İktisadi Sistemler, Alternatif İktisat
Sistemleri
Üretim imkanları eğrisi
kıtlık
ve tercih sorununu basit bir şekilde
açıklamakla birlikte, her ekonominin
yanıtlamaya çalıştığı temel sorulan da
tartışmamıza olanak sağlamaktadır. Tüm
ekonomilerin yanıt aradığı üç temel soru,
neler üretilecek, nasıl üretilecek ve kimler
için üretilecek yada nasıl paylaşılacak
biçimindedir.
Bunların ilki neler üretilmeli sorusudur. Bu
soru aslında üretim imkanları sınırı
üzerinde hangi noktada bulunulmalı ve hangi
malların ne düzeyde üretilmesi sorunu ile
ilgilidir. Bunun bir sorun olarak ortaya
çıkma nedeni ise, kaynakların etkin
kullanımı açısından bil şeyin üretimi
arttırılırken diğerinin üretiminden
vazgeçileceğinin bilinmesidir Her toplum kıt
kaynakları ile neler üreteceğine karar verir
Tüketim mallarından ne kadar, yatırım
mallarından ne kadar üretilecektir? Yine,
devlet ne kadar kamusal mal üretecektir?
Bunlar tüketici, üretici ve devlerin karar
ve tercihleri aracılığı ile belirlenir.
Karşılaşılan ikinci soru; bu mal ve hizmetlerin
nasıl üretileceğidir.
Burada her toplumun kendine uygun
üretim
tekniğini mutlaka seçmesi gerekliliği
vurgulanmaktadır Seçilebilecek en doğru üretim
yöntemi ile
çıktı başına en düşük maliyetle üretimin
gerçekleştirilmesi sağlanacak ve etkin üretim
sayesinde üretim imkanları
sının
eğrisi üzerinde ekonominin işleyişi
sağlanacaktır.
Yanıtlanması gereken
son soru ise bu mal ve hizmet üretiminin kimler
için yapılacağıdır Aslında bu soru ekonomideki
üretimin toplum üyeleri arasında nasıl
paylaşılacağına ilişkindir. Toplumun ürettiği
çıktı tüm üyeler arasında eşit bir şekilde mi
paylaşılmalı? yoksa çok daha fazla mal mı
almalı? Çalışamayacak durumda olanlar ve
çalışmak istemeyenlere ne kadar pay verilmeli?
Bunlar tama-men bölüşüm sorunudur. Bölüşüme
ilişkin
karar almada her toplum geleneksel ve kültürel
değerlerden etkilenerek, ülkede uygulanan
ekonomik sistem çerçevesinde çözüm arar.
Bu üç temel sorurunun çözümü için, toplumlar
siyasi yapılanmalarına uygun ekonomik sistemleri
benimseyerek, bu çerçevede davranış içinde
olurlar. Ekonomilerin işleyiş sistemleri ile
ilgili olarak bir uçta piyanı ekonomileri, diğer
uçta ise kumanda ekonomileri yer almaktadır. Bu
iki uç sistem dışında her iki sistemin bir kısım
yönlerini kabul eden. dünya üzerinde en yaygın
biçimde gözlemlenen karma ekonomik sistem ise
her ülkede farklı olarak uygulanmaktadır.
Piyasa Ekonomileri Sistemi (İktisat Sistemi)
Piyasa ekonomisinde
neyin nasıl ve kimler için üretileceği konusu
birbirlerinden bağımsız bireysel tüketiciler,
üreticiler, devlet ve diğer organizasyonların
karalarına bağlı olup, bunlar piyasalarda birbirleri
ile etkileşim içindedirler. Bu sistemle temel
koordinasyonu piyasada belirlenen fiyatlar sağlar Bu
yüzden serbest piyasa sistemine çoğu kez fiyat
sistemi de denir. Serbestçe oluşan fiyatlar piyasa
ekonomisinde önemli roller üstlenirler, bunlar:
•
Fiyatlar neyin
üretileceği ve tüketileceği konusunda sinyal
görevi üstlenirler
•
Fiyatlar insanların tüketimlerine ve üretimlerine
yönelik teşvik mekanizması
oluştururlar.
