Çağdaş Makro Ekonomik Görüşler ve
Politikalar
Monetarist Görüş Monetarizmin Temelleri
1 - Toplam Harcama Denklemi Yerine Değişim Denklemi
Esas Alınır
Monetarist analiz, fiyatların miktar teorisi
çerçevesinde çalıştığını kabul
edip, paranın istikrarlılığını temel almaktadır.
Monetarizmin temel denklemi değişim denklemi (MV =
Py) dir. Monetarist yaklaşıma göre toplam
harcamalar basitçe para arzıyla, paranın dolaşım
hızı çarpımına eşittir. Kısacası MV = C+I+G+(X-M)
nın monetarist karşılığıdır.
2
- Para Arzının Nominal GSMH nın En Büyük
Sistematik Belirleyicisi Olması
Bu teoriye göre toplam talebi öncelikle para
arzındaki değişmeler belirlemektedir. Belli başlı
makroekonomik değişkenler (toplam çıktı, istihdam ve
fiyatlar), temelde para arzı tarafından
etkilenmektedir. Bu büyüklüklerin maliye
politikasından hem az hem de geçicidir.
Monetaristlere göre paranın dolaşım hızı
istikrarlıdır (sabit değildir). Paranın dolaşım hızı
zamanla
artmaktadır.
3
- Fiyat ve Ücretlerin Nispeten Esnek Olması
Monetaristler ücret ve fiyatların belli bir süre
atalet içinde olmaları fikrine karşı çıkmaktadır.
Dolayısıyla onlara göre gerek uzun dönem Philips
eğrisi gerekse kısa dönem toplam arz eğrisi
düşeydir.
Monetarist Platform
Monetarist platformu dört temel öğe içermektedir.
1
- Laissez Faire (Bırakınız Yapsınlar)
2 - Fiyat istikrarının Rolü
: Monetaristler, işsizliği önlemeyi esas alan
yerleşik makroekonomiye göre, yüksek oranlı
enflasyonu önlemenin yaratacağı yüksek işsizlik
riskine katlanmayı daha fazla eğilimlidir.
3
- Politika Kuralları : Monetaristlerin
makroekonomiye yapmış oldukları en önemli katkı,
duruma göre politikaların yerine, politika kurallar;
koymak hususundaki ısrarlarıdır.
4
- Doğal Üretim Oranı : Bazı Monetaristler,
değişim denklemine bir diğer bakış açısını ilave
etmiştir. Buna göre yalnızca V değil, aynı zamanda Q
da istikrarlıdır. Eğer bu doğruysa, para arzındaki
(M) değişiklikler yalnızca fiyatlan (P)
etkileyecektir. Ancak para politikasıyla enflasyon
arasındaki bağlantı doğrudandır ve belirsiz
değildir.
Monetaristlere Göre Enflasyonist Açıkların
Kapatılması Reel faiz oranı
: Nominal faiz oranı ile beklenen enflasyon
arasındaki farktır. Monitaristler tüketicilerin
Merkez Bankasının enflasyon oranını düşürmek için
sıkı para politikasını yeteri kadar uzun bir süre
sürdüreceklerine inanmaları gerekmektedir. Ancak o
zaman enflasyonist bekleyişler gerileyecektir. Bu
nedenle, Monetaristler kararlı ve öngörebilir para
arzı değişiklikleri üzerinde durmaktadır.
Monetarist Görüşe Göre Para Arzı - GSMH
İlişkisi
Paranın dolaşım hızı Y /M dir.
Örneğin para arzının dolaşım hızı 4 olsun. Eğer para
arzı artınlırsa, bu ek para bir yılda 4 kez mal ve
hizmet satın alımı için piyasada dönecektir. Eğer
merkez bankası, para arzını 100 trilyon lira
arttırırsa, nihai sonuç GSMH da 400 trilyon liralık
bir değişme şeklinde gerçekleşecektir. O hâlde para
politikası tek başına toplam harcamaların
kontrolünde zorunlu ve yeterlidir.
