Faktör Piyasalarında Fiyat ve Gelir Analizi
Üretim
Faktörlerinin Fiyatlandırılması
Bir ülkede kazanılan gelirlerin üretime katılan faktörlerce
paylaşımına gelirin fonksiyonel dağılımı
denir.
işte emek, sermaye, toprak ve girişim olarak adlandırılan bu
üretim faktörlerinin gelirden aldıkları ücret, faiz,
rant ve kârın nasıl oluştuğu bu ünitemizin
konusudur.
Analizimize başlamadan önce şu farkın ortaya konulması
gerekir. Üretim faktörü ve faktör hizmeti aynı şey
değildir. Bir faktörün fiyatı söz konusu olduğunda
faktörün sağladığı hizmetin fiyatı anlaşılmalıdır.
İnsanların mal ve hizmelere olan doğrudan talepleri dolaylı
olarak üretim faktörlerinin hizmetlerine de talep
yaratır. Bu nedenle üretim faktörlerinin
hizmetlerinin talebi "türev talep" özelliği
taşır.
Emek gücüne katılan bir kişinin katkısına (üretimine kadar
katkı) emeğin (faktörün) marjinal
prodüktivitesi denilmektedir.
Diğer üretim faktörleri sabitken bir faktörün
hizmetinin miktarı arttırılırsa, üretim önce artan
oranda artar, sonra azalan oranda artar, belli bir
noktadan sonra üretim azalmaya başlar. Klasik
iktisatçılar buna "değişen verimlik yasası" adını
vermektedir. Aynı şekilde bu sürecin son safhasına
azalan verimler ilkesi veya azalan
marjinal prodüktivite prensibi de denilmektedir.
BİR FİRMANIN FAKTÖR HİZMET TALEBİ
Üretici bir faktörden bir birim daha fazla kullanarak elde
edilecek ek gelire marjinal ürün gelir (MÜG)
denir.
Marjinal ürün gelirhATG;
toplam gelirdeki artış AX: kullanılan faktör
miktarındaki artış gösterirken, ATG/AX'den
bulabiliriz.
MÜG'ni belirlemek için ikinci bir yol daha vardır. Ancak
bunun için üreticinin marjinal fiziki ürün ve
marjinal gelir eğrilerinin bilinmesi gerekir.
Marjinal ürün gelirin elde etmek için bu iki
eğrideki değerler çarpılır.
MÜG=MFÜxMG
Tam Rekabet Koşularında Marjinal Fizik Ürün ve
Marjinal Ürün Geliri Tam Rekabet piyasasında fiyat,
ortalama ve marjinal gelir ve talep aynı eğri ile
gösterilmektedir.
Monopol Durumda Marjinal Fiziki Ürün ve Marjinal
Ürün Geliri
Üretici, faktörün marjinal maliyetinin marjinal ürün
gelirine eşit olduğu noktaya kadar herhangi bir
faktörü istihdam ederek kârını maksimize edecektir.
Eğer faktör hizmeti tam rekabetçi bir piyasada satılırsa,
üretici arzuladığı miktarda faktörü sabit bir
fiyatla satın alacaktır. Bu durumda ek birimin
maliyeti faktörün fiyatıdır.
MÜG=MM=FA
BİR ENDÜSTRİNİN FAKTÖR HİZMET TALEBİ VE
ESNEKLİĞİ
Her üreticinin faktör talep eğrisini yatay olarak toplayarak
bir ürün endüstrisinin faktör (emek) talep
eğrisini elde edebiliriz.
Bir endüstrinin faktör hizmet talep eğrisinin esnekliği
yalnızca her üreticinin MFÜ eğrisine bağlı değil
aynı zamanda ürün talep eğrisinin esnekliğine de
bağlıdır.
Faktör hizmet talebinin esnekliği:
Faktör fiyatı değiştiğinde talep edilen faktör
miktarının değişme oranını gösterir. Faktör talep
miktarındaki yüzdesel değişmenin faktör fiyatındaki
yüzdesel değişmeye oranlanması ile bulunur. Emek (ya
da diğer faktör) hizmet talebinin esnekliği şuhlara
bağlıdır.
1) Ürünün talep esnekliğine:
Ürün talep esnekliği ne kadar fazlaysa, onu üretmek
için kullanılan emek talep esnekliği o kadar fazla
olacaktır.
2) Toplam üretim maliyeti içindeki emek
maliyetinin oranına:
Toplam üretim maliyeti içinde emek maliyeti ne kadar büyükse, emek
talep esnekliği o kadar büyük olacaktır.
3) Üretimde kullanılan diğer faktörlerin emeği
ikame güçlüğüne
4) Zamana
Faktör arzı, faktör fiyatı arttıkça artar.
Bu genel kuralın istisnası olan bazı durumlar da vardır.
