|
OSMANLI DEVLETİNDE DIŞ TİCARETİN
GELİŞİMİ
Bu bölümde, sadece dış ticaret değerlerinde
Cumhuriyet döneminde meydana gelen gelişmeler ele
alınacaktır. Değerlerdeki gelişmeleri doğrudan
etkileyen ihracat ve ithalat politikaları, ilgili
bölümlerde ayrıntılı bir şekilde incelendiği için
ayrıca açıklanmayacak, sadece gelişmeler analiz
edilmeye çalışılacaktır.
Bu açıklamamızdan sonra, Osmanlı Devletinde dış
ticaretteki gelişmeleri kısaca özetleyelim.
Osmanlılarda dış ticarete ilişkin istatistikler,
1973 yılından itibaren tutulmaya başlanmıştır. Bu
yıldan 1890' a kadar geçen sürede ortalama olarak
ihracat 12, ithalat ise 20 milyon Osmanlı Lirası
civarında idi. 1890' dan 2nci Meşrutiyetin ilan
edildiği 1908' e kadarki dönemde ithalat yıllık
ortalama olarak 26 milyon, ihracat ise 16 milyon
Osmanlı Lirasına yükselmiştir. 1873-1908 yılları
arasında Osmanlı Devletinin dış ticaret bilançosu,
toplam olarak 280 milyon Osmanlı Lirası açık
vermiştir. 1908-1914 olarak ele alabileceğimiz
dönemde yıllık ortalama ithalat 40 milyon Osmanlı
Lirasına yükselirken, ihracat 22 milyon Lirada
kalmıştır. Dış ticaret açığı büyüyerek devam etmiş,
ihracatın ithalatı karşılama oranı düşmüştür.
1873-1914 döneminde ithalat, ihracattan daha fazla
büyümüş, bu durum dış ticaret açığını hem mutlak ve
hem de nispi olarak yükseltmiştir. Şüphesiz bu
durum, Osmanlı Devleti'nin dışarıya borçlanmasında
önemli bir faktör olmuştur.
Osmanlı Devleti, dışa açık bir ekonomik yapıda
olduğu için, dış dünyada meydana gelen konjonktürel
dalgalanmalardan fazlasıyla etkilenmiş bu durum
ülkenin ekonomik gelişmesini engellemiştir. Devletin
son 50 yılındaki politik istikrarsızlıklar ve
savaşlar dış ticaretin gelişmesini sınırlamış,
indirilen gümrükler sebebiyle üretim artışı
sağlanamamıştır. Aslında bunda, devletin izlediği
dış ticaret politikasının büyük rolü vardır.
Devlet, ithalatı ihracata karşı daha fazla
desteklemiş ve ithalat devamlı özendirilmiştir.
Mesela, ihracat üzerinden alınan vergiler,
ithalattan alınan vergileri genelde aşmıştır.
ithalat büyük ölçüde mamul maddelerden, ihracat ise
işlenmemiş tarımsal mallar ile madencilik
ürünlerinden oluşmuştur. Son dönemde (1905-1914)
ithalatın %34' ü gıda, %33' ü ise giyim ve tekstil
ürünlerinden oluşmaktaydı. Yatırım mallarının payı,
sadece %10 idi. ihracatın %45' i tahıllar, %38' i
sınai bitkiler ve % 13' ü mamul mallar idi.
Osmanlı Devleti'nin dış ticaretinden en önemli üç
ülke başlangıçta İngiltere (1838 Ticaret Anlaşması),
Fransa ve Avusturya-Macaristan' dır. Yüzyılın
başında Osmanlı Devleti'nin ihracatında bu ülkelerin
payı sırasıyla şöyledir: %26, %20 ve %8. ithalatta
ise aynı sırayla %30, %10 ve %15 pay almışlardır. Bu
durum, 1880'Ii yıllara kadar devam etmiştir. Bu
tarihten sonra İngiltere ve Fransa'nın yerini
Almanya almaya başlamıştır. Almanya'nın ithalattaki
payı 1914'de %12, ihracattaki payı da %6 olmuştur.
Bunun sebebi, adı geçen ülkenin 19ncu yüzyılın
sonunda dünya ekonomisinde önemli bir güç olarak
ortaya çıkması, Osmanlı Devleti toprakları dahil
Kafkaslar ve Ortadoğu’yu kendi "nufuz alanı" olarak
görmesi ve Bağdat Demiryolu hattının imtiyazını
almasıdır. Ayrıca "Deutschbank" (Alman Bankası).
Osmanlı Devleti'nin Almanya'dan yaptığı ithalatın
finansmanına önemli ölçüde katkıda bulunmuştur.
|
|