Toplam
Talep - Toplam Arz Eğrileri İle Klasik ve Keynesgil
Makroekonominin Temelleri
TOPLAM TALEP: Her fiyat (P) düzeyinde, tüketicilerin,
girişimcilerin ve devletin birlikte satın almak
istediği mal ve hizmet miktarını yâni reel ulusal
çıktıyı gösteren bir eğridir.
Fiyat düzeyindeki bir değişme aynı oranda hem mal
fiyatlarını hem de faktör fiyatlarını (ücretleri)
değiştirir. Dolayısıyla fiyat düzeyindeki bir
yükselme satın alma gücünde bir düşmeyle
sonuçlanmaz. Bu durumda toplam talep eğrisinin (AD)
biçimi şekilde görüldüğü gibi düşey olacaktır.
Toplam talep eğrisinin (AD) şekildeki gibi sol
yukarıdan sağ aşağıya doğru negatif eğimli olması üç
etkene dayanır:
1) Faiz oranı etkisi
2) Servet ya da reel ankes etkisi
3) Yabancıların satın alımları
Toplam Talep Belirleyen Fiyat Dışı Etmenler
Reel GSYH'daki değişmeleri anlamak için, fiyat
düzeyindeki değişmelere bağlı talep değişmeleri ile
fiyat dışı etmenlere bağlı toplam talep
değişmelerini birbirinden ayırtetmek gerekir.
Şekilde görüldüğü gibi, toplam talepteki bir artış
toplam eğrisini sağa AD1 den AD2 ye kaydırmıştır.
Tersine toplam talepteki bir azalış, toplam talep
eğrisini sola AD1 den AD3 e kaydırmıştır.
1) Tüketim harcamalarında değişme
a) Tüketicinin servetinde değişme
b) Tüketicinin bekleyişlerinde değişme
c) Tüketicinin borç durumu
d) Vergi oranlarında değişme
2) Yatırım harcamalarında değişme
a) Faiz oranlarında değişme
b) Yatırım projelerinden beklenen kârlar
c) Kurumlar vergisinde değişme
d) Teknolojik gelişme
e) Kapasitelerin kullanılma oranı
3) Kamu harcamalarında değişme
4) Net ihracat harcamalarında değişme
a) Dış ülkelerin milli gelirlerinde değişme
b) Döviz kurlarında değişme
KISA DÖNEM TOPLAM ARZ EĞRİSİ
Her fiyat düzeyinde tüm arzcıların sunmak istediği
mal ve hizmet miktarını (reel GSYH) gösteren bir
eğridir. Kısa dönem toplam arz (AS) eğri üzerindeki
üç bölümden oluşur.
1) Keynesgil Aralık
: Ekonominin çok şiddetli bir ekonomik gerileme (resesyon) ya da
ekonomik çöküntü (depresyon) içinde olduğu, bir
diğer deyişle çok büyük miktarlarda atıl makina ve
teçhizat ve işsiz emek olduğunu ortaya koymaktadır.
Üretimde kullanılan girdiler artsa bile azalan
verimler yasası bir süre devreye girmeyecektir.
Nominal ücretlerin ve fiyatların aşağıya doğru
yapışkan olması toplam arz eğrisinin bir bölümünün
yatay olmasının başlıca nedenidir.
2) Klasik Aralık
: Ekonomi Yo reel milli hasıla düzeyinde tam
istihdam düzeyine ya da doğal işsizlik oranı
düzeyine ulaşır. Ekonomi bu durumda üretim
imkanları eğrisi üzerindeki bir nokta üzerinde
olacaktır. Ücret ve fiyatların artış yönünde esnek
olması, ekonominin kendi kendine tam istihdama
ulaşmasına neden olur.
3) Ara Aralık:
Bu aralıkta, reel üretimdeki artışa fiyatlardaki
artış eşlik etmektedir.
