Ekonomik Büyüme
Üretim Fonksiyonu ve Büyümenin Kaynakları
Üretim Fonksiyonu
: iki girdi kullanarak (sermaye ve emek) elde edilen
toplam hasılayı göz önüne alalım. Buna göre üretim
forksiyonunu
Y=F(K,L,T)
biçiminde yazabiliriz. Burada Y toplam hasıla, K sermaye
stoku (ekonomideki tüm makinelerin ve teçhizatın,
fabrika binalarının ve konutların toplamını
içermektedir) ve L de çalışanların sayısıdır. T ise
üretim teknolojisinin durumunu göstermektedir.
Teknoloji ile anlatılmak istenen, dar anlamda
ekonomide üretilebilecek ürünlerin yanında bunları
üretmek için kullanılabilecek üretim yöntemlerindir.
Geniş anlamda teknolojik durumu
değerlendirdiğimizde; bir ekonomide ne kadar
üretimin gerçekleştirileceği firmaların ne kadar iyi
işlediğine, piyasaların davranışlarına ve
organizasyonlarına, hukuk sistemine ve bunun
uygulanmasını, politik çerçeveye ve benzeri
faktörlere bağlı olarak düşünebiliriz.
Büyümenin Kaynakları
: Ekonominin sermaye ve işgücü miktarından oluşan
üretim faktörleri stokundaki artışlar ile
teknolojideki gelişmeler büyümenin kaynaklarıdır.
1- Sermaye Birikimi
Sermayenin marjinal ürünü (MPK) :Sermayedeki bir
birimlik değişmenin hasıla miktarına yol açtığı
değişme miktarıdır. Eğer sermaye miktan AK kadar
artarsa hasıla (Y) yaklaşık olarak
MPK x AK kadar artacaktır: AY = MPK x AK
Örnek:
Sermaye stokunda 200 birimlik bir artış,
sermayenin marjinal ürünü 0.50 iken hasılada 100
birimlik artış sağlayacaktır. 2- İşgücünde Artış
AY = MPL x AL
MPL emeğin marjinal ürünü olup, emekteki bir birimlik
değişmenin hasılada yol açtığı değişme miktarını
ifade etmektedir.
Örnek:
MPL 6 iken, işgücündeki 20 birimlik bir artış
hasılada yaklaşık olarak 120 birimlik artışa yol
açacaktır.
SOLOW BÜYÜME MODELİ
Robert Solow'un geliştirdiği sermaye birikimi, tasarruf ve
ekonomik büyüme arasındaki ilişkileri inceler.
Hasıla ve Sermaye Arasındaki Etkileşim
Ekonomideki sermaye miktarı üretilebilecek hasılanın
düzeyini belirler. Hasıla düzeyi de sırası ile
tasarrufun ve yatırımın düzeyini belirler. Böylece
ne kadar sermaye birikimi olacağı belirlenir.
Durağan Durumda Sermaye ve Hasıla Düzeyleri
İşçi başına hasıla ve sermayenin artık değişmeyeceği durum
ekonominin durağan durumu olarak tanımlanır.
Durağan durumda işçi başına sermayedeki (ve
hasıladaki) değişme sıfırdır.
Solow'un büyüme modelinin merkezinde durağan büyüme
modeli vardır. Bu kavram ekonominin istikrarlı bir
büyüme trendinin olduğunu ortaya koymaktadır.
Ekonomi geçici olarak bu trendden sapsa da uzun
dönemde ekonomiyi trende döndürecek kuvvetler
vardır.
Nüfus Artışının Sonuçları
Nüfus Artışının Durağan Duruma Etkisi: Nüfus artışının
etkisi aynen sermayenin amortismanı gibi kişi
başına ya da işçi başına sermaye stokunu ve işçi
başına hasılayı azaltmak yönündedir.
Nüfus Artış Hızında Bir Yükselmenin Etkileri:
Nüfus artışındaki bir hızlanma ekonominin toplam
hasılasının eskisinden daha yüksek bir oranda
büyümesini sağlarken, kişi başına hasılayı, düşük
bir düzeye indirmektedir
Teknolojik İlerlemenin Sonuçları
Teknolojik ilerlemeyi İçeren İşçi Başına Üretim Foksiyonu
Hasıla iki faktör tarafından üretildiğini düşünebiliriz:Bir
yanda sermaye öte yanda etkin işgücü (L x T) dir.