• Fiyatlar bölüşüm mekanizması üzerine önemli
görev üstlenir.
şeklinde sıralanabilir Bu rolleri açıklamaya şöyle
bir örnekle başlayalım. Üniversite öğrencileri için
bilgisayar almak ve kullanmak konusunda yeni bir
akım başladığını ve artık kahvehaneler yerine
internet kalelerin tercih edildiğini varsayalım Bu
varsayım altında ekonomik birimlerin alacakları
kararlarda
fiyatların nasıl etkili olduğuna bakalım.
ilk olarak tercihlerdeki bu değişmenin hangi
hizmetin daha fazla üretileceğine ilişkin nasıl bir
sinyal verdiğini inceleyebiliriz. öğrencilerin
internet kafelere daha: fazla gitmeleri, talebi
dolayısıyla buralarda üretilen hizmetin fiyatını
yükseltir Yük-sek fiyat firmaları daha fazla
internet kale açmaya yönlendirir, çünkü firmalar
kârın Olduğu
sinyalini almışlardır. Üstelik bu hizmetle
ilgili bazı yan dallar için de (bilgisayar ve
bilgisayar sarf malzemeleri, bilgisayar programlan
ve bakım malzemeleri gibi.) talep artar. dolayısıyla
bunların hem üretimi hem de fiyatları artar. Bu
talep artışı sayesinde bilgisayar üretiminde çalışan
insanların ücretlerinde de artış gözlenir. Sonuç
olarak fiyatlar tüketicilerden, bilgisayar işlerinde
çalışanlara kadar herkes için sinyal görevi
üstlenir.
Şimdi ise fiyatların
nasıl bir teşvik unsuru olduğuna bakalım. Internet
kafe hizmetleri için artan fiyatlar diğer firmaları
bu alana yönelmeye teşvik eder. Yüksek kazançtan
daha fazla pay alma çabası rekabeti güçlendirirken
hizmet üretiminin miktarını ve
kalitesini
arttırır Şayet düşük fiyatlar söz konusu ise
kazançların da düşük olduğu ve üretimin azalacağı
konusunda sinyal vererek piyasaya girişleri
engeller.
Son olarak fiyatlar gelir dağılımını da etkiler.
Fiyatların yüksek oluşu, bu endüstride genelde
talebin yüksek oluşunun da bir
göstergesidir. Bu ise endüstride gelirin
artmakta olduğunun ve çalışanlara daha fazla ücret
verilebileceğinin bir göstergesidir. Öte yanda
fiyatlar düşük ise gelir de düşük olacaktır Yine
fiyatların
hızla değiştiği durumlarda gelir dağılımı çok
hızlı etkilenir. Özellikle gelirini ayar-lama
olanağı bulamayanlar (memurlar, gibi) kayıplara
uğrayabilir.
Piyasa ekonomisinin iyi işlemesi için fiyat
düzeyinin istikrarlı olması gereklidir.
Öte yandan, ekonomik birimlerin mülkiyet hakkına
sahip
olması ve kamu otoritesi tarafından piyasalara
müdahale edilmemesi de piyasa ekonomisinin
gereklilikleri arasında yer alır. Böylelikle
etkinlik sağlanacak, ekonomi üretim imkanları sınırı
üzerinde bulunacaktır Piyasa ekonomisinde fiyatların
serbestçe belirlenmesi ve ekonomik bilimlerin iç ve
dış ticareti serbestçe yapabilmeleri, piyasa
ekonomilerinde devletin hiçbir rolünün bulunmadığı
anlamına gelmemektedir. Piyasa ekonomilerinde
devlet, iç ve dış güvenliği sağlamanın yanında
piyasaların sağlıklı işlemesine ve mülkiyet
haklarının oluşumuna katkı yapar. Ancak devletin
ekonomi üzerindeki rolü sınırlı olup sadece piyasa
başarısızlıkları durumunda devreye girmesi kabul
edilir
Kumanda Ekonomileri Sistemi
Kumanda ekonomileri
yada merkezi plan ekonomilerinde temel ekonomik
sorulara (ne, nasıl, kimin için) ilişkin kararlar
merkezi otorite tarafından alınır. Hükümetin
kontrolünü elinde bulunduranlar merkezi plan
çerçevesinde ekonomik birimlerin hangi faaliyetlere
katılacağını, üretim ve tüketim tercihlerini ve
gelirin bölüşümünü kontrol altında tutarlar.
