|
TÜRKİYE'NİN SINIRLARI
Türkiye, sınırlan çok uzun ve çeşitli özellikte olan
bir ülkedir. Kara sularının uzunluğu 2753 Km yi
bulur. deniz sınırlan ise 5000 km. yi geçer. Suriye
ile olan sınırımız 877, Irak İle 331, İran ile 454,
Gürcistan sının 276 Km., Ermenistan sınırı 316 Km.,
Yunanistan ile 212, Bulgaristan ile 269 Km dir.
Türkiye sınırlarının çoğu oldukça yakın bir
geçmişte çizilmiştir. çoğu osmanlı İmparatorluğunun
parçalanmasından sonraki antlaşmalarla kurulmuş olan
Türkiye Cumhuriyetinin milli tecanüsü bulunan bir
devlet teşkil etmesi sınırlarının da birer milli
hudut karakterini taşıması, memleketimize bir
siyasi istikrar ve denge sağlamıştır. Kara
sınırlarımızı, siyasi anlamda ve savunma dereceleri
bakımından özelliklerini göz Önüne almak mümkün ise
de, memleketi koruyacak amil, dışarıdan gelebilecek
saldırılara karşı dinamik bir varlık olarak
bulunmak, uzağı gören bir siyaset gütmek ve
sınırlarımızın durumunu, ekonomik mübadeleyi
kolaylaştırmak, gümrük işlerini iyi düzenlemek
bakımından elverişlilik derecelerini bilmek yerinde
olur. Bu bakımdan Türkiye'nin sınırları genel olarak
başka ülkelerle ulaştırmayı güçleştirecek Sürekli
engeller halinde değildir. Yalnız memleketimizin
bölgesi olan Doğu Anadolunun doğu, güneydoğu
sınırlan ulaştırmaya az elverişlidirler. Türkiyenin
Kuzeydoğusundaki Kars yüksek düzlükleri üzerinden
Güney Kafkasya'ya Kars - Gümrü -Tiflis demiryolunun
geçtiği gedik ile kolay temas imkanı bulunduğu gibi
İran
Azerbaycanına da
Erzurum-Doğu Beyazıt- Tebriz karayolu ile kolay
geçilebilmektedir. Güneyde Suriye ve Irak'a geçişte
bir engel yoktur. Türkiye’nin Trakya bölümünde ise
sınır çizgisi Bulgaristan tarafından Yıldız
dağlarının az yüksek, fakat geçilmesi güç kütlesi,
Yunanistan tarafında Meriç ırmağının aşağı
Mecrasının geniş ve yer yer bataklık vadisine
dayanmakta ise de, bu iki engel arasında büyük önemi
bulunan tabii bir yol Edirne Yakınlarında
topraklarımızdan çıkarak Balkan Yarımadasına geçer,
buradan orta Avrupa memleketlerine açılır.
Kuzeydoğudaki Türkiye - Gürcistan sının, Karadeniz
kıyısında Çoruh nehri ağzının güneyinden başlar,
uzun bir dağlık araziden geçtikten sonra Ardahan -
Ahısha, çıldır - Ahilkelek' e doğru uzanış Kars
Gümrü, Iğdır - Evrivan arasında işlek geçit yerleri
vardır. Karayolu ve demiryolunun hemen hemen paralel
geçtiği Kars-Gümrü kesimindeki Türkiye - Ermenistan
hududunda AJcyaka gibwi!k bpısı-bulunmaktadır. Iğdır
ovasının Dil Kısmında Nahçıvan ile 12 Km Lik
sınırımız vardır. www.ekodialog.com
Doğuda, Türkiye - İran sınırının geçtiği dağlık
yerler, bir yandan Urmiye gölü ile Aras nehrine,
öte yandan Van gölü ile Murat nehri ve Dicleye akan
suların bir su bölümü alanıdır. Bu sınır, Ağrı
dağlarının doğusundan başlar, güneye doğru 2500 m.
