Enflasyonla
Savaşımda Kamu Harcamaları ve gelirleri
Enflasyonla savaşımda, kısa dönemde toplam talebi
kısıcı en etkin politika kamu harcamalarını kısma
politikasıdır 2. Kamu harcamalarında yapılan bir
azalış «çoğaltan» mekanizmasını tersine işleterek
toplam talep üzerinde önemli etki yapar. Ayrıca kamu
harcamaları, üretim ve arz üzerinde de dolaylı ve
dolaysız etkiye sahiptir. Kamu harcamalarının
dolaylı olarak üretimi arttırması toplam talepteki
artış sonucu ortaya çıkar. Toplam talebin artması
önce fiyatları arttırır, sonrada eğer ekonomi tam
istihdamda değilse üretimi arttırır.
Enflasyonla savaşımda kamu harcamaları: cari
harcamalar, yatırım harcamaları ve transfer
ödemeleri olmak üzere üç ayrı bölümde
incelenebilir.
-Kamu Cari Harcamaları
Kurumsal açıdan cari harcamaların antienflasyonist
bir politikaya uygun olarak azaltılması gerekir.
Ancak, kuramdan uzaklaşıp ekonomik ve politik olarak
böyle bir politikanın uygulanabilirliği
tartışıldığında oldukça farklı bir sonuca varılır.
çünkü, günümüzün devlet anlayışı sosyaldir ve sosyal
devlette kamu savurgan bir kesim olarak görülmemekte,
eğitim, sağlık, bayındırlık ve güvenlik gibi temel
mal ve hizmetleri üreten ve bu yolla özel kesimin de
verimliliğine katkıda bulunan bir kesim olarak kabul
edilmektedir. Dolayısıyla temel mal ve hizmetlerin
üretiminde kesinti yapmak olurlu görülmektedir.
Ayrıca kamu cari harcamalarının
büyük bir bölümü personel ödemelerinden oluşmaktadır.
Personel ödemeleri, özellikle kısa dönemde her bütçe
yılında değiştirilmesi olurlu olmayan harcama
kalemleridir. Dolayısıyla enflasyonla savaşımda kamu
cari harcamalarında önemli bir kısıntı yapmak pek
kolay görülmemektedir.
- Yatırım Harcamaları
Enflasyona karşı bir harcama politikası izlendiğinde,
kamu harcamaları kısılırken, en çok etkilenen
yatırım harcamaları olmaktadır. çünkü aynı dönem
bütçesinde bile yatırım harcamalarında kısıntı
yapmak olurlu olmaktadır. Aynı zamanda yatırım
harcamalarının talebi azaltıcı etkisi kısa dönemde,
üretimi arttırıcı etkisi ise uzun dönemde
görülmektedir. Bu nedenle yatırım harcamalarında
yapılacak indirim fazla dirençle karşılaşmamaktadır
Enflasyonla savaşımda uzun dönemde planlanan
yatırımlar ertelenebilir. Bugün büyük yatırımların
yerine başlanılmış yatırımlar daha uzun bir döneme
yayılarak aşırı talep baskısı önlenmiş olur. Ancak
yatırım harcamalarının azaltılması ya da hızının
yavaşlatılması sermaye birikimini azalttığından
gelişme hızını olumsuz etkiler. Bu da enflasyonla
mücadelede karşılaşılan en büyük sorundur. çünkü
gelişmekte olan ülkeler aynı zamanda kalkınma
çabasında olan ülkelerdir. Kalkınmanın gerçekleşmesi
için ise temel alt yapı yatırımlarının bir an önce
yapılması zorunludur.
Enflasyonla savaşımda uzun dönemde üretim
kapasitesinin arttırılması yeni ilave yatırımların
yapılmasına bağlıdır. Dolayısıyla üretken
yatırımların azalması aynı zamanda enflasyonun
artmasına neden olur. Yatırımların enflasyonla
mücadelede kısa dönemde etkisi pozitif olmasa da
üretim aşamasına geçildiğinde ekonominin arz cephesi
artarak enflasyona köklü çözüm getirilecektir. Ancak
burada dikkat edilecek nokta, verimsiz (üretken
olmayan) yatırımların yapılmayışı ile hem ekonomik
açıdan israfın hem de lüzumsuz olarak talebin
şişirilmesinin önleneceğidir. Bu arada enflasyonun
köklü çözümü için özel sektörün üretken yatırımları
desteklenmelidir.