Teknolojik İlerlemenin Valığında Durağan Durum
Dengesi
Durağan durumda, işçi başına hasıla tekonlojik ilerleme
oranında büyümektedir.
Durağan durumda hasıla, sermaye ve etkin emek hep birlikte
aynı (n+f) oranında büyüdüğü için, bu ekonominin
durağan durumu aynı zamanda dengeli büyüme
durumu olarak da isimlendirilir.
Tasarruf Oranı ve Altın Kural
Tasarruf oranının sıfıra eşit olduğu bir ekonomide sermaye
sıfırdır. Bu durumda hasıla ve tüketim de sıfırdır.
Böylece tasarruf oranının sıfır olması uzun dönemde
sıfır tüketimi ifade eder.
Tasarruf oranının 1 'e eşit olması uzun dönemde sıfır
tüketimi ifade eder.
Tüketimi en büyük miktarına ulaştıran tasarruf oranının 0
ile 1 arasında bir değerinin olması
gerektiğidir.Tasarruf oranının bu değeri aşması
halinde tüketim sadece kısa dönemde değil uzun
dönemde de azalır, Bunun nedeni; tasarruf oranı
arttıkça artan sermayenin hasılada giderek azalan
bir artışa yol açması, buna karşılık hasılanın
giderek daha fazla bir kısmının sermayedeki
yıpranmaları karşılamaya ayrılmasıdır. Tasarruf
oranının bu kritik değeri ile ilişkili sermaye
düzeyi sermayenin altın kural düzeyi olarak
adlandırılır. Bu, uzun dönem tüketiminin maksimize
edildiği düzeydir.
FİZİKSEL SERMAYEYE KARŞI BEŞERİ SERMAYE VE
ENDOJEN BÜYÜME
Ekonomide çalışanların sahip oldukları ve
ekonomistlerin insan sermayesi ya da beşeri sermaye
olarak adlandırdıkları bir tür sermayedir.
Üretim fonksiyonunun
Genişletilmesi
Beşeri sermayeyi hesaba katarak analizimizi genişletmenin en
doğal yolu işçi başına üretim fonksiyonunu Y/L =
f(K/L, H/L) dir.
Şimdi işçi başına hâsıla düzeyi hem işçi başına fiziksel
sermayeye (K/L), hem de işçi başına beşeri sermaye
düzeyine (H/L) bağlıdır. Daha önceden de
belirtildiği gibi işçi başına sermayedeki artış işçi
başına hâsılada artışı sağlamaktadır. Yine ortalama
beceri (hüner) düzeyindeki bir artış da işçibaşına
daha fazla hâsılanın üretilmesini sağlar. Daha
kalifiye işçiler karmaşık makineleri ve araçları
kullanabilir, beklenmedik güçlükleri aşabilirler ve
yeni görevlere çok çabuk uyum sağlayabilirler. Tüm
bunlar işçi başına hâsıla artış yaratan unsurlardır.
Beşeri Sermaye, Fiziksel Sermaye ve Hâsıla
Emek başına hâsılanın yaklaşık bir şekilde
ekonomideki fiziksel sermayenin ve beşeri
sermayenin miktarına bağlı olduğu ifade
edilmektedir. Daha fazla tasarruf yapan ülkeler ve /
veya eğitime fazla harcama yapanlar işçi başına
hâsılanın önemli ölçüde daha yüksek olduğu durağan
durum düzeylerine ulaşabilirler.
Endojen (İçsel) Büyüme
Robert Lucas ve Paul Romer'in önderliğinde araştırmacılar
fiziksel ve beşeri sermaye biriminin kombinasyonu
(birlikteliği) ekonomik büyümeyi sürdürmek için
gerçekte yeterli olabiliceği olasılığını
açıklamışlardır.
Bu araştırmacıların açıklamış olduğu modeller endojen
(içsel) büyüme modelleri olarak adlandırılır.
Solow modelinin aksine bu modellerde büyüme uzun
dönemde bile tasarruf oranı ve eğitime yapılan
harcama oranı gibi çeşitli değişkenlere bağlı
olduğunu belirtilmektedir.
TEKNOLOJİK İLERLEMENİN BELİRLEYİCİLERİ
Teknolojik ilerleme denilince, mikroçiplerin keşfedilmesi,
DNA yapılarının bulunması gibi büyük buluşlar insan
aklına gelmektedir. Teknolojik ilerleme daha çok
monoton (sıkıcı) süreçler sonucu sağlanmıştır ve
firmaların AR - GE (araştırma -
geliştirme) faaliyetlerinin sonucudur.