Toplam Arzı Belirleyen Fiyat Dışı Etmenler
: Toplam arz eğrisini fiyat dışı bazı etmenler
kaydırır. Bunun sonucu olarak toplam arz eğrisi
şekilde görüldüğü gibi AS1 den AS2 ye ya da AS3 e
kayabilir.
a) Girdi fiyatlarındaki değişme
Yurtiçi kaynakların fiyatlan
- toprak-emek - sermaye - girişimcilik - İthal edilen
kaynakların fiyatları - Piyasa gücü
b) Prodüktivitede değişme
c) Yasal kurumsal ortamın değişmesi
• Kurumlar vergisi ve sübvansiyonlar
• Kamu düzenlemeleri
UZUN DÖNEM TOPLAM ARZ EĞRİSİ (LAS)
Her firmanın kapasite çıktısını ürettiği ve
istihdamın tam olduğu zaman arz edilen reel GSYH'ı
gösterir. Sabit maliyetlerin daha fazla üretime
yayılmasının getirileriyle, tıkanıklıkların (darboğazlann)
ve makina arızalarının neden olduğu maliyetlerin
dengelendiği bir üretim düzeyi vardır, işte bu
üretim düzeyine firmanın kapasite çıktısı denir. Tam
istihdam düzeyi işsizliğin sıfır olması demek
değildir. Tam istihdam düzeyinde yalnızca
friksiyonel (geçici - arızi) işsizlik vardır.
Friksiyonel işsizlik yeni iş aramalarına, iş
değiştirmelere ve teknolojik gelişmelere bağlı
olarak ortaya çıkabilir. Tam istihdamdaki işsizlik
oranına, doğal işsizlik oranı denir.
DENGE REEL ÇIKTI VE FİYAT DÜZEYİ
Toplam arz ve toplam talep eğrilerinin kesişme noktası denge
fiyatı ve denge reel GSYH düzeyini belirlemektedir.
KLASİK EKONOMİNİN TEMELLERİ
Adam Smith'in Ulusların Zenginliği, adlı eserinin
yayınlanmasından 1930'lu yıllara kadar geçen döneme
Klâsikler adı verilmektedir.
Klâsik sistem, iki temel kavrama dayanmaktadır.
1) Tam istihdam düzeyindeki üretimi, satın alamayacak bir
harcama düzeyinin meydana gelmesi pek olası
değildir.
2) Toplam harcamalarda bir eksiklik meydana gelse bile,
fiyat-ücret ve faiz oranlarında oluşacak
değişiklikler sayesinde reel üretim, istihdam ve
reel gelirlerde düşme olmaması sağlanır.
Toplam Arz
Say Yasası:
Klasik sistemin arz yanını Say Yasasıyla
açıklayabiliriz. Say Yasası ya da geleneksel adıyla
Mahreçler Yasası'nı Fransız iktisatçı Jean Baptist
Say ortaya atmıştır. Bu yasa aslında malların
mallarla takas edildiği bir ekonomik sistem
çerçevesinde analizi yürütmektedir. Her arz kendi
talebini yaratır. Say Yasası'na göre bir ekonomi her
zaman tam istihdamda çalışır. Bu nedenle toplam arz
eğrisi (AS) düşeydir.
Klasik sistemde tasarruf yapılması nedeniyle ortaya
çıkabilen talep yetersizliği faiz teorisi ile
giderilir. Klasik sistemde faiz tasarrufun, bir
başka deyişle tüketimi kısmanın .karşılığıdır. Denge
faiz oranı tasarrufla yatınmın eşit olmaları halinde
oluşur.
Ücret Teorisi
: Klasik iktisatçılara göre ücretler esnektir ve
bazı insanlar işsiz kalıyorlarsa bunun nedeni
onların verimlerinden daha çok ücret talep
etmeleridir. Klasiklere göre eğer bir ekonomide
gönülsüz işsizler varsa, bunun sorumlusu ekonomik
sistem değil, onunu serbestçe işlememesi, temiz
olmamasıdır. Ekonominin temiz olmamasına ise,
sendikalar, iş mevzuatı ve devletin müdahaleleri
neden olmaktadır.
Toplam Talep
Klasik toplam talebin temelini değişim denklemi
oluşturmaktadır. Değişim denkleminin birçok biçimi
vardır. Bunlar arasında en çok kullanılan denklem MV
= Py dir. Eşitlikte M para miktannı, V paranın
dolaşım hızını, P fiyatlar genel düzeyini, y reel
geliri göstermektedir. Bu denklem bir özdeşliktir.
Çünkü denklemi nominal gelirin değerinin (P.y)
mevcut parayla (M) karşılanması gerektiğini
vurgulamaktadır. M ile paranın dolaşım hızı (V) nin
çarpımı, ekonomideki toplam mal ve hizmetlerin
nominal değerine eşit olmaktadır. Klasik
iktisatçılara göre "gönülsüz eksik istihdam" söz
konusu olamaz. Piyasada oluşan câri ücret oranında
çalışmak isteyen herkes iş bulabilecektir. Klâsik
teorinin mantığı Laissez Faire'in en iyi politika
olacağı sonucu vermektedir.