- Transfer Harcamaları
Enflasyona karşı savaşımda bulunurken toplam talebin
kısılması açısından transfer harcamalarından
yararlanmak olanağı sınırlıdır. Transfer
harcamalarının önemli bir kısmını sosyal transfer
klasik anlamda bilinen çoğunlukla gelir dağılımını
düzeltmeye yönelik ve üretim faktörüne sahip
olmayanlara verilen yardımlardır Sosyal yardımlar
sözleşme ile saptandığından istenildiği zaman
kesinti yapmak olurlu değildir. Bu tür harcamaların
kısılması hem çok güçtür ve hem de sosyal etkileri
olumsuzdur. Sosyal özelliği olan bütün transfer
ödemeleri için aynı şeyi söylemek olurludur
Enflasyonla Savaşımda Kamu Gelirleri
Kamu gelirlerini, vergiler, devlet borçları ve
emisyon olarak incelemek olurludur.
-Vergiler
Enflasyonla savaşırnda vergi politikası bir yandan
toplam talebi kısmaya çalışırken diğer taraftan
özendirici vergi kurumları ile ekonomide toplam arzı
toplam talep düzeyine yükseltmeyi amaç edinir. Vergi
artışının toplam talebi sınırlayıcı etkisi kamu
harcamalarındaki aynı miktar indirimden daha azdır.
çünkü vergilerin bir bölümü birikimlerden ödenir ve
bu bölüm harcama düzeyini etkilemez.
Vergi değişiklikleri ailelerin tüketimini ne
derecede fazla (az) yükümlü kılarsa, cari fiyatlarla
ulusal gelirin düzeyi üzerinde yaptığı etki o oranda
güçlü (zayıf) olur.
-Enflasyona Karşı Dolaylı ve Dolaysız Vergiler
Yeğlemesi
Enflasyona karşı her verginin az veya çok olumlu
etkileri vardır. Ancak dolaysız vergilerin sosyal
adalet yönünden daha uygun yarattığı da bir
gerçektir. Vasıtalı vergiler, dar ve sabit
gelirliler için ağır bir yük anlamındadır.
Enflasyona karşı savaşın yükünü ise bunların sırtına
bindirrnek her halde doğru olmaz.
Dolaysız vergileri savunanların görüşleri ise şu
temellere dayanmaktadır:
-Enflasyon dönemlerinde özellikle iş çevrelerinin
gelirlerinde büyük artışlar görülür. Verginin
dolaysız olarak ve müterakkiyet temelleri ve
bireylerin vergi ödeme gücü ölçüsünde, özellikle
zenginlerden alınması sosyal adalet uygun olur.
-Aynı zamanda dolaylı vergilerin arttırılması
durumunda işçiler, çiftçiler, ücret ve fiyat artışı
talebinde bulunacaklardır. Bu da enflasyonu
kamçılayan yeni bir unsur olacaktır.
-Enflasyonun bir önemi de gelir dağılımı
yönündendir. Enflasyon, gelirin dağılışını yüksek
gelirli gruplar yararına etkiler. Böyle olunca da
enflasyonla savaşta vasıtalı vergilerin ağırlık
taşıması, gelir dağılışını bir kez daha yüksek
gelirli gruplar yararına bozulması anlamına
gelecektir.
-Dolaysız vergilerde yatırım harcamalarının
kısılması, enflasyonla savaş bakımından kolay bir
yoldur. çünkü yatırım harcamaları kısa sürede tıpkı
cari harcamalar gibi enflasyonisttirler.
-Dolaysız vergilerin enflasyona karşı kullanılması
bakımından bir kolaylığı da bu vergilerde istisna ve
bağışıklıkların azaltılması veya tamamen
kaldırılmasının her zaman olanaklı olmasıdır.
