Ar-Ge
Araştırma ve Geliştirme Faaliyetleri Teşvikleri
Globalleşen ekonomi anlayışının itici gücü ve
desteklerinden birisi de teknolojik gelişmelerdir.
Teknolojik gelişmeler ise AR-GE çalışmaları ile
mümkün olmaktadır. Teknolojiye yatırım yapan ülkeler
zenginleşmekte ve ülke insanlarının refahı
artmaktadır.
Dünyanın globalleşmesinde yerimizi alabilmemiz teknolojik
gelişmelere önem vermemiz ile mümkün olacaktır. Bu
da AR-GE faaliyetlerini teşvik etmekle
sağlanacaktır.
Bilimsel Teşvikler
AR-GE çalışmalarına "bilimsel katkı" yaparak teşvik eden
kuruluşları da kendi içinde; üniversiteler, kamusal
kuruluşlar, gönüllü kuruluşlar olmak üzere üçe
ayırmak mümkündür.
Üniversiteler:
Son yıllarda üniversitelerin AR-GE harcamaları
oldukça artış göstermiştir. Harcamalar daha çok
sağlık bilimleri, mühendislik bilimleri ve sosyal
bilimler alanlarında yoğunlaşmıştır. Üniversiteler
AR-GE çalışmalarında özel sektör ile işbirliği
yapmaktadır. Bu işbirliğinin hiçbir zaman yeterli
düzeyde olduğu söylenemez ise de sevindirici yönü
giderek artış göstermesidir.
Kamusal Kuruluşlar:
Devlet üstün teknolojik gelişme'nin önemine
inanarak, kendi kurduğu bir kısım örgütlerle AR-GE
çalışmalarını teşvik etmek ve desteklemek
istemektedir. Bu kamusal örgütlerin başında;
"Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu
(TÜBİTAK), Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA),
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TEAK), Anadolu Bilim
ve Teknoloji Stratejileri Araştırma Enstitüsü"
gelmektedir. Bu kuruluşlar ülkemizdeki AR-GE
çalışmalarına koşulları uygun olanlara "bilimsel" ve
"parasal" hizmetler vermektedir.
Gönüllü Kuruluşlar:
Bir kısım gönüllü kuruluşlarda AR-GE
çalışmalarını direkt ya da endirekt olarak
desteklemektedir. Gönüllü kuruluşların en başında;
"Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV),
Teknoloji Yönetimi Derneği, Buluş Adamları ve
Araştırmacılar Derneği, Buluş Adamları Derneği,
Bilim Merkezi Vakfı, Türk Bilim Tarihi Derneği" yer
almaktadır.
Bakanlar Kurulu Kararı
Bakanlar Kurulunun 01.06.1995 tarihinde yayımlanan
95/2 Sayılı AR-GE yardımına ilişkin Kararı'na göre,
"Sanayi kuruluşlarının, araştırmaya ve yeni ürün ile
üretim yönetimi ve teknolojisini geliştirmeye
yönelik projelerin uluslararası kurallara uygun
olarak desteklenmesi amaçlanmaktadır”. Amaçlanan
destek ise; araştırma geliştirme giderlerinin
belirli bir oranının karşılanması, sermaye desteği
sağlanması olmak üzere iki türdedir. Sermaye
kuruluşu ya mal ya da hizmet üretmiş olacaktır. Yeni
üründen amaçta "üründe yenilik" bir diğer deyimle
teknolojik açıdan yeni ürünü içermektedir. Üretim
yönetiminde de "üretilmekte olan ürünlerin yeni
tekniklerle üretilmesinde kullanılan bir yöntem"
amaçlanmaktadır. Yen ürün, yeni yöntem içeren AR-GE
çalışmalarının hem giderlerinin bir bölümü hem de
araştırma için kaynak sağlamak üzere "sermaye
yardımı öngörülmektedir. AR-GE çalışma
harcamalarının en fazla %50'si karşılanabilmekte
stratejik odak konulu projelere "sermaye" desteği
verilmektedir. Ay rica AR-GE çalışmalarına bilimsel
katkı da sağlanabilmektedir.