KEYNESGİL EKONOMİNİN TEMELLERİ
J.M. Keynes 1936 yılında yazdığı İstihdam, Faiz ve
Paranın Genel Teorisi adlı eseriyle bir devrim
yaparak Klasik sisteminin temellerine saldırmıştır.
Keynesgil teoriye göre kapitalist sistem tam
istihdamı otomatik olarak sağlayan bir mekanizmaya
sahip değildir. Ekonomi çok önemli bir eksik
istihdam düzeyinde çok yüksek bir enflasyon içinde
de dengeye ulaşabilir. Tam istihdam bir norm değil,
tesadüfen ulaşılan bir durumdur. Ekonomik
dalgalanmalar, münhasıran savaş, kuraklık vb. dışsal
güçlerle ilişkili değildir. Eksik istihdamın ve
enflasyonun nedeni çok büyük ölçüde, özellikle
tasarruf ve yatırım gibi bazı temel ekonomi
kararlarındaki başarısızlıklara bağlıdır
Keynesgil teori, Klasiklerin ileri sürdüğü gibi tasarruf ve
yatırımın faiz oranını belirlemeyeceğini, faiz
oranını para arz ve talebini belirleyeceğini
ekonomilerin eksik istihdam dengesinde
kalabileceğini, bunun da başlıca nedeninin ücret ve
fiyatların aşağıya doğru yapışkan rijit olduğunu
ileri sürmektedir. Keynesgiller insanların yalnızca
Klâsiklerin iddia ettikleri gibi faiz geliri elde
etmek için değil, başka güdülerle de tasarrufta
bulunur. Bunlar:
• Kötü günlerini düşünerek,
• insanlar çocukların eğitimi emeklilik
dönemlerinden düşecek gelirlerini takviye etmek için
• Günün birinde önlerine çıkacak uygun fırsatları
değerlendirmek için spekülasyon güdüsüyle ve cimri
oldukları için
DENEME SORULARI
1.
Aşağıdakilerden hangisi Toplam Talep eğrisinin
negatif eğimli olmasının nedenlerinden biri
değildir?
A) Faiz oranlarının etkisi B) Servet etkisi C) Reel
ankes etkisi D) Yabancıların satın alımları
E)
Otonom harcamalar
2. Aşağıdakilerden hangisi Toplam Talep eğrisini kaydıran
etmenlerden biri değildir?
A)Tüketim harcamalarında değişme B) Yatırım harcamalarında
değişme
C) Kamu harcamalarında değişme
D)Tasarruf
harcamalarında değişme E) Net ihracat harcamalarında
değişme
4.
Aşağıdakilerden hangisinde'Eksik İstihdam" söz
konusudur?
A) Keynesgil aralık B) Ara aralık C) Klasik
Keynesgil aralık D) Klasik aralık E) Klasik
Ara aralık
5. Doğal
işsizlik aşağıdaki bölgelerden hangisinde görülür?
A) Ara aralık
B)
Klasik aralık C) Keynesgil aralık D) Klasik
Keynesgil aralık E) Klasik Keynesyen aralık
6. Klasik
sisteme göre arz eğrisinin düşey olmasının sebebi
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ücret ve fiyatların katı olması B) Ücret ve fiyatların
yapışkanlığı
C) Ücret ve fiyatların esnekliği D) Tam istihdam
esnekliği E) Eksik istihdam
7. Tam
istihdamdaki işsizlik oranına ne ad verilir?
A) Doğal işsizlik oranı B) Teknolojik
işsizlik oranı C) İradi işsizlik oranı D) Gayri
iradi işsizlik oranı E) Gizli işsizlik oranı
8. "Her arz
kendi talebini yaratır" aşağıdakilerden hangisini
ifade eder?
A) King Kanunu
B)
Say Kanunu C) Talep Kanunu D) Arz Kanunu E)
Tunç Kanunu
9. Ekonominin
her zaman kendiliğinden tam istihdama ulaşacağını
ve ücretlerin esnekliğini savunan yaklaşım
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Keynesyen Yaklaşım B) Neo - Keynesyen Yaklaşım C) Neo
Klasik Yaklaşım D) Klasik Yaklaşım E) Post - Keynesyen Yaklaşım
10. Klasiklere göre
faizi belirleyen unsurlar aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Para Arz ve talebi
B)
Yatırım ve tasarruf C) Tüketim ve yatırım D)
Tüketim ve tasarruf E) Sadece tasarruf oranı
|