ve daha yüksek dağlardan geçer. Yalnız Van doğusunda
olmak üzere Van - Erçek - Özalp ile İran'daki Kotur
arasındaki çukurca yerler ve bu arada vadiler
buralardan geçit verir ki, buradan Van - Öza1p -
Kotur karayolu geçer. Bu doğu sınırının kuzey
bölümünde Doğu beyant - Mako arasında, Gürbulak
gümrük kapısının bulunduğu yerde çok işlek bir hudut
kesimi vardır. Buradan Milletlerarası düzgün bir
önemli karayolu geçer. Ayrıca, daha güneyde Başkale
ile İran'daki Dilman arasında da geçit yeri
bulunmaktadır. Ancak, bu kesimdeki karayolu Başkale-
Yüksekova üzerinden Türkiye - han hududundaki
Esendere gümrük kapısına ulaşır, buradan han'daki
Urmiye şehrine uzanır. Yüksekova'dan uzanan dar bir
yol da ayrıca Şemdinli üzerinden Urmiye'ye varır.
Türkiye'nin bu çok dağlık güneydoğu köşesinden
sonra güneyde Türkiye - irak sınırı başlar. Bu sınır
memleketimizin en yüksek, geçilmesi en güç
dağlarından olan Sat dağı Cilo dağı ve daha batıdaki
dağlık yerlerin güneyinden geçer. Burada Çurukça ve
Çığlı gibi kasabalardan hududa doğru uzanan dar ve
her 7.aman geçit vermeyen dağ yonan varsa da, esas
yol çok daha batıda Cizre ve Silopi kasabalarından
sınıra uzanan, oradan da Zaho ve Musul'a yönelen
karayoludur.
Daha batıda, güney sınırlarımızın uzun bir bölümü
olan Türkiye Suriye hududu başlar. Bu hudut, çok
yerde geçilmesi kolay, düzce ve alçak araziden.
geçer. Bu hudut boyundan ve yakınından hem
karayolları hem de demiryolu geçer. Bu kesimde,
doğudan batıya doğu Nusaybin, Şenyurt, Ceylanpınar,
Mürşitpınar, Karkamış, çobanbey, Öncüpmar, İslahiye,
Cilvegözü, Karbeyaz ve Yayladağı hudut gümrük
kapılan, yer yer yakınca sıralanmış bulunmaktadırlar
ki, her birinden Suriye'ye doğru işlek ve çoğu
düzgün olan yollar uzanmaktadır. Bu düz ve geçilmesi
doğal bakımından güçlük göstermeyen uzun güney
sınırımız, ticari ve ekonomik bakımdan büyük Ödem
taşımaktadır. Suriye hududu 1921, 1926, 1929 Ankara
anlaşmaları, 1930 Halep protokolü ve Hatay'ın
anavatana ilhakı ile i 939 Antakya protokolü ve
Ankara antlaşması ile. 877 Km. lik bir uzunluğa
ulaşmıştır.
Hatay İlimizin güneyinde Türkiye - Suriye
sınırının kıyı noktasından itibaren Dalaman
ırmağının ağzına kadar Akdeniz boyunca uzanan
hududumuz 1577 Km.",sürer. Çok yeri Toros
sıradağlarının hemen eteğinde uzanan Akdeniz
kıyılarımız, inişli yokuşlu, sarp kayaların ve
geçilmesi güç derin vadilerin bulunduğu bir yerdir.
Burada 43 mil kadar güneydeki Kıbrıs adası, Mersin
ile Anamur arasındaki kıyı bölgemizden
görülebilecek kadar yakındır. Kıbrıs Anadolu'nun
güney kıyı bölgeleri için önemli bir deniz üssü
özelliğindedir. Antalya körfezinin batısında Kaş,
kasabamız karşısında buradaki kıyılarımıza 2 Km.
kadar uzaklıkta (Kaş kasabasına 5 Km. mesafede),
karasularımızda bulunmakta olan Meis adası (Yunanca
adı Kastelorios) vardır. Bu ada İtalya'nın işgalinde
iken, i 947 Paris muahedesiyle Yunanistan'a
geçmiştir. Kıyılarımıza çok yakın bulunan Meis
adası bu çevredeki birkaç küçük ada içinde (Çam
adası, Karaada gibi) en geniş olanıdır. Uzunluğu 7
km., eni 2 km. den fazladır. En yüksek yeri 292 m.
yi bulur. Kıyılarımıza bakan yerinde genişçe bir
koy ve burada yerleşme yerleri vardır. Adanın hemen
karşısındaki kıyıda bir gümrük karakolumuz
kurulmuştur.
