Tasarruf
Paradoksu Nedir
Hanehalkları tasarruflarını arttırmaya karar
verdikleri zaman, "tasarruf paradoksu" olarak
adlandırılan ilginç bir çelişki ortaya çıkmaktadır.
Sözü edilen tasarruf paradoksunu anlayabilmek için "Hanehalkları
gelecekteki zor günlere hazırlık yapabilmek
amacıyla bugün daha fazla tasarruf yapmak isterlerse
ne olur?" sorusuna cevap arayalım. Eğer
hanehalklarının planlanan tasarrufları, örneğin her
bir gelir düzeyinde 40 trilyon lira artarsa Şekilde
yer alan ve toplam sızıntıları gösteren Sj + T + İM
doğrusu yukarıya doğru kayarak S2 + T +
İM konumuna gelecektir. Daha fazla tasarruf yapmayı
planlamak aynı zamanda daha az tüketmeyi planlamak
anlamına gelmekte ve sonuçta harcamalarda ortaya
çıkan azalma gelirin de azalmasına neden
olmaktadır.
Tasarruflardaki azalmadan önce denge, el
noktasının ifade ettiği 500 trilyon liralık gelir
düzeyinde kurulmuşken, tasarruflardaki artış sonucu
denge e2 noktasına kaymış ve yeni denge
gelir düzeyi 400 trilyon lirada oluşmuştur. Yani
başlangıçtakine göre tasarruflardaki 40 trilyon
liralık artış denge gelir düzeyinin 100 trilyon lira
azalması ile sonuçlanmıştır. Başlangıçta 120
trilyon liralık toplam tasarruf yapan hanehalkları,
ulaşılan yeni denge gelir düzeyinde yine 120 trilyon
lira, yani başlangıçtakine eşit tasarrufta
bulunabilmektedirler. Bu sonuca göre daha fazla
tasarruf yapmayı planlayan hanehalkları şimdi hem
daha az tüketmekte hem de daha önceki ile aynı
tasarrufu yapabilmektedirler. Görüldüğü gibi
tasarruf paradoksu bir çelişkiyi ifade etmektedir.
Zira bu paradoks, yukarıda ortaya konulduğu gibi,
tasarruf edilen her liranın yararlı olduğu
şeklindeki geniş görüşle çelişmektedir. Tek bir kişi
açısından ele alındığı zaman bu görüş doğru
olabilir, ancak ekonomi bir bütün olarak ele
alındığında tasarruflarda herhangi bir değişme
olmadığı gibi gelir düzeyi de azalmaktadır.
Tasarruf Paradoksu:
Tasarruf fonksiyonunun yukarıya kayması geliri
azaltırken, tüketim, harcamalarının da azalması
sonucunu doğurmaktadır. Tüketiciler açısından aynı
tasarruf düzeyi devam ederken, daha düşük gelir ve
tüketimin söz konusu olması çelişkili bir durumdur.
Sözkonusu çelişki tasarruf paradoksu olarak bilinir.
Şimdi bir başka soruya cevap bulmaya çalışalım:
Tasarruf paradoksu her zaman geçerli olabilir mi?
Gerekli cevabı verebilmek için yukarıda verilen
Şekil 14.3'e geri dönelim ve bir kez daha dikkatlice
inceleyelim. Dikkat ederseniz şekilde toplam
enjeksiyonları ifade eden I + G + EX doğrusu sabit
çizilmiştir. Eğer yatırımlar da artan tasarruflarla
birlikte artmış olsaydı, yani I + G + EX doğrusu da
40 trilyon liralık artış kadar yukarıya doğru kaymış
olsaydı, denge gelir düzeyinde herhangi bir
değişiklik ortaya çıkmayacaktı. Buna göre artan
tasarruflar yatırım harcamasına dönüştürülebilirse
herhangi bir sorun ortaya çıkmamaktadır. Sadece
artan tasarruflar ekonomiye yeniden "enjekte"
edilmediği zaman ekonomide tasarruf paradoksunun
ortaya çıkması söz konusu olabilmektedir. Devletin
tasarrufları caydırmaya dönük önlem almadığı,
aksine tasarrufları teşvik edici önlemler aldığı
düşünülürse tasarruf paradoksunun gerçek yaşamda
karşılaşılması güç bir kavram olduğu düşünülebilir.
|