Vergisel Teşvikler veya Vergide Ar-Ge Teşvikleri
Globalleşme ve uluslararası rekabet koşulları, son yıllarda tüm
dünyada yeni teknoloji arayışlarını hızlandırmış ve
bunun bir sonucu olarak da bilimsel araştırma ve
geliştirme faaliyetlerinde önemli gelişmeler
kaydedilmiştir. Artık, günümüzde, Ar-Ge yoluyla
sağlanan bilgi birikimi teknolojik gelişmelerin
itici gücünü oluşturmakta; gelişmiş ülkelerin
ekonomik stratejileri yeni teknolojilerin etkin
kullanımı ve Ar-Ge faaliyetleri ile ekonomik
potansiyelin harekete geçirilmesi noktasında
yoğunlaşmaktadır.
Bu bağlamda, ülkemiz ekonomisinin de gelişip dünyada söz sahibi
olabilmesi için gereken önemli faktörlerden birisi
de teknolojik gelişmelere ayak uydurabilmesi
olmaktadır. Ancak, özellikle yakın bir zamana kadar
Ar-Ge kültürünün olmaması ve bu alandaki desteklerin
yetersizliği, ülkemizde Ar-Ge faaliyetlerinin
karşısındaki en büyük engeli oluşturmuş; Ar-Ge
yoluyla yeterli bilgi birikimi sağlanamadığından,
teknoloji ihtiyacı, ya bilinen teknolojilerin
uygulanması ya da teknoloji transferi yoluyla
sağlanmış ve tüm bu sebeplerle teknoloji üretimi
istenilen düzeyde gerçekleştirilememiştir.
Esasen, ekonomik kalkınma ve gelişmenin, maliye politikamızın temel
amaçlarından biri olduğu göz önüne alınacak olursa,
bu kalkınmayı ve gelişmeyi sağlayacak bir motor
işlevine sahip olan Ar-Ge faaliyetlerinin, çeşitli
maliye politikası araçları ile desteklenmesi de
yararlı olmanın ötesinde adeta bir zorunluluk
olacaktır.
Teknoloji alanında yeterli gelişmenin sağlanabilmesi, bu alanda
yeterli gelişmenin sağlanamamasından kaynaklanan
kaynak aktarımının azaltılması ve sağlıklı bir
büyümenin altyapısının hazırlanmasına katkıda
bulunulması çerçevesinde, araştırma ve geliştirme
faaliyetlerinin özel sektör tarafından yapılmasını
teşvik etmek için uzun yıllar vergi ve vergi dışı
Ar-Ge teşvikleri uygulanmıştır.
Arge indirimi desteği: Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin,
işletmeleri bünyesinde gerçekleştirdikleri
münhasıran yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik
araştırma ve geliştirme harcamaları tutarının % 40’ı
oranında hesaplanacak “Ar-Ge indirimi”, beyan edilen
gelirden veya kurum kazancından indirilebilir.
Gelir vergisi stopajı teşviki:
Ar-Ge personeline yönelik önemli bir
teşvik de stopaj gelir vergisi teşvikidir. Bu
teşvikten teknoloji merkezi işletmelerinde, Ar-Ge
merkezlerinde, kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla
kurulan vakıflar tarafından veya uluslararası
fonlarca desteklenen ya da TÜBİTAK tarafından
yürütülen Ar-Ge ve yenilik projelerinde teknogirişim
işletmelerinde ya da işbirliği projelerinde istihdam
edilen kamu personeli hariç Ar-Ge ve destek
personeli yararlanabilecektir. Buna göre, Ar-Ge ve
destek personelinin; Ar-Ge ve yenilik çalışmaları
karşılığında elde ettikleri ücretleri üzerinden
hesaplanan gelir vergisinin doktoralı olanlar için %
90’ı, diğerleri için % 80’i, verilecek muhtasar
beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden
indirilmek suretiyle vergi dışı kalacaktır.