Daha batıda Dalaman ırmağı ile Çanakkale boğazının
ağzının güney ucundaki Kumkale burnuna kadar 2593
km. uzunluğunda Ege kıyıları uzanır. Bu kıyılar,
dünyanın en girintili Çıkıntılı kıyılarındandır.
Büyük bir kısmı Meriç vadisini takibe de Türkiye -
Yunanistan kara hududu 212 km. dir. Bu sınır, 1923
Lozan anlaşması ve 1926 Atina protokolü ile tesbit
edilmiştir. Kilometrelerce genişlikteki Meriç
vadisinin türlü yerleri bataklık, sazlık ve
çayırlık olup, her iki yanında da arazi alçak
tepelikler ve dalgalı yerler görünüşündedir. lpsala
gümrük kapasının bulunduğu yerden geçen işlek
karayolu, İstanbul Tekirdağ üzerinden İpsala'ya,
buradan da Dedeağaç ve Gümülcüne'ye ve daha ötelere
uzanır. Daha kuzeydoğuda Uzunköprü ile Dimetoka
arasındaki Uzunköprü gümrük kapısından geçen yol da
komşu Memleketlere uzanır. Kuzeyde Edirne
yakınında, ,üç hudut gümrük kapısı, (Karaağaç,
Pazarkule, Kapıkule) bulunmaktadır. Bunlardan
Kapıkule Türkiye'yi Balkan memleketleri üzerinden
Avrupa'nın türlü ülkelerine bağlayan demiryolunun
ve milletlerarası değerde karayolunun geçtiği çok
işlek ve pek önemli bir bağlantı yeridir. www.ekodialog.com
Büyük bir kısmı Yıldız (Istranca) dağlarının kuzey
sırtlarından geçen Türkiye - Bulgaristan sının 269
km. dir. Burası, çok yerinde yolların geçmediği bir
hudut olup, batı ucunda Kapıkule başlıca geçit yeri
bulunur. Bu sınır, 1913 İstanbul ve 1919 Neuilly
antlaşmaları ile tesbit edilmiştir. Türkiye'nin
Karadeniz kıyıları, hemen hemen adasız olarak,
coğrafi bir sınır halinde uzanır. Burada
kıyılarımızın uzunluğu Bulgaristan sınırından Rumeli
– fenerine kadar 177 km, Anadolu - fenerinden
Gürcistan sınırına kadar 1457 km.dir. Bu kıyılarda
arazi, yer yer delta ovaları dışında tepelik ve
dağlık, yer yer sarp yamaçlar halinde denize doğru
uzanırlar.
TÜRKİYE'NİN YERİ
Türkiye'nin topraklan, Kuzey Yarım küresinde, "Eski
Dünya Karalar" adı verilen Asya, Avrupa ve Afrika
karalar topluluğunun ortasına yakın bir yerdedir. Bu
geniş ölçülü karalar kütlesi içinde de Türkiye Batı
ve Orta Asya ülkelerine, Avrupa memleketlerine ve
Kuzey Afrika bölgelerine yakındır. Türkiye, Ekvator
kuşağı ile Kuzey Kutbu arasındaki yeri bakımından da
yine ortalara rastlayan bir durumdadır. Bunun da,
özellikle ik1im bakımından, önemli sonuçlan
olmuştur. Bu coğrafi durumu ile Türkiye kuzeyde
yaklaşık olarak, 42" (Sinop İlinde İnceburun),
güneyde 36° (Hatay İlinin Baysun Köyü civarında 35°
51') enlemleri arasındadır. Buna göre memleketimiz
kuzeyden güneye 6° enlem üzerine uzanmıştır.
Türkiye'nin batısı (Gökçeada'da Avlaka Burnu) ise,
takriben 25'"40' boylamı ile doğusu (Küçük Ağrı
Dağının 34 Km. doğusunda Türk - han - Ermenistan-Nahçıvan
sınırlarının kavşak noktası) 44°48' boylamı arasında
uzanır. Buna göre Türkiye batıdan doğuya 19
boylamdan biraz daha çok uzanıyor demektir saat
farkı bakımından göz önüne alınırsa, her bir
meridyen arasında 4 dakikalık zaman farkı
olduğundan, Türkiye topraklarının batı ve doğu
uçları arasında 1 saat ve i çeyrek kadar bir fark
bulunur. Ancak Türkiye topraklarının üzerinde
saatler, 26.12.1925 tarihli kararla ve saat
dilimleri esas tutularak 30 derece doğu meridyeninin
saatine göre ayarlanmıştır.