Kumanda ekonomilerinde çoğu fiyatlar devlet
tarafından belirlenir ve ekonomide
etkisizliklerin ortaya çıkmasına neden olur.
Örneğin, eski Sovyetler Birliğinde ekmek fiyatı çok
düşük belirlendiği için, çiftçiler ineklerini
ekmekle besliyorlardı. Çünkü izlenen politikalar
insanların bu şekilde davranmasını teşvik ediyordu
İneklerin normalde ot veya
tahılla
beslendiklerini bildiğimize göre, eski Sovyetlerdeki
bu durum kaynak israfından başka bir anlama
gelmiyordu. Zira üre-tim maliyeti açısından ekmek
çok daha yüksek bir bedel ödenmesini gerektirdiği
halde, merkezi kararlarla ekmek fiyatının
maliyetinin çok altında belirlenmesi, diğer besleme
yöntemlerinin maliyetiyle karşılaştırıldığında ekmek
kullanımını daha ucuz hale getirmişti Dolayısıyla
etkinlikten uzak olarak gerçekleştirilen üretim
nedeniyle ekonomi üretim imkanları sınırı altında
çalışmaktaydı.
Yine kurnanda ekonomilerinde yaygın olan kamu
mülkiyeti insanlar için bir teşvik unsuru
oluşturmaz. Çünkü insanlar çabaları karşılığı değil
de ihtiyaçlarına göre gelir elde ederlerse,
arzuladıkları kaynaklara serbestçe sahip olamazlarsa
et-kinlikleri azalır. Örneğin bir mucit buluşu
üzerinde hak sahibi olmaz ise böyle bir buluş
için fazla çaba
göstermeyecektir. Dolayısıyla daha az buluş
olacak, toplum yeterince gelişme gösteremeyecektir
Sonuçta üretim imkanları sınırı eğrisi altında
faaliyet sürdürülecektir.
Merkezi planlı ekonomiler 20. yüzyılın ortalarında
hemen hemen dünya nüfusunun yarısını kapsıyordu.
Doğu Avrupa ülkeleri, eski Sovyetler Birliği, Çin
gibi ülkeler merkezi planlı ekonomilerdi Günümüzde
bu alan oldukça daralmıştır. 20. yüzyılın sonlarında
kumanda ekonomiler piyasa ekonomilerine dönüş çabası
içine girmişlerdir.
Karma Ekonomi Sistemi
Dünyada gözlemlenebilen ekonomik sistemlerin hiç
birisi yukarıda açıkladığımız serbest piyasa ve
kumanda ekonomileri sistemiyle tam olarak
örtüşmemektedir. .Ancak her iki sistemin bazı
öğelerim aynı anda benimseyerek, ülkeler genelde
karma ekonomik sistem içinde faaliyetlerini
sürdürürler Ancak bu karma durum homojen değildir
yani Kumu ve özel kesimin kombinasyonları, her ülke
için farklı olarak uygulanmaktadır
Kısaca karma ekonomik sistem, özel mülkiyetin
yanında kanın mülkiyetini de kabul eden, piyasa
mekanizmasının yanında müdahaleyi de içine
sindirebilen, fiyat mekanizmasının yanında merkezi
planlar da uygulama çabası içinde olan bir sistem
niceliği taşımakladır Ancak bu durum daha önce de
belirtildiği gibi sektör-den sektöre, ekonomiden
ekonomiye farklılıklar göstermektedir Fakat 21.
yüzyıl ile birlikle bu karma sistemlerde piyasa
ekonomilerinin ağırlığı giderek artma eğilimine
girmiştir.
|