-Aşırı Kar Vergisi (Olağanüstü Kazançlar Vergisi)
Enflasyon dönemlerinde ve savaş gibi bazı olağanüstü
zamanlarda, spekülatif ve aşırı kar elde etme
olanakları doğar. çoğu kez bu kazançlar, vergilerden
de kolaylıkla gizlenebilir. Böylece bazı kişilerin
kolaylıkla elde edilmiş gelirlerinin vergi dışı
kalması eşitlik ve adalet ölçülerine sığmaz.
-Enflasyonla Savaşımında Devlet Borçları ve Borç
İdaresi
Enflasyonla savaşımda ekonominin özellikle talep
yönünü kontrol altına almada borçlanma etkin bir
araçtır. Ancak borçlanmanın ekonomi üzerindeki
etkileri borç verenlerin durumuna ve toplam
borçlanma yolu ile elde edilen gelirlerinin
kullanılmasına bağlı olarak değişir.
Anti-enflasyonist bir borç politikası likidite
fazlasını emerek atıl hale getirmek olmalıdır.
Dolayısıyla enflasyonist talep fazlası olan ekonomik
birimlerden borçlanmak bu amaca daha iyi hizmet
eder. Bu likidite fazlasının emilmesi yada talep
fazlasının piyasadan çekilerek atıl hale getirilmesi
iyi bir borç idaresini de gerektirir. çünkü devlet
borçları belirli bir dönemin sonunda tekrar geri
faiziyle birlikte ödenecektir. Bu durumda
enflasyonla savaşımda borç politikası izlenirken iki
noktaya özellikle dikkat etmek gerekir. Birincisi
borç, likidite fazlası bulunan kesimden alınacak ve
borçlanma yolu ile elde edilen gelirler enflasyonist
kamu harcamalarında kullanılmayacak, ikincisi ise
borç idaresinin enflasyonist olmamasına dikkat
edilecektir. Ancak bu koşullar içerisinde borçlanma
enflasyonla savaşında bir araç olarak
kullanılabilir.
Borçlanma yolu ile elde edilen gelirlerin kullanım
alanları da enflasyonla savaşımda başarıyı etkileyen
önemi bir unsurdur. Eğer toplam borçlar cari
harcamalarda ya da üretken olmayan altyapı
yatırımlarında kullanılırsa bunun etkisi
anti-enflasyonist değil tersine enflasyonisttir.
izlenen amaçla bu uygulama çelişir.
Borçlanma yolu ile elde edilen gelirler kısa dönemde
arzı arttırıcı verimli üretken yatırımlarda
kullanılırsa ya da ekonomide birtakım
tıkanıklıkların giderilmesini sağlayıcı olursa,
hammadde ve gerekli makine ve teçhizatın dışalımında
kullanılması ekonominin arz yönünü genişleterek
anti-enflasyonist etki yapar.
c-Enflasyona Karşı Savaşımda Bütçe Politikası
Enflasyona karşı savaşta bütçe üç şekilde hazırlanıp
uygulanabilir.
i-Bütçenin Giderlerini Azaltmak
Bütçenin gelirleri, yani vergiler üzerinde
değişiklik yapılmayarak, bütçenin giderleri
azaltılabilir. Böylece, bir bütçe fazlası meydana
gelir.
ii-Bütçenin Gelirlerini Arttırmak
Bütçenin giderleri olanaklar ölçüsünde sabit
tutularak, yürürlükteki vergilerin oranları
arttırılabilir veya vergilendirilmedik vergi
potansiyelleri vergilendirilebilir; bütçeyi bu
şekilde hazırlamaktan amaç yine bir bütçe fazlası
sağlamaktır.
iii-Daha Küçük Bir Bütçe Hazırlamak
Bütçenin giderleri ve gelirleri azaltılarak,
eskisine göre denk, fakat küçük bir bütçe
hazırlanabilir. Bütçenin bu şekilde hazırlanmasıyla
gerçekleştirilmek istenen amaç, toplam talep
içindeki harcamalarının göreceli değerini
azaltmaktır.
|