Bu ölçüleriyle Türkiye bir dikdörtgeni andırır. Bu
şeklin genişliği güneyde Anamur Burnu ile kuzeyde
Kerempe Burnu arasında 650 Km. yi geçer, kimi yerde
500 - 600 Km. arasında değişir. Türkiye'nin batı
doğu doğrultusundaki uzunluğu 1565 Km'yi bulur. Bu
sayılara göre, Türkiye'nin uzunluğu genişliğinden
hemen hemen üç defa daha çoktur.
Bu
yeri ve uzanışı ile Türkiye Avrupa ile Asya arasında
tabii bir geçit yeri özelliği gösterir ve arazi
yapısı, yeryüzü şekilleri bakımından ana
çizgileriyle, Üçüncü zaman genç kıvrım kuşağı içinde
bulunur. Yine bu yeri ile Türkiye, yeryüzünün orta
iklim kuşağında uzanır ve daha çok güney tarafları
bu kuşağın sıcak yansında yer tutar. Bu durumu ile
Türkiye, iklim ve buna bağlı olarak yetiştirdiği
ürünler bakımından Avrupa'nın Akdeniz
yarımadalarına, Kuzey Amerika'nın San Francisco New
York arasındaki orta şeridine, Japonya'nın Hondo
Adası ve Kuzey Çin'e, Arjantin ve Şili'nin orta
bölümlerine. Avustralya'nın güney parçası ile Yeni
Zelanda adalarına, yaklaşık olarak uyar.
Avrupa ile Asya'nın birbirine en çok yanaştığı
yerde, birçok ülkelerle bağlantısı kolay bulunan
eski Asya Türk kültürünün Avrupa'ya ulaşıldığı bir
geçit yeri, daha sonraları da Batının
ilerlemelerinin doğuya yayıldığı bir yol olan
Türkiye, boyu 8272 Km. yi bulan kıyılarıyla bir
deniz ülkesi olma özelliğini de kazanmıştır.
Akdeniz, Karadeniz ve Ege denizinde uzun kıyılan
bulunan, Marmara denizinin bütünüyle içinde yer
tuttuğu bir ülke olarak Türkiye'nin İstanbul ve
Çanakkale Boğazlan önemli birer deniz yoludur. Bu
boğazlar ve Marmara denizi, kuzeydeki bir kısım
ülkelerin Akdeniz ve bu yol ile okyanuslar yönündeki
ülkelerle olan ticaret bağlantıları için önemli bir
yoldur. www.ekodialog.com
Her ne kadar bir iç deniz olan Akdeniz ve kollarında
kıyıları bulunan Türkiye'nin okyanuslara açılma
yolları Cebelitarık boğazından ve Süveyş kanalından
geçme durumunda bulunmuş ise de, bir yandan her
tarafa işlek karayollarının uzanması, öte yandan
hava yollarının gittikçe gelişen bir ulaşmaya imkan
vermesi, özellikle batı-doğu ilişkileri bakımından
memleketimize yeni bir önem kazandırmış, Türkiye'nin
birçok ülkeler arasında değeri artan bir bağlantı
yeri olmuştur. Türkiye'nin Dünya'nın önemli
geçitleri üzerinde bulunmasından doğmuş bulunan
siyasi önemi hiç bir zaman değerinden kaybetmemiş.
günümüzde bu değer daha da artmıştır.
Büyük bir ülke olarak Türkiye topraklarının
bulunduğu yer, Asya karasının batıya doğru en çok
uzanan bir yarımadası üzerinde yer almış, ülkenin
kuzey batı köşesinde Avrupa karasına da uzanmak
suretiyle bir dikdörtgen biçiminde bulunmuştur.