AR - GE Harcamaları Kararları
Firmaların yeni
makineler alma nedeni, ya da yeni fabrika inşa etme
nedeni aynen firmanın AR - GE için harcama yapma
nedenidir, yani beklenen kârını arttırmaktır.
Bir firmanın kendi fikirlerini başkalarının kendilerine mal
edecekleri konusunda ne derece endişe duyacağı
büyük ölçüde yeni bir teknolojik buluş için yasal
korumaya bağlıdır. Yasal koruma yoksa, yeni bir ürün
geliştirmeden elde edilecek beklenen kârın düşük
olması olasıdır.
Patent yeni ürün geliştiren (genelde yeni bir teknik
ve araç) firmaya belirli bir süre için başkalarının
bu yeni ürünü üretmede kullanamama hakkini
sağlamaktadır. Ancak patent yasalarının varlığında
bile, koruma bütünüyle sağlanamamaktadır.
AR
- GE Harcamaları ve Teknolojik İlerleme
AR - GE düzeyini ve teknolojik ilerleme oranını
araştırmanın verimliliği ve araştırma sonuçlarının
uygulanabilirliği belirler. Teknolojik
ilerlemenin az olduğu ülkelerde genelde zayıf patent
koruması vardır. Fakir ülkeler yeni teknolojilerin
üreticisi olmaktan ziyade bunun kullanıcısıdırlar.
Teknolojik ilerlemelerin çoğu fakir ülke içindeki
buluşlardan değil, daha ziyade yabancı
teknolojilerin adapte edilmesinden gelmektedir,
DENEME SORULARI
1. Kullanılan emek ve sermaye gibi girdilerin
miktarı ile bu girdilerle üretilebilecek maksimum
miktarı arasındaki ilişkiye ne ad verilir?
A) Tüketim Fonksiyonu B) Üretim Fonksiyonu C)
Yatırım Fonksiyonu D) Girdi Fonksiyonu E) Teknolojik
Fonksiyon
2. Sermayedeki bir birimlik
değişmenin hasıla miktarında yol açtığı değişme
miktarına ne ad verilir?
A) Sermaye B) Ürün Geliri C) Sermayenin marjinal
ürünü D) Girdinin marjinal verimi E) Girdinin
marjinal külfeti
3. AT/T
terimi neyi ifade etmektedir?
A) Solow artığı B) Lukas
çarpanı C) Laspeyres çarpanı D) Süper çarpan E)
Gini çarpanı
4. İşçi başına hasıla ve sermayenin artık
değişmediği duruma ne ad verilir?
A) Enflasyon vergisi B) Konjonktür C)
Ekonominin durağan durumu D) Ekonominin canlanma
durumu E) Depresyon
5. Solow'un büyüme modelinin merkezinde
aşağıdaki kavramlardan hangisi vardır?
A) Durağan Durum B) Dalgalanma C)
Depresyon D) Resesyon E)
Devalüasyon
6. Robert Lucas ve Paul Romer'in ekonomik
büyümeyi sürdürmesi için aşağıdakilerden hangisi
yeterlidir?
A) Beşeri ve fiziksel sermayenin birlikteliği B) AR
- GE faaliyeti yüksekliği C) Teknolojik devinim
D) Enflasyon vergisi yüksekliği E) Kredi Limitinin
yüksekliği
7. Sermaye stoğunda 200 birimlik bir artış
sermayenin marjinal ürünü 0.25 iken hasılada kaç
birimlik artış sağlanır?A) 50 6)75 C)100 D)
220 E) 250
8. Türkiye ekonomisinin en hızlı büyüdüğü
dönem aşağıdakilerden hangisidir?
A) Atatürk dönemi B) İnönü dönemi C) Bayar
dönemi D) ikinci Dünya Savaşı dönemi E)
Özal dönemi
9. Türkiye büyüme oranı açısından aşağıdaki
grublardan hangisine dahildir?
A) Düşük gelirli ülkeler B) Düşük orta
gelirli ülkeler C) Üst orta gelirli
ülkeler D) Yüksek orta gelirli ülkeler
E) Yüksek gelirli ülkeler
10. Emek miktarındaki 20 birimlik artış, emeğin
marjinal ürünü 10 iken, marjinal hasılada ne
kadarlık artışa yol açar?
A) 200 B) 250
C) 300 D) 350 E) 400
YANITLAR: 1-B 2-C 3-A 4-C 5-A 6-A
7-A 8-A 9-C 10-A
|