RASYONEL BEKLEYİŞLER VE YENİ KLASİK GÖRÜŞ
Robert LUCAS, Robert BARRO, Thomas SARGENT, Neil
WALLACE bu görüşün önde gelen isimleridir.
Rasyonel
Bekleyişler Teorisinin Temelleri
• Tüm uygun enformasyonu kullanır, • Fiyatlar ve
ücretler esnektir, • İnsanlar aynı hatayı sürekli
olarak yinelemezler
REEL KONJONKTÜR TEORİSİ
: 1980 ve 1990 lı yıllarda Yeni Klasiklerin fiyat -
ücret esnekliği, piyasalann temizliği ve rasyonel
bekleyişler varsayımlarını benimsemekle birlikte
toplam talebin reel üretim üzerindeki etkisini geri
plana atan, adına reel konjonktür teorisi denen yeni
bir yaklaşım geliştirilmiştir. Bu görüşe göre
ekonomide yalnızca reel,arz yanlı faktörler emeğin
istihdamını ve reel üretimi etkilemektedir:
KEYNESGİL İÇERİKLİ YAKLAŞIMLAR
Yeni (New) Keynesgil Görüş
: 1980 li yılların ortalarında birçok iktisatçı
fiyat yapışkanlıklarını temel alan teorileri
geliştirmeye başlamıştır. Bu iktisatçılara Yeni
Keynesgil denilmektedir. Yeni Keynesgiller, 1960 ve
1970 li yıllardaki Keynesgillerden farklı olarak
fiyat katılıklarının sebebini tam olarak ortaya
koyan yapışkan fiyat - teorileri geliştirmektedir.
Hatta Yeni Keynesgiller rasyonel bekleyişler
varsayımı altında bile fiyat ve ücretJerde yine de
ya-pışkanlıklann olabiliceğini ortaya koymaktadır.
Bu bağlamda birçok yeni teori geliştirilmeye
başlamıştır.
1 - Küçük Katalog (Liste) Maliyetleri : Rasyonel
firma yöneticilerin nispeten uzunca bir dönem
fiyatlarını niçin sabit tuttuklarını
açıklamaktadır.
2 - Etkin Ücret Hipotezi : 1950 li yıllarda Harrey
Leibenstein gelişen ödenecek yüksek ücretlerin
çalışanların daha iyi beslenmelerine ve daha fazla
eğitim görmelerine neden olarak, emeğin
prodüktivitesini arttıracağını ileri sürmüştür.
Etkin Ücret Teorisi eksik istihdamın nedenini
açıklamaktadır.
3 - Hysteresis Hipotezi ve İçerdekiier -
Dışardakiler Teorisi Bir ekonomide kısa dönemde
geçici olarak meydana gelen şokların
uzun dönem dengesini bozması, durumun yeniden
normale dönmesiyle ekonominin eski uzun dönem
dengesine geri dönmemesine hysteresis hipotezi
denilmektedir. Mysteresis Hipotezi Yeni Keynesgiller
tarafından 1980 li yılların sonlarında ortaya
atılmıştır.
Hysteresis Hipotezi'nin bur uzantısı da içerdekiier
- Dışardakiler Teorisidir. Bu teoriye göre belli
bir firmada halen çalışmakta olanların bir içsel
ayrıcalığı vardır. Çünkü onların yerine başkalarını
koymak isteyen bir firma maliyetle karşılacaktır.
Bu nedenle firmada halen çalışanların firma
tarafından yeni işe alınacaklarla ilgili koşullar
üzerinde belli ölçüde kontrolleri söz konusudur.
4 - Girdi Çıktı Tablosu Yaklaşımı : Hem nominal hem
de nispi fiyatların rijit olabileceğini ortaya
koymaktadır. Girdi - çıktı tablosu ekonomideki tüm
çalışanların ve firmaların üretim ve fiyat
kararlannı hesaba, katmaktadır.