Teknogirişim Sermayesi Desteği:
Tasarıyla, Türkiye’nin gündemine ilk kez
olan gelen teknogirişim sermayesiyle, küçük
girişimciye sermaye desteği getirilmiştir. Buna göre
örgün öğrenim veren üniversitelerin herhangi bir
lisans programından 1 yıl içinde mezun olabilecek
durumdaki öğrenci, yüksek lisans ve doktora
öğrencisi ya da lisans, yüksek lisans veya doktora
derecelerinden birini ön başvuru tarihinden en çok 5
yıl önce almış olan kişilerin, teknoloji ve yenilik
odaklı iş fikirlerine bir defaya mahsus olmak üzere
teminat alınmaksın 10.000 TL sermaye desteği
verilecektir. Merkezi yönetim kapsamındaki kamu
idareleri tarafından verilecek bu destek tutarı,
takip eden yıllarda her yıl için belirlenen yeniden
değerleme oranında arttırılmak suretiyle
uygulanacaktır.
Teknoparklara 2013'e kadar kurumlar vergisi, gelir
vergisi stopajı ve KDV'ye ilişkin bazı muafiyetler
var. Yeni kanunla bu tür ayrıcalıkların fabrikalara
taşınması hedefleniyor. Maliye Bakanlığı tarafından
hazırlanan Ar-Ge teşviki yasası ile büyük
şirketlerin kendi Ar-Ge'sine fabrikasında yatırım
yapacak olması teknoparkları rahatsız etmeye
başladı. Hazırlanan kanun taslağına göre 50-60
personel çalıştıran fabrikalara Ar-Ge teşviki
verilmesini bekleniyor. Büyük şirketleri kendi Ar-Ge
merkezini kurması da yatırım bekleyen teknoparkları
daha fazla tedirgin ediyor. Diğer taraftan,
üniversitelerin kaynak kıtlığından dolayı
teknoparklardaki kiraları yüksek tutması bu modelin
işleyişindeki en büyük tehlike olarak karşımıza
çıkıyor. İçinde bulunulan bu duruma karşı teknopark
yöneticileri, böyle bir tehdide karşı önlem alınması
gerektiği görüşündedirler.
Rekabet Öncesi İşbirliği Projelerine Yönelik Teşvik:
KOBİ’lere yönelik getirilen bu düzenlemeyle, bir
şirketin tek başına bir Ar-Ge projesi yürütmeye mali
gücünün yetmeyeceği veya ekonomik açıdan rasyonel
olmayacağı durumlarda, birden fazla şirketin bir
araya gelerek ölçek ekonomisine ulaşmak, teknoloji
geliştirmek, verimliliği arttırmak amacıyla bir
ürünü ya da parçayı proje bazlı olarak müştereken
üretmeleri teşvik edilmektedir. Bu teşvikle aynı
sektörde yer alıp birbirleriyle rekabet eden
firmaların, teknolojiye, Ar-Ge’ye, tasarıma özgü
bilgi ve deneyimlerini birleştirilmesi ve bu suretle
üretimde ortak kullanacakları bir takım girdilerin
üretiminde maliyet avantajı ve verimlilik artışı
sağlamaları amaçlanmaktadır. Bu işbirlikleri için
asgari Ar-Ge personeli şartı da aranmamaktadır. Her
bir şirketin bu işbirliğine yaptıkları katkılar,
şirketlerden biri hesabına açılacak özel bir hesapta
izlenecektir. Bu hesapta yer alan tutarlar ise,
harcamanın yapıldığı dönemde katkı sağlayan şirketin
Ar-Ge harcaması olarak kabul edilecek ve proje
dışında başka bir amaç için kullanılmayacaktır.
Yeni düzenlemeyle ekonominin uluslararası rekabet
edebilir bir yapıya kavuşturulması için teknolojik
bilgi üretme, üründe ve üretim yöntemlerinde yenilik
geliştirme, ürün kalitesini ve standardını
yükseltme, verimliliği artırma, üretim maliyetlerini
aşağıya çekme ve teknolojik bilgiyi ticarileştirme
amaçlanıyor.
|