Örneğin toprak faktörünün arzı sınırlı olduğu için
dar anlamda toprak arz eğrisi, miktarı sabit düşey
bir doğru olabilir.
Emek faktörünün arz eğrisi, yüksek fiyat seviyelerinde
geriye dönüş yaparak negatif eğimli hale gelebilir.
FAKTÖR PİYASASINDA DENGE
Bir üretim faktörünün eline geçen gelirin
ekonomik rant ve transfer, kazancı olmak üzere
iki bileşeni vardır. Bir diğer deyişle üretim
faktörünün toplam geliri ekonomik rant ve transfer
kazançlarından oluşur. Ekonomik rantla toprak
rantını karıştırmamak gerekir.
Ekonomik rant tüketici artığına benzemektedir.
Ekonomik rant bir faktör sahibinin faktörünü
kullanıma arz etmek için istediği miktarın üstünde
elde ettiği gelire denir. Transfer kazancı, bir
üretim kullanmanın fırsat maliyetidir.
Ekonomik rant bir faktör arzcısının halen elde ettiği faktör
fiyatıyla belli bir miktar üretim faktörünü arz
etmek istediği minimum faktör fiyatı arasındaki
farktın
Emek Arzı
Gelir ve İkame etkileri boş zaman talebi (veya emek arzı)
çerçevesinden de geçerlidir.
1) Gelir Etkisi:
Daha yüksek ücret tüketiciyi daha zengin yapar.
İnsanların servetinin artması boş zaman da dahil
mal talebini artırır.
2) İkâme Etkisi:
Ücret oranı boş zamanın fiyatı (fırsat maliyeti)
olduğundan tüketiciler saat ücretinden vazgeçerek
kendi boş zamanını satın alır. Ücret oranı
yükseldiği zaman, tüketicinin satın alabileceği
diğer mallara göre boş zaman yükseldiği zaman,
tüketicinin satın alabileceği diğer mallara göre
boş zaman yükseldiği zaman, tüketicinin satın
alabileceği diğer mallara göre boş zaman daha pahalı
hale gelir. Böylece bir ücret artışı bireylerin
daha az boş zaman fakat daha fazla mal satın
almalarına neden olur.
Bazı çalışanlar ücret oranındaki artışa daha fazla
çalışarak tepki gösterirken, diğerleri daha az
çalışarak tepki gösterebilirler.
Bu konuda yapılan bazı araştırmalar şu sonuçları
ortaya koymuştur
* Çalışanların büyük bir çoğunluğu için ücret değişmelerine
karşı emek arzının cevabı çok güçlü değildir.
* Düşük ücretli işçilerde ikâme etkisi öne
çıkmaktadır. Böylece ücretler yükseldiği zaman daha
fazla çalışacaktır.
* Yüksek ücretli işçilerde gelir etkisini
dengelemektedir.
Böylece ücretler çok yükseldiği zaman daha fazla
çalışamamaktadır.
Emek Talebi ve Denge Ücretinin Belirlenmesi
Emek talebinin marjinal ürün gelir eğrisi beliler. Kârın
maksimize etmek isteyen firma marjinal ürün geliri
piyasa ücret oranına eşit oluncaya kadar emek
istihdam edecektir.
FAİZ
Bir ülkedeki faktör sahiplerinin elde ettikleri gelirin
önemli bir kısmını faiz gelirleri oluşturur. Faiz,
sermayenin getirişidir. Sermaye söz konusu olduğunda
prodüktivitenin fiziksel temeli emekde olduğu gibi
açık değildir.
Sermaye mallarının yapımı için daha dolambaçlı ve belli bir
zamanın geçmesini gerektiren yöntemler kullanılır.
Dolambaçlı üretim yöntemleri daha prodüktiftir,
belli bir sürenin geçmesini gerektirir. Öte yandan
herhangi bir şeyin üretilmesi, önce makine ve
teçhizat alınması dolayısıyla para harcamasını
gerektirir. Burada temel sorun, bakım masrafları
düşüldükten sonra yatırımın miktarının artabileceği
dikkate alındığında sermayenin marjinal
prodüktivitesi düşmeyecektir.
Öte yandan bir ekonomide sürekli olarak yeni buluşlar
yapılmaktadır. Buluşlar sermaye artışının marjinal
prodüktivitesinde yarattığı düşüşü fazlasıyla
dengeleyerek sermayenin marjinal prodüktivitesi
eğrisinin sağa kaymasına neden olacaktır.
TOPRAĞIN GETİRİŞİ (RANT)
"Toprak" ya da "doğa" terimleri ile açıklanan üretim
faktörü, ekilebilir
topraklar yanında, madenler, petrol yatakları ve yer altı
suları gibi doğal kaynaklar da, orman ve sular gibi
yerüstü kaynakları da bu kavramın içine girmektedir.