5 - Monopolcü Rekabetin Geçerliliği : Monopolcü
rekabet teorisi temelde nispi fiyatları
içirmektedir.
6 - Fiyat ve Ücretlerin Aralıklı Olarak
Belirlenmesi : Ekonomide fiyat ve ücretler zaman
içinde aralıklı olarak belirlenir. Bu durum bireysel
fiyat ve ücretler sık sık değiştirildiği zaman bile,
aralıklı saptamalar fiyat ve ücretlerin yavaşça
ayarlanmasına neden olur.
7 - Resesyon ve Koordinasyon Başarısızlığı : Bazı
iktisatçılar resesyonu koordinasyonu başarısızlığına
bağlamaktadır. Koordinasyon sorunu ücret ve
fiyatların sırasında ortaya çıkmaktadır.
DİĞER KEYNESGİL GÖRÜŞLERİ
Post - Keynesgil Yaklaşım : Post - Keynesgiller
özellikle fiyatların maliyetler üzerine konan mark -uplarla
belirlendiğini ekonomide içgüdüsel davranışların
doğal eksik istihdam olgusunun olmadığını iddia
etmektedir.
Yapısalcılar : Doğal eksik istihdam oranı ekonominin
dışından belirlenen sabit bir olgu değil, daha çok
ekonomideki talep ve arz yapısının bir sonucudur.
Yapısalcı okul özellikle 1960 lı yıllarla 1980 li
yıllar arasında Avrupada gözlenen doğal işsizlik
oranının nedenleri üzerinde durmaktadır.
Eurosclerosis:
Reel ücretlerin Avrupada ABDya göre yüksek
olmasıdır.
Bazı Avrupa ülkelerinde enflasyonla mücadele
politikalarından sonra normal olarak işsizlik kendi
doğal konumuna geri dönmediği gözlenmiştir. Bu
durumu açıklayan yapısalcı teorilere kırılgan
denge hipotezi denilmektedir.
ARZ YANLI EKONOMİ GÖRÜŞÜ
: Temelde monetarist içeriklidir. Ancak bazı maliye
politikası araçları ile ilgili önerilerinden dolayı
Keynesgil esintiler de taşımaktadır.
Arz yanlı ekonomi taraftarların vergi oranlannın
düşürülmesi ya da vergi reformu sonucu (bu tür
politikaya Reaganomics denilmektedir ve ar - ge
harcamaları ve beşeri sermaye yatırımlarıyla bu tür
politikaya Clintonomic's denilmektedir) toplam arzın
büyüme oranının ya da potansiyel GSYH'nın
arttırılabileceğini savunmaktadır.
ÇAĞDAŞ MAKRO EKONOMİK GÖRÜŞLERİN KARŞILAŞTIRILMASI
• Temel Aldıkları Zaman Aralığı
: Ilımlı ya da Friedman'cı monetarist görüşe göre
ekonomik analizlerde uzun dönem ön planda
tutulmaktadır.
Yeni Klasik Rasyonel Bekleyişler Teorisinde kısa -
uzun dönem ayrımının önemi yoktur. Neo ve Yeni
Keynesgillere göre ekonomik analizlerde kısa dönem
ihmal edilmemelidir. Aşırı Keynesgiller açısından
ise kısa dönem çok önemlidir.
• Ekonominin Tam İstihdamda Çalışma Olasılığı:
Ilımlı ya da Friedman'cı monetarist görüşe göre
ekonomi hiçbir şekilde tam istihdamın çok uzağında
kalamaz.
Yeni Klasik Rasyonel Bekleyişler Teorisine göre
ekonomiler tam istihdamın uzağında olabilirler.
Aşırı Keynesgillere göre ise ekonomi pekala tam
istihdamın uzağında kalabilir.
• Piyasaların Temizlenme Olasılığı: Ilımlı
ya da Friedman'cı monetarist görüşe göre piyasalann
ayarlanması oldukça hızlıdır.
