmanlaşmanın artışından ortaya çıkmaktadır. Ancak firma ölçeğinin optimalden daha fazla büyümesi yönetim güçlükleri vb. olumsuzluklara yol açmaktadır. Böylece içsel ekonomiler üretim maliyetlerinde artışlar yaratmaktadır 

İçsel ekonomilerin kentlerin gelişmesi ile doğrudan bir ilişkisi bulunmamakla birlikte, bu ilişki belirsizde olsa kurulabilmektedir. İçsel ekonomiler ile kent gelişmesi arasındaki ilişkinin en iyi örneğini şirket kasabalarının (company tovvns) gelişmesi vermektedir. Bu örnek firmanın üretim kapasitesinin artışı ile kasaba nüfusunun artışı arasındaki doğrusal ilişkiyi göstermektedir. Bu ilişki firmanın büyümesinin yarattığı istihdam olanaklarıyla ortaya çıkmaktadır. 

2. Dışsal Ekonomiler: (İşletme Yeri) 

Dışsal ekonomiler firmaların birbirleriyle olan ilişkilerinden (önsel ve gerisel bağlantılarından) ortaya çıkan etkilerdir(6). Bu etkiler endüstri ölçeğinin büyümesi nedeniyle olumlu olabileceği gibi, olumsuz da olabilmektedir. Olumlu dışsal ekonomiler, firmanın üretim maliyetlerinde azalmaya yol açarken, olumsuz dışsal eko­nomiler üretim maliyetlerinde artışa neden olmaktadır. 

Olumsuz dışsal ekonomiler, işletmelerin belirli bir alanda aşın yoğunlaşması sonucu, birbirlerine zarar vermeleriyle oluşabilmek-tedir(7). Ulaşım, haberleşme, elektrik enerjisi, su, kanalizasyon v.b. altyapı hizmetlerinin yetersizliği olumsuz dışsal ekonomilerin olu­şumunda önemli bir rol oynamaktadır.

Olumlu dışsal ekonomiler, diğer firmaların etkinliklerinden ve kamusal etkinliklerden sağlanan dışsal ekonomiler olarak iki ana gruba aynlabilmektedir(8). Diğer firmaların etkinliklerinden sağla­nan dışsal ekonomiler yoluyla elde edilen faydalar şunlardır; 

-Satın alınan yarı mamulden sağlanan dışsal ekonomiler

-Kalifiye eleman sağlama kolaylıkları.

-Pazarlama avantajları. 

Kamusal etkinliklerden sağlanan dışsal ekonomiler ise altyapı hizmetleri ile vergi ve teşvik önlemlerinden kaynaklanmaktadır. 

Firmalar arası ilişkilerden kaynaklanan dışsal ekonomilerin tipik bir örneğini, endüstrinin genişlemesi nedeniyle bir firmanın malın belirli bir parçasının üretiminde uzmanlaşmasında görmek olasıdır(9). Bir yerde aynı malı üreten endüstri genişlediğinde, bir firma nihai malın sadece bir parçasını yaparak, bu parçanın üreti­minde uzmanlaşabilir. Bu uzmanlaşma, firmanın üretim ölçeğindeki büyümeyle birlikte üretim maliyetlerinde azalışa yol açabilir. Bu maliyet azalışı aynı zamanda endüstrinin nihai ürününün maliyetle­rini de azaltabilecektir. Şekilde uzmanlaşma yoluyla ortaya çıkan maliyet azalışı gösterilmiştir. Şekilde TAC eğrisi, firmanın toplam (nihai ürün) ortalama maliyet eğrisidir. AC ise uzmanlaşılan ürünün ortalama maliyet eğrisidir. AC eğrisinin çiziminde ölçeğe göre artan getiri halinin olduğu varsayılmıştır. Bu nedenle AC eğrisi sol yukarıdan sağ aşağıya azalan bir yönelim göstermektedir. 