Türkiye, Osmanlı İmparatorluğunun yıkılmasıyla Türk
milletinin kurduğu devletin adıdır. Bu devletin
coğrafi bir birlik teşkil eden topraklarına da
Türkiye denir. Türkiye toprakları içinde bulunan iki
deniz boğazı, dar deniz yolları olarak (İstanbul
Boğazı en dar yerinde 760 m, en geniş yerinde 3500
m., Çanakkale Boğazının en dar yerinde 1375 m., en
geniş yerinde 8275), memleketin her yanını birbirine
bitişiktir. Öyle ki bunlardan İstanbul Boğazının iki
yakası birbirine iki köprü kurulacak kadar yakın bir
durum göstermektedir. Bu boğazların her iki
yakasında, doğu ve batısında, doğal beşeri ve
iktisadi bakımdan birbirinin tam benzeri yerler
uzanan Böylece boğazların ve Marmara Denizinin iki
yakasındaki topraklarımız, Türkiye bütününün bir
ifadesi halindedir. Bu arada, Türkiye'nin Asya
kıtasındaki büyük toprakları için "Anadolu" adı
kullanılmış, İç Anadolu, Orta Anadolu, Doğu
Anadolu, Batı Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Kuzey
Anadolu Güney Anadolu tabirleri kullanılmakta
bulunmuştur. Yine bu arada Birinci Türk Coğrafya
Kongresi kararıyla Marmara Denizini çevreleyen
topraklar "Marmara Bölgesi" adı altında toplanmış,
böylece Anadolu kavramı, bir coğrafi kavram olarak.
boğazların batısındaki toprağımız! da gösterir
olmuştur.
Bu
yeri ve durumu ile Türkiye, kimi kaynaklarda bir
Asya devleti, kimi kaynaklarda bir Avrupa devleti
olarak belirtilmiştir. Bu arada Güneydoğu Avrupa
devletlerinden söz edilirken, çeşitli kaynaklarda,
hemen her yönü ile Türkiye de bu devletlerden biri
olarak sayılmıştır. Gerçekten Türkiye bugün birçok
yönleriyle bir Avrupa devleti özelliğinde bulunduğu
gibi, uzun geçmişi ile Asya'ya da bağlıdır ve Avrupa
ile Asya arasında önemli yeri olan bir devlettir.
Türlü yönleriyle bir bütün ve birlik teşkil eden ve
Cumhuriyetle idare edilen Türkiye'nin yüzölçümü
780.576 Km2 dir. Bu sayının içinde göller
de vardır. Yine bu sayı içinde Türkiye'nin 23.485
Km2 lik arazisi (bütün yüzölçümümüzün % 3 ü) Avrupa
karasında olup, Trakya" adı ile anılır. Bu yüzölçümü
ile Türkiye Cumhuriyeti, komşuları olan Balkan
Devletlerinin yüzölçümlerinin hemen bütünü kadar bir
yer tutar (yaklaşık olarak Bulgaristan 111,
Yunanistan 132, Yugoslavya 257, Arnavutluk 28,
Romanya 283 bin Km2). Güneyde Suriye 185, Irak 435
bin Km2lik yine Türkiye'den küçük ülkelerdir. Doğuda
İran'ın 1.648.000 Km2 lik geniş toprakları vardır.
Kuzeydeki Rusya Federesyonunun ise 17 milyon Km2 yi
biraz geçen arazisi ile çok geniş topraklan
bulunmuştur.
Türkiye'nin nüfusu 60 milyonu bulmuştur (J 990). Bu
duruma göre, Türkiye'nin komşuları olan beş Balkan
devletinin nüfus toplamının yaklaşık olarak yarısını
geçen bir nüfus sayısı vardır. Bu nüfusu ile Türkiye
Avrupa'nın da çok nüfuslu ülkelerindendir. Nüfus
sayısı bakımdan Türkiye kuzey komşusu 135 milyon
nüfuslu Rusya Federasyonu hariç, çevresindeki
devletlerin en çok nüfusu olanıdır. www.ekodialog.com
Coğrafi bakımdan önemli yeri, geniş topraklan ve
gittikçe artan nüfus sayısı ile Türkiye, yeryüzünde
ve özellikle dünyanın bu bölümünde güçlü bir varlık
ve değerli bir denge unsurudur. Bu bakımdan Türkiye,
dostluğu ve ittifakı her zaman aranan bir kıymet
taşımıştır.
|
|