Yeni Klasik Rasyonel Bekleyişler Teorisine göre tüm
piyasalarda ayarlanmalar hızla olur ve piyasalar
hızla temizlenir.
Neo ve Yeni Keynesgillere göre piyasaların
ayarlanması oldukça yavaştır. Aşağı Keynesgillere
göre piyasalarda ayarlanmalar çok yavaş bir şekilde
olur.
• Uygulanacak Ekonomi Politikalarının Türü ve
Başarı Şansı: Ilımlı ya da Friedman'cı
Monetarist görüşe göre arz yanlı politikalar talep
yanlı politikalardan daha önemlidir. Ancak ekonomide
talepte meydana gelecek sert dalgalanmalardan
kaçınılmalıdır.
Yeni Klasik Rasyonel Bekleyişler Teorisine göre
talep yanlı politikaların yararı yoktur. Önemli olan
arz yanlı politikalardır. Hatta arz yanlı
politikalar hayati öneme sahiptir.
Neo ve Yeni Keynesgillere göre ekonomide talep
yönetimi önemlidir. Aşırı Keynesgillere göre ise
önemli olan talep yanlı politikalardır.
• Hysteresis Etkisi:
Ilımlı Monetarist ve Yeni Klasik Rasyonel
Bekleyişler görüşüne göre böyle bir etki söz konusu
değildir. Neo ve Yeni Key-nesgil görüşte bu etki çok
önemlidir.
• Benimsenen Ekonomik Yöntem: Reel
konjonktür teorisinin dışındaki tüm görüşler
tümdengelim yöntemini kullanırken bu teori tümevarım
yöntemini benimsemektedir.
ÇAĞDAŞ MAKROEKONOMİK GÖRÜŞLERİN ANLAŞMAZLIK
NOKTALARI
Makroekonomi ve Siyaset
: Bazı iktisatçılara göre, eğer piyasa ekonomisinin
devletin müdahalesi olmaksızın hemen hemen serbestçe
işlemesine izin verilirse, ekonomi çeşitli
makroekonomik amaçları daha iyi
gerçekleştirecektir. Diğer bazı ekonomistlere göre
eğer bazı makroekonomik amaçlara ulaşılmak
isteniyorsa devlet müdahale etmelidir.
Ücret ve Fiyatların Esnekliği
: Siyasi olarak sağda yer alan bazılarına göre ise
kısa dönemde ücretler tam esnek olmayabilir.
Sendikaların ücretleri denge düzeyinin üzerinde
tutmak istemeleri halinde böyle bir durum meydana
gelir. Bazı siyasetçiler ise ücretlerin ve
fiyatların çok esnek olduğu varsayımını reddeden
iktisatçıların görüşlerini benimsemektedir. Genel
olarak siyasi yelpazede sola doğru kaydıkça, ücret
ve fiyatların daha büyük ölçüde esnek olmadığı
varsayılmaktadır.
MAKROEKONOMİK POLİTİKA AMAÇLARI
• Eksik istihdamı doğal düzeyinde tutmak.
• Reel GSMH da istikrarlı bir büyüme sağlamak.
• Düşük ve öngörülebilir enflasyon oranını
gerçekleştirmek.
• Ülke parasıyla yabancı paralar arasında
istikrarlı bir döviz kuru sağlamak.
• Dengeli bir dış ticaret yürütmek.
EKONOMİNİN İSTİKRARININ SAĞLANMASINDA KULLANILAN
ALTERNATİF ARAÇLAR
Genel olarak Keynesgil iktisatçılar duruma göre para
ve maliye politikası izlenmesini savunurken,
monetarist iktisatçılar kurala göre para ve maliye
politikaları izlenmesini savunmaktadırlar. Önceden
saptanmış kural ekonominin durumundan bağımsız
olarak izlenen politikaları içermektedir. Duruma
göre politikalar ekonominin durumuna göre
politikaların izlenmesini içermektedir.
|