Şekilden de görüleceği gibi firmanın Oqı üretim düzeyindeki toplam ortalama maliyeti OCı dir. Uzmanlaşılacak ürününü ortala­ma maliyeti ise 0C3 dür. Eğer firma belirli bir parçanın üretiminde uzmanlaşır ve tüm endüstrinin gereksinmesini karşılayacak olursa firmanın toplam üretimi 0q2'ye ulaşacaktır. Uzmanlaşılan ürünün toplam üretimi 0q2'ye yükseldiğinde ise ürünün ortalama maliyeti 0C4'e azalacaktır. Böylece uzmanlaşılan ürünün ortalama maliye-tindeki azalış TAC'yi TACı e azaltacak ve nihai ürününün ortalama maliyeti 0C2'ye düşecektir. Bu düşme tüm endüstrinin yararlandığı dışsal ekonomileri ortaya çıkaracaktır. 

 

 

Chinitz dışsal ekonomilerin sadece ölçek ile ilgili olmayıp, aynı zamanda endüstrinin yapısı ve piyasa koşullan ile de ilgili olabileceğini belirtmektedir. Chinitz'e göre rekabetçi koşulların geçerli olduğu piyasalarda ve endüstriyel yapıda dışsal ekonomiler daha yaygınlaşmaktadır. Örneğin rekabetçi koşullarda, oligopol koşullarına oranla daha fazla girişimci vardır ve daha çok girişimci endüstriye girebilme olanağına sahiptir. Ayrıca rekabetçi koşullar­daki küçük firmaların kendi bölgelerinde daha fazla borçlanma ola­nağı bulunmaktadır. Diğer yandan bir yerde endüstriye hakim nite­likli bir firmanın bulunması orada yardımcı hizmetlerin gelişmesini de etkilemektedir. Çünkü büyük firmalar bu hizmetleri kendi iç bünyelerinde karşılamaktadır. Böylece küçük firmalarında bu hiz­metleri kendi bünyelerinde oluşturma zorunluluğu ortaya çıkmakta­dır. Bu da bu firmaların maliyetlerini arttırmaktadır. 

3. Kentleşme Ekonomileri 

Kentleşme ekonomileri, nüfusun ve ekonomik etkinliklerin belirli bir alanda yoğunlaşması nedeniyle firmaların elde ettikleri faydalar veya kayıpları içermektedir(ll). İşletmelere en güçlü toplama avantajlarını sağlayanlar bu tür ekonomilerdir. Bu tür avantajlar kent merkezlerinde daha büyük olduklarından genellikle bu ekonomilere kentleşme eko­nomileri adı verilmektedir(12). Bu tür ekonomiler,

- Büyük bir piyasanın oluşmasını;

- Emek piyasalarındaki gelişmeleri;

- Ticari ve finansman kurumlan ile bankaların varlığı nedeniyle daha ucuz sermaye elde edimini;

-  Ulaşımdaki iyileşmeleri;

-  Muhasebe, danışmanlık, reklam şirketleri gibi uzmanlaşmış hizmet birimlerinden kolayca yararlanabilme olanaklarım;

- Sosyal ve kültürel etkinlikler ile boş zamanlan değerlendirebil­mek için olanakların varlığını;

- Kamu hizmetlerinde ölçek ekonomilerinin ortaya çıkışını;

- Özellikle de artan talep ile birlikte enerji maliyetlerindeki azal-malan;

kapsamaktadır. 

Kentleşme ekonomileri, belirli alanlarda yoğunlaşmayı sağ­larken, kentlerdeki aşırı yoğunlaşma olumsuz dışsal ekonomilerin ortaya çıkmasına ve artmasına neden olabilmektedir(13). Kent böl­gelerindeki aşırı yoğunlaşma, arazi fıyatlannda artış, ücret artışları, altyapıdaki yetersizlikler, trafik tıkanıkları gibi olumsuz ekonomilere neden olabilmektedir. Bu tür ekonomilerin ortaya çıkışı kent bölge­lerinin çekiciliğini azaltırken; kentleşme ekonomilerinin sınırlarını belirlemektedir. Bir kent bölgesinde bu tür olumsuz kentleşme eko­nomilerinin ortaya çıkması, toplanmanın alt kentlere yönelmesine yol açmaktadır. 

Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı gibi kentleşme eko­nomileri ile dışsal ekonomiler arasında bir ayırım yapmak güç­tür. Ayrıca, önsel ve gerisel bağlantıların ölçümünde, ulaştırma maliyetlerinin hesaplanabilmesine rağmen, toplanma değişkenleri, endüstriyel büyümenin küçük bir oranını açıklamakta ve genellikle de önemsiz kalmaktadırlar. Bu durum toplanma ekonomilerinin önemsiz olduğunu ifade etmez, ancak onların belirlenmesi son dere­ce güçtür. Örneğin iletişim ekonomileri fiziksel malların ulaşımın­dan çok daha önemli olabilir. Özellikle de bu önem büyük metro­politen alanlarda yoğunlaşan hizmet sektörü (bankacılık, finansman kurumlan, vb.) için daha da artmaktadır. Örneğin Bergsman ve arkadaşlarınca yapılan çalışma, büyük kentlerde hizmet sektöründe nüfus başına yaratılan istihdamın küçük kentlere oranla iki kat ol­duğunu ortaya koymuştur(15),Bu toplanmanın piyasa talep faktör­leri (tüketicilerin büyük kentlerde işletme hizmetleri için yoğunlaş­ması) veya ekonomik işlevlerin hiyerarşik kademelenmesi gibi tüm alternatif açıklamaları, kullanılabilir iletişim ve bilgi kaynaklarının işletmeleri merkezlere çektiğini göstermektedir. 

Özetle toplanma ekonomilerinin mevcut tanımlan gerek açık­lama gerekse ölçüm konularında yetersiz kalmaktadır. Örneğin dış­sal ekonomiler sadece işletmelere ilişkin bir tanımlamayı kapsarken, tüketicilerle ilişkili dışsal ekonomileri göz ardı etmektedir. Ayrıca kentleşme ekonomilerini dışsal ekonomilerden ayrılmasında bazı güçlükler bulunmaktadır. Bu nedenle toplanma ekonomilerini baş­ka bir açıdan ele almak gerekmektedir. 

Etkilenen Gruba Göre Toplanma Ekonomileri 

Toplanma ekonomilerinin yukarıda açıklanan ve ölçümüne i-lişkin sorunlannı aşabilmek amacıyla Richardson farklı bir sınıf­landırmaya gitmektedir. Bu sınıflandırmaya göre, toplanma ekonomileri, aile (household) iş (business) ve sosyal (social) toplan­ma ekonomileri olarak ayrılmaktadır. 

Toplanma ekonomilerinin aile ve işletmeler bakımından ayı­rımında temel hareket noktasını, aileleri belirli bir olanda yoğunlaş­maya iten nedenlerle, işletmeleri yoğunlaşmaya iten nedenlerin bir­birinden çok farklı olduğu görüşü oluşturmaktadır. Bu bağlamda tüketim dışsallıkları ile üretim dışsallıklan arasında bir farklılığın olduğu ortaya konulurken bu iki grup dışsallığın mekandaki etkile­rinin farklılığına da dikkat çekilmektedir. Böylece de ailelerin yer seçim kararlan ile işletmelerin yer seçim kararlarının her zaman uyumlu olmayacağı ileri sürülmektedir. 

Sosyal toplanma ekonomileri hem aileler hem de işletmeler tarafmdan birlikte elde edilen yararları tanımlamaktadır. Bu tür yararlar iki biçimde ortaya çıkabilmektedir. Sosyal toplanma eko­nomilerinin birinci ortaya çıkan biçimi, kamu hizmetlerinde verimli­lik artışıdır. Örneğin ulaşım olanaklarındaki gelişmeler, enerji mali­yetlerinde azalmalar vb. iyileşmeler hem ailelerin hem de işletmele­rin yaranna olmaktadır. Sosyal toplanma ekonomilerinin ikinci or­taya çıkışı, kentin yenilikler ve buluşlar için uygun bir ortam haline gelmesidir. Bu durumda kentteki tüm birimler gelişmelerden yarar­lanmaktadır. 

İşletmelerin Toplanmadan Sağladığı Yararlar 

İşletmeler yer seçim kararlarını verirlerken, seçilen mekanda, malın üretim maliyetini ve pazarlanabilme olanaklarını dikkate almak, durumundadırlar. Malın üretim maliyetinin azalması ve pazar­lama olanaklarının artmasında toplanma önemli bir işlev görmekte­dir. Ancak işletmelerin yer seçim kararlarında toplanmadan sağla­nan faydalar kadar hammadde, emek v.b. girdilere yakın olmada önemli bir yer tutmaktadır. İşletmelerin yer seçim kararlarında ilgili etkenler arasında bir denge oluşturabilmesi için, diğer işletmelere yakm bir mekanda bulunmadan (toplanmadan) sağlayacağı yararları bilmesi gerekmektedir. 