Bir üretim faktörü olarak "toprak" m en
önemli özellikleri şunlardır.
1) Toprak miktarı bakımından sınırlı ya da kıt bir
kaynaktır.
2) Toprağın başka yere taşınması imkansızdır. Yâni,
toprak nerede bulunuyorsa ancak orada üretime
katılabilir.
3) Toprağın çoğaltılması mümkün değildir. Yâni, ne
insan gücü gibi, ne de sermaye gibi zamanla arz
miktarlarını arttırmak söz konusudur.
O hâlde toprak sahibinin üretiminden aldığı payın tamamı
ekonomik rant niteliği kazanmaktadır. Bir üretim
faktörünü belirli bir alanda tutmak için ödenmesi
gereken bedele transfer geliri denir. Ve bu
miktarı aşan ödemeler ekonomik rant olarak
nitelendirilir.
Rant sözcüğünün aslı İngilizce'dir. (Rent) ve kira demektir.
Kiraya verilen bisiklet, kamyon veya traktör doğal
kaynak değil sermaye mallarıdır. Buna karşılık, ev
apartman ve çiftlik kirası içinde toprak unsurunun
payı olmakla birlikte onun üzerine sonradan bina ve
tesisler yapmak için insanlar emek ve sermaye
yatırmışlardır.
Toprak arasındaki kalite farklarından ya da pazar olan
uzaklık farklarından doğan ranta ise
diferansiyel rant denir. Klasik rant teorisini
ortaya koyan David Ricardo'nun açıklamaları,
diferansiyel rantın izahıdır.
Toprak doğada hazırdır yani üretilmiştir. Dolayısıyla,
toplum açısından reel maliyeti sıfırdır. Toprağı
başka bir yere taşımak da mümkün değildir; yani
toplam açısından toprağın alternatif maliyeti de
sıfırdır.
Toprak rantını tarım alanında kullanılan toprağın rantı ile
kentlerde iş yeri ve konut alanı olarak kullanılan
arsaların rantı olarak ikiye ayırmak mümkündür.
İkinci tür ranta şehir rantı adı verilir.
KÂR
Bir iş adamının eline geçen yıllık gelirin içinde,
kendisinin bile tamamen kâr geliri sanmasına rağmen,
gerçekte çok çeşitli gelirler bulunabilir. Örneğin
iş adamı kendi firmasının başında yönetici olarak
çalışmaktadır; fakat ücret ve maaş olarak kendisine
hiçbir ödeme yapılmamaktadır. Bu durumda yıl
sonunda eline geçen kârın bir kısmı bu nitelikte bir
ödemedir; yani yönetici gelir cinsinden bir emek
getiridir. iş adamı aynı zamanda işe kendi
sermayesini koymuş ise buna ayrıca faiz yürütmediği
için, yıl sonunda eline geçen paranın bir kısmı da
faizdir; yani bir mülk geliridir. Firmanın
kullandığı toprak veya arsa iş adamının kendisine
ait ise kâr zannettiği gelirin içinde rant da
vardır. Bütün bunların dışında kalan bir gelir söz
konusu ise onu da saf anlamda kâr olarak kabul
edebiliriz.
Klasik iktisatçılar faiz ile kârı karıştırdıkları için ayrı
bir torileri yoktur. Neo klasik iktisatçılarından
bir kısmı kârı (girişim) unsurlarının karşılığı
olarak görürler.
Amerikalı iktisatçı Frans Knight'nın kâr teorisine göre,
girişimci, yükleniminin karşılığı olarak kâr adı
altında bir gelir elde etmektedir ki bu kâr her
zaman pozitif bir miktar olmaz. Bazen negatif olur.
Yani zarar ortaya çıkabilir.
J. Schumpeter'e göre kâr geleneksel işlerin yapılması
karşılığı elde edilen bir gelir değil; yenilikler
yapan, yeni pazarlar açan, yeni ürünler bulan
dinamik müteşebbislerin (girişimlerin) yaratıcı
çabalarının karşılığı olarak elde ettikleri
gelirlerdir.
İPUCU
* Gelirin fonksiyonel bölüşümü toplam ulusal gelirin başlıca
üretim faktörleri arasında paylaşımı anlamına
gelir.
* Bir faktörden bir birim daha fazla kullanarak elde
edilen ek getire marjinal ürün geliri (MÜG) denir.
MÜG eğrisi aynı zamanda faktör talep eğrisidir.
* Bir endüstrinin faktör talep eğrisi, her
üreticinin faktör talep eğrisinin yatay olarak
toplamı alınarak bulunur.
* Serbest piyasa şartlarında emek arz ve talep
eğrisinin kesiştiği noktada denge ücret seviyesi
oluşur
|