Nüfusun ve ekonomik etkinliklerin belirli bir mekanda top­lanması, işletmelere; yerel piyasanın büyümesi; ulaşım olanaklarının gelişmesi; tamamlayıcı sektörlerin oluşması; emek piyasasının bü­yümesi; fınansal ve ticari kuruluşlar ile yardımcı hizmetlerin artma­sı, bilgi iletişiminin kolaylaşması; sosyal ortamın gelişmesi; yenilik­lerin ve buluşların artması yolları ile faydalar sağlamaktadır. Oluşan bu faydalar işletmelere üretim maliyetlerinde azalma; pazar­lama olanaklarında artış ile birlikte kârlılıklarını arttırabilme olanağı sağlamaktadır. 

Nüfusun ve ekonomik etkinliklerin belirli bir mekanda top­lanması yerel piyasaların potansiyel büyüklüğünü arttırmaktadır. Piyasanın bu büyümesi bir yandan mamul ürünün taşınması mali­yetlerindeki azalma yoluyla, üretim maliyetlerini, diğer yandan da pazarlama maliyetlerini azaltabilecektir. Ayrıca piyasanın büyüme­si, talep artışı yoluyla daha büyük ölçekli üretime yol açabilecektir. Büyük ölçekli üretim uzmanlaşma ile birlikte verimlilik artışına ve böylece de üretim maliyetlerinde azalmalara yol açabilecektir.

Toplanma, bir kamusal hizmet olan ulaşım altyapısında da gelişmelere yol açmaktadır. Alandaki yoğunlaşma ile birlikte ulaşım talebindeki artış, ulaşım altyapısının geliştirilmesini gerekli kılmaktadır. Nitekim bir çok ülkede karayollarının genişletilmesi, demiryol­larının yapımı, havaalanlarının açılması belirli bir nüfus büyüklüğü­nü aşan yörelerde olmaktadır. 

Belirli bir mekanda işletmelerin yoğunlaşması, tamamlayıcı nitelikteki üretim ve hizmet birimlerinin kurulmasına yol açmakta­dır. Böylece nihai ürünün belirli bir parçasının uzman bir kuruluşça üretilmesi üretim maliyetlerini azaltmaktadır. Ayrıca işletmelerin kendi bünyelerinde yüksek maliyetler ile elde edebileceği danışman­lık v.b. hizmetleri, bu konudaki uzman kuruluşlardan elde etmesi önemli maliyet azalışları yaratmaktadır. Bu tür uzman hizmet kuru­luşları da toplanmanın olduğu mekanlarda daha çabuk gelişmekte­dir.

Toplanma, emek piyasasının kurumsal gelişmesinin yanısıra kalifiye işgücününde artışını sağlayabilmektedir. Özellikle de belirli bir sanayinin geliştiği mekanlarda vasıflı işgücü temini kolaylaşmak­tadır. Toplanmanın benzer bir diğer etkisi de ticaret ve sanayi oda­ları v.b. meslek örgütlerinin kuruluşuna zemin hazırlamasıdır. Bu örgütler üyelerine yardımcı olacak bir çok hizmeti sunmaktadır. 

Toplanma ticaret ve finansman kuruluşları ilgili mekana çekmek­tedir. Gelişen bu ekonomik ortam ile birlikte, sosyo-kültürel olanaklardaki artışta yetenekli yöneticilerin ve girişimcilerin bölgeyi tercih etme­lerine yol açabilmektedir. Böylece bölgede vasıflı işgücünün yanısıra, yetenekli yönetici ve girişimcilerde artmaktadır.

Toplanmanın yoğun olduğu yerlerde iletişim ve haberleşme olanaklarının geliştiği görülmektedir. Bu gelişmeler üreticilerin bil­giyi daha kolay elde temellerine yol açmaktadır. Bilgi akışındaki kolaylıklar teknolojik gelişme ve yeniliklerde artışa yol açmaktadır. 

Böylece teknik yenilikleri araştırma, geliştirme, uygulama ve yayıl­masına ilişkin kurumsal örgütlenmelerde kolayca gerçekleşebilmektedir.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri